Search
English Turkish Sentence Translations Page 19858
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Oh, would you not say ominous shit like that? | Cenabet cenabet konuşmasan olmaz mı? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
You gonna spook Jelly. | Jöle'yi korkutacaksın. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Actually, Tripp's right. | Aslında Tripp haklı. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Your key won't work. There's no battery in that Clicker. | Anahtar çalışmayacak. Çünkü kumandada pil yok. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Oh, you've got to be fucking kidding me. | Benimle taşak mı geçiyorsunuz? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Now which one of you bastards has the battery! | Bataryayı hangi ibne aldı? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Vicellous Drum. | Vicellous Drum. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
You took the battery to keep us here. No... | Bizi burada tutmak için bataryayı aldın. Hayır... | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Plus you spent half your time wandering around the bank. | Ek olarak zamanının yarısını bankayı dolaşarak geçirdin. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
You could've killed anyone at any time. | İstediğin zaman istediğini öldürebilirdin. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
And what's more mastermindish than setting up the perfect crime | Üstelik kurduğun mükemmel suç planını çözüyormuş gibi... | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
and then trying to solve it bit by bit? | ...bölük pörçük anlatmak nasıl bir dahiliktir? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
I cannot believe I kissed you. | Seni öptüğüme inanamıyorum. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Doesn't take a mastermind to get under your skirt, sweetie. | Eteğinin altını görmek için dahi olmaya gerek yok tatlım. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Oh, don't flatter yourself that you'd ever get that far. | Hiç yapamadığın işler için kendini yağlama. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
And the rest of you idiots, if you'd been paying any attention at all, | Hey arkadaki dingiller, uyarılarımın tamamını... | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
you would've realised that all the evidence points to Madge! | ...dikkate alsaydınız bütün şüphelerin Madge'de toplandığını anlamaz mıydı? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
No, it don't! | Hayır ben yapmadım! | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Who turned out the lights? | Işıkları kim kapattı? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Oh, come on. What the fuck? Not again. | Hadi ama. Hay sikeyim? Yine mi ya! | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Shoot anything that moves. Unless it's me. | Ben olmadıkça, hareket eden her şeyi vur. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
It's Drum. It's fucking Drum. | Bu Drum. Siktiğimin Drum'ı. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
We ain't seen dick all, bro. | Biz hiçbir sik görmedik kardeş. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Drum? | Drum? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Come on out. | Dışarı çık! | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Come on out! | Dışarı çık! | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Come on, Drum. Come on out. | Hadi, Drum. Dışarı çık. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
It's not me. I'm telling you, I am not Vicellous Drum. | O ben değilim. Size söylüyorum. Ben Vicellous Drum değilim. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
I shut off the lights because I knew the real Drum would go for the night vision goggles. | Işıkları kapattım çünkü asıl Drum'ın... | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Then I went up to the bathroom and I waited. | Sonrasında banyoya gidip bekledim. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
The sick kindly bank manager with the heart of gold. | Altın kalpli, felaket iyi niyetli banka müdürü... | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Everyone's gonna be shocked when they hear it's you. | Onun sen olduğunu duyduklarında şok geçirecekler. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Those clowns in the lobby think you're Vicellous Drum. | Lobideki soytarılar senin Drum Vicellous olduğunu düşünecek. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
So if I kill you, I look more like a hero. | Yani seni öldürürsem, daha bir kahraman görünürüm. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
And you kill me, you look even more like Vicellous Drum. | Ama beni öldürürsen tamamen Drum gibi görüneceksin. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
So either way, you're just fucked. | Bu yüzden her iki ihtimalde de siki yedin. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Very entertaining story, Drum, but no one's gonna believe it. | Çok eğlenceli bir hikâye Drum, ama kimse buna inanmayacak. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Come on out. No more lying. The game is over. | Hadi çık. Yalanların yetti. Oyun bitti. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Tripp and I set you up. | Tripp ve ben sana tuzak kurduk. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
We knew when the lights went out | Işıklar kapandığında... | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
that whoever went for those night vision goggles was our guy. | ...gözlükleri almaya giden kişi aradığımız adam olacaktı. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
You can't kill all of us. | Hepimizi öldüremezsin. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Can he? | Öldürebilir mi? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
One million dollars each. | Her birinize bir milyon dolar. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Untraceable. | Tespit edilemez. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
All of you. | Hepinize. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Two million dollars. | İki milyon dolar. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Put the gun down and we'll talk. | Silahını indir ve konuşalım. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Ah, fuck it. | Siktir et. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
And then there were six. | Sonunda altı etti. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Here, the Clicker. Thanks, bro. | Kumanda burada. Teşekkürler kardeşim. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Well, I guess that's all she wrote. | Şey, sanırım her şeyi o halletti. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
It's insured. Mmm hmm. | Zaten sigortalı. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
FDIC, baby. You got to love the New Deal! | Yavrum sigorta be. Yeni düzene bayıldım! | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Mother FOO. | Anasını satıyım. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Thanks, badgers. | Teşekküler porsuklar. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
I just wanna say one thing. | Bir şey daha söylemek istiyorum. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
From here on out, me and Jelly is going straight, ain't we? | Buradan çıkınca düz bir hayat yaşayacağız. Yapabilir miyiz? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Yeah. Straight to the Hooters in Cancun! | Evet, Cancun'daki hatunları dümdüz edeceğiz! | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
I almost forgot my ear. | Neredeyse kulağımı unutuyordum. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
So after all that, | En sonunda, | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
two guys named Peanut Butter and Jelly got away with all the money? | Fıstık Ezmesi ve Jöle adındaki iki kişi bütün parayı alıp kaçtı mı? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Yeah. It's crazy stupid. | Evet. Feci aptalca bir durum. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
I think they said they were fleeing to Winnipeg. | Galiba Winnipeg'e kaçacaklarını söylemişlerdi. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
You are free to go. Thank you. | Gitmekte özgürsünüz. Teşekkürler. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
All right, lock down all northbound routes. | Tamam, kuzeye bakan tüm yolları kapatın. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Here are your meds, sir. Oh. | İlaçlarınız efendim. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Oh, I'll take the Whole thing. | Hepsini içeceğim. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Suzie, hero is not a word that I would use. | Suzie, kahraman kullanmak istediğimiz bir kelime değil. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Did I lead my team of hostages through the darkest night of their lives? | Rehine grubuma hayatlarının en karanlık zamanında ışık verdim mi? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Yeah, I did my job. | Evet. İşimi yaptım. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
I want two months off, paid. Yes, ma'am. | İki ay istiyorum, hem de ücretli. Peki hanımfendi. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
I wanna wear jeans five days a week, not just Friday. And I want LASIK, both eyes. | Sadece cuma günü değil, haftanın beş günü kot giymek istiyorum. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Really, guys, you don't have to do this. | Beyler gerçekten bunu yapmak zorunda değilsiniz. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
It's not a problem, ma'am. | Sorun değil hanımefendi. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Well, thank you. | Peki, teşekkürler. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
There you are, ma'am. Good to go. | Hepsi bu kadar hanımefendi. Gitsem iyi olacak. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Congratulations. Thanks, Officers. | Tebrikler. Memur beyler teşekkürler. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Thanks again, Officer. | Tekrar teşekkürler, memur bey. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Oh, shit. Wow, what is this? | Hay sıçayım. Vaay, bu nedir? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Is it a toaster? | Tost makinesi mi? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Is it a gravy boat? | Sos kabı mı? | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Ooh. Wow, some people like to give cash. | Vaay, bazıları nakit para vermeyi seviyor. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
I never quite bought your cover story. Didn't ring true. | Senin hikâyeni başından beri yemedim. Doğru gibi gelmedi. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Then I remembered Weinstein said he was shocked | Sonra Weinstein'in bu gece sadece iki soyguncu... | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
that only two bank robberies were going down tonight. | ...grubu olduğu için çok şaşırdığını hatırladım. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
And then I realised there were actually three. | Daha sonra aslında üç hırsız olduğunu anladım. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Pretty solid plan. | Çok boyutlu bir plan. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Kaitlin Nest, plucky new teller who married the wrong guy. | Kaitlin Nest, yanlış adamla evlenen, yürekli yeni veznedar. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Such a sympathetic story. | Ne kadar dokunaklı bir hikâye. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Your fake fiancé Max explains your expensive tastes. | Sahte nişanlın Max, pahalı zevklerini açıklıyor. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
Your history of exotic travel | Egzotik gezi hikayen de... | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
explains your sudden trip to a non extradition state. | ...sınırdışı edilmemek için aniden dönüşünü açıklıyor. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
And your phoney wedding presents allowed you to walk out of the bank | Sonda düzmece evliliğin bankadan yüzbinlerce dolarla... | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
with hundreds of pounds of cash without anyone raising an eyebrow. | ...kimsenin dikkatini bile çekmeden çıkmanı sağlıyor. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
You were gonna make your move around 7:00 p. M. | Saat 07.00 gibi güvenlik gittiğinde... | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
When all the security went down. | ...istediğini yapacaktın. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
But Darrien and Drum and everyone else derailed your plan. | Ama Darrien, Drum ve diğerleri senin planını aksattı. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
You must've been so pissed. | Fena sıçmıştın. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |
But you bided your time, waiting for your opportunity. | Zamanını bekledin, Fırsat için uygun zamanlamayı kolladın. | Flypaper-1 | 2011 | ![]() |