Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 145846
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
sub duration: 1,267 | Lütfen! Budizm'in yolu... | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
He's here and even if he was on his last breath | O burda ve Eğer son nefesini verse bile ...kişi burada olduğu ve son bir nefesi kaldığı sürece... | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
? And stop killing indiscriminately | ve bu katliamlara bir son verin Ve gelişigüzel öldürmelere son verin. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
If he doesn't die, I won't be able to sleep | Eğer o ölmezse, Rahat uyuyamayacağım O ölmedikçe, rahat uyuyamayacağım. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
If your heart is ?, your dreams will be troubled | Bu şekilde yaparsam, kalbinde ve rüyalarında hep huzursuz olacaksın Eğer kalbin varsa, rüyaların da dinecektir. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Let it go, and you will find peace | Gitmesine izin ver, ve sende huzur bul. Şimdi git ve huzurunu bul. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Abbot, you've gone crazy from being here too long | Başrahip, burda uzun süredir olduğundan kafayı sıyırmışsın Başkeşiş, burada fazla kapalı kalmaktan sanırım kafayı yemişsin. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
If I don't kill him, the war continues | Eğer onu öldürmezssem, savaş devam edecek Onu öldürmedikçe, savaş da devam edecek. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
That is indiscriminant killing | Bu caniliktir. İşte bu gelişigüzel öldürme. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
HouJin | Hou Jin Hou Jin. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
I've lost | Kaybettim Kaybettim. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
DengFeng city is yours | Deng Feng şehir senindir DengFeng şehri artık senin. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
If you spare me | Eğer canımı bağışlarsan Eğer beni bırakırsan... | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
I'll give you everything I own | Sahip olduğum herşeyi vereceğim. ...sahip olduğum her şeyi sana vereceğim. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
This, is the gold that I buried | Bu, gömdüğün altınlarımı Bu gömdüğüm altının yeri. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Take it | Alın. Al. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
If you spare me, I promise that | Eğer canımı bağışlarsan, senindir. Eğer beni bırakırsan söz veriyorum ki... | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
I'll never come back | Asla geri gelme. ...asla geri de dönmeyeceğim. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Sir | Efendim Efendim. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
sub duration: 0,300 | Toplanın. Eviniz için! | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
JingNeng JingFeng, step back | Jing Neng JingFeng, geriye Jing Neng, Jing Feng, geri çekilin. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Come in good times and leave in bad | iyi zamanda gel ve kötüde ayrıl İyi zamanda gel ve kötü zamanda git. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Walk amongst mankind in between | Kibarca adamların arasından yürü İnsanlık arasında yürü. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
If he didn't come and didn't go | Eğer o gelmezse ve gitmezse Eğer gelmez ve gitmez ise... | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
There would be no happiness or sadness | Mutsuz veya üzgün olunmayacak ...ne mutluluk ne de hüzün var olur. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Leave | Ayrılın. Gidelim. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Big brother, we are meeting with the foreigners tomorrow | Büyük kardeş, Yarın yabancılarla tanışacağız. Komutanım, yarın yabancılarla buluşuyoruz. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Now that we have money, We can buy better weapons | Şimdi paramız var, daha iyi silahlar alabiliriz Artık paramız var, modern silahlar alabiliriz. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
And bring down JengZhou too | ve JengZhou'da ele geçirebiliriz. Böylece JengZhou'yu da alabiliriz. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
But if you don't fire the weapon, it’s just as useless | Fakat bu silahlarla ateş etmezsen, bir işe yaramaz. Güçlü bir ateş gücü olmazsa işe yaramaz. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
You must remember, when you are at an advantage | Hatırlamalısın, bir avantajın olduğunda Şunu unutma, avantaj sendeyken... | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
And you stay your hand, letting your opponent recover | ve eline geçtiğinde, Rakibine karşı kullanmalısın ...asla düşmanına karşı tereddüt etme. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
I promise to kill them all | Hepsini öldürmeye söz veriyorum. ...hepsini öldüreceğim. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Well learnt | İyi öğrendin. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
SongFu's arrived | Song Fu geldi Song Fu geliyor. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Commander Song | Komutan Song Sen ona General Song diyeceksin. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Commander Song | Komutan Song | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Bastard, never saw him on the field | Piç, onu hiç alanda görmedin Lanet herif, bir kez olsun onu savaş alanında görmedim. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
But come to dividing the spoils, he's here right away | Fakar ganimeti paylaşmya geldiğinde, hemen orda bitiyor. Ama iş ganimet paylaşımına gelince hemen ortaya çıkıyor. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Brother Fu, we've captured DengFeng city | Kardeş Fu, DengFeng şehrini ele geçirdik Kardeş Fu, DengFeng şehrini aldık. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
HuoLung is dead | HuoLung öldü. Huo Lung da öldü. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
A little person like HuoLung | HuoLung gibi bir küçük kişi Huo Lung gibi küçük birini hakladığın için... | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
We lost several hundred soldiers this time | Bu kez yüzlerce asker için olacak Sadece birkaç yüz asker kaybettik. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
? You want to talk about that with me | Benimle ne hakkında konuşmak istedin? Bunu konuşmak ister misin? | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Don't think I was taking advantage of you by not being here | Benim burda olduğum sürece sakın avantajlı olduğunu düşünme Sakın benim yokluğumun fırsat olduğunu düşüneyim deme. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
I could have sorted him out myself | Kendimce birşeyler yaptım ...onun işini çoktan halletmiş olurdum. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Of course | Tabiki Tabii. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
And even if we had to suffer some hardship, so what? It doesn't matter to me | ve eğer bazı sıkıntıların kötüye gitse bile, ne olmuş? Benim için önemli değil. Eğer birkaç zorluk çektiysek, ne olmuş? Hiç önemi yok ne de olsa. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Sister in law, it's been too long | Yenge, uzun zaman oldu. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
ShengNan, my good daughter in law | ShengNan, benim güzel yeğenim Sheng Nan, seni güzel kız. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Say hello to Uncle Song | Song amcaya merhaba de. Song amcana selam ver. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Hello, Uncle Song | Merhaba, Song amca Merhaba, Song amca. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Hello, NanNan | Merhaba, NanNan Sana da merhaba, Sheng Nan. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Sister, NanNan is growing up to be very polite | Yenge, NanNan büyümüş, çok kibar olmuş. Yenge, Sheng Nan son derece nazik. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
And very pretty | ve çok tatlı. Ve çok güzel. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
A girl like her, I can't let anyone steal away | Böyle bir kızı hiç kimsesin kaçırmasına izin vermem. Böyle bir kızı kimsenin çalmasına izin veremem. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
It's decided, I'll betroth her to WanWan | Karar verildi, WanWan ile onun sözünü kestim. Kararımı verdim, onu WanWan ile nişanlayacağım. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
If you don't agree, then we'll settle it in battle | Eğer katılmasaydım, sonra savaş nasıl çözülecekti Katılmıyorsan savaş meydanında görüşürüz. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Good | İyi Güzel. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Good gun | İyi silah İyi silah. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
This is a fully automatic weapon | Bu ful otomatik silah. Tam otomatiktir. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
You can't buy it anywhere else | öyle her yerde alamazsın. Başka yerden satın alamazsınız. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
We'll take 80 | 80'e alırız 80 tane alacağız. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
General Hou supports our railway into DengFeng city | Komutan Hou bize DengFeng şehrine demiryolu yapmamız için desket verirse ...General Hou bizim DengFeng şehri içersine uzanacak olan demiryolu inşamızı desteklerse. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
What did you say? I couldn't hear | Ne dedin sen? Duyamadım Ne dedin? Duyamadım. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
I said, I won't take a penny | Dedim ki, Bedavaya ayarlarız Dedim ki, tek bir kuruş dahi almam... | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
If you support the building of our railway | Eğer demir yolu yapmanıza destek verirsen. ...bizim demiryolu inşamızı desteklerseniz. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Leave, we're going to ChenDong | Ayrılın, ChenDong'a gidiyoruz Yola çıkalım, ChenDong'a gidelim. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
I believe General Song might be interested | İnanıyorum ki General Song'un ilgisini çekecektir. General Song'un ilgisini çekeceğine inanıyorum. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Mr Peter, please wait | Bay Peter, lütfen bekleyin Kumandan Peter, lütfen bekleyin. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Brother, these guns are good | Kardeşim, bu silahlar iyi Kardeş, bu silahlar çok iyi. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
If SongFu takes them | Eğer SongFu onları alırsa Eğer Song Fu bunları alırsa... | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Show them out | Yolu gösterin. Onlara yolu gösterin! | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Yes | Evet Emredersiniz! | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Please | Buyurun Buyurun. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Next time you speak to me, think first | Gelecek serefe benimle konuşurken iyi düşün. Bir daha benimle konuşacağın zaman, önce düşün. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
I don't take orders from you | Senden emir almıyorum. Senden emir alacak değilim. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Maybe when you're in my position, then we'll talk | Belkide benin mevkime ulaştığında konuşacağız. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
He plans to use our countrymen’s lives to make money | Onun planı ülkemizi kullanıp para kazanmak Para kazanmak için bizi kullanmak istiyorlar. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Agreeing to build their railway | Demiryollarını inşa etmeyi kabul ediyor. Demiryolu için mutabakat yapmak. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Is like opening the doors for them to take our land | Memleketimiz kapılarını onlara açacak. Ülkemizin hazinelerini almaları için kapıları açmak gibi bir şey. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Our land is our own | Memleketimiz bizimdir. Ülkemiz sadece bize aittir. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
I will cut them all off | Hepsini paramparça edeceğim ...her birini keserim. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
I hope SongFu thinks that way too | Umarım SongFu'da böyle düşünür. Umarım Song Fu da böyle düşünür. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
I don't think you've listened to what I've said | Benim ne söyledeğimi dinlediğini düşünmüyorum Ne söylediğimi duyduğundan pek emin değilim. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
In 20 years, he is the only one I've called my brother | 20 yıldır sadece o benim kardeşim gibi oldu. Son 20 yıl, ona kardeş dedim. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Do not say that he is no good | Böyle söyleme , o iyi biri değil Onun hakkında kötü konuşma. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
And even if he is, it is not for you to say it | evet eğer öyle olsa bile, senin için aynısı demezdi | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
I'm dizzy | Ben aptalım. Sersem gibiyim. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Eating biscuits | Biküvit yiyorum Bisküvi yiyorum. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
I'm eating noodles now | Şimdi şehriye yiyorum Şimdi de erişte yiyorum. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
You've gone mad from hunger | Açlıktan deliye döndün | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
What do you know? This is ?reminiscing | Ne biliyorsun tadını? Eski günleri hayırlıyarak Sen ne anlarsın ki? Buna anımsama denir. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
You might be able to do that, But how about everyone else out there | Bunu yapmak mümkün olabilir, fakat bunu herkes yapamaz Bunu sen yapabiliyorsun, ama peki dışarıdaki insanlar ne olacak? | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
At times of trouble in that past there was Judge Bao releasing the stores | Yargıç Bao Geçmişte, kötü günlerde dükkanları kapatmıştı Bir keresinde Judge Bao dükkanında başım belaya girmişti. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
? and masked avengers | maskeli kahramanlar onlardan çalardı. O zamanlar maskeli koruyucular vardı. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Now, all we have are murderous troops | Şimdi bizim katil asker var artık. Şimdi ise, sadece öldüren askerler var. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
Yes, we'll be avengers that save people | Evet, Bu şekilde insanların hayatlarını kurtabiliriz. Haklısın, bu sayede daha çok insan kurtarabiliriz. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
That’s against the rules | Ama bu kurallara aykırı Ama bu kurallara aykırı. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |
? If the sky falls, 2nd Master here will hold it up | Eğer dikkat etmezsek, 2. usta bizi yakalar. Gökyüzü bile düşse ikinci kaptanımız tutar. | San siu lam zi-3 | 2011 | ![]() |