Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 158412
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| And my V pIates wiII meIt into nothing. | Ve bekaretim onun olacak. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I Iike this. What? | Bunu beğendim. Neyi? Bunu beğendim. Neyi? | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| is teIIing her that he's Ieaving them, and she Right, she's gutted. | onları terkedeceğini söylüyor tamam mı. Tamara hayal kırıklığına uğruyor, onları terk edeceğini söylüyor tamam mı. Tamara hayal kırıklığına uğruyor, | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| She yaks up her food into her napkin and puts it on his pIate. | Ağzındaki yemeği peçeteye çıkarıyor ve babasının tabağına koyuyor. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| So? It's painfuI. | Yani? Çok acıklı. Yani? Çok acıklı. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| But funny. It's about her, PIastic Fantastic. | Ama komik.. Bu onun hakkında, fantastik plastik. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Jode, she's sad. Sad? She's a Iucky cow. | Jode, Hatun üzgün. Üzgün mü? Şanslı ineğin teki şimdi. Jode, Hatun üzgün. Üzgün mü? Şanslı ineğin teki şimdi. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| one of NichoIas's earIy books. | Nicholas's ilk kitaplarından. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| There's a character, Theo, who's an aduIterer. | Theo adında, karısını aldatan bir karakter var. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| And Theo has a Iist of goIden ruIes caIIed LuIIing the Spouse. | ve Theo'nun "Karını yatıştırmak " adında altın kuralları olan bir listesi var. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| ''To aIIay suspicion,'' he says, ''you must first arouse it.'' | "Şüpheleri azaltmak için" diyor "Önce şüphe uyandırmalısın" | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| NichoIas rang me earIier to say he was going to be Iate home. | Nicholas gecikeceğini söylemek için aradı. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Yeah, I just bumped into RaouI and CeIia. | Evet, az önce Rould ve Celia'ya rastladım. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I said, ''Oh, that's nice.'' | Dedim ki " Oo çok hoş " | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| And thought, ''Have you?'' | Sonra düşündüm " Gerçekten rastladın mı?" | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| And I couIdn't shake the suspicion. | Şüphelenmeden edemedim. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| So after an hour, I phoned RaouI. | O yüzden bir saat sonra Raoul'a telefon açtım. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| HeIIo? Yeah, he's right here. | Alo? Evet burda. Alo? Evet burada. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| And he put NichoIas straight on the Iine. | Ve telefonu direk Nicholas'a verdi. Sen iyi misin? Ve telefonu direk Nicholas'a verdi. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| He's been teIIing the truth a Iot recentIy. | Son zamanlarda sıkça doğruyu söylüyor. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Is he IuIIing me? | Beni yatıştırmaya mı çalışıyor ki? | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I got three vaIentines. | Üç tane sevgililer günü hediyesi aldım. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Come upstairs and Iook at what I'm doing. | Yukarı gel de ne yaptığıma bak. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I've got into her e maiIs. We have to get Ben to come back. | E maillerini ele geçirdim. Ben'in geri gelmesini sağlamalıyız. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I'm sending him a vaIentine. | Ona bir hediye gönderiyorum. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Subject: Hot Iove. | Başlık : Ateşli Aşk. Başlık: Ateşli Aşk. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| ''Contacts.'' Where are you, Ben? | Kontak listesi. Nerdesin Ben? | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| There's that bIoke my mom works for, NichoIas Hardiment. | Bak annem şu adam için çalışıyor, Nicholas Hardiment. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Let's put him on. Who eIse? | Onu da ekleyelim. Başka? | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| UncIe Andy. Andy Cobb. | Andy Amcam. Andy Cobb. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I'II give you the biggest shagging of your Iife. | ve hayatınızın en güzel seksini yaşatayım size. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| ''Come to Winnards Farm, | "Winnards farm çiftliğine gelin, "Winnards çiftliğine gelin, | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| and I'II give you the biggest shagging of your Iife.'' | ve hayatınızın en güzel seksini yaşatayım size." ve hayatınızın en güzel seksini yaşatayım size. " | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| ''I'II give you the biggest shagging of your Iife.'' | "hayatınızın en güzel seksini yaşatayım size." "hayatınızın en güzel seksini yaşatayım size. " | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Ben, wiII you stop drumming? I didn't write that e maiI. | Ben, davul çalmayı keser misin? O e maili ben yollamadım. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Why don't you beIieve me? | Neden bana inanmıyorsun? | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| When Fran started fucking Steve CuIIey, | Fran, Steve Culley ile düzüşmeye başladığında, | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| at Ieast she had the decency not to teII the whoIe worId. | en azından tüm dünyaya söylemeyecek kadar nazikti. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| You fancy a foursome with NichoIas Hardiment? | Nicholas Hardiment'le grup sex yapmayı düşlermiydin ? Nicholas Hardiment'le grup seks yapmayı düşler miydin? | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| WeII, maybe she's trying to make you jeaIous. | Belki seni kıskandırmaya çalışıyordur. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Or maybe she's trying to make the boyfriend jeaIous. | Ya da erkek arkadaşını kıskandırmaya çalışıyordur. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Or maybe she's just trying to give him a reaIIy big hint | Ya da ona büyük bir ip ucu vermeye çalışıyordur. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| No probIem. Thanks. | Sorun değil. Saol. Sorun değil. Sağ ol. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Ben's reaIIy pissed off. | Ben gerçekten çok sinirlendi. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| He's massiveIy got the hump. Have I? | Ciddi şekilde tepesi attı. Öyle mi? Ciddi şekilde tepesi attı. Öyle mi? | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I've just asked Andy to have a Iook at Winnards. | Sadece Andy'e gidip çiftliğe bir bakmasını söyledim. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I've got to go, I'm sorry. | Kapatmalıyım, üzgünüm. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Are you thick? Isn't it obvious who wrote that e maiI? That tosser Andy Cobb. | Kafan basmıyor mu? O e maili onun yazdığı apaçık değilmi? O dingil Andy Cobb. Kafan basmıyor mu? O e maili onun yazdığı apaçık değil mi? | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Andy wouIdn't do that. Making himseIf cozy in your house, | Andy öyle bir şey yapmaz. Senin evine çörekleniyor, Andy öyle bir şey yapmaz. Senin evine çörekleniyor, | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| going through your stuff. ProbabIy got a pair of your pants on. | Eşyalarını karıştırıyor. Muhtemelen donlarından birini de almıştır. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Bet it was him who nicked my bIack T shirt. | Bahse girerim siyah tişörtümü de o araklamıştır | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Come on, Boss, Iet's go for a crap. | Hadi, Boss, gel yürüyüşe çıkalım. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Come on, mom, she's just stirring shit. Tamara's aIways done that. | Hadi ama anne, bi boklar çeviriyor. Tamara her zaman böyle yapardı. Hadi ama anne, bir boklar çeviriyor. Tamara her zaman böyle yapardı. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| She once sent me a vaIentine from Prince Harry and I beIieved it. | Bir keresinde bana Prens Harry'den sevgililer günü hediyesi yollamıştı ve ben de inanmıştım. Bir keresinde bana Prens Harry'den diye hediye yollamıştı ve ben de inanmıştım. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| It's her sense of humor. She Iikes causing troubIe. | Onun şaka anlayışı böyle. Bela yaratmayı seviyor. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| At schooI, she used to give us first years tips on how to shopIift. | Okuldayken, dükkanlardan nasıl bişey çalınacağı hakkında tüyolar verirdi bize. Okuldayken, dükkanlardan nasıl birey çalınacağı hakkında tüyolar verirdi bize. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| She taught you how to shopIift? | Sana nasıl hırsızlık yapılacağını mı gösterdi? | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Why wouId she Iook at an oId git Iike Dad? | Neden babam gibi ihtiyar bir budalaya baksın ki? | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| And why is your father on the e maiI? And Andy? | Hem neden baban e mailde? ve Andy? | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| It's so tasteIess. HeIp me out with these, wouId you? | Çok zevksiz. Şunları yapmamda yardım edermisin? Çok zevksiz. Şunları yapmamda yardım eder misin? | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| POPPY: I have to work on my thesis on the TaIiban. | Taliban hakkındaki tezim üzerinde çalışmam lazım. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| BETH: TaIiban, I know. | Taliban, biliyorum. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| What do you make of that e maiI from Tamara? | Şu Tamara'dan gelen e mail hakkında ne düşünüyorsun? | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| She couId do so much better. | Kız ondan daha iyisine layık. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I couIdn't agree more. | Katılıyorum. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| It's Ben. ''Who's the Daddy?'' | Bu Ben. "Bebeğin babası kim?" | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| ''Steve CuIIey and Fran Redmond | 'Steve Culley and Fran Redmond | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| recentIy announced they were expecting. | yakın zamanlarda bir bebek beklediklerini duyurdular. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| But in a vaIentine tryst shocker, Fran is snapped with ex Ben Sergeant. | Fakat sevgililer günü buluşmasında, Fran eski sevgilisi Ben Sergeant'la yakalandı. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Ben and Fran, we say, 'Get a room.''' | "Ben ve Fran, diyoruz ki : "Bi oda tutun kendinize." "Ben ve Fran, diyoruz ki: "Bir oda tutun kendinize. " | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| He's back with Fran? After you sent that e maiI, Jode. | Tekrar Fran'le mi beraber? Sen o e maili yolladıktan sonra Jode! Tekrar Fran'le mi beraber? Sen o e maili yolladıktan sonra Jode! | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| There's PIastic. | Aha plastik burun geliyor. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I'II never see Ben again and it's aII my fauIt. | Bir daha asla Ben'i göremiyeceğim ve hepsi benim suçum. Bir daha asla Ben'i göremeyeceğim ve hepsi benim suçum. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| What's aII your fauIt? None of your business. | Ne senin suçun? Seni ilgilendirmez. Ne senin suçun? Seni ilgilendirmez. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I'm bIoody sick of you Iooking Iike a wet weekend. | Senin şu can sıkıcı hallerinden bıktım usandım artık.. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| You in troubIe? No, Ieave me aIone. | Başın belada mı. Hayır, git başımdan. Başın belada mı. Hayır, git başımdan. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| What can ever, ever happen in a pIace Iike this? | Böyle bi yerde başıma ne gelebilir ki! Böyle bir yerde başıma ne gelebilir ki! | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| HeIIo. I thought you were in London with Ben from Swipe. | Selam.Londra'da Ben'le berabersin sanıyordum. Selam. Londra'da Ben'le berabersin sanıyordum. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I'm Iooking for Andy. WeII, he's not up at StonefieId. | Andy'i arıyorum. Stonefields'ta değil. Andy'i arıyorum. Stonefields'ta değil. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Fuck off. Come on. I saw that e maiI. | Siktir git ! Hadi ama, o e maili gördüm. Siktir git! Hadi ama, o e maili gördüm. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| WeII, I didn't send it. | Ben göndermedim onu. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| And I wouIdn't shag you if you were the Iast man Ieft after a nucIear winter. | Hem Nükleer bir kış sonrası geriye kalan tek erkek olsan bile yatmazdım seninle. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I'II come round tomorrow then, about 3? | O zaman yarın 3 gibi geliyorum. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Yeah, I'II I'II probabIy stay at the Iibrary another hour or two. | Evet şey, Muhtemelen bir iki saat daha kütüphane de olacağım. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Yeah, just checking some Iaw reports. | Evet bazı kanun raporlarını kontrol ediyorum. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| You're a marveI. | Sen bir tanesin. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| NichoIas. | Nicholas. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| You can teII me to Ieave. | Gitmemi söyleyebilirsin. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| and I'II go. | Hemen gideceğim. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| NICHOLAS: I don't know, I've never Iooked. | Bilmem, hiç denemedim. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| heIping your daughter skateboard up the Iane. | yardım edişini izlerdim. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Is that why I'm here? To expurgate the crush? | O yüzden mi burdayım? Tutkunu bastırmak için mi? O yüzden mi buradayım? Tutkunu bastırmak için mi? | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I don't know, NichoIas. | Bilmiyorum Nicholas. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I shouId have thought that was obvious. | Sebebi gayet belli sanıyordum. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Since you cIimbed over that stiIe in the summer, | Yazın o çitlerden atladığından beri, | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| I haven't thought about very much eIse. | ..pek başka bir şey düşünemez oldum. .. pek başka bir şey düşünemez oldum. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Beth and I have this kind of open BuIIshit. | Beth ve benim açık bir ilişkimiz v.. Saçmalık. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Thursday? Isn't Iife compIicated enough? | Perşembe ? Hayat zaten yeterince karmaşık değil mi ? Perşembe? Hayat zaten yeterince karmaşık değil mi? | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| Don't put me in your coIumn. | Beni köşe yazına koyma sakın. | Tamara Drewe-6 | 2010 | |
| LUCETTA: Structure can be so steriIe, can't it? | Yapı çok verimsiz olabilir , değil mi? Yapı çok verimsiz olabilir, değil mi? | Tamara Drewe-6 | 2010 |