English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 19265
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| We are so partying tonight Oh my god. | Bugün partinin dibine vuracağız. Aman Tanrım. Bugün partinin dibine vuracağız. Aman Tanrım. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 |  |
| This is way too much. | Bu çok fazla oldu. Hayır gerektiği kadar sürdüm. Bu çok fazla oldu. Hayır gerektiği kadar sürdüm. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| All over my face? Thats the idea. | Tüm yüzüme sürerek mi? Amaç da bu. Tüm yüzüme sürerek mi? Amaç da bu. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Wow, no Kate. Cab's early, lets go. | Olmaz Kate. Taksi erken geldi. Gidelim. Olmaz Kate. Taksi erken geldi. Gidelim. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Ana, there's a package for you. | Ana sana bir paket geldi. Ana sana bir paket geldi. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| "Why didn't you tell me there was danger? Why didn't you warn me? | Neden bana tehlikeden bahsetmedin? Beni neden uyarmadın? Neden bana tehlikeden bahsetmedin? Beni neden uyarmadın? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| "Ladies know what to guard against | Hanımefendiler kendilerini neden koruyacaklarını bilirler. Hanımefendiler kendilerini neden koruyacaklarını bilirler. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| "... because they read novels that tells them of these tricks " | Çünkü onları bu hilelere karşı uyaran romanlar okurlar. Çünkü onları bu hilelere karşı uyaran romanlar okurlar. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Thats a quote from Tess of the d'Urberville. | "Kaybolan Masumiyet"den bir alıntı. "Kaybolan Masumiyet"den bir alıntı. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Oh my god. | Aman Tanrım. Bu Christian'dan olmalı. Aman Tanrım. Bu Christian'dan olmalı. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| I mean… | Yani… Bunlar inanılmaz. Yani… Bunlar inanılmaz. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Wow, Grey. | Vay be Grey. Vay be Grey. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Kate these are first editions I can't, this is too much. | Kate bunlar ilk baskı. Yapamam. Bu çok fazla. Kate bunlar ilk baskı. Yapamam. Bu çok fazla. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| I can't accept them, I have to send them back. | Kabul edemem. Geri göndermeliyim. Kabul edemem. Geri göndermeliyim. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Thats the cab, okay, are you ready? | Taksi geldi. Pekala hazır mısın? Taksi geldi. Pekala hazır mısın? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Are you really though? Yes, yes, very. | Gerçekten hazır mısın? Evet. Evet, çok. Gerçekten hazır mısın? Evet. Evet, çok. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Lets get outta here. | Hadi çıkalım. Hadi çıkalım. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Shots! shots! shots! | Evet önce tekleri içiyoruz. Aynı anda, caymak yok bayanlar. Evet önce tekleri içiyoruz. Aynı anda, caymak yok bayanlar. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Did you do it all? Alright! | Bunu daha önce yapmış mıydın? Pekala! Bunu daha önce yapmış mıydın? Pekala! | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| With my right eye closed and left handed, I can get this in. | Gözlerimi kapatıp sol elimle bunu basket atabilirim. Gözlerimi kapatıp sol elimle bunu basket atabilirim. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| What? I gotta pee. | Ne? İşemeliyim. Ne? İşemeliyim. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Okay. One, two... | Tamam. Bir, iki... Tamam. Bir, iki... | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Where you going? I gotta go pee. | Nereye? İşemeye gidiyorum. Nereye? İşemeye gidiyorum. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| CHRISTIAN GREY | Christian Grey. Kişiyi sil. Christian Grey. Kişiyi sil. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Anastasia. Yep, this is me. | Anastasia? Evet benim. Anastasia? Evet benim. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Sending back your expensive books, cause I already have hard copies of that, | Pahalı kitaplarını geri göndereceğim. Çünkü bende kopyaları var. Pahalı kitaplarını geri göndereceğim. Çünkü bende kopyaları var. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Thanks though, for the kind gesture. | Yine de nazik davranışın için teşekkürler. Yine de nazik davranışın için teşekkürler. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| You're welcome. Where are you? | Rica ederim. Neredesin? Rica ederim. Neredesin? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Oh… I'm in line, cause I have to pee really bad. | Sıradayım çünkü aşırı çişim var. Sıradayım çünkü aşırı çişim var. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| You hit the nail on the head | Doğru noktaya ayak bastın. Doğru noktaya ayak bastın. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| I mean the head right on the nail | Yani doğru noktaya parmak bastın. Yani doğru noktaya parmak bastın. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Listen to me, I want you to go home right now. | Dinle beni, hemen eve gitmeni istiyorum. Dinle beni, hemen eve gitmeni istiyorum. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| You're so bossy. | Çok otoritersin. Çok otoritersin. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| "Ana, lets go for coffee" "Ana, lets go for coffee." | "Ana hadi kahve içmeye gidelim. Ana hadi kahve içelim." "Ana hadi kahve içmeye gidelim. Ana hadi kahve içelim." | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| "No stay away from me Ana, I don't want you. get away" | "Hayır benden uzak dur Ana. Seni istemiyorum. Uzak dur." "Hayır benden uzak dur Ana. Seni istemiyorum. Uzak dur." | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| "Come here, come here." "Go away." | "Gel buraya. Gel. Git buradan." "Gel buraya. Gel. Git buradan." | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Thats it | Bu kadarı yeter. Bu kadarı yeter. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Tell me where you are. I'm a long way from Seattle. | Bana nerede olduğunu söyle. Seattle'dan çok uzaklarda. Bana nerede olduğunu söyle. Seattle'dan çok uzaklarda. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Long way from you. Which bar, whats it called? | Senden çok uzaklarda. Hangi bar? Adı ne? Senden çok uzaklarda. Hangi bar? Adı ne? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| I don't know, I gotta go. Which bar Ana? | Bilmiyorum. Kapatmalıyım. Hangi bar Ana? Bilmiyorum. Kapatmalıyım. Hangi bar Ana? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| I told him right? | Ona haddini bildirdim değil mi? Ona haddini bildirdim değil mi? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| CHRISTIAN GREY | Christian Grey arıyor... Christian Grey arıyor... | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| I'm sorry I didn't mean... | Özür dilerim ben... Bir yere kıpırdama. Gelip seni alacağım. Özür dilerim ben... Bir yere kıpırdama. Gelip seni alacağım. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| What? Hello? | Ne? Alo? Ne? Alo? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Hey. Oh thanks. | Hey. Teşekkürler. İyi misin? Hey. Teşekkürler. İyi misin? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Yes, I just feel a little more drunk than... | Evet, sadece biraz sarhoş gibiyim... Evet, sadece biraz sarhoş gibiyim... | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Come here stay warm. Oh thats cool, I'm good Jose. | Gel buraya seni ısıtayım. Hayır, ben böyle iyiyim. Gel buraya seni ısıtayım. Hayır, ben böyle iyiyim. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| No, I wanna have the courage to do this. | Bunu yapmaya cesaret bulmak için çok bekledim. Neyi? Bunu yapmaya cesaret bulmak için çok bekledim. Neyi? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Ana, I like you You do? | Ana senden hoşlanıyorum. Hoşlanıyor musun? Ana senden hoşlanıyorum. Hoşlanıyor musun? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Very much. Oh my god. | Çok fazla. Aman Tanrım. Çok fazla. Aman Tanrım. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| No, no, no. Please, one kiss. | Hayır, hayır, hayır. Lütfen sadece bir öpücük. Hayır, hayır, hayır. Lütfen sadece bir öpücük. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| No, no, no José, I'm sorry, no. | Hayır. Hayır. José istemiyorum. Üzgünüm. Hayır. Hayır. José istemiyorum. Üzgünüm. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Dude, she said no. Christian? | Hayır dedi ahbap. Christian? Hayır dedi ahbap. Christian? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Don't look at me. Here. | Bana bakma. Al. Bana bakma. Al. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Nice touch, I will launder this item. | Dokusu hoşmuş. Bunu yıkamaya atacağım. Dokusu hoşmuş. Bunu yıkamaya atacağım. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Lets get you home. I'm with kate. | Hadi seni eve götürelim. Kate ile birlikteyim. Hadi seni eve götürelim. Kate ile birlikteyim. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| I'll have Elliot tell her. Who's Elliot? | Elliot ona söyler. Elliot da kim? Elliot ona söyler. Elliot da kim? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| He's my brother, he's inside talking to her right now. | Kardeşim, şu an içeride onunla konuşuyor. Kardeşim, şu an içeride onunla konuşuyor. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| I, I don't... He's at my hotel with me | Anlamıyorum... Otelde benimle kalıyordu. Anlamıyorum... Otelde benimle kalıyordu. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| You're still at the Heathman? Yes. Come. | Hala Heathman'da mısın? Evet. Gel. Hala Heathman'da mısın? Evet. Gel. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Thats your brother? Not by choice, lets go. | Kardeşin o mu? Ben seçmedim. Gidelim. Kardeşin o mu? Ben seçmedim. Gidelim. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Wait what did Kate say? | Bekle. Kate ne dedi? İyi davranmam için beni uyardı. Bekle. Kate ne dedi? İyi davranmam için beni uyardı. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| More like threatened me. She threatened you? | Daha çok tehdit etti. Seni tehdit mi etti? Daha çok tehdit etti. Seni tehdit mi etti? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| You're spinning. I think I'm gonna faint. | Dönüyorsun. Sanırım bayılacağım. Ne? Şimdi mi? Dönüyorsun. Sanırım bayılacağım. Ne? Şimdi mi? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Eat me, drink me. | Ye beni. İç beni. Ye beni. İç beni. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Good morning Anastasia. | Günaydın Anastasia. Günaydın Anastasia. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| How you feeling? Better than I deserve. | Nasıl hissediyorsun? Hak ettiğimden daha iyi. Nasıl hissediyorsun? Hak ettiğimden daha iyi. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Did you put me to bed? | Beni sen mi yatırdın? Beni sen mi yatırdın? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| You undressed me? I didn't have much choice | Sen mi beni soydun? Fazla şansım yoktu. Sen mi beni soydun? Fazla şansım yoktu. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Where did you sleep? | Nerede uyudun? Nerede uyudun? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Dear god… We didn't... Necrophillia's not my thing | Aman Tanrım. Biz... Nekrofili bana göre değil. Aman Tanrım. Biz... Nekrofili bana göre değil. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| So we just slept then? It was a novelty for me too. | Yani sadece uyuduk mu? Bu benim için de oldukça yeniydi. Yani sadece uyuduk mu? Bu benim için de oldukça yeniydi. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| You need to eat. I had Taylor pick you up some clothes. | Şimdi yemelisin. Şimdi yemelisin. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Who's Taylor? My driver. | Taylor kim? Şoförüm. Taylor kim? Şoförüm. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Thanks, but you didn't have to do that Yes I did. | Teşekkürler ama bunu yapmana gerek yoktu. Evet vardı. Teşekkürler ama bunu yapmana gerek yoktu. Evet vardı. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Yours were covered in vomit. | Kıyafetlerin kusmuk içindeydi. Kıyafetlerin kusmuk içindeydi. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| You shouldn't have drunk like that. | O kadar çok içmemelisin. Limitleri test etme taraftarıyım ama... O kadar çok içmemelisin. Limitleri test etme taraftarıyım ama... | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| ... you put yourself at risk last night. I know. | ...dün gece kendini riske attın. Biliyorum. ...dün gece kendini riske attın. Biliyorum. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| If you were mine you wouldn't be able to sit down for a week. | Eğer benim olsaydın bir hafta boyunca oturamazdın. Ne? Eğer benim olsaydın bir hafta boyunca oturamazdın. Ne? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| I gotta go take a shower. | Duş almalıyım. Duş almalıyım. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Why am I here Christian? | Neden buradayım Christian? Neden buradayım Christian? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| You're here because I'm incapable of leaving you alone. | Buradasın çünkü senden uzak duramıyorum. Buradasın çünkü senden uzak duramıyorum. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Then don't. | O zaman durma. O zaman durma. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Why'd you send me those books? I thought I owed you an apology. | O kitapları bana neden gönderdin? Sana bir özür borçlu olduğumu düşündüm. O kitapları bana neden gönderdin? Sana bir özür borçlu olduğumu düşündüm. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| For what? For letting you believe that I... | Ne için? İnanmana izin verdiğim için. Ne için? İnanmana izin verdiğim için. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Listen to me. I don't do romance | Dinle beni. Romantizmle işim olmaz. Dinle beni. Romantizmle işim olmaz. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| My tastes are very singular. You wouldn't understand. | Zevklerim oldukça farklıdır. Anlayamazsın. Zevklerim oldukça farklıdır. Anlayamazsın. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Enlighten me then. | O zaman aydınlat beni. O zaman aydınlat beni. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| You look beautiful. Taylor has good taste. | Güzel görünüyorsun. Taylor zevkli biriymiş. Güzel görünüyorsun. Taylor zevkli biriymiş. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| What are you doing here later? I'm working at the hardware store till 7. | Bugün ne yapıyorsun? Dükkanda saat 7'ye kadar çalışacağım. Bugün ne yapıyorsun? Dükkanda saat 7'ye kadar çalışacağım. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| I'll have Taylor pick you up then. | Taylor'ı seni alması için yollarım. Taylor'ı seni alması için yollarım. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| I'd like to bite that lip. | Bu dudağı ısırmak istiyorum. Bu dudağı ısırmak istiyorum. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| I think I'd like that. | Sanırım ben de bunu yapmanı isterim. Sanırım ben de bunu yapmanı isterim. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| I'm not gonna touch you, not until I have your written consent. | Yazılı rızanı almadan sana dokunmayacağım. Yazılı rızanı almadan sana dokunmayacağım. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| What? | Ne? Sonra açıklarım. Seni eve bırakayım. Ne? Sonra açıklarım. Seni eve bırakayım. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Fuck the paperwork. | Evrak işini siktir et. Evrak işini siktir et. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| What is it about elevators? | Bu asansörlerin olayı ne? Bu asansörlerin olayı ne? | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Hey | Selam. Selam. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| Hi, you must be Ana. You must be Elliot. | Merhaba, sen Ana olmalısın. Sen de Elliot olmalısın. Merhaba, sen Ana olmalısın. Sen de Elliot olmalısın. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
| And we must be going, Elliot. | Gitmemiz gerekiyor Elliot. Gitmemiz gerekiyor Elliot. | Fifty Shades Of Grey-1 | 2015 | |
