Search
English Turkish Sentence Translations Page 20422
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| See, i like this kid, but he never wins. | Bu çocuğu çok seviyorum, ama iç kazanamıyor. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Jacque, he'll be there soon. | Jacque, birazdan orada olacak. | Freerunner-1 | 2011 | |
| We're ready here. | Hazırız. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Come on. Come on, baby. | Hadi. Devam et bebeğim. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Look at that. Mm hm. | Şuna bak | Freerunner-1 | 2011 | |
| The kid can run. | Çocuk iyi koşuyor. | Freerunner-1 | 2011 | |
| JACQUE: They're heading there now. | Oraya girmek üzereler. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Hold on, no ketchup? | Dur bakalım, ketçap olmaz. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Shit, yeah! | Olay budur! | Freerunner-1 | 2011 | |
| FINCH: There's no way you're leaving here with all three flags. | Buradan üç bayrakla ayrılamayacaksın. | Freerunner-1 | 2011 | |
| TURK: Eat a dick, Finch. | Çükümü ye Finch. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Why don't we see about that, huh? | Neden denemiyorsun ha? | Freerunner-1 | 2011 | |
| What? | Ne...? | Freerunner-1 | 2011 | |
| What the? | Ne bok...? | Freerunner-1 | 2011 | |
| What happened? Did he win? | Ne oldu? Kazandı mı? | Freerunner-1 | 2011 | |
| ELVIS: ALl the doors are locked, man. | Bütün kapılar kilitli, beyler. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Check that. l'm taking those flags. | Kontrol edin. Şu bayrakları alayım. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Stop pulling! | Didişmeyi bırakın. | Freerunner-1 | 2011 | |
| ELVIS: They're aLl locked. TURK: Fucking Reese is playing us. | Hepsi kilitli. Silktiğimin Reese'i bizimle kafa buluyor. | Freerunner-1 | 2011 | |
| WEST: What the hell? TURK: Is anybody up there? | Ne oluyor lan? Yukarıda kimse var mı? | Freerunner-1 | 2011 | |
| MiTCH: What the heli is that? TURK: What the fuck? | Bu da neyin nesi? Ne oluyor? | Freerunner-1 | 2011 | |
| WEST: Let us out! | Bırakın bizi! | Freerunner-1 | 2011 | |
| What is this? MiTCH: Who's up there? | Bu da ne? Kim var yukarıda? | Freerunner-1 | 2011 | |
| in the middle of a race. FREEBO: What the fuck is that? | Yarışın tam ortasında. Ne haltlar dönüyor? | Freerunner-1 | 2011 | |
| DECKS: What the hell is that? ELVIS: You guys see that? | Bu ne lan? Çocuklar gördünüz mü? | Freerunner-1 | 2011 | |
| TURK: This is some kind ofjoke, right? | Şaka yapıyorlar değil mi? | Freerunner-1 | 2011 | |
| RYAN: I don't think so. | Hiç sanmıyorum. | Freerunner-1 | 2011 | |
| FRANK: I love watching all the racers, their stats. | Yarışçıları izlemeye, istatistiklerine bayılıyorum. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Check out their forms and techniques. | Form durumlarını ve tekniklerine bakın. | Freerunner-1 | 2011 | |
| TERENCE: Yeah, you know it's important to look up races... | Eski yarışlarına, formlarına ve tekniklerine göz atmak... | Freerunner-1 | 2011 | |
| ...old races, checking out form and technique. | ...çok önemlidir. | Freerunner-1 | 2011 | |
| But always remember the banker: | Bankacıların her zaman dediği gibi: | Freerunner-1 | 2011 | |
| Past performance does not guarantee future performance. | Geçmiş performanslar gelecektekileri garantilemez. | Freerunner-1 | 2011 | |
| GERMAN: l'Ll bet $2 milLion. | Benden 2 milyon$ | Freerunner-1 | 2011 | |
| TERENCE: you know what they say, old son. | Yaşlı delikanlı, ne derler bilirsin. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Talk is cheap, money buys whiskey. | Konuşmak bedava, viski ise parayla. | Freerunner-1 | 2011 | |
| ELVIS: Where am i? | Neredeyim? | Freerunner-1 | 2011 | |
| What the fuck? FINCH: Shit. | Hay sikeyim. Kahretsin. | Freerunner-1 | 2011 | |
| ELVIS: Fuck, man. | Siktir be. | Freerunner-1 | 2011 | |
| TURK: What the fuck?! WEST: Goddamn it. | Ne sikimdeyiz? Allah kahretsin. | Freerunner-1 | 2011 | |
| ELVIS: Ryan, where are we? | Ryan, neredeyiz böyle? | Freerunner-1 | 2011 | |
| What? DECKS: What is that? | Ne? Bu da ne? | Freerunner-1 | 2011 | |
| Good afternoon, gentlemen. | İyi günler, beyler. | Freerunner-1 | 2011 | |
| My name is Mr. Frank. | Benim adım Bay Frank. | Freerunner-1 | 2011 | |
| And for the next 60 minutes... | Önümüzdeki 60dk boyunca... | Freerunner-1 | 2011 | |
| ...you are my unwiLling participants in a race for your life. | ...gönülsüz de olsanız ölümüne yarışçılarım olacaksınız. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Here are the rules Yeah, fuck you! | Kurallara gelirsek... Evet, canın cehenneme! | Freerunner-1 | 2011 | |
| Back up! You better let me out right fuck Aah! | İkile bakalım! Beni serbest bıraksan iyi olur... | Freerunner-1 | 2011 | |
| TURK: Oh, what the fuck are you doing to him? | Ona ne yapıyorsun? | Freerunner-1 | 2011 | |
| Rule number one: you never interrupt me. | Bir numaralı kural: Asla sözümü kesmeyin. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Jacque spent 1 5 years in a Japanese dojo... | Jacque, bu tutma tekniğini öğrenmek için... | Freerunner-1 | 2011 | |
| ...learning that grip. | ...Japon dövüş okullarında tam 15 yıl çalıştı. | Freerunner-1 | 2011 | |
| And he never gets tired of it. | Bunu yapmaktan hiç yorulmaz. | Freerunner-1 | 2011 | |
| The device around your neck is set to expLode... | Boynunuza takılı cihaz... | Freerunner-1 | 2011 | |
| ...in exactly 60 minutes. | ...60dk içinde patlamaya ayarlı. | Freerunner-1 | 2011 | |
| There's no stopping that now. | Durdurma şansınız yoktur. | Freerunner-1 | 2011 | |
| If you go to the police... | Eğer polise giderseniz... | Freerunner-1 | 2011 | |
| ...l wiLl push the manual detonate button. | ...patlat tuşuna basarım. | Freerunner-1 | 2011 | |
| And then you're no Longer members of this pLanet. | O dakikadan sonra bu gezegenle bağlarınız kopar. | Freerunner-1 | 2011 | |
| OnLy l have the remote, only L can reLease you. | Tek kontrol bende sizi sadece ben özgür bırakabilirim. | Freerunner-1 | 2011 | |
| So you'd better race as if your Life depended on it. | Canınız pahasına yarışsanız iyi olur. | Freerunner-1 | 2011 | |
| And let me assure you gentlemen, heh... | Size garanti ederim beyler... | Freerunner-1 | 2011 | |
| ...it does. Bullshit. | ... bu iş. Saçmalık. | Freerunner-1 | 2011 | |
| See, Jacque? l knew we would need a littLe demonstration. | Görüyor musun Jacque? Küçük bir gösteri yapmamız gerektiğini biliyordum. | Freerunner-1 | 2011 | |
| FREEBO: What's going on, man? | Ne oluyor? | Freerunner-1 | 2011 | |
| Let me go! What the fuck are you doing? | Bırak beni! Ne yapıyorsunuz be? | Freerunner-1 | 2011 | |
| Green means armed. yellow lights | Yeşil tetiklendi demek. Sarı ışık... | Freerunner-1 | 2011 | |
| No, wait, wait! We'll race! We'll race! We'll all race! | Hayır. Bekle! Bekle! Yarışacağız! Yarışacağız! Koşacağız! | Freerunner-1 | 2011 | |
| Red Lights. | Kırmızı ışıklar. | Freerunner-1 | 2011 | |
| TURK: Fucking mental, man. | Sikim akıllı. | Freerunner-1 | 2011 | |
| I'm sorry I had to expose you... | Kusura bakmayın, durumun vahametini... | Freerunner-1 | 2011 | |
| ...to the grim reaLity of your situation. | ...göstermek zorundaydım. | Freerunner-1 | 2011 | |
| But there is some good news. Jacque? | Tabi iyi haberler de var. Jacque? | Freerunner-1 | 2011 | |
| One million dollars to the freerunner who makes it... | Demiryolu köprüsüne ilk varan Özgür koşucuya... | Freerunner-1 | 2011 | |
| ...to the top of the railroad bridge before 60 minutes has elapsed. | ...tam bir milyon dolar ödül. | Freerunner-1 | 2011 | |
| What about second piace? | Peki ya ikinci? | Freerunner-1 | 2011 | |
| Bring it, dickface. | Başlat bakalım, sik kafalı. | Freerunner-1 | 2011 | |
| I'll let the club's hostess, Stacey, explain the rest. | Kulüp hostesi Stacey, geri kalanları açıklayacak. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Hi, l'm Stacey. | Selam, Stacey ben. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Welcome to the club's death game of the year. | Yılın ölümcül kulüp oyununa hoş geldiniz. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Heda, please leave alone. Hold alL my calLs. | Heda, lütfen yalnız bırak. Tüm telefonları beklemeye al. | Freerunner-1 | 2011 | |
| i will not be disturbed now. No one is to disturb me... | Rahatsız edilmek istemiyorum. Kimse rahatsız etmesin... | Freerunner-1 | 2011 | |
| ...while i'm playing the game. Money, money. LoveLy money. | ...biraz oyun oynayacağım. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Come to Daddy. | Gel bakalım babacığa. | Freerunner-1 | 2011 | |
| I'm watching the fucking death game here. | Ölümcül oyunu izleyeceğim. | Freerunner-1 | 2011 | |
| ALl of you shut the fuck up. | Herkes çenesini kapasın. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Hey, Jersey. We're supposed to watch alone. | Hey, Jersey. Yalnız izlememiz gerekiyordu. | Freerunner-1 | 2011 | |
| I'm aione. | Yalnızım zaten. | Freerunner-1 | 2011 | |
| STACEY: This year's host... | Bu yılın ev sahibi... | Freerunner-1 | 2011 | |
| ...the newest and brightest club member of them all, Mr. Frank. | ...kulübün en yeni ve parlak üyesi, Bay Frank. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Well, we'll see about that. | Göreceğiz bakalım. | Freerunner-1 | 2011 | |
| And his game, Freerunner! | Oyunu ise, Özgür koşucu. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Okay, freerunners, time to race for your lives. Here's the game. | Evet, Özgür koşucular, yarış zamanı. Oyun kuralları. | Freerunner-1 | 2011 | |
| You wiil have exactly 60 minutes... | Demiryolu köprüsüne varmak için... | Freerunner-1 | 2011 | |
| Each runner's collar is equipped... | Her koşucunun boyun halkasına... | Freerunner-1 | 2011 | |
| ...with built in video to capture the action. | ...kamera monte edilmiş. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Nice. Locked on to their wrists... | Güzelmiş. | Freerunner-1 | 2011 | |
| ...a combo GPS timer and a one way videophone... | ...tek yönlü video aktarımı olacak. | Freerunner-1 | 2011 | |
| ALong the way, the runners must pass their neckwear by rooftop scanners. | Yarış boyunca, koşucular halkalarını çatı tarayıcılarına okutacaklar. | Freerunner-1 | 2011 | |
| Number one is on top of the Giazier Building. | İlki Giazier binasının tepesinde. | Freerunner-1 | 2011 |