Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 148590
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| but we don't go out there and bite the bums off them, do we? | ...fakat oraya gidip, onların etlerini kemiklerinden ayırmamalıyız, değil mi? | Sharkwater-1 | 2006 | |
| But they come in here and get us. | Fakat onlar gelip bizim canımızı okuyabilirler. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| How bad is the shark as a predator? | Bir yırtıcı olarak köpekbalıkları ne kadar kötüler? | Sharkwater-1 | 2006 | |
| You make it sound as though it really is a direct threat | Suya girmeye cesaret edebilecek insanlar için onun gerçekten... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| to human beings who dare swim in the water. | ... sanki bir tehditmişçesine algılanmasını sağlayabilirsiniz. ...sanki bir tehditmişçesine algılanmasını sağlayabilirsiniz. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Well, you try swimming, with a shark like that | Öyleyse, 8 fitlik bir suda köpekbalığıyla... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| in 8 feet of water and you'll find out, | ...bu şekilde yüzmeye çalışırsanız aradığınızı bulacaksınız... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| because we got no hope, if they decide to eat us. | ...çünkü eğer bizi yemeye karar verirlerse, hiç umudumuz yok. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| But don't you think that one effect of you going out | Fakat, gidip köpekbalıklarını yakalamanın... Fakat gidip köpekbalıklarını yakalamanın... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and capturing sharks and talking this way | ...ve bu şekilde konuşmanın... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| is that you bring about an hysteria in people, | ...insanlar üzerinde kötü bir etki yaratacağını... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| No, I've saved a lot of lives. | Hayır, ben şimdiye dek pek çok hayat kurtardım. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| If it wasn't for me and what I've done in the last 25 years, | Eğer bana göre olmasa ve son 25 yılda yaptıklarımı yapmasaydım... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| there'd be a lot more people killed. | ...birçok insan öldürülmüş olurdu. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| The fact is, sharks do not eat people. | Gerçek şu ki, köpekbalıkları insan yemez. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| If they did, I would've been eaten a long time ago. | Eğer öyle olsaydı, beni çok uzun zaman önce yemiş olurlardı. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Most sharks have teeth which are ineffective cutting tools, | Köpekbalıklarının çoğu etkisiz bir şekilde kesen dişlere sahiptir... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and can't effectively remove flesh | ...ve kendi ağızlarından daha büyük olan bir et parçasını... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| One hundred needles in your leg | Bacağınızdaki 100 adet iğne... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| would have a tough time removing a chunk of flesh. | ...gerçekten iri bir parça et koparabilirdi. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Most sharks lack the equipment they'd need | Çoğu köpekbalığı insanlar gibi iri hayvanları... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| to go after large animals like us, and they know that. | ...avlayabilecek donanıma sahip değildir. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| They've evolved to eat certain prey items, | Belirli avları yiyebilecek şekilde evrim geçirmişlerdir... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and most sharks are picky eaters. | ...ve çoğu da yedikleri konusunda seçicidir. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| They won't bother wasting energy | Rahatça yiyemeyecekleri şeyleri... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| going after something they know they can't eat efficiently. | ...takip ederek boşuna enerji kaybetmekten kaçınırlar. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| When a shark mistake does happen, | Köpekbalığının tek bir yanılgısı,... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| the person inevitably ends up back on shore. | ...kaçınılmaz olarak kişinin karaya çıkmasıyla sonuçlar. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| In most shark attacks, | Saldırıların birçoğunda... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| flesh is never removed. | ...doku gövdeden hiç ayrılmaz. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Even in the odd case where someone dies, | Hatta nadir olan ölümlü vakalarda bile... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| it's usually because of blood loss, | ...ölümler kişi yendiği için değil... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| not because the shark ate the person. | ...kan kaybından gerçekleşir. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| A twelve foot or even a six foot fish | 12, hatta 6 fitlik bir balık bile... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| could do anything it wanted to a human, | ...insana istediğini yapabilir... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and they don't. | ...fakat yapmıyorlar. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| It's a huge testament to sharks' sensory systems | Her yıl bu kadar az insanın saldırıya uğraması... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| how few people are attacked each year. | ...köpekbalıklarının duyu sistemlerinin büyük bir kanıtıdır. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| You wouldn't go for a run next to a pride of lions, | Bir aslan sürüsüyle beraber gezintiye çıkmazdınız... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| but we do this with sharks all the time. | ...ama biz bunu köpekbalıklarıyla her zaman yapıyoruz. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| There are millions of people entering the water every year | Her yıl köpekbalıklarının avlandığı bölgelerdeki sulara... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| in areas where sharks hunt, | ...milyonlarca insan girmekte... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and very few people are bitten. | ...ve çok azı ısırılmaktadır. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| If they wanted to eat us, they would. | Eğer isteselerdi, bizi yemekten çekinmezlerdi. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| The mythology about sharks has traditionally been, | Köpekbalıkları hakkındaki mitolojiler genellikle,... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| uh, they're kind of the embodiment of evil | ...mm, onların, kötülüğün maddeleşmiş hali olmaları... ...onların, kötülüğün maddeleşmiş hali olmaları... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and they have sharp teeth and they kill people. | ...ve keskin dişleri ile insanları öldürmeleriydi. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| But the fact is, people used to think of whales that way, | Aslında bakarsanız, insanlar eskiden balinaları bu şekilde düşünürlerdi... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| whales used to be dangerous Leviathans. | ...ve onlar geçmişin deniz canavarlarıydılar. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| I mean, just read Moby Dick, you know. | Yani, şu bildiğiniz Moby Dick`den bahsediyorum. Yani, şu bildiğiniz Moby Dick'den bahsediyorum. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Moby Dick was portrayed by Captain Ahab | Moby Dick, Kaptan Ahab tarafından... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| as being a monster of the deep. | ...derinlerin korkulu yaratığı olarak resmedilmişti. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| You know, a man hunter. | Bilirsiniz, şu insan avcılarından biri olarak. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| But everything in the environment, | Ama çevredeki her canlı... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| everything that exists, eats something else. | ...diğer bir canlıyla beslenir. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Once people see whales or sharks in a different light, | İnsanlar köpekbalıklarını ve balinaları uygun şartlarda görebilseler... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| they can change their mind. | ...onlar hakkındaki fikirlerini değiştirebilirler. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| These are beautiful creatures, | Bu hayvanlar güzel yaratıklardır. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| absolutely beautiful creatures | Bu dünya üzerinde yaşamak için... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| that have every right in the world to live on this planet. | ...her hakka sahip çok güzel yaratıklar. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| I went to all the major conservation organizations | Ben, bütün önemli doğal çevreyi koruma organizasyonlarına katıldım... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and there was virtually no one doing anything to save sharks. | ...hemen hemen hiç kimse köpekbalıklarını koruma adına bir şeyler yapmıyordu. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Are you really concerned or you just wanna call names? | Gerçekten ilgileniyor musunuz yoksa yalnızca isimler mi takmak istiyorsunuz? | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Oh, / am very concerned, extremely concerned. | OO, aşırı şekilde ilgileniyorum. Aşırı şekilde ilgileniyorum. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Well, then, let's see some action instead of all of this whining. | O zaman, sızlanmak yerine harekete geçelim. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Then I met up with Paul Watson. | Sonra, Paul Watson ile karşılaştım. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| What is my type, sir? | Bayım, ben ne tip bir insanım? | Sharkwater-1 | 2006 | |
| The renegade of the conservation movement. | Çevreci hareketinin bir asisi. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| He sunk a whole Norwegian whaling fleet | Norveçli bir balina avcı filosunun tamamını batırmıştı... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and ended pirate whaling in the North Atlantic | ...ve kimse başaramıyorken... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Paul was one of the original activists in Greenpeace | Paul gerçek bir Greenpeace eylemcisiydi... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and he's been at war against poaching for 30 years. | ...ve kaçak avcılığa karşı 30 yıldır savaşıyordu. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| I set up the Sea Shepherd Conservation Society in 1977 | Uluslararası Koruma yasa, düzenleme ve antlaşmalarını desteklemek... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| as an organization to intervene directly | ...ve olaylara direkt müdahale etmek için... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| to uphold international conservation laws, regulations and treaties, | ...1977`de Deniz Çobanı Koruma Derneği`ni kurdum. ...1977'de Deniz Çobanı Koruma Derneği'ni kurdum. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| so it's not a protest organization, | Yani bu, protesto amaçlı değil,... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| but an organization to really fill a vacuum, | ...dünyada bu yasa ve antlaşmaları gerçekten uygulayacak birimlerin... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| to uphold these international laws and treaties. | ...dolduracak bir organizasyondur. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| They're trying to sink the ship; | Onlar gemiyi batırmaya çalışıyorlar; | Sharkwater-1 | 2006 | |
| they are trying to sink the ship. | ...onlar gemiyi batırmaya çalışıyorlar. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| So part of the role of the activist, like Paul Watson, is: | Yani Paul Watson gibi bir eylemci olmak demek: | Sharkwater-1 | 2006 | |
| "Don't let them get away with it, | "Yapılanlardan rahatça sıyrılmalarını önlemek... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| or make 'em do it in the light of day. " | ...veya onları halkın gözü önünde yapmaya zorlamak demektir. " | Sharkwater-1 | 2006 | |
| He's a hero, | O,... O... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| someone who just does | ...politikacıların cesaret edip de yapamadıklarını... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| what the politicians haven't got the guts to do. | ...yapabilen bir kahramandır. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Captain Paul Watson | Kaptan Paul Watson... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| leads possibly the most violent, | ...dünya üzerindeki en şiddetli ve en radikal çevre hareketine... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Well, if you kill anybody, I'm holding you personally responsible. | Eğer birini öldürürseniz, şahsen sizi sorumlu tutarım. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| You have no authority over us, we're in international waters. Over. | Bizler uluslararası sulardayız ve üzerimizde herhangi bir yetkiniz yok. Tamam! | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Move aside, get 'em! | Yanaşın, yakalayın onları! | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Launched from the gunboat, police attack Sea Shepherd | Gambottan fırlatıldı, polis, göz yaşartıcı bombalar ile... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| with tear gas bullets and tear gas canisters. | ...Deniz Çobanı`na saldırıyor. ...Deniz Çobanı'na saldırıyor. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| It's the first time in history that an unarmed conservation vessel | Tarihte ilk defa... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| No, really what we're here to do is to, you know, | Hayır, gerçekten yapmak için burada bulunduğumuz şey, bildiğiniz gibi... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| to rock the boat, to make noise; to make people think. | ...karışıklık çıkarıp, yaygara kopararak; insanların düşünmesini sağlamaktı. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| That's really the main objective | Deniz Çobanı Koruma Derneği`nin... Deniz Çobanı Koruma Derneği'nin... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Why aren't you people doing anything? | Neden hiçbir şey yapmıyorsunuz? | Sharkwater-1 | 2006 | |
| The only violence that's being committed | Şu an için var olan tek şiddet unsuru... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| is the illegal slaughter of whales, | ...balinaların yasadışı bir şekilde katliamıdır,... | Sharkwater-1 | 2006 |