Search
English Turkish Sentence Translations Page 19266
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
So awesome your place. Kate's told me a lot about you. | Seninle tanışmak güzeldi. Kate senden çok bahsetti. Seninle tanışmak güzeldi. Kate senden çok bahsetti. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Elliot grab your shoes, some of us have work to return to. | Elliot, ayakkabılarını bul. Bazılarımızın işe gitmesi gerekiyor. Elliot, ayakkabılarını bul. Bazılarımızın işe gitmesi gerekiyor. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
What you're doing with Mr. Worm here, I've got no idea. | Burada Bay Ateşli ile birlikte ne yapıyorsan, hiçbir fikrim yok. Burada Bay Ateşli ile birlikte ne yapıyorsan, hiçbir fikrim yok. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Laters baby. | Hadi kaçtım bebek. Hadi kaçtım bebek. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
I'll see you tonight, email me if something changes. | Akşama görüşürüz. Bir değişiklik olursa mail atarsın. Akşama görüşürüz. Bir değişiklik olursa mail atarsın. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
My computer's broken. | Bilgisayarım bozuk. O zaman ara. Numaram sende var. Bilgisayarım bozuk. O zaman ara. Numaram sende var. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Elliot seems really nice. No, no. We're starting with you. | Elliot sahiden de hoş birisine benziyor. Hayır, hayır. Senden başlıyoruz. Elliot sahiden de hoş birisine benziyor. Hayır, hayır. Senden başlıyoruz. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
If you're seeing him again tonight, this means that something happened. | Onu bu akşam yine görüyorsun, demek ki bir şey olmuş. Onu bu akşam yine görüyorsun, demek ki bir şey olmuş. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Ana? Tell me what happened... I have to get ready for work. | Ana? Anlat bana... İşe gitmek için hazırlanmam gerek... Ana? Anlat bana... İşe gitmek için hazırlanmam gerek... | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
We just kissed. Once. | Sadece öpüştük. Bir kere. Sadece öpüştük. Bir kere. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Only once? Thats odd. | Sadece 1 kere mi? Ne tuhaf. Sadece 1 kere mi? Ne tuhaf. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Odd doesn't even cover it. Uh huh, and a new jacket. | Tuhaf bunu karşılamaz bile. Bir de yeni ceket. Tuhaf bunu karşılamaz bile. Bir de yeni ceket. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Bye. | Güle güle. Selam. Taylor, değil mi? Güle güle. Selam. Taylor, değil mi? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Good evening Miss Steele, Mr Grey will be joining us there. | İyi akşamlar Bayan Steele. Bay Grey bize orada katılacak. İyi akşamlar Bayan Steele. Bay Grey bize orada katılacak. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Good evening, Anastasia. | İyi akşamlar Anastasia. İyi akşamlar Anastasia. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
What, you're flying this? | Sen mi uçuracaksın? Sen mi uçuracaksın? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
No escaping now. | Artık kaçış yok. Artık kaçış yok. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
November 1 2 2 4. Charlie Tango. Ready to depart. | Burası 1224. Charlie Tango kalkışa hazır. Burası 1224. Charlie Tango kalkışa hazır. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Charlie tango, your flight plan to Seattle has been cleared.. | Anlaşıldı Charlie Tango. Portland Seattle uçuşunuz tamamen sorunsuz. Anlaşıldı Charlie Tango. Portland Seattle uçuşunuz tamamen sorunsuz. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Seattle? Thats where we're going? | Seattle mı? Oraya mı gidiyoruz? Seattle mı? Oraya mı gidiyoruz? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Would you like a drink? Yes please. | İçecek bir şey ister misin? Evet, lütfen. İçecek bir şey ister misin? Evet, lütfen. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
You play? Yes. | Çalıyor musun? Evet. Çalıyor musun? Evet. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Of course you do. | Tabii ki çalıyorsun. Tabii ki çalıyorsun. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Whats this? Its a nondisclosure agreement. | Bu ne? Gizlilik sözleşmesi. Bu ne? Gizlilik sözleşmesi. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
It means you cannot discuss anything about us with anyone. | Bizimle ilgili hiçbir şeyi başkasıyla konuşamazsın demek oluyor. Bizimle ilgili hiçbir şeyi başkasıyla konuşamazsın demek oluyor. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
I'm afraid my lawyer insists on it. | Korkarım avukatlarım ısrarcılar. Bizimle ilgili asla konuşmam ki zaten. Korkarım avukatlarım ısrarcılar. Bizimle ilgili asla konuşmam ki zaten. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Are you gonna make love to me now? | Şimdi benimle sevişecek misin? Şimdi benimle sevişecek misin? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Two things: First, I don't make love | İki şey var, ilki: Ben sevişmem. İki şey var, ilki: Ben sevişmem. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
I fuck hard. | Beceririm. Sert bir şekilde. Beceririm. Sert bir şekilde. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
And the second? Come. | Peki ikincisi? Gel. Peki ikincisi? Gel. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Its just around this door. What is it? | Bu kapının arkasında. Ne var orada? Bu kapının arkasında. Ne var orada? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
My playroom. Like your xbox and stuff? | Oyun odam. XBox gibi şeyler mi? Oyun odam. XBox gibi şeyler mi? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Its important you know that you can leave at any time. | İstediğin zaman gidebileceğini bilmen önemli. İstediğin zaman gidebileceğini bilmen önemli. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Why, whats in there? | Niye, içeride ne var ki? Niye, içeride ne var ki? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
I meant what I said, the helicopter | Söylediğimde ciddiyim. Helikopter istediğin zaman götürmek için hazır bekliyor. Söylediğimde ciddiyim. Helikopter istediğin zaman götürmek için hazır bekliyor. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Just open the door. | Christian, aç şu kapıyı. Christian, aç şu kapıyı. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Its called a flogger. | Buna kırbaç deniyor. Buna kırbaç deniyor. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Say something please. | Bir şey söyle, lütfen. Bir şey söyle, lütfen. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Do women do this to you or... | Bunu kadınlar mı sana yapıyorlar yoksa... Bunu kadınlar mı sana yapıyorlar yoksa... | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
I do this to women. With women. | Ben kadınlara yapıyorum. Onlara yapmamı isteyen kadınlarla. Ben kadınlara yapıyorum. Onlara yapmamı isteyen kadınlarla. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
You're a sadist? I'm a dominant. | Sen sadist misin? Ben Hakim'im. Sen sadist misin? Ben Hakim'im. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
What does that mean? | O ne demek? Kendini gönüllü olarak bana teslim etmeni istiyorum demek. O ne demek? Kendini gönüllü olarak bana teslim etmeni istiyorum demek. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Why would I do that? | Niye böyle bir şey yapayım ki? Niye böyle bir şey yapayım ki? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
To please me. Please you? How? | Beni memnun etmek için. Seni memnun etmek mi? Nasıl? Beni memnun etmek için. Seni memnun etmek mi? Nasıl? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
I have rules, if you follow them, I'll reward you. | Kurallarım var. Eğer uyarsan seni ödüllendiririm. Kurallarım var. Eğer uyarsan seni ödüllendiririm. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
If you don't, I'll punish you. | Uymazsan cezalandırırım. Beni odadaki bu eşyaları kullanarak mı cezalandırırsın? Uymazsan cezalandırırım. Beni odadaki bu eşyaları kullanarak mı cezalandırırsın? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Yes. What would I get out of this? | Evet. Ben bundan ne elde edeceğim? Evet. Ben bundan ne elde edeceğim? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
If we were to do this, this would be your room. | Eğer bunu yaparsan burası senin odan olacak. Eğer bunu yaparsan burası senin odan olacak. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
You can decorate it however you like. | İstediğin gibi dekore edebilirsin. İstediğin gibi dekore edebilirsin. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
You want me to move in? | Buraya taşınmamı mı istiyorsun? Tamamen değil. Sadece Cuma'dan Pazar'a. Buraya taşınmamı mı istiyorsun? Tamamen değil. Sadece Cuma'dan Pazar'a. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
We can negotiate the particulars So I'd sleep in here with you? | Detayları tartışırız. Detayları tartışırız. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
No I sleep downstairs. I told you I don't sleep with anyone. | Hayır, ben alt katta olacağım. Sana söylemiştim, ben kimseyle uyumam. Hayır, ben alt katta olacağım. Sana söylemiştim, ben kimseyle uyumam. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
What if I don't want anything to do with that? | Peki, bunların hiçbirini yapmak istemezsem? Kesinlikle anlarım. Peki, bunların hiçbirini yapmak istemezsem? Kesinlikle anlarım. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
But then we wouldn't have any sort of relationship at all? | Ama o zaman hiçbir türden bir ilişkimiz olmaz mı? Ama o zaman hiçbir türden bir ilişkimiz olmaz mı? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
This is the only sort of relationship I have. | Benim sahip olabileceğim tek ilişki türü bu. Benim sahip olabileceğim tek ilişki türü bu. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Why? Its the way I am. | Niye? Çünkü ben buyum. Niye? Çünkü ben buyum. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
When you said negotiate, what did you mean? | Tartışırız derken ne demek istemiştin? Tartışırız derken ne demek istemiştin? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
I already have the contract prepared. Fairly detailed. | Elimde hazır bir kontrat var. Oldukça detaylı. Elimde hazır bir kontrat var. Oldukça detaylı. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
You would review, and negotiate what you are and not willing to try. | Gözden geçirirsin, neye gönüllü olup olmadığını tartışırız. Gözden geçirirsin, neye gönüllü olup olmadığını tartışırız. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
How can I know what I'd be willing to try? | Neye gönüllü olduğumu nasıl bilebilirim? Neye gönüllü olduğumu nasıl bilebilirim? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Well when you had sex, was there anything you didn't like doing? | Seks yaparken yapmak istemediğin herhangi bir şey var mı? Seks yaparken yapmak istemediğin herhangi bir şey var mı? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
We have to be honest with each other for this to work, | Bu işin yürümesi için birbirimize dürüst olmalıyız, tamam mı? Bu işin yürümesi için birbirimize dürüst olmalıyız, tamam mı? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
I… I wouldn't know. What do you mean? | Bile... Bilemem. Nasıl yani? Bile... Bilemem. Nasıl yani? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Because I haven't... You're still a virgin? | Çünkü ben hiç... Bakire misin? Çünkü ben hiç... Bakire misin? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
I've just shown you I know, I know. | Ama az önce sana gösterdiğim... Biliyorum, ben... Ama az önce sana gösterdiğim... Biliyorum, ben... | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
You've done other things right? No. | Diğer şeyleri yapıyorsun değil mi? Hayır. Diğer şeyleri yapıyorsun değil mi? Hayır. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Where have you been? Waiting. | Bunca zamandır neredeydin? Bekliyordum. Bunca zamandır neredeydin? Bekliyordum. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Guys must throw themselves at you. | Erkekler kollarına atlıyor olmalı. Erkekler kollarına atlıyor olmalı. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
They're never what I've wanted. | İstediğim birisi olmadı. İstediğim birisi olmadı. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Stop biting your lip. | Dudağını ısırıyorsun. Dudağını ısırıyorsun. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
What are you doing? Rectifying the situation. | Ne yapıyorsun? Durumu düzeltiyorum. Ne yapıyorsun? Durumu düzeltiyorum. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
The situation? | Ben bir durum muyum? Ben bir durum muyum? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
You're energetic this morning. | Bu sabah çok enerjiksin. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
You hungry? Very. | Aç mısın? Çok. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Because I'm making pancakes. | Çünkü pankek yapıyorum. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Lets get you cleaned up. | Hadi seni temizleyelim. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Hold out your wrists. | Bileklerini uzat. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Hold them there. Understand? | Orada tut, anladın mı? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Tell me you understand. I won't move my arms. | Anladığını söyle. Kollarımı oynatmayacağım. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Stay still. Okay. | Kıpırdamadan dur. Tamam. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Say yes. To what. | Evet de. Neye? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Being mine. | Benim olmaya. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Shit. Its my mother. | Kahretsin. Annem. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
I'm naked. Get dressed. | Çıplağım. Giyin. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
No need to show me around, no need to hover. | Bana etrafı göstermene gerek yok. Bekleyip durmana da gerek yok. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
He's sleeping Dr. Grey. Still sleeping? He never sleeps in. | Hala uyuyor Doktor Grey. Hala uyuyor mu? Hiç uyuyakalmaz ki. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Certainly not at this hour. | Hele de bu saate kadar. Tabii hasta değilse... | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Sorry Mr. Grey. Its fine I know how she can be. | Affedersiniz Bay Grey. Sorun değil. Onun nasıl olabileceğini biliyorum. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
She? Darling you can try to avoid me, but the least you can do is | O mu? Beni geçiştirebilirsin ama en azından ismimi... | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Call me by my correct name, which is mama. | ...doğru kullanıp yap, ki o da 'Anne'. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Hi. Oh, dear god. | Merhaba. Aman Tanrım. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Mother, Anastasia Steele. Ana, meet my mother | Anne, Anastasia Steele. Anastasia, annem. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
You have no idea how delighted I am to meet you. | Seninle tanıştığım için ne kadar memnun oldum tahmin edemezsin. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Its nice to meet you too Dr. Grey. | Ben de memnun oldum Dr. Grey. Grace. Çok güzel biri. Çok güzelsin. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Thanks. | Teşekkürler. Uğramadan önce aramaya ne oldu? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
And have your head henchman give me the run around here, no thank you. | Sonra yardımcın beni oyalamaya mı çalışsın? Hayır teşekkürler. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
I'll take my chances. Well I was in the neighbourhood and I thought perhaps | Şansımı deneyeceğim. Yakındaydım ve belki öğlen yemeği yeriz diye düşündüm. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
I can't today, I have to drive Ana home. | Bugün olmaz. Ana'yı eve bırakmam gerek. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Its okay, take it I was just showing mother out. | Sorun değil, bakıver. Ben de annemi kapıya geçireyim. Affedersiniz. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |
Anastasia! | Anastasia! | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | ![]() |