Ara

İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 14292

İngilizce	Türkçe	Film Adı	Film Yılı	Ayrıntılar
Just stay back.	Yaklaşmayın.	Daylight-1	2013
Officer Boyd is a dick!	Memur Boyd, sersemin teki!	Daylight-1	2013
Yeah, that's right he sucks.	Evet, aynen öyle.	Daylight-1	2013
Remember at Russell's apartment?	Hatırlasana, Russell'ın evinde	Daylight-1	2013
He was just hitting on you outside,	işini yapması gerekirken	Daylight-1	2013
instead of just doing his job.	seninle uğraşıyordu.	Daylight-1	2013
Remember that time he brought you by the office,	Seni ofise getirdiği günü hatırla,	Daylight-1	2013
and he didn't even bring you up?	senin yanında bile kalmamıştı.	Daylight-1	2013
Jen, they're crazy.	Jen, bunlar çıldırmış.	Daylight-1	2013
They're crazy!	Kafayı yemişler!	Daylight-1	2013
Give me the knife!	Bıçağı bana ver!	Daylight-1	2013
Jen, come on!	Jen, haydi, ama!	Daylight-1	2013
What the hell?!	Hassiktir?!	Daylight-1	2013
Where are we now?	Neredeyiz biz?	Daylight-1	2013
She was just here!	Az önce buradaydı!	Daylight-1	2013
Momma!	Annecim!	Daylight-1	2013
Settle down for a second.	Sakin ol, birazcık.	Daylight-1	2013
Jen, that wasn't her.	Jen, o annen değildi.	Daylight-1	2013
Mom!	Mom!	Daylight-1	2013
Listen to me.	Dinlesene beni.	Daylight-1	2013
Get the fuck off me!	Siktir git, başımdan!	Daylight-1	2013
There's no way that was your mom.	Onun annen olmasının imkanı yok.	Daylight-1	2013
She's dead, remember?	Annen öldü, hatırlasana.	Daylight-1	2013
I lived with her.	Ben onunla yaşıyorum.	Daylight-1	2013
Jen, how long were you there?	Jen, ne zamandır, oradasın?	Daylight-1	2013
Look, it's going to be fine, all right?	Bak, herşey düzelecek, tamam mı?	Daylight-1	2013
We just need to find David.	Sadece, David'i bulmamız gerekiyor.	Daylight-1	2013
He hates me.	O, benden nefret ediyor.	Daylight-1	2013
No, he doesn't hate you.	Hayır, etmiyor.	Daylight-1	2013
He'll be fine.	O da sana iyi davranacak.	Daylight-1	2013
Oh, Sydney, where have you been?	Oh, Sydney, nerelerdeydin sen?	Daylight-1	2013
Are you okay?	Sen, iyi misin?	Daylight-1	2013
Have you seen Mommy?	Annemi gördün mü?	Daylight-1	2013
Sydney, she's.	Sydney, annen.	Daylight-1	2013
I've been looking everywhere for her.	Heryerde onu arıyorum.	Daylight-1	2013
No, I'm sorry sweetheart.	Çok üzgünüm, tatlım.	Daylight-1	2013
What does she look like?	Annen, nasıl biri?	Daylight-1	2013
Well maybe we can help her.	Bak, belki ona yardım edebiliriz.	Daylight-1	2013
No we can't help her because she.	Hayır, ona yardım edemeyiz, çünkü.	Daylight-1	2013
Oh Miss Borman, thank you so much!	Oh, Bayan Borman, çok teşekkürler!	Daylight-1	2013
I don't.	Ben.	Daylight-1	2013
Come on, we've got to get out of here, Go!	Hemen buradan gitmemiz lazım!	Daylight-1	2013
Don't stop, come on!	Sakın durma, koş!	Daylight-1	2013
Mommy's house!	Annemin evine!	Daylight-1	2013
We're not going to Mommy's house.	Hayır, annenin evine gitmiyoruz.	Daylight-1	2013
Jennifer, move!	Jennifer, koş!	Daylight-1	2013
This whole place is collapsing, go!	Bütün bina çöküyor, kaç!	Daylight-1	2013
Go, go, go!	Haydi, haydi, haydi!	Daylight-1	2013
Oh shit, not again!	Oh kahretsin, gene mi!	Daylight-1	2013
Does this look?	Neresi burası?	Daylight-1	2013
I was with Sydney one minute now she's gone?	Az önce Sydney yanımdaydı, şimdi ise yok.	Daylight-1	2013
Okay, fine.	Tamam, heyecanlanma.	Daylight-1	2013
We just need to calm down for one second all right?	Biraz durup, sakin olalım, tamam mı?	Daylight-1	2013
I'm sure she's.	Onun iyi olduğuna eminim.	Daylight-1	2013
Ow, God!!	Ow, Tanrım!!	Daylight-1	2013
Don't let her kiss David!	Sakın kızın David'i öpmesine izin verme!	Daylight-1	2013
Who was that?!	O da kimdi?!	Daylight-1	2013
Hey, Jen, come on!	Hey, Jen, gel haydi!	Daylight-1	2013
Wait, Josh!	Bekle, Josh!	Daylight-1	2013
Jen, what's going on?	Neler oluyor, Jen?	Daylight-1	2013
Oh, David!	Oh, David!	Daylight-1	2013
I couldn't save her!	Onu kurtaramadım!	Daylight-1	2013
I couldn't save her	Kurtaramadım	Daylight-1	2013
Oh God.	Oh Tanrım.	Daylight-1	2013
Oh God.	Oh, Tanrım.	Daylight-1	2013
I don't know why I ever listened to you Jennifer!	Neden senin sözünü dinledim, bilmiyorum Jennifer!	Daylight-1	2013
Pull him off!	Çeek!	Daylight-1	2013
Let him go!	Bıraak!	Daylight-1	2013
No, David!	Haydi, David!	Daylight-1	2013
David no!	David, olamaz!	Daylight-1	2013
This place is like a war zone.	Burası savaş alanına dönmüş.	Daylight-1	2013
Whoa, that's awesome.	Whoa, işte bu harika.	Daylight-1	2013
David!!	David!!	Daylight-1	2013
Josh (at top of Hi, I'm Josh	Selam, ben Josh Riedford	Daylight-1	2013
Riedford with Child Protective Services.	Çocuk Koruma Hizmetlerinde çalışıyorum.	Daylight-1	2013
We need to speak with you and your husband.	Sizinle ve kocanızla konuşmamız gerekiyor.	Daylight-1	2013
Hey, can you hear me?!	Hey, beni duyabiliyor musunuz?!	Daylight-1	2013
This is without a doubt the	Burası, şüphesiz ki, gördüğüm	Daylight-1	2013
freakiest place I've ever seen.	en korkunç yer.	Daylight-1	2013
Yeah, well, get used to it.	Evet ama, yakında alışırız.	Daylight-1	2013
You're not going to be this,	Sen böyle olmayacaksın,	Daylight-1	2013
Yeah, well, get used to it.	Evet ama, alışırız.	Daylight-1	2013
You're not going to be visiting many mansions.	Çok fazla malikane gezme şansın olmayacaktır.	Daylight-1	2013
My husband's not here.	Kocam burada değil.	Daylight-1	2013
May we come in?	İçeri girebilir miyiz?	Daylight-1	2013
I haven't really had a chance to clean.	Temizlik yapma fırsatım olmadı.	Daylight-1	2013
Look, we got a call from	Bakın, oğlunuzun bir öğretmeninden	Daylight-1	2013
one of your son's teachers saying that	oğlunuzun okulda yemek yemediğine dair	Daylight-1	2013
he hasn't been eating lunch at school.	bir telefon aldık.	Daylight-1	2013
He said that you and your husband have been	Geçtiğimiz bir kaç ay boyunca,	Daylight-1	2013
notified multiple times over the past month to	sizi ve eşinizi, çocuğun yanına yemek vermediğiniz, ya da	Daylight-1	2013
either pack lunch for him or give him lunch money.	cebine yemek parası koymadığınız yolunda, bir kaç kez uyarmışlar.	Daylight-1	2013
I give him everything I can.	Herşeyimi ona harcıyorum.	Daylight-1	2013
I talked to Russell at school today.	Bugün okulda Russell ile konuştum.	Daylight-1	2013
He's sick.	O, hasta.	Daylight-1	2013
Have you taken him to a doctor?	Onu hiç doktora götürdünüz mü?	Daylight-1	2013
Look, I'm looking for a job.	Bakın, ben iş arıyorum.	Daylight-1	2013
We don't have health insurance.	Sağlık sigortamız da yok.	Daylight-1	2013
There are free clinics, Miss Olyphant.	Parasız klinikler de var, Bayan Olyphant.	Daylight-1	2013
I'm going to come back in a week to check on him.	Bir hafta sonra gelip, kontrol edeceğim.	Daylight-1	2013