Search
English Turkish Sentence Translations Page 20498
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I'm sure he suffered for that he did. | Eminim yaptığından acı çekmiştir. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Are you happy for me? I am, yes. | Benim için seviniyor musunuz? Ben. Evet. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
I'll go to sleep now if you'll hold my hand. | Elimi tutarsanız, uyuyacağım. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
I forget you have other patients... | Benden daha önemli başka hastalarınızın... | Freud-1 | 1962 | ![]() |
...more important than me. | olduğunu unutmuşum. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Not more important. I have other patients. | Daha önemli değil. Diğer hastalarım var. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Please, don't let me keep you. | Sizi meşgul etmeyeyim. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
I'll call this evening, if you like. | Sizin için uygunsa, bu gece arayacağım. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
She walked. The aggression was remembered and she walked. | Yürüdü. İstismarı anımsadı ve yürüdü. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Yet something is wrong. | Hala yanlış bir şeyler var. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
What about the doll? | Ya oyuncak bebek? | Freud-1 | 1962 | ![]() |
It's the evidence of her father's crime. She should hate it... | Babasının suçunun kanıtı. Nefret etmesi gerekir. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
...yet she loves and cherishes it. | Ama hala onu çok seviyor ve ona değer veriyor. Evet birşeyler yanlış. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Perhaps the answer lies still further back, as in my own case. | Belki de yanıt daha gerilerdedir. Kendi vakamda olduğu gibi. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
When was I first on a train? | İlk kez trene ne zaman binmiştim? | Freud-1 | 1962 | ![]() |
When we left Freiberg for Leipzig. | Freiberg'ten Leipzig'e gittiğimiz zaman. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Did anything happen on that trip? Nothing in particular. | Bu yolculukta herhangi bir şey oldu mu? Özel bir şey olmadı. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
You were very young and a train whistle frightened you. | Çok küçüktün ve trenin düdüğü seni korkutmuştu. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
We stopped overnight in a hotel in Breslau. | Breslau'da bir otelde... | Freud-1 | 1962 | ![]() |
...to break the journey. | bir gece konaklamıştık. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
At dawn, we boarded again. | Şafak vakti tekrar yola koyulmuştuk. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Every time the train whistle blew, you cried with terror. | Trenin düdüğü her çaldığında, sen dehşet içinde ağlıyordun. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
You said it was an animal in pain. A big animal. | Acı çeken bir hayvan olduğunu söylemiştin. Büyük bir hayvan. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
I must have heard that same whistle on the way to Breslau... | Aynı düdük sesini, Breslau yolunda da duymuş olmalıyım. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
And it didn't frighten me. No. | Ve bu, beni korkutmamıştı. Hayır. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
You only cried on the second half of the journey. | Sadece yolculuğun ikinci yarısında ağlamıştın. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Then it must've happened in the compartment. | Öyleyse kompartımanda olmuş olmalı. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
The trauma. | Travma. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Whatever incident it was I connected. | Her ne olmuşsa bunu,... | Freud-1 | 1962 | ![]() |
with the whistle that frightened me so. | beni çok korkutan düdüğe bağlamışım.. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
But nothing happened. You're sure? | Ama hiçbir şey olmadı. Emin misin? | Freud-1 | 1962 | ![]() |
You're sure you never left us alone the three of us. | Kompartımanda, üçümüzü yalnız bırakmadığına... | Freud-1 | 1962 | ![]() |
...in the compartment? | emin misin? | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Mitzi? Your sister wasn't born then. | Kızkardeşin Mitzi mi? O zaman henüz doğmamıştı. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Wasn't born? Not for another six months. | Doğmamış mıydı? Doğmasına 6 ay vardı. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
But of course. | Ama elbette. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Yet there she is in my memory. | Ama hala hafızamda yeri var. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
And not an infant, a little girl. | Ve bebek değil. Küçük bir kız. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
You were only 4 years old. | Daha 4 yaşındaydın. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Memory plays queer tricks. | Hafıza, insana garip oyunlar oynuyor. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
And always to a purpose. | Ve daima bir amaca hizmet ediyor. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
When we were in Breslau in the hotel, where did I sleep? | Breslau'da oteldeyken, nerede uyumuştum? | Freud-1 | 1962 | ![]() |
In my bed. | Benim yatağımda. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
To comfort you for your first day away from home. | Evden uzak kaldığın ilk gün, rahat durman için. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
And father? | Ya babam? | Freud-1 | 1962 | ![]() |
He was in the next room. | Yandaki odadaydı. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Even so he heard your crying, got up and he came in. | Yine de senin ağlama sesini duydu, kalktı ve geldi. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Heard me crying... | Ağlamamı duydu. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
...that night... in the hotel. | o gece, otelde. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
I gave you this to play with. Yes, I remember. | Oynaman için sana bunu vermiştim. Evet, hatırlıyorum. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
And what was it you called me? My little... | Ve bana nasıl seslenmiştin? Benim küçük... | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Arab. Arab. | Arabım. Arabım. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Because your hair was so black. | Çünkü saçların simsiyahtı. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
For a few days. | Bir kaç günlüğüne. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
I was just coming to your house. Where is Fraulein Koertner? | Ben de evinize geliyordum. Fraulein Koertner nerede? | Freud-1 | 1962 | ![]() |
She's not at home? | Evde değil mi? | Freud-1 | 1962 | ![]() |
She left a message that you'd know where to find her. | Onu nerede bulacağınızı bildiğinize dair bir not bırakmıştı. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
How long has she been gone? Over an hour. Shall I drive you? | Ne zaman gitti? 1 saatten fazla oluyor. Sizi götüreyim mi? | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Where shall we go? | Nereye gideceğiz? | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Let's go to that hotel. Why? | Şu otele gidelim. Niçin? | Freud-1 | 1962 | ![]() |
My was a client there. I know that place. | Babam, oranın müşterisiydi. Orayı biliyorum. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
I've never made love. You'll have to teach me. | Daha önce hiç sevişmedim. Bana öğretmek zorunda kalacaksınız. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
But you can have me for nothing. | Bana kolayca sahip olabilirsiniz. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
You made me able to walk again. You deserve a reward. | Tekrar yürümemi sağladınız. Bir ödülü hak ettiniz. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
I've got a nice smooth skin. | Güzel, pürüzsüz bir cildim var. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Cecily, stop play acting! Why did you come after me? | Cecily, kur yapmayı bırakın! Niçin peşimden geldiniz? | Freud-1 | 1962 | ![]() |
I came to take you home. | Sizi, eve götürmeye geldim. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
I belong with those women. My blood is bad. | Ben, buraya aitim. Bu, benim kanımda var. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
I'm rotten to the core! I'm my mother's daughter. | Tepeden tırnağa çürümüş durumdayım! Anneme çekmişim. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
I don't deserve the father I had. | Babama layık değilim. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
The most loving father that ever lived. | Yaşamış en müşfik baba. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
And I, his daughter... | Ya ben, onun kızı,... | Freud-1 | 1962 | ![]() |
...accused him of such an unnatural, unspeakable act! | onu, tuhaf şekilde, çok kötü bir fiille suçladım. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Only a born harlot could tell such a lie! | Sadece aşağılık bir orospu, böyle bir yalan söyler. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Cecily... | Cecily! | Freud-1 | 1962 | ![]() |
...look at me. | Bana bakın! | Freud-1 | 1962 | ![]() |
What you told me was a lie? | Bana söylediğiniz bir yalan mıydı? | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Of course. Why did you lie? | Elbette. Niçin yalan söylediniz? | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Because you wanted me too. | Çünkü bunu, siz istediniz. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
It pleased you. I could see it in your eyes. | Bu, sizi memnun etti. Bunu, gözlerinizde gördüm. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
He didn't touch me. | Bana dokunmadı. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
You must believe me. | Bana inanmalısınız. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
You must! | İnanmalısınız! | Freud-1 | 1962 | ![]() |
I'll kill myself! Cecily! | Kendimi öldüreceğim! Cecily! | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Cecily! | Cecily! | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Don't come near me! | Yaklaşmayın bana! | Freud-1 | 1962 | ![]() |
You believe me? | Bana inanıyor musunuz? | Freud-1 | 1962 | ![]() |
I believe you. | Size, inanıyorum. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Give me a reason. | Bana bir sebep söyleyin. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Give me one reason why I shouldn't. For my sake. | Yapmamam için bana tek bir sebep söyleyin. Benim için. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
I'm the guilty one. | Ben, suçlu biriyim. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
It was my lie, not yours. | Bu, benim yalanımdı. Sizin değil. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
If you destroy yourself, that will be my doing too. | Kendinizi öldürürseniz, bunda benim de payım olacak. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
I gave you this to play with. | Bunu oynaman için ben verdim. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
What was it you called me? My little... | Bana nasıl seslenmiştin? Benim küçük... | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Hold him back, you weakling! | Durdur onu, seni pısırık! | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Honour me, your father! | Babanı şereflendir! | Freud-1 | 1962 | ![]() |
The little Arab. | Küçük Arap... | Freud-1 | 1962 | ![]() |
Sought my mother with his body and called down my father's wrath. | vücuduyla anneme sokuldu ve babam azarladı. | Freud-1 | 1962 | ![]() |
What hidden memory escaped its prison in that dream? | Bu rüyada, hangi gizli anı kendini ele veriyor? | Freud-1 | 1962 | ![]() |