Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 155514
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| You're welcome. It was a daring rescue. | Bir şey değil. Cesurca bir kurtarmaydı. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Thanks, but we're not out of the woods. We have to get to the SGC now! | Teşekkürler, ama tehlike daha geçmedi. Hemen SGC'ye gitmeliyiz. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Daedalus, this is Sheppard. | Daedalus, ben Sheppard. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| We need a lift. | Bizi ışınlayın. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Okay, I've put Jeanie in a medically induced coma, and I've broken her legs. | Tamam, Jeanie'yi tıbben tetiklenmiş komaya soktum ve bacaklarını kırdım. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| We need to slow down the nanites. | Nanitlerini yavaşlatmalıyız. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| This could buy us 10 hours, at least. | Bu bize en az 10 saat kazandırır. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| You broke her legs? | Bacaklarını mı kırdın? | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Couldn't you give her a disease? | Ona sadece bir hastalık falan veremez miydin? | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| She need an immediate and severe trauma. | Hemen ve şiddetli bir travmaya ihtiyacı vardı. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Besides, if we shut them down before she's properly healed, | Ayrıca, tamamen iyileşmeden onları kapatırsak,... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| all she has is a few broken bones. | ...sadece birkaç kırık kemiği olacak. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Instead of a disease she'd have to fight alone. | Yalnız başına uğraşacağı bir hastalık yerine. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Exactly. I'm pretty sure we can't just keep doing this. Sooner or later, | Kesinlikle, eminim bunu yapmaya devam edemeyiz. Er ya da geç,... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| the nanites are gonna abandon her broken bones | ...nanitler kırık kemiklerini bırakıp... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| and move to her brain, so we need to move fast. | ...beynine geçecekler, yani hızlı olmalıyız. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Can't we just blast her with an electromagnetic pulse? | Ona sadece bir elektromanyetik atma versek olmaz mı? | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| These nanites were designed specifically to be immune to EM field fluctuations. | Bu nanitler özellikle EM alan dalgalanmalarına bağışıklı olarak dizayn edildiler. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Wonderful. So we have 10 hours to come up with | Harika. Yani nanitlerı kapatan bir program... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| a program that shuts down the nanites? Right. | ...yapmak için 10 saatimiz mi var? Evet. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| So what's the plan? | O zaman plan ne? | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Well, as embarrassing as I find this to say... | Bunu söylemek ne kadar utandırıcı olsa da... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| I need some help. | ...yardıma ihtiyacım var. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Yeah, well, it's the only one I've got. | Evet, ama elimdeki tek fikir bu. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Look, you understand the replicator coding better than anyone. | Bak, çoğalıcı kodunu herkesten daha iyi anlıyorsun. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| If we're going to do this quickly, then | Bunu hemen yapacaksak, o zaman... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| we need your help. | ...yardımına ihtiyacımız var. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| And why should you care? We're gonna kill you either way. | Ve neden umurunda olsun ki? Seni zaten öldüreceğiz. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| That's what you're thinking? | Böyle mi düşünüyorsun? | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Okay. So, incentives... | Tamam. O zaman, teşvik edici şeyler... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| First off, we have no interest in killing you. | Öncelikle, seni öldürerek hiçbir şey kazanamayız. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| You've probably already figured that out by now, but | Şimdiye kadar bunu muhtemelen anlamışsındır, ama... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| we can't let you go, either, because | ...gitmene de izin veremeyiz, çünkü... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| you know too much about Atlantis. Unless you could prove you're trustworthy... | ...Atlantis hakkında çok şey biliyorsun. Ama eğer güvenilir olduğunu kanıtlarsan... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| And this would go a long way towards proving that. | Ve bu kanıtlamana çok yardımcı olacak. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Yeah, pretty sure I wouldn't buy that either. | Evet, eminim buna ben de inanmazdım. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Do Wraith have brothers or sisters? I don't know how it works... | Wraith'lerin ağabeyleri veya kız kardeşleri var mıdır? Sizde nasıl olduğunu bilmiyorum ama... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| But with us, with | Bizde,... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| my people, | ...insanlarda,... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| those bonds mean a lot. | ...bu bağlar çok şey ifade eder. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| My sister is in trouble, and | Kız kardeşimin başı dertte... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| it's pretty much all my fault. | ...ve neredeyse tamamen benim hatam. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| You could help us. You could save her. | Bize yardım edebilirsin. Onu kurtarabilirsin. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| That doesn't mean anything to you, does it? | Bu senin için hiçbir şey ifade etmiyor, değil mi? | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| I suppose it wouldn't mean much to me, either, if I was in your place. | Sanırım senin yerinde olsaydım, benim için de hiçbir şey ifade etmezdi. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| You and I both know | İkimiz de biliyoruz ki... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| that if we can figure out how to shut down these earth made nanites, | ...dünya yapımı nanitleri kapatmanın bir yolunu bulursak,... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| it would be a giant step toward shutting down the Replicators. | ...bu Çoğalıcılar'ı kapatma yolunda büyük bir adım olacak. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| I know you lost your hive. | Kovanını kaybettiğini biliyorum. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| I have no idea how horrible that must have been for you, | Bunun senin için ne kadar korkunç olabileceğini bilemiyorum,... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| but knowing they're still out there, that you alone could do something, | ...ama Çoğalıcılar'ın hala yaşadığını, ve senin bu konuda bir şeyler yapabileceğini bilmek,... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| that's got to be driving you crazy. | ...seni çılgına çeviriyor olmalı. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| So don't do this for me, | Yani bunu benim için yapma,... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| don't do this for my sister... | ...kız kardeşim için yapma,... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Do this for yourself. | ...bunu kendin için yap. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Do this because you know you can, | Bunu yapabileceğini bildiğin için yap... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| and because you know it'll help destroy the Replicators | ...ve bunun Çoğalıcılar'ı sonsuza dek yok etmeye yardım edeceğini... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| once and for all. | ...bildiğin için yap. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| All right, there's a few bugs to code out, but I think we're close. | Pekâlâ, çözülecek birkaç hata var, ama sanırım yaklaştık. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| We? | "Yaklaştık" mı? | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Hey, I have been contributing. Now, if I could suggest a few, targets... | Hey, ben de katkıda bulunuyordum. Şimdi birkaç hedef önermem gerekirse... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| What if he's faking? | Ya numara yapıyorsa? | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Maybe he's just milking it for a hot meal. | Belki de bizi kandırmaya çalışıyordur. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| No, I believe him. | Hayır, ona inanıyorum. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| He can't finish the coding without feeding. | Kodlamayı beslenmeden bitiremez. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| I understand exactly what he's doing, but | Tam olarak ne yaptığını anlıyorum,... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| he's far more versed at implementing it than I am. | ...ama yazmakta benden çok daha tecrübeli. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Maybe if I had a couple of weeks, but | Birkaç haftam olsaydı belki,... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| he's the only one who can do it in a day. | ...ama bunu bir günde yapabilecek tek kişi o. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| I don't know what to say, but the NID is not gonna provide us | Ne desem bilemiyorum, ama NID onun beslenmesi için... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| with a human for him to feed on. | ...bize insan sağlamayacak. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| It needs to be me. | Ben olmalıyım. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| I want him to feed on me. | Benden beslenmesini istiyorum. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| You wanna what? | Ne istiyorsun? | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Let him feed off me, get his strength back, | Benden beslensin, kuvvetini geri kazansın,.... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| then he can finish the coding and save Jeanie. | ...sonra da kodlamayı bitirip Jeanie'yi kurtarabilir. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Then what? Force him to give you your life back? | Sonra ne olacak? Onu sana hayatını geri vermeye mi zorlayacağız? | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| He's not gonna do that. Sharon died. | Bunu yapmayacak. Sharon öldü. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| I don't understand. What happened? I thought the nanites would... | Anlamıyorum. Ne oldu? Ben düşünmüştüm ki nanitler... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| This time it wasn't a problem with the programming. | Bu sefer programlamayla ilgili bir sorun değildi. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| It was a manufacturing defect. | Bir üretim hatasıydı. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Look, in Layman's terms, | Bak, anlayacağın şekilde söylersem,... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| the nanites ran out of steam while they were repairing her arteries. | ...nanitler onun atardamarlarını tamir ederken, enerjileri bitti. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| She bled out internally. | İç kanama oldu. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| I can't lose my sister, John. | Kız kardeşimi kaybedemem, John. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| How am I gonna explain that to her husband? To her kid? | Bunu kocasına nasıl açıklayacağım? Kızına? | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| That Wraith'll kill you. | O Wraith seni öldürür. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| That's my choice to make. No, it's not. | Bu benim yapmam gereken bir seçim. Hayır, değil. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| You're an invaluable member of my team, and you report directly to me. | Sen ekibimin çok değerli bir üyesisin ve doğruca bana bağlısın. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| You wanna talk about chain of command? | Emir komuta zinciri hakkında mı konuşmak istiyorsun? | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| You are not doing this. She's here because of me. | Bunu yapmayacaksın. Benim yüzümden burada. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| I can't fix the problem, but I can help the guy who can. | Sorunu düzeltemem, ama düzeltecek olana yardım edebilirim. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Look, this was not an easy decision to make. | Bak, bu kolay bir karar değil. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| We're going over the data. We don't understand what happened. | Verinin üzerinden geçeceğiz. Ne olduğunu anlamadık. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| And Jeanie? | Ya Jeanie? | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| We brought in a... | Biz bir uzman... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| specialist from the Pegasus galaxy. | ...getirdik, Pegasus Galaksisi'nden. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Part of an enemy race called the Wraith. | Wraith adlı bir düşman ırka ait. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| Somehow, McKay has convinced him to | Bir şekilde, McKay onu ikna etti,... | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 | |
| create a program to shut down the nanites in Jeanie's body. | ...Jeanie'nin vücudundaki nanitleri kapatacak bir program yaratmaya. | Stargate: Atlantis Miller's Crossing-1 | 2007 |