Search

English Turkish Sentence Translations Page 18596

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
Hey, it's Anna. Bryce called and he wants to meet up.	Selam ben Anna. Bryce benimle buluşmak istiyormuş ve...	Faces in the Crowd-1	2011
And I guess I just owe him that. Anyway, the address where I'll be...	...sanırım bunu ona borçluyum. Her neyse. Gideceğim yerin adresi	Faces in the Crowd-1	2011
Shit, shit, shit, shit!	Kahretsin!	Faces in the Crowd-1	2011
It's Kerrest. Leave a message.	Ben Kerrest. Mesajınızı bırakın.	Faces in the Crowd-1	2011
Hi, it's Anna. I can't get...	Selam ben Anna. Şu an telefonuma	Faces in the Crowd-1	2011
Thanks for letting me smoke, man.	Sigaraya izin verdiğin için sağol birader.	Faces in the Crowd-1	2011
Relaxed. Not like that pig who took my smoke at the line up.	Sakinleş.	Faces in the Crowd-1	2011
You should've smacked that prick.	O kalleşi tokatlamalıydın.	Faces in the Crowd-1	2011
No smoking.	Sigara yasak.	Faces in the Crowd-1	2011
He's behind the mirror.	Aynanın arkasında. Öne çıkın.	Faces in the Crowd-1	2011
I learned to keep my mouth shut and trust what Lanyon says.	Çenemi kapalı tutup, Lanyon'ın söylediklerine güvenmeyi öğrendim.	Faces in the Crowd-1	2011
Whatever happens, Anna...	Ne olursa olsun Anna...	Faces in the Crowd-1	2011
don't let the music stop.	...müziğin durmasına izin verme.	Faces in the Crowd-1	2011
Think, Lydia. Lanyon was at the line up. He had access to all the evidence.	Düşünsene Lydia. Lanyon da sıradaydı. Tüm kanıtlara erişimi vardı.	Faces in the Crowd-1	2011
The kid was the perfect smokescreen. It all fits.	Çocuksa çok iyi bir paravandı. Her şey uyumlu işte.	Faces in the Crowd-1	2011
No, screw the backup. We don't have—	Hayır. Destek bekleyemem! O kadar zamanımız yok!	Faces in the Crowd-1	2011
Anna! Anna, wait!	Anna! Anna, bekle!	Faces in the Crowd-1	2011
Hey, man, where are you going?	Hey birader, nereye gidiyorsun?	Faces in the Crowd-1	2011
Grey shirt. Black jacket.	Gri gömlek, siyah ceket.	Faces in the Crowd-1	2011
Lanyon, drop it.	Lanyon, silahını at! Silahını pislik herif. Benim!	Faces in the Crowd-1	2011
Anna, run!	Anna, kaç! Olduğun yerde kal.	Faces in the Crowd-1	2011
Lanyon.	Lanyon.	Faces in the Crowd-1	2011
Anna, it's me.	Anna benim.	Faces in the Crowd-1	2011
Anna! Make sure you stay hidden.	Anna! Saklandığından emin ol.	Faces in the Crowd-1	2011
Backup's gonna be here.	Destek geliyor.	Faces in the Crowd-1	2011
First, there's a bloody kid...	Önce, lanet olasıca bir çocuk...	Faces in the Crowd-1	2011
who sees me off his mother. You think he'll tell someone?	...annesini öldürürken gördü. Sence birine anlatır mı?	Faces in the Crowd-1	2011
No. Not a single peep in a year.	Hayır. Yılda bir kez bile sesini çıkartmaz.	Faces in the Crowd-1	2011
And then there's you, Anna.	Sonra sen vardın Anna.	Faces in the Crowd-1	2011
You saw me crying when that's—	Beni ağlarken gördün...	Faces in the Crowd-1	2011
That's not a Howe d.	Buna iznin yoktu!	Faces in the Crowd-1	2011
It wa it was a miracle.	O bir mucizeydi.	Faces in the Crowd-1	2011
You lost all the other faces because of it.	O yüzden diğer tüm yüzleri unuttun. 1	Faces in the Crowd-1	2011
Oh, no, no, no, you're not doing your little diving act again.	Hayır, hayır, hayır. Bu sefer o küçük dalış numaranı yapmıyorsun.	Faces in the Crowd-1	2011
Goddammit, Anna.	Kahretsin Anna!	Faces in the Crowd-1	2011
The safety catch.	Güvenlik kilidi.	Faces in the Crowd-1	2011
This, Anna, is why I like blades so much.	İşte bu yüzden bıçakları bu kadar çok seviyorum Anna.	Faces in the Crowd-1	2011
Don't move! I mean it.	Kıpırdama! Ciddiyim.	Faces in the Crowd-1	2011
It's me, Anna.	Benim, Anna.	Faces in the Crowd-1	2011
If we stay here, we'll make one hell of a target.	Burada kalırsak açık hedef oluruz.	Faces in the Crowd-1	2011
Now, give me back my gun.	Silahımı geri ver.	Faces in the Crowd-1	2011
Stay where you are. I mean it.	Olduğun yerde kal. Ciddiyim.	Faces in the Crowd-1	2011
Anna, on on Koel Island...	Anna, Koel Adası'nda...	Faces in the Crowd-1	2011
there's a school with half a dozen pupils.	...sadece birkaç tane öğrencinin olduğu bir okul vardı.	Faces in the Crowd-1	2011
You recognize me now?	Şimdi beni tanıyor musun?	Faces in the Crowd-1	2011
What did you promise me before you left? What did you say?	Gitmeden önce bana ne söz verdin? Ne demiştin?	Faces in the Crowd-1	2011
Very good. I could have told Lanyon about the weekend...	Çok güzel. Lanyon'a hafta sonundan bahsetmiştim...	Faces in the Crowd-1	2011
but that's something only I can know, right?	...ama bu sadece benim bileceğim bir şey, değil mi?	Faces in the Crowd-1	2011
I knew...	Bu işi bitirenin...	Faces in the Crowd-1	2011
you were the one...	...sen olacağını...	Faces in the Crowd-1	2011
who'd end this shit.	...biliyordum.	Faces in the Crowd-1	2011
you will never take her...	...onu asla...	Faces in the Crowd-1	2011
to the police ball.	...polis balosuna götüremeyeceksin.	Faces in the Crowd-1	2011
Oh, God, no, no.	Tanrım, olamaz.	Faces in the Crowd-1	2011
No, no.	Hayır, olamaz.	Faces in the Crowd-1	2011
Please, don't don't move.	Lütfen kıpırdama.	Faces in the Crowd-1	2011
Don't move, please.	Kıpırdama lütfen.	Faces in the Crowd-1	2011
I'm fine. Seriously, I'm fine.	İyiyim. Cidden, iyiyim.	Faces in the Crowd-1	2011
Don't leave me. Please, don't leave me.	Beni bırakma. Lütfen beni bırakma.	Faces in the Crowd-1	2011
You can't leave me.	Beni bırakamazsın.	Faces in the Crowd-1	2011
Sh, don't move.	Kıpırdama.	Faces in the Crowd-1	2011
You'll find someone else.	Başkasını bulursun.	Faces in the Crowd-1	2011
You don't have the right to leave me.	Beni bırakmaya hakkın yok.	Faces in the Crowd-1	2011
I know you don't.	Sevmediğini biliyorum.	Faces in the Crowd-1	2011
I'm just another face in the crowd.	Ben sadece kalabalığın içindeki herhangi bir yüzüm.	Faces in the Crowd-1	2011
Stay with me.	Dayan.	Faces in the Crowd-1	2011
Oh, no, no, no. Please, don't go.	Hayır hayır, hayır. Lütfen ölme.	Faces in the Crowd-1	2011
I live here now.	Artık burada yaşıyorum.	Faces in the Crowd-1	2011
The school board accepted my transfer request.	Okul yönetimi nakil talebimi kabul etti.	Faces in the Crowd-1	2011
I can identify each of my pupils perfectly.	Tüm öğrencilerimi hiç şaşırmadan ayırt edebiliyorum.	Faces in the Crowd-1	2011
As well as the handful of people who live here in the off season.	Mevsimi olmadığı zaman da burada yaşayan bir avuç insanlayım.	Faces in the Crowd-1	2011
Nina comes to see me from time to time.	Nina arada sırada beni görmeye geliyor.	Faces in the Crowd-1	2011
She's still single.	Hâlâ bekâr takılıyor.	Faces in the Crowd-1	2011
I'm just taking it one step at a time.	Hayatı daha kontrollü yaşıyorum.	Faces in the Crowd-1	2011
Sometimes I see a face...	Bazen bir yüz görüyorum...	Faces in the Crowd-1	2011
and for a second it's like I see him again.	...ve bir anlığına da olsa...	Faces in the Crowd-1	2011
It's the only way I can keep his face in my memory.	Onun yüzünü hafızamda tutabilmemin tek yolu da bu zaten.	Faces in the Crowd-1	2011
But when I look into her face...	Ama kızımızın yüzüne baktığımda...	Faces in the Crowd-1	2011
whatever it was that let him get through to me...	...bana anlatmaya çalıştığı şey her neyse...	Faces in the Crowd-1	2011
he passed it on to her.	...bunu kızımıza bırakmış.	Faces in the Crowd-1	2011
And just when I thought I'd lost e very thing...	Tam her şeyimi kaybettiğimi düşündüğüm anda...	Faces in the Crowd-1	2011
I found a face.	...bir yüz buldum.	Faces in the Crowd-1	2011
One face...	Hep okuyabildiğim bir yüz.	Faces in the Crowd-1	2011
Stautenmeyer is calling into the office this morning.	Stautenmeyer beni bu sabah ofisine çağıracak.	Faces in the Crowd-2	2011
[German accent] Mr. Stautenmeyer likes his men a little different.	...Bay Stautenmeyer adamlarının biraz farklı olmasından hoşlanıyor.	Faces in the Crowd-2	2011
/woman over P.A.] Next stop.	Sıradaki durak	Faces in the Crowd-2	2011
could be a bridge to new exciting opportunities."	...yeni ve heyecan verici fırsatlar için bir köprü olabilir."	Faces in the Crowd-2	2011
(Anna) Whoa.	Hay aksi.	Faces in the Crowd-2	2011
(woman) Hi, Supernanny. Any h unklicio us divorcee to report...	Selam Süper dadı. Hiç seksi bir babanın boşanma haberleri var mı...	Faces in the Crowd-2	2011
/'// tell you one thing you never get tired of.	Sana asla yorulmayacağım bir şey söyleyeyim.	Faces in the Crowd-2	2011
/ live for that stuff	Ben bunun için yaşıyorum.	Faces in the Crowd-2	2011
Hey, guys, I was I wanted to tell you, but, um...	Kızlar, size bunu nasıl söylesem bilemiyorum ama...	Faces in the Crowd-2	2011
I forgot why you're still single. 1	...neden hâlâ bekâr gezdiğini unuttum.	Faces in the Crowd-2	2011
[whispering] Oh, my God, you guys.	Aman Tanrım! Kızlar.	Faces in the Crowd-2	2011
Major alcoholic. She's got problems. Come on.	Kendisi sağlam alkoliktir. Sorunları var biraz. Gel hadi.	Faces in the Crowd-2	2011
(taxi driver) Are you getting in or what?	Arabayı bekletmeyin artık!	Faces in the Crowd-2	2011
[shouting] No!	Hayır!	Faces in the Crowd-2	2011
(Bryce) Anna? Anna!	Anna? Anna!	Faces in the Crowd-2	2011
(Nina) Will she be okay?	İyileşecek mi?	Faces in the Crowd-2	2011
(Bryce) Somebody tell me. They ran all the tests again this morning.	Biri bana söylesin. Bu sabah tüm testleri tekrar yaptılar.	Faces in the Crowd-2	2011