• tr flag Türkçe
    • en flag İngilizce

Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 145651

İngilizce Türkçe Film Adı Film Yılı Ayrıntılar
...from a toxin derived from spider venom. ...öldüğünün sanıldığını söylüyor. ...öldüğünün sanıldığını söylüyor. Salt-5 2010 info-icon
I could see how moved you were by Mike's little white knight routine. Mike'ın beyaz atlı şövalye hareketinden nasıl etkilendiÄŸini gördüm. Mike'ın beyaz atlı şövalye hareketinden nasıl etkilendiğini gördüm. Salt-5 2010 info-icon
You were supposed to recruit him, Ev... Onu da aramıza katacaktın, Ev... Onu da aramıza katacaktın, Ev... Salt-5 2010 info-icon
...not fall in love with him. ...ona aşık olmayacaktın. Salt-5 2010 info-icon
That's why I told Orlov to pick him up. Orlov'a bu yüzden onu yakalamasını söyledim. Salt-5 2010 info-icon
I had to practically twist his arm to get him to blow your cover at the CIA. Senin CIA'deki gizli kimliÄŸini açıklaması için onu fena zorlamam gerekti. Senin CIA'deki gizli kimliğini açıklaması için onu fena zorlamam gerekti. Salt-5 2010 info-icon
I'm the patsy. Günah keçisi benim. Salt-5 2010 info-icon
Authorization, 99 percent. Yetkilendirme %99. Salt-5 2010 info-icon
Go! İleri. Salt-5 2010 info-icon
Permissive action links initiated. İzne bağlı hareket başlatıldı. Salt-5 2010 info-icon
Trident submarines at firing readiness. Trident denizaltıları ateşe hazır. Salt-5 2010 info-icon
Get down on the floor, now! Derhal yere yat. Salt-5 2010 info-icon
I said now! Derhal dedim. Salt-5 2010 info-icon
Launch sequence aborted. Systems restored. Saldırı işlemi iptal edildi. Sistem geriye alındı. Salt-5 2010 info-icon
Move, move, move! Show me your hands! Çabuk, çabuk. Ellerini göster. Çabuk, çabuk. Ellerini göster. Salt-5 2010 info-icon
Get down! What is your name, sir? Yerden kalkmasınlar. Adınız nedir, efendim? Yerden kalkmasınlar. Adınız nedir, efendim? Salt-5 2010 info-icon
I'm Theodore Winter, CIA. Help the president. Theodore Winter, CIA. BaÅŸkana yardım edin. Theodore Winter, CIA. Başkana yardım edin. Salt-5 2010 info-icon
Mr. President. Sayın BaÅŸkan. Sayın Başkan. Salt-5 2010 info-icon
Mr. President, can you hear me? Sayın Başkan, beni duyuyor musunuz? Salt-5 2010 info-icon
Hold still. EMT's on the way. Kımıldama. Tıbbi ekip geliyor. Kımıldama. Tıbbi ekip geliyor. Salt-5 2010 info-icon
Make sure they got body bags. At least seven. Ceset torbası da getirsinler. En az yedi kişi saydım. Salt-5 2010 info-icon
She's wearing a vest. Çelik yelek giyiyor. Salt-5 2010 info-icon
I'll meet you in five minutes. I wanna get cleaned up. BeÅŸ dakika sonra toplantı salonunda buluÅŸalım. Temizlenmek istiyorum. Beş dakika sonra toplantı salonunda buluşalım. Temizlenmek istiyorum. Salt-5 2010 info-icon
And I want her alone in a room. O da bir odada tek başına dursun. O da bir odada tek başına dursun. Salt-5 2010 info-icon
If there are other KAs out there, I want her talking. BaÅŸka KA varsa, onu konuÅŸturmak istiyorum. Başka KA varsa, onu konuşturmak istiyorum. Salt-5 2010 info-icon
She won't talk. She's trained not to, no matter what we do to her. KonuÅŸmaz. Konuşmaz. Salt-5 2010 info-icon
If we're gonna find these people, we gotta do it. Onları bulacaksak kendimiz bulmalıyız. Onları bulacaksak kendimiz bulmalıyız. Salt-5 2010 info-icon
Somebody already did. At least some of them. Biri bulmuÅŸ bile. En azından bir kısmını. Biri bulmuş bile. En azından bir kısmını. Salt-5 2010 info-icon
Barge on the East River. Twelve dead, including Orlov. DoÄŸu Nehri'nde bir teknede 1 2 ölü var. Orlov dahil. Doğu Nehri'nde bir teknede 12 ölü var. Orlov dahil. Salt-5 2010 info-icon
Who did that? Bunu kim yaptı? Bunu kim yaptı? Salt-5 2010 info-icon
Don't know. Forensics are on it. Bilmiyorum. Adli tıp araÅŸtırıyor. Bilmiyorum. Adli tıp araştırıyor. Salt-5 2010 info-icon
I'm gonna get cleaned up. I'll be right back. Temizlenmek istiyorum. Hemen dönerim. Temizlenmek istiyorum. Hemen dönerim. Salt-5 2010 info-icon
Well, sir, you're injured. Why don't you have a seat? Yaralısınız efendim. Oturun isterseniz. Salt-5 2010 info-icon
We'll take a look at you. Size bir bakalım. Size bir bakalım. Salt-5 2010 info-icon
Pretty good gash there. Burası fena kesilmiÅŸ. Burası fena kesilmiş. Salt-5 2010 info-icon
Looks like you got a piece of glass in there. İçinde cam parçası kalmış galiba. İçinde cam parçası kalmış galiba. Salt-5 2010 info-icon
She killed someone else. Başka birini daha öldürdü. Salt-5 2010 info-icon
It's Winter. It's Ted Winter, sir. You better get up here. Winter. Ted Winter. Efendim, gelseniz iyi olur. Salt-5 2010 info-icon
Check him. Check him! Kontrol edin. Kontrol edin. Salt-5 2010 info-icon
Checking vitals. YaÅŸam iÅŸaretlerine bakıyorum. Yaşam işaretlerine bakıyorum. Salt-5 2010 info-icon
I'm not getting a pulse. I'm not getting much. Nabız yok. Fazla bir ÅŸey yok. Nabız yok. Fazla bir şey yok. Salt-5 2010 info-icon
She's yours for 15 minutes during the flight. UçuÅŸ sırasında 1 5 dakika sizindir. Uçuş sırasında 15 dakika sizindir. Salt-5 2010 info-icon
Give me your hands. Then she's the FBI's. Ellerini uzat. Sonra FBl'ındır. Ellerini uzat. Sonra FBI'ındır. Salt-5 2010 info-icon
Why'd you kill him? Onu neden öldürdün? Onu neden öldürdün? Salt-5 2010 info-icon
Because somebody had to. Birinin yapması gerekiyordu. Birinin yapması gerekiyordu. Salt-5 2010 info-icon
By this, I take it you think everybody is who they say they are. Herkesin, olduÄŸunu söylediÄŸi kiÅŸi olduÄŸunu sanıyorsun anlaşılan. Herkesin, olduğunu söylediği kişi olduğunu sanıyorsun anlaşılan. Salt-5 2010 info-icon
You knew something was wrong the moment Orlov walked in. Orlov geldiÄŸi anda bir terslik olduÄŸunu biliyordun. Orlov geldiği anda bir terslik olduğunu biliyordun. Salt-5 2010 info-icon
We just didn't know what it was. Sadece ne olduÄŸunu bilmiyorduk. Sadece ne olduğunu bilmiyorduk. Salt-5 2010 info-icon
Winter did. Winter? Winter biliyordu. Winter. Kestik. Kestik! Salt-5 2010 info-icon
You expect me to believe that Winter was gonna launch the missiles... Füzeleri Winter'ın fırlatacağına inanmamı mı istiyorsun? Füzeleri Winter'ın fırlatacağına inanmamı mı istiyorsun? Salt-5 2010 info-icon
...and you saved the world? Senin de dünyayı kurtardığına? Senin de dünyayı kurtardığına? Salt-5 2010 info-icon
I would like you to believe that, yeah. Buna inanmanı isterdim, evet. Buna inanmanı isterdim, evet. Salt-5 2010 info-icon
That's a big accusation. Bu, büyük bir suçlama. Bu, büyük bir suçlama. Salt-5 2010 info-icon
...he's dead now so he can't defend himself. ...ÅŸimdi ölü olduÄŸuna göre kendini savunamaz. ...şimdi ölü olduğuna göre kendini savunamaz. Salt-5 2010 info-icon
I guess you'll just have to decide for yourself. Kendin karar vermek zorundasın. Kendin karar vermek zorundasın. Salt-5 2010 info-icon
How many more like you are there? Senin gibi daha kaç kiÅŸi var? Senin gibi daha kaç kişi var? Salt-5 2010 info-icon
Like me? Benim gibi... Salt-5 2010 info-icon
None. ...hiç yok. ...hiç yok. Salt-5 2010 info-icon
Like him? Onun gibi... Salt-5 2010 info-icon
More than you or I can handle alone. ...senin ya da benim tek başına baÅŸ edemeyeceÄŸimiz kadar. ...senin ya da benim tek başına baş edemeyeceğimiz kadar. Salt-5 2010 info-icon
You really think a trained Soviet agent... EÄŸitimli bir Sovyet ajanının istese... Eğitimli bir Sovyet ajanının istese... Salt-5 2010 info-icon
...couldn't kill the Russian president at point blank range if she wanted to? ...Rusya Başkanını yakın mesafeden öldüremeyeceğini mi sanıyorsun? Salt-5 2010 info-icon
Or you, for that matter. Ya da seni, mesela. Salt-5 2010 info-icon
I could've killed you at the funeral and I didn't. Seni cenazede öldürebilirdim ama yapmadım. Seni cenazede öldürebilirdim ama yapmadım. Salt-5 2010 info-icon
You surrendered to me because I gave you no choice. Sana baÅŸka seçenek vermediÄŸim için teslim oldun. Sana başka seçenek vermediğim için teslim oldun. Salt-5 2010 info-icon
You know better. Öyle olmadığını biliyorsun. Öyle olmadığını biliyorsun. Salt-5 2010 info-icon
I had a choice. SeçeneÄŸim vardı. Seçeneğim vardı. Salt-5 2010 info-icon
You know better. Biliyorsun. Salt-5 2010 info-icon
If I did believe you... Sana inansam bile... Salt-5 2010 info-icon
...and I'm not saying for a second that I do, but if I did... ...inanıyorum demedim ama öyle farz edelim... ...inanıyorum demedim ama öyle farz edelim... Salt-5 2010 info-icon
...nobody else would. ...baÅŸka kimse inanmaz. ...başka kimse inanmaz. Salt-5 2010 info-icon
Well, maybe you can think of a way around that. Bunun bir yolunu bulursun belki. Salt-5 2010 info-icon
They took everything from me. Her ÅŸeyimi aldılar. Her şeyimi aldılar. Salt-5 2010 info-icon
I'll kill them. Onları öldüreceÄŸim. Onları öldüreceğim. Salt-5 2010 info-icon
Bullshit! Saçma. Saçma. Salt-5 2010 info-icon
We are approaching the Potomac, heading due south and west. Hem güneye hem de batıya akan Potomac Nehri'ne yaklaşıyoruz. Hem güneye hem de batıya akan Potomac Nehri'ne yaklaşıyoruz. Salt-5 2010 info-icon
Go get them. Git yakala. Salt-5 2010 info-icon
Salt! Salt! Salt. Salt-5 2010 info-icon
Circle back! Circle back! Geri dön. Geri dön. Geri dön. Geri dön. Salt-5 2010 info-icon
New U.S. President Joseph Steppens announced today... Yeni Birleşik Devletler Başkanı Joseph Steppens... Salt-5 2010 info-icon
...that with the death of Natasha Chenkov... ...Amerika'da Evelyn Salt adıyla bilinen... ...Amerika'da Evelyn Salt adıyla bilinen... Salt-5 2010 info-icon
...known in the U.S. as Evelyn Salt, all elements of the terrorist group... ...Natasha Çenkov'un ölümüyle birlikte, terörist grubun... ...Natasha Çenkov'un ölümüyle birlikte, terörist grubun... Salt-5 2010 info-icon
...have been eliminated. The announcement came... ...tamamen yok edildiÄŸini açıkladı. Bu açıklama... ...tamamen yok edildiğini açıkladı. Bu açıklama... Salt-5 2010 info-icon
...during his Moscow peacekeeping visit... ...Moskova'ya yaptığı barış ziyareti sırasında geldi. ...Moskova'ya yaptığı barış ziyareti sırasında geldi. Salt-5 2010 info-icon
...where President Steppens paused to lay flowers... BaÅŸkan Steppens, Rusya gezisi sırasında... Başkan Steppens, Rusya gezisi sırasında... Salt-5 2010 info-icon
...at the site of the 1974 plane crash that killed his parents and sister... ...ebeveynlerini ve kardeÅŸini kaybettiÄŸi 1 974 yılındaki uçak kazası anıtına... ...ebeveynlerini ve kardeşini kaybettiği 1974 yılındaki uçak kazası anıtına... Salt-5 2010 info-icon
...while on a tour of Russia. ...çiçek koyarken konuştu. Salt-5 2010 info-icon
Please let me go home. Please, I'm not who you think l am. Lütfen bırakın beni. Lütfen. Ben sandığınız kişi değilim. Salt-7 2010 info-icon
I'm really not who you think l am. Gerçekten sandığınız kişi değilim. Salt-7 2010 info-icon
I am not a spy! l am not a spy! Ben casus deÄŸilim. Ben casus deÄŸilim. Ben casus değilim. Ben casus değilim. Salt-7 2010 info-icon
You are a spy. l am not a spy. Casussun. Ben casus deÄŸilim. Casussun. Ben casus değilim. Salt-7 2010 info-icon
Any verifiable hits? One. DoÄŸrulanabilir bir ÅŸey çıktı mı? Bir tane. Doğrulanabilir bir şey çıktı mı? Bir tane. Salt-7 2010 info-icon
Was I ever that young? Nazar değmesin. Salt-7 2010 info-icon
But if it got down to the subtleties of English nuance.... Ama İngilizcenin nüanslarına gelince... Ama İngilizcenin nüanslarına gelince... Salt-7 2010 info-icon
Russia is also dying. Rusya da ölüyor. Salt-7 2010 info-icon
But l'll listen anyway. Ama yine de dinleyeceÄŸim. Ama yine de dinleyeceğim. Salt-7 2010 info-icon
On November 22nd, 1 963... 22 Kasım 1 963'te... 22 Kasım 1963'te... Salt-7 2010 info-icon
At an abandoned monastery... Terk edilmiş bir manastırda... Salt-7 2010 info-icon
You're killing me, man. Patlayacağım şimdi. Salt-7 2010 info-icon
Never. Sorun ne Ted? Köstebeklere inanmaz mısın? Salt-7 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 145646
  • 145647
  • 145648
  • 145649
  • 145650
  • 145651
  • 145652
  • 145653
  • 145654
  • 145655
  • …
  • »
  • »»
Kısıtlı Mod:   
  • Katkıda Bulun
  • Hakkımızda
  • Sorumluluk Reddi
  • İletişim