Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 150043
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
Don't get on the train, I'm not sure he's on it, give us a minute | Trende değilse binme. Bekle. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Do I get on the train. | Trende mi? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Bond... What? | Bond... Ne? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
He's keen to get home. | Eve varmaya can atıyor. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Open the door, please. | Kapıyı açın lütfen. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Halton Safety. Carry on. | Ben güvenliktenim. Siz devam edin. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Where are you? Take a wild guess, Q. | Nerdesin? Hadi bi tahmin et, Q. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
He's in disguise, now. He's dressed as a policeman. | Polis kılığında. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Where is he going? | Nereye gidiyor. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
He's going for M. | M'e gidiyor. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Tell Tanner. Get her out of there. | Tanner'a söyle Onu ordan çıkarsın. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
You overlooked or chosen to ignore | Somut kanıtları ısrarla ve... | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
hard evidence... | inatla gözardı ettiniz ya da görmemezlikten geldiniz. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Silva has escaped. | Silva kaçtı. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Bond is in persuit. | Bond takipte. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
We need to get you to a secure location imediately ma, am. | Sizi güvenli bir yere götürmeliyiz. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I'll be damned if I'm gonna show him my back | Ona, vurması için sırtımı gösteremem. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Are we straining on your attention? | Dikkatinizi zorlamıyoruz değil mi? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
No. Please, Minister. Proceed. | Aa hayır Sayın Bakan, devam edin. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
It's as if you insist on pretending | İstihbaratın altın çağını yaşıyormuş gibi | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
we still live in a golden age of espionage... | yapmakta ısrar ediyorsunuz ama... | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
where human intelligence was the only resource available. | elimizdeki tek kaynak insan istihbaratı. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I find, this rather old fashioned belief... | Bence bu oldukça pervasız, aldırmazlık | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
demonstrates a reckless disregard... | göstergesi eski moda bir inanç... | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Excuse me, Minister. I don't mean to interrupt but... | Afedersiniz, Sayın bakan, Kesmek istemem ama... | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Just for the sake of variety... | Farklılık olması açısından | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
might we actually hear from the witness? | Bir de onu dinleyebilir miyiz? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I won't miss next time, Mr. Silva. | Bir sonrakini ıskalamam Bay Silva. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Not bad, James, for a physical wreck. | Bir enkaza göre hiç de fenal değil, James. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Oh, thank you. | Vay, Teşekkürler | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Now, here's your prize. | İşte ödülün. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
The latest thing from my local toy store. | Yerel oyuncak dükkanımdan son model birşey. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
It is called "radio". | Buna radyo deniyor. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I do hope that wasn't for me. | Umarım bana değildir. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
But that is. | Ama bu sana. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Chairman, Ministers... | Sayın başkan ve bakanlar, | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
today I've repeatedly heard how... | Bugün, defalarca birimimin gereksiz olduğu söylendi ve neden ihtiyacımız olduğu sorusu soruldu. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
isn't it all rather quaint. | Oldukça ilginç değil mi? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Well, I suppose I see a different world than you do. | Fakat ben sizin gördüğünüzden farklı bir dünya... | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
And the truth is that what I see frightens me. | ve beni korkutan gerçekler görüyorum. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I'm frightened because our enemies are no longer known to us. | Korkuyorum çünkü, artık düşmanlarımız bizce bilinen kişiler değil. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
They do not exist on a map. | Bir haritada gösterilmiyorlar. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
They're not nations. | Onlar uluslar değil. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
They are individuals. | Onlar kişiler. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
But look around you, who do you fear? | Etrafınıza bakın. Neden korkarsınız? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Can you see a face, a uniform? a flag? No. | Bir yüz, bir üniforma, bayrak? Hayır. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Our world is not more transparent now. | Artık Dünyamız o kadar şeffaf değil. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
It's more opaque. | artık daha anlaşılmaz. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
It's in the shadows. | Karanlık. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
That's where we must do battle. | ve biz de karanlıkta savaşmak zorundayız. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
So, before you declare us irrelevant, ask yourselves... | Birimimin gereksiz olduğunu söylemeden önce kendinize sorun. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
how safe do you feel? | Ne kadar güvende hissediyorsunuz? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Just one more thing to say. | Birşey daha söyleyeyim. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
My late husband was a great lover of poetry. | Merhum eşim büyük bir şiirsever idi. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I suppose some of it sunk in... | o şiirlerden sadece bazıları aklımda kalmış | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
despite my best intentions. | bütün çabama rağmen. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
And here today, I remember this. | Şu şiiri hatırlıyorum, | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I think... from Tennyson. | Sanırım Tennyson'un bir şiiri. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
"We are not now that strength | "Belki, yeri göğü oynatan," | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
which in old days moved Earth and Heaven. | "O eski güçte değiliz." | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
That which we are, we are. | "Yine de biz, biziz." | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
One equal temper of heroic hearts. | "Herbiri aynı çarpan kahraman kalpleriz." | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Made weak by time and fate. | "Talih ve zamanın zayıflattığı" | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
but strong in will... | "ama güçlüdür irademiz," | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
to strive, to seek, to find | "çabalamaya, aramaya, bulmaya," | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
and not to yield." | "ve teslim olmamaya." | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Go, go ,go ! ! | Yürüyün. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Move. Move. | Yürüyün. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
007, what the hell are we doing? | 007, Ne halt ediyorsun? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
That would be one way of looking at it ! | Bu onu bulmanın tek yolu. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Too many people are dying because of me. | Benim yüzümden bir sürü insan ölüyor. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
If he wants you, he's gonna have to come and get you. | Seni istiyorsa, gelip almak zorunda olacak. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
We've been one step behind Silva from the start. | Baştan beri bir adım gerisindeydik. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
It's time to get out in front and change the game. | Şimdi öne geçme zamanı. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
And I'm to be the bait? | Ve ben de yem mi olacağım? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Just us. No one else. | Sadece biz. Başka kimse yok. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Q, I need help. | Q, yardımın gerekiyor. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I'm tracking the car. Where are you going? | Aracı izliyorum. Nereye gidiyorsun. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I got M. We're about to disappear. | M benimle. Gözden kaybolmak üzereyiz. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
I'm guessing this isn't strictly official. | Bu biraz resmi kuralların dışında. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Not even remotely. | Çok da dışında değil. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
So much for my promising career in espionage. | Gelecek vaat eden casusluk kariyerime iyi gelmeyebilir. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Well, I'm not hiding in there, if that's your brilliant plan. | Parlak planın buysa, unut. Orada saklanmayacağım. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
We're changing vehicles. | Araç değiştiriyoruz. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
The trouble with company cars is they have trackers. | Diğer arabaları izleyebiliyorlar. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Oh ! ! And I suppose that's completely incospicuous. | İşte bu hiç de dikkat çekmez. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
It's not very comfortable, is it? | Çok da konforluymuş, değil mi? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Are you going to complain the whole way? | Yol boyunca şikayet mi edeceksin? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Oh, go on then eject me. | Devam et, at beni araçtan. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
See if I care. | Umrumda olmaz. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Back in time. | Zamanda geriye gidiyoruz. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Somewhere we'll have the advantage. | Avantaj sağlayacağımız bir yere. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
It's a fine line | İzleri çok küçük bırakırasam Silva gözden kaçırabilir. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Too big and Silva will smell a rat. | Çok büyük bırakırsam bizim yaptığımızı anlar. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
That's big to think even Silva will be able to spot that | Silva'nın bunları tespit edebileceğini düşünüyor musun? | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
He's the only one who could. | Edebilecek tek kişi o. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
We just... monitoring... | Sadece izleme... | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
...creating a false tracking signal for Silva to follow. | Silva'nın izleyebileceği sinyaller oluşturuyorsunuz. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Well, sir... | Evet efendim... | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |
Excellent thinking. Get him isolated. | Harika fikir. Onu belli bir yere yönlendirin. | Skyfall-1 | 2012 | ![]() |