Ara
İngilizce Türkçe Kelime Çevirileri Sayfa 13892
İngilizce | Türkçe | Film Adı | Film Yılı | |
We must decide now. | Hemen karar vermeliyiz. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
She gave up that nice boy. | O güzelim çocuğu terk etmiş. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I was ashamed of myself when i saw him. | Onu gördüğümde kendimden utandım. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
The the noise i made the other night ... | O gece yaptığım tantana... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Hurry. | Çabuk olun. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Ahmad, tell him we thought she was single. | Ahmet, bayanın bekâr olduğunu sandığımızı söyle. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
She lied to us. | Bize yalan söyledi. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We say the truth. Please don't. | Gerçeği söyleriz. Hayır, lütfen. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We lie to him to save the honor of Elly? | Elly'in namusunu korumak için yalan mı söyleyeceğiz? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
The dead have no need of honor. | Ölünün namusa ihtiyacı olmaz. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I won't let it happen. Too late. | Bunu olmasına izin vermeyeceğim. Çok geç. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Ahmad, don't let them ... Peyman come here. | Ahmet, onlara izin verme... Peyman, buraya gel. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I knew it. | Anlamıştım. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
She had told me. | Bana söyledi. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I swear. I'm not lying this time. | Yemin ederim. Bu sefer yalan söylemiyorum. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
On the head of my daughter. | Kızımın başı üzerine. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I told Ahmad he was her fiance. | Nişanlısı olduğunu Ahmet'e söyledim. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Ahmad, why don't you tell them? | Ahmet, neden onlara söylemiyorsun? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
There is nothing more to say. | Söyleyecek fazla bir şey yok. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I told her | Almanya'dan bir arkadaşımızın... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
a friend arrived from Germany and I was asked ... | ...geleceğini ve birini... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
to submit a woman. | ...önermek istediğimi söyledim. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
She said she doesn't want to get married. | Evlenmek istemediğini söyledi. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
That she has a fiance for 2 years and wants to break up. | İki yıldır nişanlıydı ve ayrılmak istiyordu. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
She didn't love him. He made her suffer. | Onu sevemedi. Kızı üzüyordu. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Her family are against it, and he also wouldn't let her go. | Kızın ailesi bu işe karşıydı ve adam da gitmesine izin vermiyordu. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I offered her to meet our friend Ahmad during his brief stay. | Kısıtlı zamanı olan Ahmet'le tanışmasını teklif ettim. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
She said no, not until i haven't broken up. | Hayır dedi, ilişkimi bitirmeden olmaz. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I sent Ahmad a photo of her, and he liked her. | Ahmet'e onun resmini gönderdim, hoşuna gitti. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
So, I insisted her to come. | Gelmesi için ısrar ettim. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
And she said ...? She was determined to break. | Ne dedi? Ayrılmayı kafasına koymuştu. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I told her, if my friend won't return to Iran anytime soon. | Arkadaşım kısa süre içinde İran'a dönmeyecek olsa problem değil, dedim. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
You should meet him just once. | En azından bir kere tanışmalısın. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
She still refused. | Yine de kabul etmedi. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Finally, she agreed provided that it remains a secret | Sonunda, sır olarak kalması kaydıyla bir... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
and just for one night. | ...geceliğine kabul etti. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
She had told me. | Bana söylemişti. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
You insisted her to come. | Gelmesi için ısrar ettin. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
But she wasn't forced to come? | Ama gelmek zorunda değildi öyle mi? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I begged. I said that I had everything planned. | Yalvardım. Her şeyi ayarladığımı söyledim. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We can at least save her honor. | En azından namusunu kurtarabiliriz. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
If we say we really didn't know she had a fiance | Gerçekten nişanlısı olduğunu bilmediğimize söylersek... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
would he believe that? | ...bize inanabilir mi? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
What does it change if he believes it? | İnansa bile ne fark eder ki? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Anyway, she did wrong by coming here. | Her neyse, buraya gelmekle hata etmiş. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
But I insisted. | Ama ısrar ettim. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
It's not a reason. | Bu bir gerekçe değil. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Tell the truth. You say you didn't know. | Gerçeği anlat. Bilmediğini söyle. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Me, I say that I knew. | Ben, gerçeği bildiğimi söylüyorum. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Everything is my fault. Come what may. | Ne pahasına olursa olsun, hepsi benim hatam. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
You're unconscious! He'll lynch you! | Saçmalamışsın! Adam seni linç edecek! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
And then he sees us as a whole. | Hepimizin bu olaya dâhil olduğunu sanacak. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
To him we are all acomplices. | Ona göre biz de suç ortağıyız. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Amir, do something. I can't take it anymore. | Amir, bir şeyler yap. Artık buna dayanamıyorum. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Sepideh, just listen for once in your life. | Sepideh, hayatında bir kere olsun, dinle. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
It is more than you and me. We should all be together. | İkimize de fazla bu. Birlik olmamız gerek. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Ahmad | Ahmet. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We tell him. | Ona söyleyelim. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We say the truth. | Gerçeği söyleriz. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We really didn't know she was engaged. | Nişanlı olduğunu gerçekten bilmiyorduk. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Now we learned too late. | Öğrendiğimizde ise çok geçti. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I have not the heart to lie to this poor boy. | Bu zavallı çocuğa yalan söyleyecek cesaretim yok. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
And you, Naazy? | Ya sen, Naazy? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I bow to the majority. | Çoğunluğa uyarım. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
The majority seems to go for the truth. | Çoğunluk gerçeği istiyor gibi. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We were not aware. | Farkında değildik. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Me, I was. | Ben de öyle. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
But you're alone. And you just told us a minute ago! | Ama sen yalnızsın. Ve bize bir dakika önce söyledin! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Come, let's go together. | Hadi, birlikte gidelim. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Peyman, watch out. | Peyman, dikkatli ol. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
And the children? Arash? | Ya çocuklar? Arash? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Stay here, Sepideh. Come Naazy. | Burada bekle, Sepideh. Gel Naazy. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Please don't make the situation any worse. | Lütfen durumu daha da kötüleştirme. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
What will he think about Elly? | Elly hakkında ne düşünecek? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Arash, Anita, | Arash, Anita,... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Morvarid, come quickly. | ...Morvarid, çabuk gelin. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Let me see, Ahmad! | Bir bakayım, Ahmet! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Raise your head. | Kafanı kaldır. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
You are bleeding ... | Kanıyor... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I can put my hand on the Quran | Gerçeği söylediğimize... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
to swear that we are telling the truth! | ...Kuran üzerine yemin edebilirim! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
On the life of my children! | Çocuklarımın hayatı üstüne! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Dear Sir | Bayım... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
there was no reason to lie to you. | ...size yalan söylememiz için bir neden yok. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We came here with our families. | Ailelerimizle buraya geldik. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We did not organize a meeting | Nişanlınla arkadaşımızın arasını... | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
between your fiance and our friend. | ...yapmak için bir organizasyon yapmadık. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We're not crazy! | Biz deli değiliz! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
If we had had the slightest suspicion, we would not permit. | En ufak bir şüphemiz olsaydı buna izin vermezdik. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
What is this discussion? | Neden tartışıyorsunuz? | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Lets go sit down. You shut up! | Hadi oturalım. Sen kes sesini! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Shut up, asshole! | Kapa çeneni, göt herif! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
Stop! Go back, Ahmad! | Yeter! Geri dön, Ahmet! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We suffer for two days! | İki gündür ızdırap çekiyoruz! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
No one has eaten for 2 days! | 2 gündür kimse bir şey yemedi! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I ask! | Ben sorarım! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I just want to be told the truth! | Sadece gerçeği söylemek istiyorum! | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
I proposed to call the police. You will see the report. | Polisi arayalım o zaman. Rapora bakarsın. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
To hell with the police. | Polisin canı cehenneme. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |
We can not lie to the police. This will be a proof. | Polise yalan söyleyemeyiz. Kanıt olacaktır. | Darbareye Elly-1 | 2009 | ![]() |