Search
English Turkish Sentence Translations Page 18599
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
AIDS? Or gonorrhea. | AIDS mi? Veya bel soğukluğu. AIDS mi? Ya da belsoğukluğu. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Gonorrhea? Jesus, what are you talking about? | Bel soğukluğu mu? Ne saçmalıyorsun sen Allah aşkına? Belsoğukluğu mu? Tanrım, sen neden bahsediyorsun? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
He's a nice kid. I know him personally. | İyi çocuktur. Onu şahsen tanırım. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
And he would tell you? Yes, he would. | Sana her şeyini anlatır mı? Evet, anlatır. Sana söyler miydi? Evet, söylerdi. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
You know, as far as I know. | Yani, bildiğim kadarıyla. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
And he's got protection? | Korunuyor mu? Ve korunması var mı? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Sure, he's got protection. The guy's a pro. | Tabi ki korunuyor. Bu adam profesyonel. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
I'm a little crazed. I just came from an AIDS benefit. | Biraz gözüm döndü. Az önce AIDS'lilere yardım gecesinden çıktım da. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
So... | Eee... Öyleyse... | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
We're really going to do this? We're definitely going to do it. | Bu sahiden yapacak mıyız? Bunu kesinlikle yapacağız. Bunu gerçekten yapacağız? Bunu kesinlikle yapacağız. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
I mean, I'm not going to be there. | Yani, ben orada olmayacağım. Yani, ben orada olmayacağım. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Okay. You know, I just have to, | Tamam. Müsait mi diye bir bakmak lazım,... Tamam. Biliyorsun, zamanı uygun mu bir bakmam gerek. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
because, you know, he's highly in demand. | ...çünkü müşterileri çok fazla. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Lover boy. What are you doing in that closet? | Yüklüğün içinde ne yapıyorsun sen öyle? Aşık çocuk. Dolapta ne iş yapıyorsun? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Checking for lice. | Bitlere bakıyorum. Bit için kontrol ediyorum. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
He's always checking for something. Oh my god. | Hep bir şeye bakıyor zaten. Aman Tanrım. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
You need a young, | Genç, yordamlı, karizmatik bir erkeğe ihtiyacın var. Genç, oturaklı ve karizmatik birine ihtiyacın var. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
This is exactly my point. | Ben de aynen öyle düşünüyorum. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
I am not a beautiful man. | Ben güzel bir adam değilim. Ben güzel bir adam değilim. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Did I say you were beautiful? But you have a different quality. | Ben sana güzelsin dedim mi? Ama sende farklı bir özellik var? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
You have a certain kind of sex appeal. | Belirli bir türde seksapelin var. Farklı bir tür seks çekiciliğine sahipsin. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Thank you. Is Mick Jagger a beautiful man? | Sağ ol. Mick Jagger güzel bir adam mı? Teşekkür ederim. Mick Jagger güzel bir adam mı? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
The guy opens his mouth to sing. It's a horror. | Adam şarkı söylemek için ağzını açıyor. Bu çok tiksindirici. Adam şarkı söylemeye ağzını açar. Korkunçtur. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
But he's hot. Mick is hot. And that's what you have. | Ama seksi. Mick seksi bir adam. Ve sen de öylesin. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Let me ask you a question. | Dur sana bir soru sorayım. 1 Sana bir soru sorayım. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
You look good without your clothes, right? | Kıyafetlerin olmadan iyi görünüyorsun, değil mi? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Because some guys just look better when they're naked. | Çünkü bazı adamlar çıplakken daha iyi görünür. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
I figured you're one. | Sende öylesin diye tahmin ettim. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
What does that have to do with Mick Jagger? | Bunun Mick Jagger ile ne alakası var? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
He's rich and he's famous. | Adam zengin ve meşhur. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Yes, but you're sexy. | Evet, ama sen de seksisin. Evet, ama sen seksisin. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Says who? Says me. | Kim diyor? Ben diyorum. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
You're a sick man. You need help. | Sen hasta bir adamsın. Yardıma ihtiyacın var. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
I go for help twice a week. | Hafta iki kez yardım alıyorum. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
You need a guy like... | Senin Tom Ford veya George Clooney gibi bir adam ihtiyacın var. Birine ihtiyacın var, şöyle... | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Tom Ford or George Clooney. | ...Tom Ford ya da George Clooney gibi. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
You're not that. You're a... you're a... | Sen öyle değilsin. Sen... Sen bu değilsin. Sen... Sen bir... | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
a man's man in a certain way. | ...her erkeğin gıpta ettiği bir erkeksin. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
You're... you know, | Sen... | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
you're not afraid to get dirty. | Sen kirlenmekten korkmazsın. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
You get your hands dirty. You're working with plants. | Elini kirletmekten imtina etmezsin. Bitkilerle uğraşıyorsun. Ellerini kirletirsin. Bitkilerle, toprakla çalışıyorsun. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Earth. You're with wires and plumbing | Toprak, kablolar ve tesisat ve akaçlar ve lavabolarla haşır nerşirsin. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
and drain pipes and bowls, you know. | ve drenaj boruları ve lavabolar işte. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
You do disgusting work. You're not afraid... | Tiksindiri işler yapıyorsun. Ve bunları yapmaktan... | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Hey. You're disgusting in a very positive way. | Bak, sen iyi anlamda tiksinçsin. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Thank you. That's always nice to hear. | Sağ ol. Bunu duymak her zaman iyi. Teşekkür ederim. Bunu duymak hep güzel. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
You know, women... | Kadınlar... Kadınlar seni hep sever. Her türlü kadın. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
women have always liked you. All kinds of women. | Bütün kadınlar senden hep hoşlandı. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
You do great with them. | Onlarla iyi anlaşıyorsun. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Blondes, brunettes, redheads, Asian women. | Sarışınlar, esmerler, kızıl saçlılar, Asyalı kadınlar,... | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Pregnant women. Not for money. | ...hamile kadınlar. Para için olmaz. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Hey. Am I saying "for money"? | Ben "para için" diyor muyum? Para için mi diyorum? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
You're going to make somebody happy here. | Birini mutlu edeceksin sadece. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Listen, I'm not a young man. | Bak, ben genç bir adam değilim. Dinle, ben genç bir adam değilim. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
You understand? You're not young. | Anladın mı? Genç değilsin. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
But you're an experienced lover. | Ama tecrübeli bir aşıksın. Ama sen deneyimli bir aşıksın. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Why shouldn't you get paid for it? | Bunun için neden para almayasın ki? Neden bunun için ödeme almayasın? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Am I your friend? | Ben senin arkadaşın mıyım? Ben senin arkadaşın mıyım? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
You're more than a friend. | Arkadaştan daha ötesin. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
And you want to turn me into a ho? | Beni bir fahişeye dönüştürmek ister misin? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Would I... Would I steer you wrong? | Ben seni yanlış yönlendirir miyim? Neden seni yanlış yönlendireyim? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
So what's the split? | Peki nasıl kırışıyoruz? Peki nasıl bölüşüyoruz? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Okay. Now, now we can discuss things. | Tamam. Şimdi, şu işi tartışabiliriz. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
I didn't say I was interested. | Ben ilgilenmiyorum demedim. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
I want to know, what would it be? | Nasıl olacağını öğrenmek istiyorum. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Well, you know, an agent gets 10% usually. | Acentalar genelde %10 alıyor. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
A manager will take 15%. | Menajerler %15 alıyor. Menajer yüzde 15 alır. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
The guys in the art galleries get 50%. | Sanat galerisindekiler %50 alıyor. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
They split 50 50. Mm hmm. | Yarı yarıya kırışıyorlar yani. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
I'd say 60/40 would be nice. | Bana kalırsa 60/40 on numara olur. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
You know, favoring you. Favoring you. | Yani 60'şı senin. 60'şı senin. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
All right, let me think about it. | Tamam, bunu bir düşüneyim. Pekala, bu konuda bir düşüneyim. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
As soon as we get the lice out of his head, | Kafasındaki biti çıkarır çıkarmaz, sizi atlı karıncaya götüreceğim. Başındaki bitleri hallettikten sonra, seni atlıkarıncaya götüreceğim | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Can I go on The Twister? | Gondola da binebilir miyim? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Yeah, we'll do it all. | Evet, hepsine bineriz. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
You know, I just want to get him de loused. | Önce bir onun bitlerini çıkaralım da. Sadece bitlerinden kurtulsun istiyorum. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
I got a question, Uncle Mo. What? | Bir sorum var, Mo Amca. Nedir? Bir sorum var, Mo amca? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Why do all these people have... | Neden tüm bu insanların... Neden bu insanların şeyleri var... | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
What? Curlies and beards? | Ne? ...kıvırcık saçları ve sakalları var? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Yeah, and sideburns. | Evet, ve favorileri. Aynen ve favorileri de. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
For warmth. It's for warmth. | Sıcak tutsun diye. Sıcak için. Sıcak tutsun diye. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Unbelievable. I was merging! | Buna inanamıyorum. Karşı caddeye... İnanılır gibi değil. Geçiyordum! | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
I was merging right straight across the street. | Doğrudan karşı caddeye gidiyordum. Dümdüz karşıya geçiyordum. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
What are you, blind, cowboy? There's a stop sign right there! | Nesin sen, kör mü? Orada dur işareti var! Nesin sen kör kovboy mu? Orada dur işareti var! | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
What's the matter with you people? | Sizin sorununuz ne? Siz insanların nesi var? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
In the car with a herniated disc. | Arabada bel fıtığı olan var. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
If anything happens to her, let me tell you something, | Ona bir şey olursa, size ne olacağını söyleyeyim. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
There's going to be a big problem here. | Başınız büyük belaya girecek. Çok büyük bir problemimiz olacak. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
I don't want any trouble. You got to be kidding me! | Hiçbir sorun istemiyorum. Benimle alay mı ediyorsunuz? Sorun çıksın istemiyorum. Dalga geçiyorsun herhalde. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Watch your tzitzit! Thanks, Dovi! | Püsküllerine dikkat et! Sağ ol, Dovi! Tsitsit'ine dikkat et! Teşekkürler, Dovi! | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Are you all right, honey? | İyi misin, hayatım? İyi misin, tatlım? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
If anything happens to my wife, you're... | Karıma bir şey olursa, siz... Karıma bir şey olacak olursa... | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
I'm very sorry... | Çok özür dilerim. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Take it easy? This guy just rammed right into me and my wife. | Ağır mı olayım? Bu adam, az önce bana ve karıma çarptı. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Look at the dent. I see the dent. It's a bad dent. | Şu göçüğe bir bak. Görüyorum. Kötü bir göçük. | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
I'm not excited! Get off my back! | Heycanlı değilim! Çekil arkamdan! Panik yapmıyorum! Bırak yakamı! | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Where's the police? | Polis hani ya? Polis nerede? | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Jesus Christ! | Hey Allahım! Aman tanrım! | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
Speak English! You're in Brooklyn! | İngilizce konuşun! Brooklyn'desiniz! İngilizce konuş! Brooklyn'desin! | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |
We speak English! | İngilizce konuşuyoruz! Biz İngilizce konuşuyoruz! | Fading Gigolo-1 | 2013 | ![]() |