Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 15401
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
and understood almosts every meanings of his movements and sounds. | ...neredeyse her hareketinin ve sesinin ne anlama geldiğini anlayabiliyordum. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
I wore Luchs to the hut | Luchs'u kulübeye taşıdım... | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
and put him on the bench. | ...ve bankın üzerine koydum. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
He ​​had suddenly become small and light. | Birdenbire küçülüp hafifleşti. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
And then suddenaly I heard from far away Bella's roar. | Ondan sonra uzaklardan gelen Bella'nın bağırışını işittim. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
Bella roared in fear. | Dehşet içinde haykırıyordu. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
I tried to calm her down. | Onu sakinleştirmeye çalıştım. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
Only then I noticed the man again. | İşte o zaman tekrar adamı fark ettim. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
I knew he had to be dead. | Ölmüş olması gerektiğini biliyordum. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
I was glad that he was dead. | Ölmüş olmasına sevinmiştim. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
Or could I? I don't know. | Verebilir miydim? Bilmiyorum. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
So I grabbed him by the legs and dragged him to the vantage point. | O yüzden ayaklarından tuttum ve uygun bir yere kadar sürükledim. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
and let him roll downhill. | Molozların yamaçtan aşağıya düştüğü noktaya gelince... | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
I digged a deep pit, put Luchs into it, | Derin bir çukur açıp Luchs'u içine koydum. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
And then I was very tired. | Ve sonra çok yoruldum. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
So tired like never before. | Hiç olmadığım kadar yorgundum. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
Then I sat down on the bench and waited for the long night. | Daha sonra banka oturdum ve gece boyunca bekledim. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
It became a bright starry night, | Aydınlık, yıldızlı bir geceydi... | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
and the cold wind fell down from the rocks. | ...ve kayalıklardan aşağıya soğuk rüzgâr esiyordu. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
But I was colder than the wind and didn't freeze. | Ama ben rüzgârdan daha soğuktum ve üşümüyordum. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
At first light I got up and left with Bella the mountain pasture. | İlk ışıkla beraber uyandım ve Bella'yla birlikte yayladan ayrıldım. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
The October came, and I harvested potatoes and fruit. | Ekim ayı geldi, patates ve meyve topladım. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
The stray had to be mowed, but that only lasted one week. | Samanların biçilmesi gerekiyordu ama bu sadece bir hafta sürdü. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
and my mind was free. | ...ve beyhude kaçışım beni düşüncelere sevk etti. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
I want to know why the strange man killed my animals. | Yabancı adamın hayvanlarımı neden öldürdüğünü bilmek istiyorum. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
I'll never know, and maybe it's better that way. | Hiçbir zaman bilemeyeceğim, belki de böylesi daha iyidir. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
Now I'm completely calm. | Şimdi tamamen sakinim. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
I see that this is not the end yet. | Bunun henüz sona ermediğini görüyorum. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
Everything goes on. | Her şey devam ediyor. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
But something new is approaching, I can't deny it. | Ama yeni bir şey yaklaşmakta ve ondan kaçışım yok. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
The memory, the grief and the fear will remain | Hatıralar, keder ve korku baki kalacak... | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
and the hard work as long as I live. | ...yaşadığım sürece çok çalışacağım. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
Today, 25. February, I finish my report. | Bugün, 25 Şubat, günlüğümü bitiriyorum. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
It is now about five clock in the evening and it's already so bright | Şu anda saat akşamüzeri beş ve hava o kadar aydınlık ki... | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
that I can write without a lamp. | ...lamba olmadan yazabiliyorum. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
When they are no longer visible, | Gözden kayboldukları zaman... | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
I'll go into the glade and feed the white crow. | ...açık alana çıkacağım ve beyaz kargayı besleyeceğim. | Die Wand-1 | 2012 | ![]() |
Has it started? | Başladı mı? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Safkan mı? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Tek bir siyah tüy dahi yok. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Oldu işte. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Kehanet gerçekleşti. 1 | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Küçük omuzlarda büyük sorumluluklar yatar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Yüzünüzü kara çıkarmayacağım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
Yüzünü kara çıkaracağın sadece ben olmayacağım... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
|
1 | Haham'dan sana. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You think we'll ever do this without our clothes on? | Bu işi hiç kıyafetlerimiz olmadan yapabilecek miyiz sence? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Okay. You're the boss. | Pekala. Patron sensin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You know, in hotels nowadays, they let you | Şimdilerde otellerde, eğer 6 aydan fazla kalıyorsan... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
unpack your suitcase when you've stayed for more than six months. | ...eşyalarını bavulundan çıkarmana izin veriyorlar. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Seven months on Tuesday, but who's counting? | Salı günü yedi ay olacak ama kim sayıyor ki zaten? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And don't touch my stuff. | Eşyalarıma dokunma. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Don't touch it. | Dokunma onlara. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Jesus, Peter, it must be the middle of the night there. | Tanrım, Peter, orada gecenin bir yarısı olmalı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Why aren't you sleeping? | Neden uyumuyorsun? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You have to stop doing this. Please. | Buna bir son vermen gerekiyor. Lütfen. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Yussef Khalid, the Palestinian American | Yussef Khalid, Filistin asıllı Amerikalı... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
who fled the U.S. after the alleged murder | ...Chicago'daki bir antikacıyı öldürdüğü iddiasının akabinde... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
of an antiques dealer in Chicago, | ...Birleşik Devletler'den kaçmıştı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
is now believed to have entered Israel, | Şimdi ise İsrail'e giriş yaptığına inanılıyor... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
just as a new wave of unrest is flaring in Jerusalem | ...ve Kudüs'te güncel barış görüşmelerinin üstünde... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
over the current peace talks. | ...bir başka huzursuzluk olarak dolanıyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
At the heart of the unrest is rival Israeli Palestinian claims | Huzursuzluğun merkezinde ise İsrail ve Filistinlilerin... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Jerusalem's central holy site that has been | Kudüs'ün merkezindeki bu kutsal alan... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
the world's most hotly contested piece of real estate | ...son 2 bin yıldır dünyada üzerinde en hararetli tartışmaların olduğu... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
for the last 2,000 years. | ...yapıları barındırıyor. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
In other news... | Diğer haberler ise... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Goal! Goal! Goal! | Gol, gol, gol! | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Goal is made by Messi! | Messi attı! | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And the crowd goes completely indifferent. | Tribünler çılgına dönmüş durumda! | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I gotta go. I gotta go, fellas. | Gitmem gerek, gitmem gerek dostlarım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Gotta go arrest a bad guy. See you later. | Gidip kötü adamı yakalamam gerek. Sonra görüşürüz. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Is he there? | Orada mıymış? Doğrulandı. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Are you sure this is legal? | Bunun yasal olduğuna emin misin? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I mean, don't we need a warrant or something? | Yani, iznimiz falan olması gerekmiyor mu? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
That's the beautiful thing about extraordinary rendition. | Olağanüstü yetki hakkında güzel olan şey de bu işte. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
The man he killed back in Chicago | Chicago'da öldürdüğü adam... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
was just lucky enough to be the son of an important senator. | ...önemli bir senatörün oğlu olacak kadar şanslıymış. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
That's all the legality we need. | İhtiyacımız olan bütün meşruiyet de bu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
So what, we just gonna Eichmann his ass out of the country? | Ne yani, şimdi herifi 'Eichmann'layıp ülke dışına mı çıkaracağız? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hold that thought. | Keşke öyle olsa. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hey! Hey, what the hell you doing here? | Senin burada ne işin var? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Police business, my job. | Polis işi, benim işim yani. Sen arkamdan iş çevirmeye kalktın... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Now I'm gonna go around yours. No, no, no. | ...ben de senin arkandan dolandım. Hayır, hayır, hayır. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You guys are meant to be giving us a pass on this. | Bu olayda önceliği bize vermeniz gerekiyordu. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hold on a second. Ah! | Dur bakalım bir saniye. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You want to lose your hand, do that again. | Eğer o elini kaybetmek istiyorsan, bir daha yap. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
You can stay out here and direct traffic. | Burada kalıp trafiği yönlendirebilirsin. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I'm going in. The hell you are. | Ben içeri giriyorum. Cehenneme kadar yolun var. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He's my suspect. | O benim şüphelim. Benim ülkemde. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Who the hell do you think you are, huh? | Sen kim olduğunu sanıyorsun ki? Ben FBI'ım. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Got anything on you, huh? Where are you running to? | Üzerinde bir şey var mı? Nereye kaçıyordun? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Maybe he's not ready. | Belki henüz hazır değildir. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He turns 13 tomorrow. It's time. | Yarın 13'üne basacak. Zamanı geldi. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Yes, uh... | Evet ama... | Dig-1 | 2015 | ![]() |
It's just, he's... He's such a sensitive boy. | Sadece, o çok hassas bir çocuk. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
He's still convinced he's hearing other children at night. | Hala geceleri çocuk sesleri duyduğunu sanıyor. Çok yalnız. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
And maybe if he had someone else to talk to... | Belki onunla konuşacak birileri olsa Sen bu yüzden burada değil misin zaten? | Dig-1 | 2015 | ![]() |
Hello, Josh. | Merhaba Josh. | Dig-1 | 2015 | ![]() |
I need to tell you something very important, | Sana söylemem gereken çok önemli bir şey var... | Dig-1 | 2015 | ![]() |