Search
English Turkish Sentence Translations Page 18944
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Sweetie, come on. It's okay. | Tatlım haydi. Her şey yolunda. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Don't close her eyes, | Sakın kızın gözlerini kapatma, bir an bile. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
You guys, she needs real medical attention, more than I can give her here. | Çocuklar, bu kızın benim ona burada verebileceğimden... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Under normal circumstances, I can cover RN duties, but nothing is normal here. | Normal şartlar altında, hemşire görevlerini yapabilirim, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
We need to get her to a hospital before her body goes into shock. | Kızın bedeni şoka girmeden hastaneye nakletmemiz lazım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I can carry her out. No. Someone's got to go to the hospital. | Onu hayata getirebilirim. Olmaz. Hastaneye gidilmesi lazım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
That ain't gonna happen, all right? | Böyle bir şey olmayacak, tamam mı? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
All the doors and windows are jammed tight with this tar shit. It's impossible. | Bütün kapı ve pencereler bu zift gibi şeyle sıkıca kapanmış. İmkansız bir şey. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I still don't have a damn signal. I ain't got one either upstairs. | Hiçbir sinyal almıyorum hala. Yukarıda da almıyordum. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Whether it's that storm or this shit, I don't know, but here's what I'm thinking. | Bu ya fırtınadan, ya da bu pisliktendir, bilemiyorum ancak düşünüyorum işte. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
We're fucked. Okay, I need more medical supplies. | Hapı yuttuk. Pekala, ilave tıbbi malzemelere ihtiyacım var. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
When this sedative wears off, if she even comes out of this, | Sakinleştiricinin etkisi geçerken, hatta bu durumdan çıksa bile, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
we need extra blankets to raise her body temperature, | beden ısısını yükseltmek için ilave battaniyeye ihtiyacımız olacak. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
and there's not enough down here. I'm gonna go get supplies, all right? | Burada da yeterince yok. Ben gidip malzemeleri bulayım, tamam mı? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
No. No, no, no. I'll be back in a minute. | Hayır, hayır, hayır. Bir dakikaya dönerim. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Honey, wait a minute. None of us know what the hell's going on around here, all right? | Tatlım, dur bir dakika. Hiçbirimiz burada ne haltlar döndüğünü bilmiyoruz, değil mi? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Everything's gone up shit creek. I don't think you should be | Her şey sarpa sardı. Orada bir başına koşturacağını... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
running around there all by yourself. I'll take my chances. | ...hiç sanmıyorum. Şansımı denerim. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Goddamn, that is creepy. | Lanet olsun, çok ürkütücü. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Paige. | Paige. Lütfen bana yardım et. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I won't let you through again. | Bunları tekrar yaşamana müsaade etmeyeceğim. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
The door is closed. | Kapı kapandı. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
You're home now. | Artık evindesin. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Her body temperature and vitals say she... she should have expired, | Vücut sıcaklığı ve hayati organlarına göre ölmüş olmalı, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
but she's beyond my reach. | ancak kıza erişemiyorum. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
It's as if something else is holding on to her, not letting her die, | Sanki bir şey kıza tutunup ölmesine müsaade etmiyor gibi, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
keeping her in a state worse than death, a kind of fear loop. | kızı sanki ölümden beter, bir tür korku döngüsünde tutuyor gibi. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I stupidly tried to eradicate a fundamental and necessary human function, | Aptallık edip temel ve en gerekli insani fonksiyonu ortadan kaldırmaya çalıştım, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
And now fear itself, | Şimdi korkunun kendisi, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
now it wants to live and breathe on its own. | artık kendiliğinden yaşamak ve nefes almak istiyor. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I think... I think an entity is coming through into our world, | Sanırım, sanırım bir varlık dünyamıza geliyor, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
and now fear itself, perhaps planning to use all of us | şimdi de muhtemelen korku hepimizi bizatihi bir barınak, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
as a host, a vessel. | bir araç olarak kullanmayı planlıyor. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
'Bout time you get down here. Can you give me a hand? | Tam zamanında buraya geldin. Bana yardımcı olabilir misin? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Lazy fucker. | Tembel pislik. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Come on. Quit looking for your girlie magazines and get over here. Help me out. | Haydi ama. Porno dergilerine bakmayı bırak da buraya gel. Yardım et bana. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Thing ain't gonna jury rig itself. | O şey kendi kendini doğrultmayacak. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Fuck. | S.ktir. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
What the fuck is this? | Bu da ne be? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
What in the fuck? | Bu da ne lan? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Look, I know the sounds of gunshots. We need to get the hell out of here. | Dinle, silah sesini iyi bilirim. Buradan çekip gitmemiz lazım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
And how are you gonna do that? | Nasıl yapacaksın bunu peki? Bir yolunu bulacağım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
What's going on? Did you find him? | Neler oluyor? Onu buldun mu? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Bauer, can you please go find Andover for me? | Bauer, lütfen benim hatırıma gidip şu Andover'ı bulabilir misin? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Yeah. I mean, it wants me. Please? | Tamam. Aslında, o beni istiyor. Lütfen? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
It needs me to... it wants me to join. | Bana ihtiyacı var. Benimle birleşmek istiyor. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Bauer. I don't want... | Bauer. İstemiyorum... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Bauer. I don't want to be in. | Bauer. Buna karışmak istemiyorum. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
What is going on with you? Bauer? This is the door. | Senin neyin var böyle? Bauer? İşte kapı. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
You really think he's gonna let me leave here, don't you? | Cidden onun buradan gitmeme müsaade edeceğini sanmıyorsun, değil mi? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
"He"? Who the hell are you talking about, babe? | "O" mu? Sen kimden bahsediyorsun bebeğim? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Bauer, can you please go get Dr. Andover for me? | Bauer, benim için gidip Dr. Andover'ı bulabilir misin? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
What... what is going on with you? | Senin... senin neyin var böyle? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Bauer? | Bauer? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
You still don't get it, do you? Oh, no, no, no. You don't... | Hala anlamıyorsun, değil mi? Hayır, olamaz. Sen hayır... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
He's coming. No, no. | O geliyor. Hayır, hayır. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
That's how you leave! Bauer? | İşte böyle gideceksiniz! Bauer? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Hear him, baby? No, listen to me. You're talking crazy. | Onu duyuyor musun bebeğim? Hayır, dinle beni. Saçma sapan konuşuyorsun. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
The window. I pushed on the... It pushed back! | Pencere. Şeye doğru ilerledim... Geri itti! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Look at me. It's not letting me leave. | Bak bana. Gitmeme müsaade etmiyor. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
No! No! No! No! Bauer, it's okay. It's okay. | Hayır! Hayır! Bauer, her şey yolunda. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
It'll all be over soon. No, I got an idea. I have this. | Yakında her şey sona erecek. Hayır, bir fikrim var. Şunu buldum. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Caylee! | Caylee! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
You promised me. You promised me I could be with him. | Bana söz vermiştin. Bana söz vermiştin. Onunla olabilirdim. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
You promised me you'd get me out of here. Go away! | Beni buradan çıkartacağına söz vermiştin! Defol! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I keep my promises. | Ben sözümü tutarım. Kevin'ı görmek ister misin? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Worse than death, a kind of fear loop. | Ölümden de beter, bir tür korku döngüsü... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
My hundreds of sessions curing the phobic are starving this thing somehow. | Fobikleri tedavi eden yüzlerce seansım bir şekilde bu şeyi kurt gibi acıktırmış. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
It's relentless and, worst of all, patient. | Acımasız, hepsinden de kötüsü, hasta bir şeyi. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
It needs to feed, and it won't be denied its meals. | Beslenmesi lazım ve öğünlerinden mahrum edilemez. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Is that... is that you? | Bu... sen misin? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Worse than death, | Ölümden de beter, bir tür korku döngüsü. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Andover? | Andover? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Andover! | Andover! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Sara, | Sara, bir konuda haklıydın. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Sometimes it's smart to be scared of the dark. | Bazen karanlıktan korkmak akıllıcadır. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Blake, it's not you. Blake, this isn't you. | Blake, sen değilsin. Blake, bu sen değilsin. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Then tell me, Sara, why does this mask feel so familiar? | Öyleyse, söylesene Sara, neden bu maske böylesine aşina geliyor? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
You're not wearing a mask. | Sen maske takmıyorsun ki. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Look. | Dinle. Yüzünü yokla. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
You killed all those people! | Onca insanı öldürdün! Senin ölmen gerekiyor! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I do remember you. | Seni şimdi hatırladım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Blake, we have to go. | Blake, gitmemiz lazım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Don't. No. | Sakın. Hayır. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
How did it end? | Nasıl sona erdi? Sadece gözlerini kapatıverdim. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
You want to see Kevin? | Kevin'ı görmek ister misin? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Stop! Get off me! | Kes şunu! Uzak dur benden! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
There's nothing left to fear. | Korkacak hiçbir şey kalmadı. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
It's just us. | Sadece biz kaldık. Biliyorum. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
But it'll be back, | Ama geri dönecek, o zaman daha da güçlü olacak. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Fear never dies. | Korku asla ölmez. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
It wanted you all along. | Hep seni istiyordu. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Was my fault. | Hata benimdi. O kapıyı ben açtım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Then let's change the locks. | Kilitleri değiştirelim öyleyse. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Maybe it's time for one more session, Doctor. | Belki de ilave bir seansın zamanı geldi Doktor. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Fear, it is relentless. | Korku acımasızdır. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
It needs to feed, | Beslenmesi lazım ve öğünlerinden mahrum edilemez. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
After seeing what it did to get to me, | Bana ulaşmak için yaptıklarını gördükten sonra, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
my concern is that fear itself | kaygım şu ki, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
will use me, my clinic, | korku beslenmek için, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |