Search
English Turkish Sentence Translations Page 18942
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
No. No? What's wrong? | Hayır. Hayır mı? Ne oldu? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Now... | Şimdi, geri dönüyorsun. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
You're going to return... | Restorana geri dönüyorsun. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
You see your boyfriend. You see Dylan. | Sevgilini görüyorsun. Dylan'ı görüyorsun. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I'm safe. | Güvendeyim. Onları görüyorum. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Caylee, | Caylee, tam olarak... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I'm safe. | Güvendeyim. Güzel. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
So now it's just a few moments before the incident. | Şimdi artık olaydan birkaç dakika öncesindesin. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Do you see anyone approaching the door? | Kapıya yaklaşan kimseyi görüyor musun? Onu görebiliyorum. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Can you see your brother? | Kardeşini görebiliyor musun? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Do you see little Kevin sitting opposite you? | Karşında oturan küçük Kevin'ı görüyor musun? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I can see him. | Onu görebiliyorum. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Picture it, Caylee. | Tanımla, Caylee. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
What are you eating? Picture everything. | Ne yiyorsun? Her şeyi tanımla. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I don't want to remember everything. I can't. That's not what I'm supposed to do. | Hiçbir şeyi hatırlamak istemiyorum. Hatırlayamıyorum. Yapmam gereken bu değil. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Yes, that's precisely what you're supposed to do. Now trust me. | Hayır, yapman gereken kesinlikle bu. Güven bana artık. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Now look to your brother. | Şimdi kardeşine bak. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I can't. Caylee, look at Kevin. | Yapamam. Caylee, Kevin'a bak. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I want you to picture everything. | Her şeyi tanımlamanı istiyorum. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Get me out of here! Get me out of here! | Çıkar beni buradan! Çıkar dedim! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Caylee. Caylee, | Caylee. Caylee, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I know it's painful for you to relive that day, but you can't hide from it. | o günü yeniden yaşamanın acı verici olduğunu biliyorum, ancak bundan kaçamazsın. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I'll have Gage help you to your room, Caylee. Just relax. | Gage'in odanda yardımcı olmasını sağlayacağım Caylee. Şimdi sakinleş. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
What the fuck was that? That wasn't supposed to happen. | O da neydi be? Böyle olmamalıydı. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
He promised me! | Bana söz vermişti! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Come on. Come on, hon. Let me help you out. You fuck. Get off of me! Get off! | Haydi. Haydi tatlım. Müsaade et sana yardım edeyim. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Okay. I'm not a fucking cripple! | Pekala. Boktan bir kötürüm falan değilim ben! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I'm not the one in the wheelchair. Okay. Okay. | Tekerlekli sandalyede olan ben değilim! Tamam, tamam. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Move! Move! | Kaybol! Kaybol! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I was always afraid of the dark... | Ta çocukluğumdan beridir... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
ever since I was a little kid | ...yatak odamda hep... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
in my bedroom. | ...karanlıktan korkardım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
And then when the shooting happened... | Sonra, o saldırı olduğunda... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
the guy followed me, | ...o herif peşime düştü, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
you know, like me and only me | sadece ve sadece benim peşimde gibiydi, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
when he started shooting out the lights. | ışıklara ateş etmeye başladığında da... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
And, you know, at that moment, | ...o anda, ondan korkmuyordum bile. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I was scared of the dark. | Karanlıktan korkuyordum. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I was scared of monsters in the dark. | Karanlıktaki canavarlardan korkuyordum. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Dr. Andover really helped me. | Dr. Andover'ın bana çok faydası dokundu. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Until lately. | Son zamanlara kadar. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I'm starting to think maybe it's smart to be scared of the dark. | Belki de karanlıktan korkmanın akıllıca olduğunu düşünmeye başladım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
S'okay. | Her şey yolunda. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
S'okay, be... | Her şey yolunda... Her şey yolunda. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
too. I see mons... | ...ben de. Canavarlar... Blake. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Sara, Dr. Andover would like to speak to you. | Sara, Dr. Andover seninle görüşmek istiyor. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Hey. I'll be right back. | Hemen döneceğim. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Blake? | Blake? Blake, iyi misin? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
What's wrong, Blake? | Neyin var, Blake? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Fuck! | Hass.ktir! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Hard. Hard. Hard. | Sert. Sert. Sert. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Hurt me. Fucking hurt me. Fuck! | Canımı yakıyorsun. Kahrolası canımı yakıyorsun! | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Harder. Oh, harder. | Daha sert. Daha sert. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Hard... Caylee, what the fuck... fuck is... | Sert... Caylee, bu da ne be... Bu da ne... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
fuck is wrong with you? Fuck, can't we just be normal for once? | Hass.ktir, neyin var senin be? Kahretsin, bir kez olsun normal olamaz mıyız? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Get out. Get out! | Çık dışarı. Çık dedim! İşe yaramaz herifin tekisin. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
This is fucking bullshit. Get out. | Tam bir palavra. Defol. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
He's moving again. He's talking. | Yine hareket ediyor. Konuşuyor. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I know. Blake moved. | Biliyorum. Blake hareket etti. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
His brain activity has tripled. Why can't you see that that's amazing? | Beyin aktivitesi üç misline çıktı. Neden bunun hoş bir şey olduğunu göremiyorsun? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Because, Sara, what's happening here to Blake simply isn't possible. | Çünkü Sara, burada Blake'in başına gelenler öyle mümkün şeyler değil. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
The chamber wasn't designed to work that way. | Hazne o şekilde çalışmak için dizayn edilmedi. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
The chamber doesn't cure gunshot wounds. It simply opens a door | Hazne silah yaralarını tedavi etmiyor. Aslen, çoğu kişinin kilitlediği... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
into a portion of the brain that most people keep locked away. That's it. | ...beyninin bir bölümüne bir kapı açıyor. Hepsi bu. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Then why did you tell his mother that you thought he was going to be helped? | Öyleyse, neden annesine ona yararı dokunacağını söyledin? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Yes, I thought perhaps we could improve his... his function a fraction | Tamam, duyusal teknikleri kullanarak belki durumunu bir nebze olsun... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
using sensory techniques. But this? Oh, no. | ...iyileştirebiliriz diye düşündüm. Ama bu? Yok olmaz. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
This is impossible. This is dangerous. Or it's a miracle. | Bu imkansız. Çok tehlikeli. Ya da mucizevi. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Or and if it's not a miracle, it's a really fucking great side effect. | Veya mucizevi olmasa bile, korkunç bir yan tesiri var. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I honestly don't understand why you're not calling medical journals | Neden tıp dergilerine haber verip cihazın yine işe yaradığını söylemediğini... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
and telling them that it works again. | ...cidden anlamıyorum. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Look, maybe this will make sense. | Dinle, belki böylesi mantıklı olacaktır. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Blakey? Blakey? | Blakey? Blakey? Blakey! Bebeğim, iyi misin? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Oh, baby. What? What? | Bebeğim? Ne oldu? Ne oldu? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
What do you see? What? What, honey? What's the matter? | Ne görüyorsun? Ne? Ne görüyorsun tatlım? Neyin var? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
You're okay. You're okay. You're with Mommy. | Bir şeyin yok, bir şeyin yok. Annenin yanındasın. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Mommy's here. Mommy's here. | Annen burada, annen yanında. Annen burada. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
This is the amygdala. | İşte burası amigdala. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
It's the part of the brain where the emotion of fear is generated from. | Beyinde korku hissinin üretildiği bölüm işte burası. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
And until today... until today, | Bugüne kadar... Bugüne kadar, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Blake's entire frontal lobe was severely damaged by that bullet... | mermi yüzünden Blake'in tüm ön lobu ciddi bir şekilde hasar görmüştü... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
utterly, totally unresponsive. | ...tamamıyla, kesinlikle tepkisizdi. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I think this is about the chamber. | Sanırım, hazneden kaynaklanıyor. Bence, hepinize aynı şeyi yapıyor. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I think it's doing it for a reason. | Sanırım, bir nedenden ötürü böyle yapıyor. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Sara. Sara, don't look at me like that. | Sara. Sara, bana böyle bakma. Dinle, çılgınca geliyor farkındayım, | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
especially coming from a man of science, but... | bilhassa bir bilim insanı söylüyorken, ancak... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I'm truly afraid that there could be | Burada çalışmalarda... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
a malevolent entity at work here. | ...kötü niyetli bir varlık olabileceğinden korkuyorum. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Besides, what reason would a malevolent force have for making Blake smarter? | Üstelik, kötü niyetli bir güç... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
...what reason would a malevolent force have for making Blake smarter? | ...kötü niyetli bir güç... | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
So that he can be made to feel fear again. | Tekrar korkularına geri dönebilsin diye. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I need you to take a deep breath. All right, Megan? | Derin bir nefes almanı istiyorum. Tamam mı Megan? | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
I'm going to have to cut this. Okay? Okay. | Bunu kesmek zorundayım. Tamam mı? Tamam. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Relax. Breathe. Breathe. | Sakin ol. Nefes al, nefes al. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
You're gonna feel some pressure now. All right? I have to squeeze it. | Şimdi biraz basınç hissedeceksin. Tamam mı? Sıkmak zorundayım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Oh, God. It hurts. I know, sweetie. Just take a deep breath. | Tanrım, canım yanıyor. Farkındayım tatlım. Sadece derin nefes al. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Please stay still, Megan, okay? Calm down, sweetie. | Megan, lütfen kıpırdama olur mu? Sakin ol tatlım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
It itches. It... I know, sweetie. | Kaşınıyor... Biliyorum tatlım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
It's like there's something inside. I know. Just breathe. Just breathe. | Sanki içinde bir şey varmış gibi. Biliyorum. Sadece nefes al, nefes al. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |
Stay still so I can clean this, okay? Okay, sweetie. | Bunu temizleyene kadar hiç kıpırdama, olur mu? Tamam tatlım. | Fear Clinic-2 | 2014 | ![]() |