Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 148587
| İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
| If he is, | Eğer öyleyseler... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| how to protect against him. | ...onlardan nasıl korunuruz. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| If he isn't, | Değillerse... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| how to live with him. | ...onlarla nasıl beraber yaşarız. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| You're told your whole life, since you're a kid, | Çocukluğunuzdan beri sizlere... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| sharks are dangerous. | ...köpekbalıklarının tehlikeli olduğu söylendi. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| You're warned about venturing too far into the ocean, | Okyanusta fazla açılmamanız konusunda uyarılırsınız... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| but then finally you're underwater, | ...ama sonra, sonunda suyun altındasınızdır... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| your whole life to fear, and it's perfect, | ...öğretilen şeyi görürsünüz ve o mükemmeldir... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and it doesn't want to hurt you, | ...ve size zarar vermek istememektedir... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and it's the most beautiful thing you've ever seen, | ...ve o hayatınız boyunca gördüğünüz en güzel şeydir... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and your whole world changes. | ...ve bütün dünyanız değişir. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Ever since I was little, I've loved the ocean. | Küçüklüğümden beri, okyanusu sevmişimdir. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Like many kids, I tried fishing, | Birçok çocuk gibi, bende balık tutmayı denemiştim... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| but realized I was much happier swimming with fish than catching them. | ...fakat birlikte yüzmenin, beni onları tutmaktan daha mutlu ettiğini fark ettim. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Sharks were my favourite animals on Earth, | Hayvanlar arasından en çok köpekbalıklarını severim... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| but all I'd heard about | ...ama duyduğum her şey... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| was how dangerous they were. | ...onların ne kadar tehlikeli olduklarıydı. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| I hated being afraid and realized the only way | Korkmaktan nefret ediyordum ve onlar hakkındaki gerçekleri... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| to find out the truth about sharks was to meet one for myself. | ...ortaya çıkarmanın tek yolunun, onlardan biriyle karşılaşmak olacağını fark ettim. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| I became an underwater photographer | Bir sualtı fotoğrafçısı... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and a biologist, | ...ve biyolog oldum... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and from that point on, I followed sharks. | ...ve bu noktadan sonra, köpekbalıklarını takip ettim. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Two thirds of the world's surface is water, | Dünya yüzeyinin üçte ikisi sudan oluşur... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and over 80�/� of life on Earth | ...ve canlıların %80`ninden fazlası... ...ve canlıların %80'ninden fazlası... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| lives in the ocean. | ...okyanuslarda yaşar. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| I learned to dive so I could get close to sharks, | Dalmayı öğrendim, böylece onlara daha yakın olabilecektim... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| but photographing sharks was harder than I thought. | ...fakat köpekbalıklarını fotoğraflamak düşündüğümden daha zordu. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| They're so afraid of us. | Bizden ölesiye korkuyorlar. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Sharks can see us with more than their eyes. | Köpekbalıkları bizleri yalnızca gözleri ile görmezler. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| They can sense our energy, | Enerjimizi hissedebilirler... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and they viewed me as a threat. | ...ve onlar beni bir tehdit unsuru olarak gördüler. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Sharks have been here for more than 400 million years, | Köpekbalıkları 400 milyon yıldan fazladır buradalar. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| 150 million years before the dinosaurs, | Dinozorlardan 150 milyon yıl önce... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| when life had just begun on land. | ...kara üzerindeki hayat daha yeni başlamışken, ...kara üzerindeki hayat daha yeni başlamışken... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| There was little oxygen in the atmosphere, | atmosferde az miktarda oksijen vardı... ...atmosferde az miktarda oksijen vardı... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and only two continents. | ...ve yalnızca 2 kıta bulunmaktaydı. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Sharks were shaping this world. | Bu dünyayı köpekbalıkları şekillendiriyordu. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Life on Earth evolved from the sea. | Yaşam denizde evrimleşti. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| The first animals were tiny, single celled organisms | İlk hayvanlar çok ufaktı, tek hücreliydiler. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| that gave rise to algae, coral, | Bunlar, algler, mercanlar... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and tiny planktonic animals. | ...ve ufak planktonik hayvanların oluşumuna yol açtı. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| More invertebrates followed, including squids and mollusks. | Bunları, kalamar ve yumuşakçaları da içeren birçok omurgasız takip etti. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| One of the first vertebrates with jaws, | Ağza sahip ilk omurgalılardan biri... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and the only large animal that's remained unchanged | ...ve 400 milyon yıldır... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| for 400 million years, | ...değişmeden kalan tek büyük hayvan... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| is the shark. | ...köpekbalığıdır. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| New animals to evolve in the ocean have been shaped by their predators, | Okyanusun evrimleşen yeni canlıları, kendi avcıları tarafından şekillendirildiler. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| the sharks, | Köpekbalıkları,... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| giving rise to schooling behaviour, | ...sürü davranışının, kamuflajın, hızın,... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| camouflage, speed, size and communication. | ...boyut ve iletişimin önem kazanmasını sağladılar. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Sharks control the populations below them, | Köpekbalıkları, besin zincirinde altlarında kalan canlıları... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| eliminating species that were easy prey | ...kontrol ederler ve kolay av olan türler yok olurken... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and creating new ones. | ...yenileri ortaya çıkar. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Even though sharks have very few young | Köpekbalıkları fazla yavruya sahip olamasalar... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and take up to 25 years to reach sexual maturity, | ...ve hatta doğurganlığa 25 yılda ulaşabilseler de... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| they've managed to survive through five major extinctions | ...dünya üzerindeki bir çok yaşamı yeryüzünden silen... ...dünya üzerindeki birçok yaşamı yeryüzünden silen... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| that wiped most life from the planet. | ...önemli 5 büyük soy tükenişinden sağ kurtulmayı başardılar. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| They're architects of our world. | Onlar, bizim dünyamızın mimarlarıdır. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Most of what people know about sharks | İnsanların köpekbalıkları hakkında ki duyduklarının çoğu... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| they've heard from the media. | ...medyadan kaynaklanmaktadır. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| The more time I spent with sharks, | Onlarla daha fazla zaman harcadıkça... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| the more I realized that they're nothing like what we're told. | ...bize anlatıldıkları gibi olmadıklarının daha fazla farkına vardım. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| They are perfect predators | Onlar sualtı dünyasının dengesini koruyan... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| the lions and tigers of the seas. | ...denizin bir nevi aslan ve kaplanlarıdırlar. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| I spent so much time underwater | Sualtında çok fazla zaman geçirdim... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| so I could gain their trust | ...ve böylece onların güvenini kazanabildim... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and get close enough to film them. | ...ve onları filme alabilmek için daha fazla yaklaşabildim. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Everything moved together, | Hepsi beraber hareket etti... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| lived together, | ...beraber yaşadı... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and died with a purpose. | ...ve bir amaç ile beraber öldüler. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| This shark and his relatives | Bu köpekbalığı ve onun akrabaları... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| are long established enemies of man. | ...insanlığın uzun dönemli düşmanlarıdırlar. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| He is a wicked, unpredictable opponent. | O, şeytani ve ne yapacağı önceden kestirilemeyen bir rakiptir. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| If sharks are in the area, | Eğer etrafta köpekbalıkları varsa... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| you can repel them with sounds, | ...elinizi kıvırıp, su yüzeyine vurup... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| with your cupped hand. | ...onları kaçırabilirsiniz. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Or you can shout underwater. | Ya da sualtında bağırabilirsiniz. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Among the visual methods of preventing attacks | Saldırıları önleyici görsel metotlar arasında... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| are directing a stream of bubbles | ...yaşam destek teçhizatınız yardımıyla... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| from your life preserver in his direction. | ...onun tarafına doğru bir baloncuk akıntısı göndermek de vardır. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Tearing up paper into small pieces | Bir kağıdı ufak parçalara ayırmak... Bir kâğıdı ufak parçalara ayırmak... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and scattering them | ...ve onları... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| all around the raft. | ...etrafınıza saçmak da bunlardan biridir. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| If a shark threatens to attack you or damage the raft, | Eğer bir köpekbalığı, size veya teknenize saldırma eğilimindeyse... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| do not try to shoot or knife him. | ...sakın onu vurmaya veya bıçaklamaya çalışmayın. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Chances are you would only slightly injure and infuriate him. | Muhtemelen onu hafifçe yaralar ve daha da kızmasına yol açarsınız. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Remember, | Unutmayın... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| his front end is practically all mouth. | ...onun en uç noktası, aslında onun ağzıdır. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Once in your raft, | Teknenizdeyseniz... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| stay there and remain quiet. | ...orada kalın ve sessiz olun. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Remember that as a human being, | Unutmayın, siz bir insansınız... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| you are smarter than a shark, if you use your head. | ...ve bir köpekbalığından daha akıllısınız. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| Elephants kill more people each year than sharks do, | Her yıl filler, bir köpekbalığından daha fazla insan öldürmekte. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| so there's some deep seated psychological revulsion | Yani derinlerden gelen ve sizi parçalara ayırabilecek... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| about a cold eyed monster coming out of the deep | ...bu soğukkanlı canavar hakkında bilinçaltımızda yatan bir tiksinme var... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| and picking you to pieces, but that is the myth, not the reality. | ...fakat bu gerçekle alakası olmayan bir efsaneden başka bir şey değil. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| It's weird that white sharks have such a bad reputation, | Beyaz köpekbalıklarının kötü bir üne sahip olmaları garip... | Sharkwater-1 | 2006 | |
| because they really hardly bite. | ...çünkü onlar çok nadir saldırırlar. | Sharkwater-1 | 2006 | |
| If we go into the statistics, they are not the ones | Eğer istatistiklere bakacak olursak, en fazla saldıranlar... | Sharkwater-1 | 2006 |