Search
English Turkish Sentence Translations Page 19857
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I know, I mean, hot chicks, they're like unicorns or leprechauns. | Aslında güzel kızlar tek boynuzlu at gibidir. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
They're rare and they're precious and they need to be protected. | Nadir, çok değerli ve korumaya muhtaçtırlar. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Oh, my God. Oh, my God. What? | Aman Tanrım. Aman Tanrım. Ne? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
This is not a robbery. | Bu bir soygun değil! | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
This is not a robbery! This is not a robbery! | Bu bir soygun değil! Bu bir soygun değil! | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
You're a fucking dead man. | Şimdi ebeni siktim. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Hakuna matata, motherfucker! | "Hakuna matata", anasını siktiğim! | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Just hear me out and I will return your firing pin. | Sadece sonuna kadar dinle. Eksik fünyeni de geri vereceğim. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
All right, yeah. | Peki, tamam. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
These are the two faxes inviting both your teams to rob this bank. | Burada iki grubu soygun için aynı anda davet eden iki faks var. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
This is a fax inviting Swiss Miss here. | Bir da İsviçreli bayanı davet eden faks var. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
They're all completely different | Sekizer santimlik boşlukları dışında tamamen farklı fakslar. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
It is made when the printing drum has a scratch on it. | Yazıcı, faksları çizik çizik göndermiş. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
I don't get it. Me neither. | Anlamadım. Ben de. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Each one was printed by the same machine? | Hepsi aynı makineden çıkma mı? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
You were all invited here by the same person. | Hepiniz aynı kişi tarafından çağırıldınız. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
The same person, who? | Aynı insan mı, kimmiş? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Vicellous Drum. Who's Vicellous Drum? | Vicellous Drum. Vicellous Drum kim? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
The number one criminal mastermind in the world. | Aranan suçlular listesinde dünyanın bir numarası. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
He's stupid smart. | Manyak akıllı. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
This is not a bank robbery. This is an organized ambush. | Bu bir soygun değil. Organize bir tuzak. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Vicellous Drum has a problem. | Vicellous Drum'ın bir sıkıntısı var. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
He's gotta kill a bunch of people who are all connected to him | Kendisiyle ilişki kurmuş insanların topunu öldürür. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
but he can't look like he's behind it. | Ama bu, daha öncekilere benzemiyor. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
So you're saying that each of us here is connected | Yani buradaki herkesin bir sebeple... | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
to this Whatever Drum person for some reason? | ..."her ne halt" Drum'la ilişki kurduğunu mu söylüyorsun? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Yes. Here, let me lay it out for you. | Evet, senin için bitirmeme izin ver. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
If I am right about this, the FBI agent has been after Drum for years. | Yanılmıyorsam, FBI ajanı yıllardır Drum'ın peşindeydi. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Darrien and Weinstein worked for Drum before. | Darrien ve Weinstein daha önce de Drum için çalışmıştı. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
The Swiss bank representative launders Drum's money. | İsviçre bankasının temsilcisi Drum'ın parasını aklıyordu. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Mitchell Wolf is Drum's computer hacker | Mitchell Wolf ise Drum'ın bilgisayar korsanıydı. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Peanut Butter and Jelly have worked for him as decoys. | Fıstık Ezmesi ve Jöle onun için tuzak iş yapmıştı. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Each one of them could rat him out. | Birisi ona siktir çekti. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
And as for the rest of you, who knows? | Belki de bunların dışında sizden biri. Kim bilir? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Maybe Mr Blythe denied Mr Drum a loan. | Belki Bay Blythe, Drum'ın kredisini reddetti. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Maybe Madge and her kind, wonderful, warm tones | Belki Madge veya onun gibi bir çalışan... | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
offended Mr Drum in some way. | ...Drum'ı şiddetli şekilde tersledi. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Maybe Mr Clean flirted with him in a prison shower | Belki de Bay Clean onunla hapisin duşunda takıldı. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Give one blowjob in prison and you never live it down, never. | Hapiste birisine sakso çekersen, onu asla unutmazsın. Asla! | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Maybe we're all here by accident. | Belki hepimiz tesadüfen buradayız. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Like me, just collateral damage. | Benim gibi, zincirleme tersliklerle... | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Oh, you have gotta be kidding me. | Şaka yapıyor olmalısın. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Lock us in a bank and hope we all kill each other? | Bizi bankaya kilitleyip birbirimizi vurmamızı mı bekliyor. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
I mean, that is a sloppy plan, especially for Drum. | Yani, bu plan çok saçma, özellikle de Drum için. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Which is why he's here, in person. | Sence, hangi nedenle burayı seçti? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Oh, come on. | Yapma ya. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Just think about it. The blowtorch, the explosives, | Sadece biraz düşün. Ateş makinesi, patlamalar, | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
they all went off at exactly the right time. | ...hepsi tam zamanında oldu. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
The FBI agent was obviously the biggest threat to Drum, | Drum'ın en büyük korkusu FBI ajanıydı, | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
so he had Weinstein take him out first. | bu yüzden onu safdışı bırakmak için Weinstein'i gönderdi. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
See, that's right. Weinstein was working for Drum from the beginning. | Bu doğru. Weinstein en başından beri Drumiçin çalışıyordu. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
So was Mitchell, who knew when the security system would be down. | Mitchell de öyleydi, sistemin ne zaman kapanacağını biliyordu.. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
And so Drum killed them next. | Bu yüzden Drum onları öldürdü. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Drum did his best to make it look like a double murder | Drum çiftae cinayetle işleri yoluna koymak için en iyisini yaptı. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
But the clicker that was in Weinstein's mouth | Ama kumandanın Weinstein'ın ağzında olmaması... | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
was a big red flag that something strange was going on. | tuhaf işler döndüğünü gösteren tehlike işaretiydi. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
My best guess is that Weinstein must've hid the clicker in his mouth | En iyi tahminim, Weinstein asıl katil Vicellous Drum'ın... | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
to prevent the real killer, Vicellous Drum, from getting out of the bank. | ...bankadan çıkmasını engellemek için kumandayı ağzına saklamıştı. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Next, Drum took out Darrien with a rigged blowtorch. | Sonrasında Drum, Darrien'ı ateş makinesini bozarak indirdi. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
And then Drum shot the Swiss Miss. | Ardından da İsviçreli bayanı öldürdü. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Five down, only eight to go. | Beşi gitti, sekiz kişi kaldı. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Oh, that is fucking bullshit. You know what? | Oha, siktin attın ortalığı. Ne var biliyor musun? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
That's a nice little story you told, sunshine, but I've got a vault to blow. | Bu günbatımında dinlenecek güzel bir hikâye ama kasayı patlatmam lâzım. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
It's not gonna open up. Listen to me. The money's like flypaper. | Kapı açılmayacak. Beni dinle. Para sinek kağıdı gibi tuzak. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
It's just a lure to get you here so Drum can kill you. | Drum sizi öldürebilmek için yemliyor. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Come on, hell, there's no money in the bank at all! | Hadi ama, yeter ya, bankada hiç para yok! | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Of course there's fucking money in a bank. Don't even say that. | Tabii amına koyayım, para yok. Söylemene bile gerek yok. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
No way, dude. We have worked way too hard for this. | Kesinlikle olmaz kanka. Bunun için çok uğraştık. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
You are not listening to me. This is not a bank robbery! | Beni dinlemiyorsunuz. Bu bir banka soygunu değil! | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Well, this is the best damn non bank robbery I've ever seen. | Vaay, gördüğüm en iyi banka soygunu olmayan iş. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
And you said there's no money in the vault, eh? | Sen kasada para yok demiştin? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
You just don't get it. It's flypaper. | Parayı alamayacaksınız. O sinek kağıdı. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, eat your words, freak show. | Tabii ya. Tükürdüğünü yala delilik abidesi. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
So it doesn't matter that the money is here? | Paranın burada olması Vicellous Drum'ın... | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Vicellous Drum is still gonna try to kill everybody? | ...hâlâ herkesi öldürmek istediği anlamına gelmiyor değil mi? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Yeah. I can't believe nobody's starting to lose their mind right now. | Evet. Şu anda kimsenin aklını kaybetmemiş olmasına inanamıyorum. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
I don't know which one of you is Vicellous Drum. | Hanginiz Vicellous Drum bilmiyorum. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
You stay the hell away from me. | Benden uzak durun. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Aren't you gonna get a gun? | Silah almayacak mısın? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
No, it doesn't matter. | Hayır, fark etmez. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Drum's plan was always to take out numerous armed targets. | Drum'ın planı ortaya bir sürü silahlı hedef çıkarmaktı. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Our only hope is to outthink him. | Tek umudumuz onun gibi düşünebilmek. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
So how do you kill a bank full of armed people? | Bu yüzden, bir banka dolusu silahlı insanı nasıl öldürürdün? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Cut off the lights, strap on the night vision goggles and take everybody out. | Işıkları kapatır, gece görüş gözlüklerini takar, herkesi açığa çıkarırdım. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Jesus Christ, how'd you come up with that idea? | Vay arkadaş, bu fikri hemen nasıl buldun? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
In the office you said something about there being night vision goggles. | Ofiste gece görüş gözlüklerinin bir yerlerde olduğunu söylemiştin. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Yes, there's a pair in the bathroom. So what more do you need? | Evet banyoda var. E daha ne istiyorsun? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Whichever guy goes for the goggles is Vicellous Drum. | Vicellous Drum hangi adamsa gözlükleri almaya gidecektir. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Or whatever girl. | Ya da hangi kadınsa... | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Drachmas? How the fuck we gonna fence drachmas? | Drahmi mi? Bu kadar siktiğimin drahmisini nasıl yükleneceğiz? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Hey, how much you think we've got here? | Hey, ne kadar aldığımızı düşünüyorsun? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Oh, I reckon about 4 or 5 loads. | Hesabıma göre dört veya beş çanta dolusu. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
So, let's get cracking, eh? Chop chop. | Miktarı boşver, çabuk hareket edelim? Sallanma. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Really? Now you decide to save the bank? | Ciddi misin? Şu durumda bankayı korumaya mı karar verdin? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
No, man, I wanna go with you. There's a fucking murderer in here! | Hayır dostum, sizinle gelmek istiyorum. Siktiğimin katili buralarda. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Well, I'm going too. I'm totally freaked out. | İyi, ben de geliyorum. Tamamen çıldırmak üzereyim. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
I wanna go with you. Don't forget me, motherfuckers. | Ben de sizinle gelmek istiyorum. Beni unutmayın anasını siktiklerim. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Oh, so we're all here. | Yani hepimiz buradayız. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Why don't we hold hands as we go up to the roof, eh? | Neden el ele tutuşup çatıya çıkmıyoruz? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
It's no use, guys. You're never gonna get out of this bank alive. | Fark etmez millet. Bankadan asla canlı çıkamayacaksınız. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |