Search
English Turkish Sentence Translations Page 22113
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| They won't be able to get much out of him, either. | Onlar da ağzından pek laf alamayacaktır. | Giant-1 | 2010 | |
| They'll stop at mere formalities. | Formaliteden sorgulayıp serbest bırakırlar. | Giant-1 | 2010 | |
| And that is why we need stronger evidence. | O yüzden güçlü bir kanıta ihtiyacın var işte. | Giant-1 | 2010 | |
| Would you be able to allow the ANSP to investigate on him? | ANSP'nin sorgulamasına izin verilmesini sağlayabilir misiniz? | Giant-1 | 2010 | |
| You mean letting you take over the investigation? | Sorgulamayı sen mi üstlenmek istiyorsun? | Giant-1 | 2010 | |
| Because I'm the only one who knows Jo Pilyeon well enough to do it. | Jo Pilyeon'u ağzından laf alacak kadar tanıyan tek kişi benim. | Giant-1 | 2010 | |
| You do have a point. | Dediğinde haklısın. | Giant-1 | 2010 | |
| I will bring it up with Director Kim. | Meseleyi Müdür Kim ile konuşurum. | Giant-1 | 2010 | |
| Thank you, Congressman Min. | Teşekkürler, Milletvekili Min. | Giant-1 | 2010 | |
| What are you doing here? | Neden buradasınız? | Giant-1 | 2010 | |
| Look! | Bana bakın! | Giant-1 | 2010 | |
| Hey! | Bana bakın! | Giant-1 | 2010 | |
| What is going on? | Neler oluyor? Beni seçmelerini bizzat sağlayacağım. | Giant-1 | 2010 | |
| We're from the National Tax Service. | Ulusal Vergi İdaresi'nden geliyoruz. | Giant-1 | 2010 | |
| Proceed. | Başlayın. | Giant-1 | 2010 | |
| We come from the ANSP. | ANSP'den geliyoruz. | Giant-1 | 2010 | |
| The ANSP?! | ANSP mi? | Giant-1 | 2010 | |
| So not the prosecutor's office, but you are here? | Savcılıktan değil de sizi mi yolladılar? | Giant-1 | 2010 | |
| You'll have to forgive me, but I must ask you to follow us. | Kusura bakmayın ama bizimle gelmenizi istemek zorundayım. | Giant-1 | 2010 | |
| Chief Oh is smarter than I thought. | Şef Oh umduğumdan akıllı çıktı. | Giant-1 | 2010 | |
| I was just thinking that this would be much better for me. | Tam da bana daha uygun olacağını düşünüyordum. | Giant-1 | 2010 | |
| Jaechun, give Chief Oh a call. All right, Congressman. | Jae Chun, Şef Oh'u ara. Peki, Milletvekilim. | Giant-1 | 2010 | |
| Director Kim told me he hopes that there are no seedy connections... | Müdür Kim, Jo Pilyeon'la aranızda kötü bağlantılar çıkmamasını... | Giant-1 | 2010 | |
| between you and Jo Pilyeon. | ...umduğunu söyledi. | Giant-1 | 2010 | |
| You can take a short leave of absence if you want, Chief Oh. | İstersen kısa süreliğine izin alabilirsin, Şef Oh. | Giant-1 | 2010 | |
| Seongmo, you came out to see me? | Seong Mo, beni karşılamaya mı geldin? | Giant-1 | 2010 | |
| I'm forced to follow my superior's orders. | Amirimin emirlerini uygulamak zorundayım. | Giant-1 | 2010 | |
| Where did Chief Oh go? | Şef Oh nereye kayboldu? | Giant-1 | 2010 | |
| He's away on an assignment in the provinces. | Şehir dışında görevde. | Giant-1 | 2010 | |
| Who did this? | Kimin işi bu? | Giant-1 | 2010 | |
| Director Kim? | Müdür Kim'in mi? | Giant-1 | 2010 | |
| Who ordered you to arrest me? | Beni tutuklama emrini kim verdi? | Giant-1 | 2010 | |
| There are plenty of eyes on us. | Bir hayli insan tarafından izleniyoruz. | Giant-1 | 2010 | |
| If you don't collaborate, this might take long. | İşbirliği yapmazsanız işimiz hepten uzar. | Giant-1 | 2010 | |
| Now you're starting as well? | Şimdi de sıra sende mi? | Giant-1 | 2010 | |
| Don't tell me you're suspecting that I killed Yoo Chanseong?! | Umarım Yoo Chan Seong'u benim öldürdüğümden şüphelenmiyorsundur. | Giant-1 | 2010 | |
| I once heard this from you. | Zamanında bana şöyle demiştiniz: | Giant-1 | 2010 | |
| That suspecting someone with the intent of saving him... | Karşındakini öldürmeyi amaçlayarak şüphelenmek ile... | Giant-1 | 2010 | |
| or just to kill him are two entirely different things. | ...onu kurtarmayı amaçlamak arasında fark vardır. | Giant-1 | 2010 | |
| But what I see in your eyes... | Gözlerine bakınca gördüğüm şey... | Giant-1 | 2010 | |
| is nothing but suspicion with the intent of killing someone?! | ...karşındakini öldürmeyi amaçlayarak şüphelenmekten farksız. | Giant-1 | 2010 | |
| I'm surely... | Kesin... | Giant-1 | 2010 | |
| seeing wrong, isn't it?! | ...yanlış görüyorumdur, değil mi? | Giant-1 | 2010 | |
| I will start. | Başlıyorum. | Giant-1 | 2010 | |
| You once told me that Yoo Chanseong was bearing a grudge against you. | Kısa süre önce Yoo Chan Seong'un size karşı kin beslediğini söylemiştiniz. | Giant-1 | 2010 | |
| Explain why he would bear such feelings against you. | Size karşı neden bu tür hisler beslediğini açıklayın lütfen. | Giant-1 | 2010 | |
| Seongmo, I thought you were clever. | Seong Mo, seni akıllı adam sanırdım. | Giant-1 | 2010 | |
| Guess I was wrong. Please answer. | Anlaşılan yanılmışım. Cevap verin lütfen. | Giant-1 | 2010 | |
| Be it intentional or not, you're making a big mistake. | Kasıtlı veya değil, büyük hata ediyorsun. | Giant-1 | 2010 | |
| Is it true that you killed Yoo Chanseong's older brother? | Yoo Chan Seong'un ağabeyini öldürdüğünüz doğru mu? | Giant-1 | 2010 | |
| Why would I blame it on someone like you? | Niye seni suçlayayım ki? | Giant-1 | 2010 | |
| Only one man is capable of plotting something like this against me. | Bana karşı savaş başlatabilecek tek adam... | Giant-1 | 2010 | |
| Min Honggi! | Min Hong Gi! | Giant-1 | 2010 | |
| Stop forcing Seongmo to do your dirty work and come forward. | Pis işlerini Seong Mo'ya yaptıracağına çık ortaya! | Giant-1 | 2010 | |
| This is not going to kill me, I'm afraid. | Kusura bakma ama işkence etsen bile ölmem. | Giant-1 | 2010 | |
| The moment I get out of this room, | Bu odadan çıktığım anda... | Giant-1 | 2010 | |
| you'll find out firsthand how big a mistake all this was. | ...ne büyük hata ettiğinin farkına varacaksın. | Giant-1 | 2010 | |
| I'll take responsibility, so let's go all the way. | Sorumluluğu üstleneceğim. Sonuna dek sorgulayın. | Giant-1 | 2010 | |
| An impregnable fortress like Jo Pilyeon was arrested by the ANSP?! | ANSP, Jo Pilyeon gibi zapt edilmez bir kaleyi mi tutukladı? | Giant-1 | 2010 | |
| Congressman Min Honggi was convinced that... | Milletvekili Min Hong Gi, Milletvekili Oh'un ölümünden... | Giant-1 | 2010 | |
| Jo Pilyeon was behind Congressman Oh's death. | ...Jo Pilyeon'u sorumlu tutuyor. | Giant-1 | 2010 | |
| He joined Congressman Noh's camp, | Milletvekili Noh'un kampına katıldı... | Giant-1 | 2010 | |
| and now he's firing on all cylinders. | ...ve şimdi de bütün tıkaçları eliyor. | Giant-1 | 2010 | |
| Well... Since barring any last minute change, | Son anda bir değişiklik olmazsa... | Giant-1 | 2010 | |
| Congressman Noh is going to become the next president. | ...Milletvekili Min başkan seçilecek. | Giant-1 | 2010 | |
| Then, does it mean that Jo Pilyeon's political career is over? | Jo Pilyeon'un politika kariyeri son mu buldu yani? | Giant-1 | 2010 | |
| Timing is the problem. | Zamanlama problemi var. | Giant-1 | 2010 | |
| No matter if it's Congressman Min, | Milletvekili Min bile denese... | Giant-1 | 2010 | |
| he won't be able to hold Jo Pilyeon for much longer. | ...Jo Pilyeon'u daha fazla zapt edemez. | Giant-1 | 2010 | |
| If he doesn't find any concrete evidence, all this will have been in vain... | Somut kanıt bulamadığı sürece tüm çabaları boşa gider... | Giant-1 | 2010 | |
| What's wrong with you? | Derdiniz ne sizin? | Giant-1 | 2010 | |
| Uh?! | Şerefsizler! Kazan şirketini satın almaya çalıştığımdan haberdarsın, değil mi? | Giant-1 | 2010 | |
| I'm a colleague of yours. | Sunbaenizim ben sizin! | Giant-1 | 2010 | |
| Aren't you taking this too far? | Aşırıya kaçmıyor musunuz? | Giant-1 | 2010 | |
| Hey... Seongmo! | Hey... Seong Mo! | Giant-1 | 2010 | |
| What were you waiting for, man... | Nerede kaldın dostum... | Giant-1 | 2010 | |
| Take all these off of me. | Çıkar şunları üzerimden. | Giant-1 | 2010 | |
| Go Seonbae. | Go sunbae... | Giant-1 | 2010 | |
| Yeah, Seongmo. | Evet, Seong Mo. | Giant-1 | 2010 | |
| How many people have you killed so far? | Şimdiye dek kaç kişiyi öldürdün? | Giant-1 | 2010 | |
| Did anyone instigate you to commit these last two murders? | Son iki cinayetinde başkası tarafından mı azmettirildin? | Giant-1 | 2010 | |
| Or did you order someone else to do it? | Yoksa başkasını mı görevlendirdin? | Giant-1 | 2010 | |
| The congressman was right... | Milletvekili haklıymış... | Giant-1 | 2010 | |
| I still wanted to believe you to the very end... | Sonuna dek sana güvenmek istemiştim... | Giant-1 | 2010 | |
| Answer my question. | Soruma cevap ver. | Giant-1 | 2010 | |
| The congressman! | Milletvekili... | Giant-1 | 2010 | |
| Always treated you like a son. | ...sana daima öz oğluymuş gibi davrandı. | Giant-1 | 2010 | |
| Chief! You're going to kill him! | Şefim! Öldüreceksiniz! | Giant-1 | 2010 | |
| Chief!! | Şefim! | Giant-1 | 2010 | |
| My mother died because of you. | Annem senin yüzünden öldü. | Giant-1 | 2010 | |
| I've been waiting for this day ever since, Go Jaechun... | Yıllardır bugünü bekliyordum, Go Jae Chun... | Giant-1 | 2010 | |
| My Home, The Most Comfortable Place on Earth Hangang Construction | Benim Evim Dünyadaki En Rahat Yer Hangang İnşaat | Giant-1 | 2010 | |
| The moment the sale was opened, | Satışlar başladığı anda... | Giant-1 | 2010 | |
| hordes of people filed applications for Hangang Construction's apartments. | ...sürüsüyle insan Hangang İnşaat daireleri için başvuruda bulundu. | Giant-1 | 2010 | |
| I think we should follow suit before it's too late. | Bence çok gecikmeden dava açmalıyız. | Giant-1 | 2010 | |
| You only start a fight when you're 100 percent sure to win it. | Kazanacağından yüzde yüz eminsen savaş başlatabilirsin. | Giant-1 | 2010 | |
| And now is not the time. | Şu an vakti değil. | Giant-1 | 2010 | |
| Still, just sitting back and watching... Just wait. | Yine de, elimiz kolumuz bağlı izlemek... Az bekle. | Giant-1 | 2010 | |
| I'm thinking of a counterplan as we speak. | Kendimce karşı atak peşindeyim. | Giant-1 | 2010 | |
| Watch the line, folks. | Sırayı bozmayalım lütfen. | Giant-1 | 2010 |