Search
English Turkish Sentence Translations Page 19859
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| And when I killed the lights, you took your shot. | Ben ışığı kapattığımda da vurgununu yaptın. | Flypaper-1 | 2011 | |
| It's genius, actually. | Gerçekten zekice. | Flypaper-1 | 2011 | |
| No one's gonna open up a woman's wedding presents. | Bir kadının düğün hediyelerini açmak kimsenin aklına gelmez. | Flypaper-1 | 2011 | |
| And then to have the cops carry the money out of the bank and into the trunk of your car? | Sonunda da parayı polislerle dışarı çıkartıp... | Flypaper-1 | 2011 | |
| Honestly, I think I'm in love with you. | Sanırım sana sahiden aşık oluyorum.. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Too soon to say that? | Bunu söylemek için çok erken değil mi? | Flypaper-1 | 2011 | |
| What do you want, Tripp? | Ne istiyorsun Tripp? | Flypaper-1 | 2011 | |
| Isn't it obvious? I want in. Really? | Açık değil mi? İşe girmek istiyorum. Cidden mi? | Flypaper-1 | 2011 | |
| Equal partners. We only work the long con. | Eşit şartlarda. Sadece büyük vurgun yapacağız. | Flypaper-1 | 2011 | |
| No violence, no bodies. | Şiddet yok, ceset yok. | Flypaper-1 | 2011 | |
| What makes you think I won't kill you? | Seni öldürmeyeceğimi nereden biliyorsun? | Flypaper-1 | 2011 | |
| You're not the killing kind. | Senin katil yanın yok. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Besides, you like me. | Ayrıca benden hoşlanıyorsun. | Flypaper-1 | 2011 | |
| You think so? Oh, I know so. It'll be fun. | Öyle mi düşünüyorsun? Öyle olduğunu biliyorum. Eğlenceli geçecek. | Flypaper-1 | 2011 | |
| You already know we'd make a great team. | Birlikte ne kadar mükemmeliz biliyorsun. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Are you gonna freak out? | Aşırı heyecanlanacak mısın? | Flypaper-1 | 2011 | |
| I don't know what you mean. What? | Ne dediğini anlamadım. Nedir? | Flypaper-1 | 2011 | |
| The last time I kissed you, you freaked out and it was pretty pathetic. | Son öpüştüğümüzde fena uçtun. Çok üzücüydü. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Alexis Black, number three in banks. | Alexis Black, banka soygunculuğunda 3 numara. | Flypaper-1 | 2011 | |
| Oh, that's so fucking hot. | Vay amına koyayım, ne seksi bir isim. | Flypaper-1 | 2011 | |
| It'll be fine. I don't need fine. I need guarantees. 1 | Her şey iyi olacak. İyilik değil garanti istiyorum. | Flypaper-2 | 2011 | |
| Gordon, you've got them. | Gordon, istediğini alacaksın. | Flypaper-2 | 2011 | |
| Mr. Sullivan, it's always a pleasure to see you. | Bay Sullivan, sizi görmek her zamanki gibi zevkti. | Flypaper-2 | 2011 | |
| REX: Look, I scheduled this massage a month ago. | Bakın, masajı bir ay önce ayarladım. | Flypaper-2 | 2011 | |
| (GRUNTS) What are you doing? | Ne yapıyorsun? | Flypaper-2 | 2011 | |
| BOTH: This is a robbery! | Bu bir soygundur. | Flypaper-2 | 2011 | |
| Come on, dude, let's get out of here. There's lots of other ATMs. 1 | Hadi kanka gidelim buradan. Bir sürü ATM var. | Flypaper-2 | 2011 | |
| He's not gonna make it. Get down. | Dayanamayacak. Eğil. | Flypaper-2 | 2011 | |
| (ON INTERCOM) Hello? Hello? | Alo? Alo? | Flypaper-2 | 2011 | |
| GATES: Don't even tell me you're considering it. | Sakın bana bunu kabul edeceğini söyleme. | Flypaper-2 | 2011 | |
| DARRIEN: I don't know. What do you think, old man? | Bilmiyorum. Ne düşünüyorsun yaşlı kurt? | Flypaper-2 | 2011 | |
| DARRIEN: All right, listen up. | Tamamdır, dinleyin. | Flypaper-2 | 2011 | |
| DARRIEN: Jesus Christ. | Vay arkadaş. | Flypaper-2 | 2011 | |
| Certified post robbery counselor. | Tescilli soygun danışmanıyım. | Flypaper-2 | 2011 | |
| I've counseled over 75 bank robbery survivors. | Önerilerimle 75 kişiyi banka soygunundan sağ çıkardım. | Flypaper-2 | 2011 | |
| Okay. Now, this bank opens at 5:00 a.m. | Tamamdır. Banka sabah 05.00'te açılacak. | Flypaper-2 | 2011 | |
| JELLY: Before we get started, | İşe başlamadan önce... | Flypaper-2 | 2011 | |
| PEANUT BUTTER: This Shit is SO dope. | Bu bok çok iyiymiş. | Flypaper-2 | 2011 | |
| Generally, criminals try and minimize | Genelde suç, mümkün olduğunca... | Flypaper-2 | 2011 | |
| You know what? Who are you? The most interesting thing about you | Bir şey diyeyim mi? Sen kimsin ki? Seninle ilgili en dikkat çekici şey... | Flypaper-2 | 2011 | |
| is that you still work here, even though you don't need the money. | ...paraya hiç ihtiyacın olmamasına rağmen burada çalışıyorsun. | Flypaper-2 | 2011 | |
| They call me Mr. Clean. | Bana Bay Clean derler. | Flypaper-2 | 2011 | |
| GATES: On your fucking Knees! Go, go, go! | Soktuğumun dizlerinizin üzerine çökün! Çabuk, çabuk, çabuk! | Flypaper-2 | 2011 | |
| (YELLS) Jeez! | ...Haayt! | Flypaper-2 | 2011 | |
| At 7:00 p.m. the computer guy rebooted the entire security system to new protocols. | Akşam saat 07.00'de bilgisayarcı eleman yeni protokoller... | Flypaper-2 | 2011 | |
| TRIPP: Yeah, it might be good practice for when the cops show up. | Evet. Olayı polislere açıklamak için iyi olur. | Flypaper-2 | 2011 | |
| Do you know that? JELLY: Yeah? | Bunu biliyor musunuz? Evet. | Flypaper-2 | 2011 | |
| GATES: Let's see where we're at. | Nerede olduğumuzu görelim. | Flypaper-2 | 2011 | |
| PEANUT BUTTER: We got mixed feelings about the whole experience, | Bütün bu yaşadıklarımızı düşününce kafam karışıyor. | Flypaper-2 | 2011 | |
| GATES: Right, this is the FBI's Most Wanted for banks. | İşte, FBI'nın en çok aranan banka soyguncuları listesi. | Flypaper-2 | 2011 | |
| Oh, fuck it, cue ball and creepy mustache with me. | Siktir et, bilardo topu kafalı ve ürpertici bıyıklı eleman bende. | Flypaper-2 | 2011 | |
| No, I just... I need... I have e bit of e condition. | Hayır, sadece, biraz hava değişimine ihtiyacım var. | Flypaper-2 | 2011 | |
| PEANUT BUTTER: Okay, now for the sake of team spirit, | Tamam. Şimdi, takım ruhunu yaratabilmek adına... | Flypaper-2 | 2011 | |
| (WHISPERING) I need to see Jack Hayes. | Jack Hayes'i görmem gerekiyor. | Flypaper-2 | 2011 | |
| (MUTTERING) They shot him from there. | Şuradan vurdular, | Flypaper-2 | 2011 | |
| PEANUT BUTTER: Put the gun down! | Silahı yere bırak! | Flypaper-2 | 2011 | |
| The FBI guy, Jack Hayes, was dead center. | FBI'ın elemanı, Jack Hayes, merkezde öldü. | Flypaper-2 | 2011 | |
| No, no, listen, mate. it's over. | Hayır, dinle ortak. Bitti. | Flypaper-2 | 2011 | |
| GATES: I know tonight's been a complete and utter fuck up. | Bu gecenin sapına kadar siktir boktan olduğunu biliyorum. | Flypaper-2 | 2011 | |
| But at 5:00 a.m. I walk out of here and go back to Max. | Ama sabaha karşı 05.00'te buradan çıktığımda Max'a döneceğim. | Flypaper-2 | 2011 | |
| So you're saying I have until 5:00 a.m. | Yani sabah 05.00'e kadar zamanım olduğunu söylüyorsun. | Flypaper-2 | 2011 | |
| GATES: Now, since the torch is blown, | Şimdi, madem alev makinesi patladı, | Flypaper-2 | 2011 | |
| You mean that? Mmm hmm. 1 | Ciddi misin? | Flypaper-2 | 2011 | |
| (SCOFFS) Yeah, yeah, you think everybody'd be into the e mail, right? | Tabii, tabii, herkesin e posta kullandığını sanıyordun değil mi? | Flypaper-2 | 2011 | |
| KAITLIN: I don't mean to frighten you, | Seni korkutmak istemem. | Flypaper-2 | 2011 | |
| but do you think there could be something to this conspiracy theory? | Ama yaşananların danışıklı dövüş olduğunu düşünüyor musun? | Flypaper-2 | 2011 | |
| (WHISPERING) Well, I don't wanna... | Kimseyi... | Flypaper-2 | 2011 | |
| You're right. But, Mr. Blythe... | Haklısınız. Ama, Bay Blythe... | Flypaper-2 | 2011 | |
| Oh! KAITLIN: Get a chair! | Bir sandalye çekin! | Flypaper-2 | 2011 | |
| KAITLIN: Okay, hold his head. Hold his head. | Tamam, kafasını kaldırın. Kafasını kaldırın. | Flypaper-2 | 2011 | |
| TRIPP: So, do you work with this Vicellous Drum guy a lot? | Yani, Drum Vicellous'ın adamlarıyla çok kez çalıştın. | Flypaper-2 | 2011 | |
| Hey! Oh, Mr. Blythe is having a diabetic fit. | Hey! Bay Blythe şeker krizi geçiriyor. | Flypaper-2 | 2011 | |
| Yeah. I might've taken a few liberties on my resume. (LAUGHS) | Evet. Kazanılmış bazı haklarımı devam ettiriyorum. | Flypaper-2 | 2011 | |
| TRIPP: I think I found it. | Sanırım onu buldum. | Flypaper-2 | 2011 | |
| KAITLIN: Oh, my God. | Oh ya. | Flypaper-2 | 2011 | |
| (GASPS) He's starting to open his eyes. | Gözlerini açmaya başladı. | Flypaper-2 | 2011 | |
| REX: He's a tough old bird. | Eski toprak. | Flypaper-2 | 2011 | |
| Listen. Mr. Blythe told me that he saw Rex measuring the inside of the safe, | Dinle. Bay Blythe bana... | Flypaper-2 | 2011 | |
| it's happening. What? | Oluyor. Ne? | Flypaper-2 | 2011 | |
| We're survivors. Or as I like to call us, hero vivors | Biz hayatta kalalım. Sonrasında bize "Kah hayatta kalanlar" demek istiyorum. | Flypaper-2 | 2011 | |
| TRIPP: Wait. What’s that in her bra? MR CLEAN: I'll get it! | Bekle. Sütyeninde ne var? Ben alırım! | Flypaper-2 | 2011 | |
| TRIPP: Go ahead. Pull it. Pull it out. Nice. | Al, çek şunu... Dışarı çek. Güzel. | Flypaper-2 | 2011 | |
| BOTH: She works at a Swiss bank? | İsviçre bankasında mı çalışıyor? | Flypaper-2 | 2011 | |
| PEANUT BUTTER: It's like extra sad when a hot chick dies. | Güzel bir hatun öldüğünde gerçekten çok üzülüyorum. | Flypaper-2 | 2011 | |
| Vicellous Drum. MADGE: Who's Vicellous Drum? | Vicellous Drum. Vicellous Drum kim? | Flypaper-2 | 2011 | |
| Maybe Mr. Blythe denied Mr. Drum a loan. | Belki Bay Blythe, Drum'ın kredisini reddetti. | Flypaper-2 | 2011 | |
| offended Mr. Drum in some way. | ...Drum'ı şiddetli şekilde tersledi. | Flypaper-2 | 2011 | |
| Maybe Mr. Clean flirted with him in a prison shower | Belki de Bay Clean onunla hapisin duşunda takıldı. | Flypaper-2 | 2011 | |
| (CHUCKLES) Hey, how much you think we've got here? | Hey, ne kadar aldığımızı düşünüyorsun? | Flypaper-2 | 2011 | |
| MADGE: (SCREAMS) Who turned out the lights? | Işıkları kim kapattı? | Flypaper-2 | 2011 | |
| GATES: Oh, come on. What the fuck? Not again. | Hadi ama. Hay sikeyim? Yine mi ya! | Flypaper-2 | 2011 | |
| PEANUT BUTTER: Shoot anything that moves. Unless it's me. | Ben olmadıkça, hareket eden her şeyi vur. | Flypaper-2 | 2011 | |
| JELLY: It's Drum. it's fucking Drum. | Bu Drum. Siktiğimin Drum'ı. | Flypaper-2 | 2011 | |
| PEANUT BUTTER: Come on, Drum. Come on out. | Hadi, Drum. Dışarı çık. | Flypaper-2 | 2011 | |
| MR BLYTHE: Very entertaining story, Drum, but no one's gonna believe it. | Çok eğlenceli bir hikâye Drum, ama kimse buna inanmayacak. | Flypaper-2 | 2011 | |
| KAITLIN: Not so fast. | O kadar çabuk değil. | Flypaper-2 | 2011 | |
| TRIPP: Put the gun down! | Silahını indir! | Flypaper-2 | 2011 | |
| PEANUT BUTTER: (CHUCKLING) Mother FOO. | Anasını satıyım. | Flypaper-2 | 2011 | |
| I almost forgot my ear. (LAUGHS) | Neredeyse kulağımı unutuyordum. | Flypaper-2 | 2011 | |
| Kaitlin Nest, plucky new feller who married the wrong guy. | Kaitlin Nest, yanlış adamla evlenen, yürekli yeni veznedar. | Flypaper-2 | 2011 |