Search
English Turkish Sentence Translations Page 22164
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| He is a wild wolf. He doesn't care for anyone. | O azgın bir kurt. Kimse umurunda değil. | Gilane-1 | 2005 | |
| This brute won't stop until some one stops him. | Bu canavar, biri onu durdurmadığı sürece asla durmayacak. | Gilane-1 | 2005 | |
| BBC said he's going to attack Tehran with chemical weapons. | BBC'ye göre Tahran'a kimyasal silahlarla saldıracakmış. | Gilane-1 | 2005 | |
| Let him, it'll end our misery once and for all. | Bırakın onu, biz önce kendi sefaletimizden kurtulalım. | Gilane-1 | 2005 | |
| The bastard is dropping chemical bombs all over the front. | Piç tüm cephelere kimyasal bomba bırakıyor. | Gilane-1 | 2005 | |
| A relative is a doctor at the front. | Cephede doktor bir tanıdık var. | Gilane-1 | 2005 | |
| He says when they bring in the chemically wounded soldiers... | Kimyasal yaralanmalı askerleri gönderdiklerinde... | Gilane-1 | 2005 | |
| ...the lucky ones are dead. | ...şanslı olanların öldüğünü söylüyor. | Gilane-1 | 2005 | |
| The ones alive look as if they've been in boiling water. | Hayatta kalanlar da kaynar suyun içinde gibi gözüküyormuş. | Gilane-1 | 2005 | |
| Their skins come off in one piece. | Derileri tek parça dökülüyormuş. | Gilane-1 | 2005 | |
| The government should've put an end to this long before. | Hükümetin uzun zaman önce buna bir son vermesi gerekird | Gilane-1 | 2005 | |
| Hey, what's with you lady? | Ne oluyor sana kadın? | Gilane-1 | 2005 | |
| There no connection at all. | Hiçbir bağlantı yok. | Gilane-1 | 2005 | |
| God, take care of us, | Allah korusun bizleri. | Gilane-1 | 2005 | |
| You're expecting, huh? | Bebek mi bekliyorsun? | Gilane-1 | 2005 | |
| Have some of these. They're our New Year cookies. | Bunlardan al. Yılbaşı kurabiyelerimiz. | Gilane-1 | 2005 | |
| Have an apple, it's good for you. | Elma ye. İyi gelir sana. | Gilane-1 | 2005 | |
| If you have a girl, she'll be beautiful. | Eğer kızın olursa güzel olur. | Gilane-1 | 2005 | |
| Where has been attacked since yesterday? | Dünden beri nerelere saldırdılar? | Gilane-1 | 2005 | |
| We just left everything and ran. | Her şeyi ardımızda bıraktık ve kaçtık. | Gilane-1 | 2005 | |
| When the children's hospital was hit right in front of our house. | Hemen evimizin önündeki çocuk hastanesi bombalanınca. | Gilane-1 | 2005 | |
| You don't know what a disaster it was. | Nasıl bir felaket olduğunu bilemezsiniz. | Gilane-1 | 2005 | |
| Kids after kids were drawn out of the mess. | O kargaşanın içinden çocuklar çıkıp duruyordu. | Gilane-1 | 2005 | |
| They were just this size. | Bu kadarcıklardı. | Gilane-1 | 2005 | |
| They took out a mother and a baby, the mother was dead... | Bir anne ve bebeğini çıkardılar. Anne ölü vaziyetteydi... | Gilane-1 | 2005 | |
| but the baby was still sucking. | ...ama bebek hâlâ emiyordu. | Gilane-1 | 2005 | |
| Maygol. May God take me. | Maygol. Allahım beni kurtar. | Gilane-1 | 2005 | |
| You're throwing up on an empty stomach. | Aç karnına kusuyorsun. | Gilane-1 | 2005 | |
| My darling! | Canımın içi. | Gilane-1 | 2005 | |
| Smell this. It'll do you good. | Bunu kokla. Sana iyi gelir. | Gilane-1 | 2005 | |
| Where are we going with you in this condition? | Sen bu durumdayken nereye gidiyoruz biz? | Gilane-1 | 2005 | |
| I say let's go back. | Geri dönelim diyorum. | Gilane-1 | 2005 | |
| We will call again. | Tekrar arayalım. | Gilane-1 | 2005 | |
| God willing, we'll hear good news from Rahman. | Allahın izniyle, Rahman'ın iyi haberlerini duyarız. | Gilane-1 | 2005 | |
| Ma'am, let's get on the bus. | Bayan, otobüse binin. | Gilane-1 | 2005 | |
| Maygol dear, | Maygol, canım. | Gilane-1 | 2005 | |
| Shall we go back? | Geri dönelim mi? | Gilane-1 | 2005 | |
| What on earth am I to do if you or your baby are hurt in an attacked? | Sana ya da bebeğine bir şey olursa ne yaparım bu dünyada ben? | Gilane-1 | 2005 | |
| You go back. I'll go alone. | Sen geri dön. Ben yalnız gideceğim. | Gilane-1 | 2005 | |
| If something happens to his father... it's better it happens to us, too. | Babasına başına bir şey gelecekse, bizim başımıza da gelmesi daha iyi. | Gilane-1 | 2005 | |
| Don't be so stubborn, you go back, I'll go on. | İnat etme. Sen dön. Ben devam edeyim. | Gilane-1 | 2005 | |
| I don't need a fatherless child. | Babasız bir çocuk istemiyorum. | Gilane-1 | 2005 | |
| Maygol. | Maygol. | Gilane-1 | 2005 | |
| Lady, we're leaving. | Hanım, gidiyoruz. | Gilane-1 | 2005 | |
| Lady, aren't you coming? | Hanım, geliyor musun? | Gilane-1 | 2005 | |
| The lady is dead. | Hanım öldü. | Gilane-1 | 2005 | |
| May God forgive us all. | Allah hepimizi affetsin. | Gilane-1 | 2005 | |
| Congratulation! I too have a tow month old girl. | Tebrik ederim. Benim de iki aylık kızım var. | Gilane-1 | 2005 | |
| Nightmares again, dear? | Yine mi kabus? | Gilane-1 | 2005 | |
| Oh, my darling! | Yavrum benim. | Gilane-1 | 2005 | |
| Father, take your wife to the bathroom. | Baba, karını tuvalete götür. | Gilane-1 | 2005 | |
| Hello. Good morning. | Selam. Günaydın. | Gilane-1 | 2005 | |
| You're heading to tehran? Yes. | Tahran'a mı gidiyorsunuz? Evet. | Gilane-1 | 2005 | |
| Would you like some breakfast? No. I want some fish! | Kahvaltı ister misiniz? Hayır, balık istiyorum. | Gilane-1 | 2005 | |
| Where are you coming from? We're on leave. | Nereden geliyorsunuz? İzinliyiz. | Gilane-1 | 2005 | |
| Papers? | Belgeler? | Gilane-1 | 2005 | |
| Reza, show your papers. | Reza, belgelerini göster. | Gilane-1 | 2005 | |
| Here is your money. Thank you. | Al parasını. Teşekkürler. | Gilane-1 | 2005 | |
| Thank you. May the New Year be a good year for you. | Teşekkürler. Yeni yılın uğurlu olsun. | Gilane-1 | 2005 | |
| Give this to your friend as a new year present. | Bunu da arkadaşına ver. Yeni yıl hediyesi olsun. | Gilane-1 | 2005 | |
| May I die for my delivery. | Teslim olmak için ölürüm. | Gilane-1 | 2005 | |
| He knows he's going to his father, he's being naughty | Babasına gittiğimizi biliyor. Yaramazlık yapmaya başladı. | Gilane-1 | 2005 | |
| May God... | Allahım... | Gilane-1 | 2005 | |
| Take care of us. | ...bizi korusun. | Gilane-1 | 2005 | |
| When Rahman sees the two of us together, he'll be happy. | Rahman ikimizi birden görünce mutlu olacak. | Gilane-1 | 2005 | |
| He is working so hard. | Çok fazla çalışıyor. | Gilane-1 | 2005 | |
| Even if he has to borrow, he won't come home empty handed. | Ödünç alması gerekse bile, eve eli boş dönmeyecek. | Gilane-1 | 2005 | |
| When we to buy this bracelet, he used up all his money. | Bilezik alacağımız zaman bütün parasını harcadı. | Gilane-1 | 2005 | |
| Then asked me what else I wanted. I said "that one" | Bana hangisini istediğimi sordu. Ben, "Şunu" dedim. | Gilane-1 | 2005 | |
| He said "put it on" | "Tak onu koluna" dedi. | Gilane-1 | 2005 | |
| I said "you don't have money" He said "You take what you like." | Ben "Paran yok" dedim. O, "Beğendiğini al" dedi. | Gilane-1 | 2005 | |
| Then he made me wear bracelets up to here. | Sonra da koluma bileziği taktı. | Gilane-1 | 2005 | |
| He said "I'll buy them all for you". | "Senin için hepsini alacağım" dedi. | Gilane-1 | 2005 | |
| He is very kind to me. | Bana karşı çok nazik. | Gilane-1 | 2005 | |
| Shall we buy some vegetables to make him shirin tareh? | Ona biraz sebze alalım mı, shirin tareh yaparız? | Gilane-1 | 2005 | |
| I will tell him... and you back me up. | Ona söyleyeceğim. Sen de arka çık. | Gilane-1 | 2005 | |
| Let him pack and we all go back to Espilli. | Eşyalarını toplasın. Hep birlikte Espili'ye geri dönelim. | Gilane-1 | 2005 | |
| He'll work on the cottage until Ismael returns. | Ismael dönene kadar kulübede çalışır. | Gilane-1 | 2005 | |
| We'll open our resturant. | Restoranı açarız. | Gilane-1 | 2005 | |
| When that road is paved, we'll many customers coming. | Yola bir asfalt döksünler, müşteri kaynar o zaman. | Gilane-1 | 2005 | |
| See what this Baathist bastard has done to the people. | Baksanıza, Baas piçi insanlara ne yapmış. | Gilane-1 | 2005 | |
| Reza, dear Reza, what happened to you? | Reza, Reza, ne oluyor sana? | Gilane-1 | 2005 | |
| Did you take your pills? | İlaçlarını aldın mı? | Gilane-1 | 2005 | |
| Don't rush dear. Thank God the house is OK. | Acele etme canım. Allaha şükür ev sapasağlam. | Gilane-1 | 2005 | |
| My cute daughter, may your baby be as cute as you are. | Tatlı kızım benim. Senin kızın da senin kadar tatlı olur. | Gilane-1 | 2005 | |
| Hello Maygol, welcome back. Hi, thank you. | Selam, Maygol. Hoş geldin. Selam, sağol. | Gilane-1 | 2005 | |
| What has happened to your furniture? | Mobilyalarınıza ne olmuş? | Gilane-1 | 2005 | |
| Poor me! | Eyvahlar olsun. | Gilane-1 | 2005 | |
| Were you in debt? Perhaps Rahman has sold them. | Durumunuz sıkışık mıydı? Belki de, Rahman satmıştır onları. | Gilane-1 | 2005 | |
| Mrs. Mehri... | Mehri Hanım. | Gilane-1 | 2005 | |
| What has happened to my child's things? | Kızımın eşyalarına ne dolu? | Gilane-1 | 2005 | |
| Were's the landlady? | Ev sahibesi nerede? | Gilane-1 | 2005 | |
| Eshrat, please open the door. | Eshrat, lütfen kapıyı aç. | Gilane-1 | 2005 | |
| I'll wash myself and come out. Where are Maygol's things? | Yıkanıyorum, çıkıyorum şimdi. Maygol'un eşyaları nerede? | Gilane-1 | 2005 | |
| Oh, it's you Gilaneh? Let me put on, I'll be right there. | Sen misin Gilane? Bitireyim. Geliyorum birazdan. | Gilane-1 | 2005 | |
| Who dares go to a public bath? | Hamama gitmek cesaret ister. | Gilane-1 | 2005 | |
| Where's Rahman? A missile hit behind the old bath. | Rahman nerede? Hamamın arkasına roket düştü. | Gilane-1 | 2005 | |
| Tell me what's happened? | Bana ne olduğunu anlat. | Gilane-1 | 2005 | |
| His cousin said he's been drafted. | Kuzeni dedi ki, onu seçmişler. | Gilane-1 | 2005 | |
| Military service. | Askeriye'ye. | Gilane-1 | 2005 |