Search
English Turkish Sentence Translations Page 21025
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Bender? | Bender? Bender? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
All two tons of me. | Tam karşında. Evet, iki tonluk eğlence. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Oye, oye, oye. | Sessizlik. Kulak as, kulak as, Kulak as. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
All rise for the honorable Chief Justice D O G G and the Associate Justices. | Saygıdeğer baş yargıç D O G G ve diğer yargıçlar için ayağa kalkın. Herkes saygıdeğer başyargıç H A C I ve yardımcıları için ayağa kalksın. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Yo. Seat it or beat it. | Ya oturun, ya toz olun. Yo. Oturun ya da kaybolun. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
The charges against y'all femditos is murder, | Feministlere karşı yapılan suçlamalar: Cinayet... Siz feministalara karşı olan suçlamalar cinayet,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
mayhem, vandalism, kidnapping and resisting arrest. | ...kargaşa, vandalizm, adam kaçırma ve tutuklanmaya karşı koyma. ...sakatlama, barbarlık, adam kaçırma ve tutukluluğa karşı çıkmak. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Damn! The big five. | Vay canına! Beşi bir yerde. Lanet! Büyük Beşli bu. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
You may now make your opening. What you got to say for yourselves? | Şimdi kendinizi savunmak için konuşmanızı yapabilirsiniz. Şimdi ne diyeceğiniz varsa, açılışını yapabilirsiniz. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
May it please the Court... | Sözlerime başlayabilir miyim, sayın yargıç? Mahkemenin memnuniyetine... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
I mean, may it plizzle the cozizzle. | Şey yani, sözlerim kurşun gibi, başladım yargıcım. Yani, Mazizılın mezizılına... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Proceed. These charges are outrageous. | Devam et. Bu suçlamalar çok acımasızca. Devam edin. Bu suçlamalar çok çirkin. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Our only goal was to save a rare violet star and its precious ecosystem. | Bizim tek amacımız menekşe cüce yıldızı ve onun değerli ekosistemini korumaktı. Tek amacımız, az bulunur bir menekşe yıldızı ve onun değerli ekosistemini kurtarmaktı. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
If protecting the environment is a crime, then... | Eğer çevreyi korumak suçsa, o zaman Çevreyi korumak bir suç ise, o zaman... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Protecting the environment is a crime. | Çevreyi korumak, suçtur. Çevreyi korumak bir 'suçtur'. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
I rest my mouth. | Lafımı geri aldım. Ağzımdan çıkanlar bu kadar. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Do you swear to tell the whole truth and nothing but the truth? | Doğruyu sadece doğruyu söyleyeceğinize yemin eder misiniz? Gerçekleri, yalnız doğruları söyleyeceğinize yemin ediyor musunuz? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
I... Well, now, I... Am I under oath when I take the oath? | Ben... Şey, şimdi, ben... Yemin ettiğim zaman, yeminli mi olacağım? Ben... Şey, şimdi, ben... Yemin ettiğim zaman da yeminli mi oluyorum? 1 | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Can the witness identify the feminista leader? | Tanık, feminist lideri gösterebilir mi? Tanık, feministaların liderini gösterebilir mi? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
That's her right there, | Tam şuradaki... İşte tam oradaki,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
with the "I'm gonna kill you Bender" look in her eye. | ...gözlerinde "Seni öldüreceğim Bender" bakışı olan. ...şu gözünde "Seni öldüreceğim Bender" bakışı olan. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Hey, aren't you the robot who robbed me at gunpoint last year? | Hey, sen geçen sene beni silah zoruyla soyan robot değil misin? Hey, sen beni geçen sene silahla soyan robot değil misin? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
No further answers, Your Honor. | Başka cevabım yok, sayın yargıç. Cevaplarım bu kadar, Sayın Yargıç. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Please, Justice Dogg, Leela and her friends are completely innocent. | Lütfen, Yargıç Dogg. Leela ve arkadaşları tamamen masum. HACI Yargıç, lütfen, Leela ve arkadaşları tamamen masumlar. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Hold up. Were you or were you not abducted by these hoes? | Dur biraz. Sen bu yosmalarca kaçırıldın mı, kaçırılmadın mı? Orada dur. Bu uzay kaltakları seni kaçırdı mı, kaçırmadı mı? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Well, abducted is such an ugly word. | Şey, kaçırılma pek hoş bir kelime olmadı. "Kaçırıldım" demek biraz çirkin kaçıyor. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Mr. Wong, the court cannot compel you to testify against your own daughter. | Bay Wong, mahkeme kızınız aleyhine zorla ifadenizi alamaz. Bay Wong, mahkeme öz kızınız aleyhinde ifade için sizi zorlayamaz. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
No. No, I want to. Also, I got something to say about my wife. | Hayır. Hayır, ben istiyorum. Hem daha karım hakkında da söyleyeceklerim var. Hayır, konuşmak istiyorum. Ayrıca, karım hakkında da söyleyeceklerim var. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Aw, yeah. | Aa, evet. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Having heard some of the testimony over these jams I've been listening to, | Bir süredir dinlediğimiz tüm ifadelerin karışımını... Bu carta tınılara ifadelerinizin bazıları da karıştı,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
me and my crew will now kick it in the mix. | ...şimdi ekibimle birlikte karara bağlayacağız. ...şimdi ben ve tayfam, miXle icaplarına bakacağız. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
All right. We got us a verdict up in this High Court. | Pekâlâ. Hep birlikte bir hükme vardık. Bu 'yüksek' mahkemede kendimize bir karar yaptık sonunda. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Bailiff, drop it like it's legal precedent. | Bailiff, sanki emsal teşkil ediyormuş gibi oku. Mübaşir, eski 'resmi'ler gibi yolla. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
In the matter of Leo Wong v. The Greenorita Eco Feminist Collective, | Leo Wong'un, Doğasever Çevreci Feministler Derneğine karşı davasında... Leo Wong'un Yeşilorita Eko Feminist Birliği'ne karşı açtığı davada,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
four justices vote to convict, five to acquit. | ...dört yargıç suçlu derken, beş yargıç masum demiştir. ...sanıkları, 4 jüri suçlu, 5 jüri suçsuz bulmuştur. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
However, since the vote was strictly along gender lines | Yine de, oyların değeri cinsiyete göre değiştiği... Yalnız, oylar cinsiyete göre tasniflendirildiğinden... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
and the female justices' votes only count half, you are hereby found guilty. | ...ve kadın yargıçların oyu yarım sayıldığı için, suçlu bulundunuz. ...ve dolayısıyla dişi jürilerin oyları yarım sayıldığından, suçlu bulundunuz. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
It's a humiliating and biased system, but it works. | Onur kırıcı ve yanlı bir sistem, ama işe yarıyor. Sistem, aşağılayıcı ve önyargılı, fakat başarılı. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Fifty years in the maximum security Dogg house. | Cezanız, maksimum güvenlikli bir hapishanede elli yıl. Yüksek güvenlikli HACI evinde, 50 yıl. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Peace. | Selametle. Uslu durun. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Ladies! Welcome to hell. Beats Nutley on a Saturday night. | Kızlar! Cehenneme hoşgeldiniz. Nutley'de cumartesi gecesi gibi. Bayanlar! Cehenneme hoşgeldiniz. Bir New Jersey gecesinden daha iyidir. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
This is a privately owned for profit prison, and I run a tight, cheap ship! | Burası kâr amaçlı özel bir hapishanedir. Bu gemiyi kıt kanaat yüzdürüyorum! Burası, ticari bir şahıs hapishanesi, ve bu gemi, ucuz ve sızdırmaz! | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
I've done this by cutting cost everywhere, especially on punishment. | Bunu yapmak için de bir çok şeyin maliyetini kıstım, özellikle de cezaların. Bunu, masrafları her yanda keserek başardım, özellikle cezalarda. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
I rely on you inmates to make prison unpleasant for yourselves. | Siz mahkumların, bu hapishaneyi birbirinize dar edeceğine güveniyorum. Size hapishaneyi tatsızlaştırmak için, siz mahkumlara itimat ediyorum. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
You're encouraged to sexually harass new prisoners, | Yeni mahkumlara cinsel tacizde bulunmaya... Yeni mahkumlara seksüel taciz,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
organize no holds barred catfights and maintain poor hygiene. | ...kuralsız dövüşler organize etmeye ve pis yaşamaya teşvik edileceksiniz. ...kuralsız kadın dövüşleri, ve hijyen ihmali yapmanız tavsiye edilir. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Try and make me, copper. | Sıkıysa zorla beni, aynasız. Yaptır hadi, aynasız. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
A troublemaker. | Bir baş belası. Bir baş belası. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Taste the lash of my 99 cent store nightstick! | 99 kuruşluk cobumun tadına bak da konuş! İşporta copumun tadına bak! | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Yee ha! | Yi ha! | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
With the feministas in jail, it full speed ahead. | Feministler hapse girdiğine göre, son sürat devam edebiliriz. Feministalar hapse girdiğinden beri, işler tam gaz. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
You and me, Fry. We implode the violet dwarf star tomorrow. | Sen ve ben, Fry. Beraber yarın menekşe cüce yıldızı patlatacağız. Sen ve ben, Fry. Cüce Menekşe Yıldızı'nı yarın çökerteceğiz. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Ka boom boom. | Ka bum bum. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
You and me? Yeah. | Beraber mi? Evet. Siz ve ben mi? Evet. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Tomorrow? Tomorrow. | Yarın mı? Yarın. Yarın mı? Yarın. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Ka boom? Ka boom boom. | Ka boom mu? Ka boom boom. Ka buum mu? Ka bum bum. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Hello? Madfellows? I need to... | Hey! Kaçıklar! Sizinle Kimse var mı? Delikardeşler? Size söy... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Okay, Leo Wong's about to destroy the violet dwarf. | Tamam. Leo Wong, menekşe yıldızı patlatmak üzere. Şimdi,.. Leo Wong, Cüce Menekşe'yi yok etmek üzere. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
So, whatever I need to know to stop him, tell me now. | O yüzden onu durdurabilmem için ne gerekiyorsa şimdi söyleyin. Onu durdurmak için ne yapmam gerekiyorsa hadi şimdi söyleyin. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Alas! Stopping Wong isn't the only problem. | Ne yazık ki, tek problemimiz Wong'u durdurmak değil. Ne yazık ki tek problem Wong'un durdurulması değil. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
One of the Dark Ones will try to stop you from stopping him. 1 | Karanlık Varlıklardan biri, sen onu engellerken, seni engellemeyi deneyecek. Karanlık Olanlar'dan biri, senin onu durdurmanı durduracaktır. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
So, you must stop it from stopping you from stopping him. | O yüzden, onu engellerken seni engellemesine engel ol. Onun, senin onu durdurmanı, durdurmasını durdurmalısın. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
But how can I stop it stop me stop him? | Peki onu engellememe engel olmasına nasıl engel olabilirim? Ama durdurmamı durdurmasını nasıl durduracağım? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Stop it! Behold, the Omega Device. | Kes şunu! Omega Cihazı sayesinde. Kes şunu! Omega Cihazı'nı gözlemle. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
That's it? | Hepsi bu mu? Bu kadar mı? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
The name "Omega Device" sort of conjured up something cooler looking. | "Omega Cihazı", mataraya benzeyen bu şey mi? "Omega Cihazı" deyince daha karizma bir şey çağrışır gibi olmuştu. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Not that I'm disappointed or anything. | Hayal kırıklığına uğramadım değil. Hayal kırıklığına uğradığım falan yok. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
The important thing is what's inside. | Önemli olan şey, içindeki. Önemli olan şey, içinde ne olduğu. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
What does that look like? No one knows, man. | Neye benziyor peki? Kimse bilmiyor, adamım. Neye benziyor? Kimse bilmiyor, adamım. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
It was invented by a blind inventor, | Kör bir mucit tarafından icat edilmiş... Kör bir mucit icat etmiş,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
and the one dude he described it to was deaf. | ...ve tarif ettiği adam da sağırmış. ...ve körün onu tarif ettiği tek eleman da, sağırmış. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
So the legend goes. | Efsane böyle söylüyor. Yani efsane devam ediyor. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
When activated, the device will emit a localized blast of delta band noise | Cihaz çalıştığında, Karanlık Varlık'ı geçici olarak etkisiz kılan... Aktive edildiği an, cihaz lokal bir delta bandı paraziti patlaması yayıp,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
to momentarily disable the Dark One. | ...sınırlı şiddette bir delta dalgası sesi yayıyor. ...kısa bir süreliğine Karanlık Olan'ı etkisiz kılacak. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Like farting in a tent? No, an elevator. | Çadırın içindeyken ossurmak gibi mi? Hayır, asansördeyken. Çadırda osurmak gibi mi? Hayır, asansörde. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Which is why you must strike the enemy at point blank range! | O yüzden düşman yakınındayken saldırya geçmelisin! Bu yüzden düşmana saldırıyı onun yanıbaşından yapmalısın. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
But the Dark One could look like anything or anyone, right? | Ama Karanlık Varlık, herhangi bir şey veya kimse olabilir, değil mi? Ama Karanlık Olan her şey ve kimseye benzeyebiliyor, değil mi? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Or anywhere. | Ya da herhangi bir yer. Veya her yere. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
So, what's your plan to recognize it? | O halde onu tanımak için planınız var mı? Öyleyse, onu tanımak için planınız ne? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
We don't have one. Got it. | Hayır, yok. Anladım. Planımız yok. Anlaşıldı. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
And we don't dare think of one neither. | Ve düşünmeye de cesaret edemiyoruz. Ve bir plan düşünme riskine de girmiyoruz. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
'Cause if we do, the Dark Ones might sense kind of the general vibe. | Çünkü düşünürsek, Karanlık Varlıklar yayılan titreşimleri hissedebilir. Çünkü girersek, Karanlık Olanlar bu genel eğilimi falan sezinleyebilirler. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Even through our mighty foil. | Başımızdaki folyolar da işe yaramaz. Güçlü folyolarımızdan bile geçebilirler. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Oh, man! Anyone got some tape or some gum? | Hay aksi! Yanında yapıştıcısı veya sakızı olan var mı? Oh, yine mi! Bant veya sakızı olan var mı? | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
As my colleague indicated, the plan cannot come from us, Fry. | Arkadaşımın da dediği gibi, bizler plan yapamayız, Fry. Meslektaşımın üstüne bastığı gibi, plan bizden çıkmamalı, Fry. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
We were counting on you | Bizler, senden... Sana güveniyorduk,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
and your unreadable brain to come up with something. | ...ve okunamaz beyninden bir şeyler gelir diye güveniyorduk. ...ve senin okunamaz beynine, bir şeyler bulman için. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
That was a mistake. I see that now. | Büyük hata. Şimdi anlıyorum. Yanlış yapmışsınız. Şimdi anladım. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Freaky thing is, the Dark Ones' thoughts are unreadable, just like yours. | En korkuncu ise, Karanlık Varlıkların düşünceleri de, seninki gibi okunmaması. Ürkünç şey şu, Karanlık Olanlar'ın düşünceleri okunamıyor, aynen seninkiler gibi. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Yes, if we dared unwrap our heads, | Evet, eğer başımızı açacak olursak... Doğru, kafamızın paketini açmaya cüret etseydik,... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
we could easily locate the one other being whose mind we can't read. The Dark One! | ...Karanlık Varlıklarca yerimiz hemen bulunabilir! ...düşüncelerini okuyamadığımız o varlığı kolayca tespit edebilirdik. Karanlık Olan'ı! | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
But then the Dark One would read our minds | Sonra Karanlık Varlık zihinlerimizi okur... Ama bu sefer de Karanlık Olan bizim beynimizi okuyup... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
and crush them like blood pumpkins. | ...ve soğan cücüğü gibi ezebilir. ...kan kabağı gibi ezerdi. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Wait. I can read minds and my mind can't be read. | Durun. Ben zihin okuyabiliyorum ve benim düşüncelerim okunamıyor. Bir saniye. Ben düşünce okuyabiliyorum ve benim düşüncelerim okunamıyor. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
I have a plan. Great. | Bir planım var. Harika. Bir planım var. Harika. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Whatever it is, don't tell us. | Her ne buldunsa, sakın bize söyleme. Her ne ise, bize anlatma. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Wait. Fry can read minds and his mind can't be read. | Durun. Fry, zihin okuyabiliyor ve düşünceleri okunamıyor. Bir saniye. Fry düşünce okuyabiliyor ve onun düşünceleri okunamıyor. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
So he can safely scan for the Dark One... | O halde rahatlıkla Karanlık Varlık'ı tarayabilir O zaman o, güvenlice Karanlık Olan'ı tarayabilir ve... | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Shut up! Shut up! | Sus! Sus! Kapa çeneni! Kapa çeneni! | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |
Leela, time is running out. We must get to the violet star. | Leela, zamanımız azalıyor. Menekşe yıldıza gitmemiz gerek. Leela, zaman azalıyor. Menekşe Yıldızı'na ulaşmak zorundayız. | Futurama into the Wild Green Yonder-1 | 2009 | ![]() |