Search
English Turkish Sentence Translations Page 22345
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Hell am I doing in here? | Burada benim ne işim var? Güzel. Daha yüksek sesle. | Glee-1 | 2009 | |
| In olden times, | Eski zamanlarda Yaygaracılar ortaçağ toplumlarına ihtiyaç... | Glee-1 | 2009 | |
| Welcome to the very first meeting of the heckling club. | Yaygaracılık kulübünün ilk toplantısına hoş geldiniz. | Glee-1 | 2009 | |
| You set me up. You told me | Beni kandırdınız. Ödevlerde yardım almak için buraya gelmemi söylediniz. | Glee-1 | 2009 | |
| Congratulations. You're all in. | Tebrikler. Hepiniz kabul edildiniz. | Glee-1 | 2009 | |
| I'm totally doing Lykke Li. | Ben kesinlikle Lykke Li'den söyleyeceğim. | Glee-1 | 2009 | |
| She's bjork meets Florence and the machine, | Bjork'la Florence and The Machine karşımı ve gelecek vaat eden yeni bir yetenek. | Glee-1 | 2009 | |
| I'm tired of my dancing being overshadowed | Şarkılarınızla dansımı gölgelemenizden bıktım. | Glee-1 | 2009 | |
| It's going to be just me and my sweet moves | Bu yüzden sahnede sadece ben ve kıvrak hareketlerim olacak. | Glee-1 | 2009 | |
| You're forgetting about the most neglected artist | Glee kulübü tarihindeki en ihmal edilmiş sanatçıyı unutuyorsunuz. | Glee-1 | 2009 | |
| So I'm doing Aretha. | Rachel ile çıkmak harika ama fazla... | Glee-1 | 2009 | |
| Awesome, all of you guys. | Şahane, çocuklar. | Glee-1 | 2009 | |
| Those songs are great appetizers to my main course. | Bu şarkılar ana menü için harika başlangıç niteliğindeler. | Glee-1 | 2009 | |
| Celine Dion's "my heart will go on." | Celine Dion'dan "My Hearth Will Go On." Matt Lauer? Çok gözü yaşlı. | Glee-1 | 2009 | |
| It's gonna be our finale. | Final parçamız olacak. | Glee-1 | 2009 | |
| That's like the biggest song of all time. | Dünyanın en tanınan şarkısı. Hayır, anlamıyorsunuz. | Glee-1 | 2009 | |
| I was kind of hoping to do the closing number. | Final şarkısını ben söylemeyi düşünüyordum. | Glee-1 | 2009 | |
| Hey, you guys remember sunshine corazon? | Hey çocuklar, Sunshine Corozon'u hatırladınız mı? | Glee-1 | 2009 | |
| You are a terrible spy. | Rezalet bir ajansın. | Glee-1 | 2009 | |
| I'm not a spy. | Ajanlık yapmıyorum. | Glee-1 | 2009 | |
| I heard about your benefit concert on Facebook, | Hayır konserinizi Facebook'tan öğrendim ve ben de söylemek istiyorum. | Glee-1 | 2009 | |
| I know what it feels like to be in academic decathlon. | Akademik deklatonda olmak nasıldır bilirim. | Glee-1 | 2009 | |
| No one pays attention to you. No one cares. | Kimse seninle ilgilenmez. Kimse seni takmaz. | Glee-1 | 2009 | |
| It's not right. We study so hard. | Büyük haksızlık. Çok çalışıyoruz. | Glee-1 | 2009 | |
| Yeah, but you're in vocal adrenaline. | Evet ama sen Vocal Adrenaline'densin. Sana güvenebileceğimizi nereden bileceğiz? | Glee-1 | 2009 | |
| I have 600 Twitter followers. I can get all of them to come. | 600 tane twitter takipçim var ve hepsinin gelmesini sağlayabilirim. | Glee-1 | 2009 | |
| Four. No one's interested. It's just sad. | Dört. Kimse ilgilenmiyor. Ne üzücü. | Glee-1 | 2009 | |
| Please, just let me show you what I can do. | Lütfen ne yapabileceğimi göstermeme izin verin. | Glee-1 | 2009 | |
| I would like to sing the perfect song about neglect, | İhmal üzerine mükemmel bir şarkı söyleyeceğim: | Glee-1 | 2009 | |
| I'm all alone at the top. | En tepede tek başınayım. | Glee-1 | 2009 | |
| Also, I'm really short. So even when I'm in a group of people, | Ayrıca boyum çok kısa, yani bir grup insan içindeyken... | Glee-1 | 2009 | |
| it feels like I'm wandering alone through a forest. | ...kendimi ormanda geziniyormuşum gibi hissediyorum. | Glee-1 | 2009 | |
| There's no way that she's singing in our auditorium, okay? | Onun bizim konser salonunda şarkı söylemesi mümkün değil, tamam mı? Düşmanımız o. | Glee-1 | 2009 | |
| You sent her to a frickin' crack house. | Kızı keşler evine sen yolladın. | Glee-1 | 2009 | |
| ♪ When I was young ♪ | * Gençken ben * | Glee-1 | 2009 | |
| ♪ I never needed anyone ♪ | * İhtiyaç duymazdım kimseye * | Glee-1 | 2009 | |
| ♪ and making love was just for fun ♪ | * Ve sevişmek eğlence içindi sadece * | Glee-1 | 2009 | |
| ♪ those days are gone ♪ | * O günler artık geçti * Bu okul nasıl haklarını ödüyor? | Glee-1 | 2009 | |
| ♪ living alone ♪ | * Yalnız yaşıyorum * | Glee-1 | 2009 | |
| ♪ I think of all the friends I've known ♪ | * Ve tanıdığım bütün arkadaşlarımı düşünüyorum * | Glee-1 | 2009 | |
| ♪ when I dial the telephone ♪ | * Ama telefon ettiğimde * | Glee-1 | 2009 | |
| ♪ nobody's home ♪ | * Cevap vermiyor kimse * | Glee-1 | 2009 | |
| ♪ all by myself ♪ | * Yapayalnız * | Glee-1 | 2009 | |
| ♪ anymore ♪ | * Artık * | Glee-1 | 2009 | |
| ♪ don't wanna live ♪ | * Yaşamak istemiyorum * | Glee-1 | 2009 | |
| ♪ anymore... ♪ | * Artık * | Glee-1 | 2009 | |
| ♪ Don't wanna live by myself, by myself anymore ♪ | * Yaşamak istemiyorum yapayalnız, yapayalnız artık * | Glee-1 | 2009 | |
| ♪ by myself ♪ | * Yapayalnız * | Glee-1 | 2009 | |
| Absolutely not. She's just trying | Kesinlikle olmaz. Bizi gözetleyebilmek için gözümüze girmeye çalışıyor. | Glee-1 | 2009 | |
| You're one to talk. We told you | Sen mi böyle söylüyorsun? Geçen sene Jesse St. James için sana aynı şeyi söylemiştik. | Glee-1 | 2009 | |
| And you were right! This whole thing | Ve haklıydınız. Bu bizimle alakalı değil, amaç Brainiac'lere yardım etmek. | Glee-1 | 2009 | |
| Really? I'm surprised | Ciddi misin? Kendini ne kadar küçük gördüğün göz önünde... | Glee-1 | 2009 | |
| You're the most talented singer in glee club, | Glee kulübündeki en yetenekli şarkıcı sensin... | Glee-1 | 2009 | |
| I'm I'm tired of fighting with Rachel all the time. | Devamlı Rachel'la didişmekten bıktım. | Glee-1 | 2009 | |
| Okay, you're always singing about r e s p e c t, | Peki, devamlı s a y g ı d a n bahsediyorsun... | Glee-1 | 2009 | |
| but respect isn't something you can ask for. | ...ama saygı görmek istemekle olmaz. Talep etmelisin. | Glee-1 | 2009 | |
| And you deserve it. | Hak ediyorsun. | Glee-1 | 2009 | |
| Right. You know what? | Biliyor musun ama? Ne Aretha'nın, ne J Lo'nun ya da Mariah'nın da yok. | Glee-1 | 2009 | |
| because she knows people will wait. | Çünkü insanların onu bekleyeceğini biliyor. | Glee-1 | 2009 | |
| But those kinds of demands are ridiculous. | Ama öyle talepler çok saçma. | Glee-1 | 2009 | |
| Respect. And as your manager, | Saygı. | Glee-1 | 2009 | |
| Wait a minute. Since when are you my manager? | Bir dakika. Ne zamandan beri sen benim menajerimsin? | Glee-1 | 2009 | |
| Since you agreed to give me ten percent | İsteyeceğimiz her şeyden bana %10 vermeyi kabul ettiğinden beri. | Glee-1 | 2009 | |
| Sister, you got yourself a deal. | Anlaştık. | Glee-1 | 2009 | |
| he's legally entitled to, | ...hukuken hakkı var... | Glee-1 | 2009 | |
| considering we never actually consummated the marriage. | ...çünkü evliliğin bütün şartlarını yerine getirmedik. | Glee-1 | 2009 | |
| You guys never...? | Siz hiç? | Glee-1 | 2009 | |
| At what age are you allowed | Ayrı kalmak veya turneye çıkmak iki sanatçı için çok zordur. Hangi yaşta hayatımıza bakıp, pişman olabiliriz? | Glee-1 | 2009 | |
| It's just been so long, and... | Çok uzun sürdü ve... | Glee-1 | 2009 | |
| I'm so tired. | ...artık yoruldum. | Glee-1 | 2009 | |
| One day, you're going to find a way to beat this thing. | Bir gün bunun üstesinden gelmenin bir yolunu bulacaksın. | Glee-1 | 2009 | |
| A friend that you can count on. | ...güvenebileceğin bir arkadaş. | Glee-1 | 2009 | |
| Cheers. | Buraya gelebilmek için çok uğraştık. | Glee-1 | 2009 | |
| We figured you're probably used to relating | Çünkü kendin çok yetenekli olduğun için yetenekten anlasın diye düşündük. | Glee-1 | 2009 | |
| Well, first, I'm honored that you came to me, | Öncelikle bana teklif ettiniz için onur duyduğumu ama çıktığınız... | Glee-1 | 2009 | |
| A) I need a bowl of green m&ms. | A) Bir kase yeşil M&M istiyorum. | Glee-1 | 2009 | |
| And by bowl, I mean large bowl. Well, really a small barrel. | Kase derken, büyük bir kase kastettim. Aslında küçük bir varil. | Glee-1 | 2009 | |
| Before every performance, I like to wash my hands. | Ellerimi her icradan önce yıkamayı severim. | Glee-1 | 2009 | |
| And after doing so, I like to dry them on a fresh puppy. | Ve yıkadıktan sonra da bir köpek yavrusu ile kurulamayı severim. | Glee-1 | 2009 | |
| They can't help it. What a star wants is | Kendilerini tutamazlar. Bir yıldız kıymetinin bilinmesini ve saygı gösterilmesini ister. | Glee-1 | 2009 | |
| She seemed pretty serious about the puppy. | Yavru köpekler hakkında bayağı ciddiydi. | Glee-1 | 2009 | |
| Hello, class. | Merhaba, sınıf. | Glee-1 | 2009 | |
| I am the world's most famous and stylish divorcee | Ben dünyanın en meşhur ve şık boşanmış bayanı... | Glee-1 | 2009 | |
| That was true. | ..."erkek kardeşim" filan gibi bir şeyler. Bak, istedim ama | Glee-1 | 2009 | |
| Boy, did I think that Hitler showed promise! | Hitler'in gelecek vaat ettiğini sanmıştım! | Glee-1 | 2009 | |
| Those aren't eggs in those fallopian tubes. | Fallop tüplerindekiler yumurta değil. | Glee-1 | 2009 | |
| They're rare, exotic pearls. | Onlar nadir bulunan, egzotik inciler. | Glee-1 | 2009 | |
| Oh. So you're trying to seduce me. | Beni baştan çıkarmaya çalışıyorsun. | Glee-1 | 2009 | |
| Jackpot. This hairline is 85% my own, | Bingo. Saçımın %85'i benim... | Glee-1 | 2009 | |
| and my sperm count is off the charts. | ...ve sperm sayım da tavan durumunda. | Glee-1 | 2009 | |
| As tempting as that sounds, I have a boyfriend. | ...ne kadar baştan çıkarıcı olsa da, bir sevgilim var. | Glee-1 | 2009 | |
| Yeah, you do now. | Evet, var. | Glee-1 | 2009 | |
| Admit it. I'm handsome, | Kabul et, yakışıklıyım... | Glee-1 | 2009 | |
| I'm good looking, and I'm easy on the eyes. | ...güzelim ve göze hoş görünürüm. | Glee-1 | 2009 | |
| Let me tell you something about Will schuester. | Sana Will Schuester hakkında bir şey söyleyeyim. | Glee-1 | 2009 | |
| That guy has tiny baby hands. | O adamın bebek kadar minik elleri var. | Glee-1 | 2009 | |
| Seriously. It's weird. | Ciddiyim. Çok acayip. | Glee-1 | 2009 | |
| That are big enough to knock your teeth out. | Dişlerini dökecek kadar büyükler. | Glee-1 | 2009 | |
| Consider my offer. | Teklifimi düşün. | Glee-1 | 2009 | |
| Isn't that silly? | Ne saçma değil mi? | Glee-1 | 2009 |