Search
English Turkish Sentence Translations Page 18506
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I mean, a real offer. Are you kidding me? | Yani, gerçek bir teklif. Dalga mı geçiyorsun? Yani, gerçek bir teklif. Dalga mı geçiyorsun? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
It must be part of some bigger strategic move, | Bence daha büyük stratejik bir hareketin bir parçası olabilir... Bence daha büyük stratejik bir hareketin bir parçası olabilir... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I might be able to finally unload all this stuff and retire, huh? | Sonunda tüm bunları elden çıkarıp emekliliğe ayrılabileceğim ha? Sonunda tüm bunları elden çıkarıp emekliliğe ayrılabileceğim ha? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I mean, there's a lot of details to work out, | Halledilmesi gereken bazı detaylar var ama evet, bu harika bir şey. Halledilmesi gereken bazı detaylar var ama evet, bu harika bir şey. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
He says he'll call back next week. What should I tell him? | Gelecek hafta tekrardan arayacağını söyledi. Ona ne söyleyelim? Gelecek hafta tekrardan arayacağını söyledi. Ona ne söyleyelim? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
You tell him, "Hell, yes." | Ona "Sapına kadar evet" de. Ona "Sapına kadar evet" de. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Adiós, dinkus. | Elveda, hırbolar. Elveda, hırbolar. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
You see that? | Gördün mü şunu? Onu zaten uyarmıştım. Artık bu son. Gördün mü şunu? Onu zaten uyarmıştım. Artık bu son. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I'm just gonna sit here. | Burada öylece duracağım. Burada öylece duracağım. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Oh, no. What now? | Olamaz. Yine ne var? Olamaz. Yine ne var? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I knew it. That's what happens when you don't pay attention. | Biliyordum. Dikkatini vermezsen, işte böyle olur. Biliyordum. Dikkatini vermezsen, işte böyle olur. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, all right. Just call me if you hear anything else. | Evet, tamamdır. Bir gelişme olursa beni ara. Evet, tamamdır. Bir gelişme olursa beni ara. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
He definitely lost one of them, and they think | Birisini kesinlikle kaybetmiş, diğerini de dikebileceklerini söylüyorlar... Birisini kesinlikle kaybetmiş, diğerini de dikebileceklerini söylüyorlar... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I have no idea how this happened. | Nasıl oldu anlamadım. Nasıl oldu anlamadım. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
We've got such a good safety record, | Mükemmel bir güvenlik sicilimiz vardı. Tüm güvenlik kurallarına uyuyorduk. Mükemmel bir güvenlik sicilimiz vardı. Tüm güvenlik kurallarına uyuyorduk. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I think it was just some kind of a freak accident, you know? | Bu da şu görünmez kazalardan birisi sanırım, değil mi? Bu da şu görünmez kazalardan birisi sanırım, değil mi? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Well, you probably have insurance for that, right? | Evet, ama bunlar için sigortan vardı, değil mi? Evet, ama bunlar için sigortan vardı, değil mi? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, of course. He's probably gonna get a huge settlement. | Evet. Tabii ki. Muhtemelen sigortadan yüklü bir miktar alır. Evet. Tabii ki. Muhtemelen sigortadan yüklü bir miktar alır. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, I would think so. | Evet, bence de öyledir. Evet, bence de öyledir. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I mean, it's your balls. | Yani, sonuçta taşaklarını kaybetmişsin yahu. Yani, sonuçta taşaklarını kaybetmişsin yahu. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
It kind of makes you think, doesn't it, how fragile we all are? | İnsan bir tuhaf oluyor, değil mi? Meğer ne kırılganmışız. İnsan bir tuhaf oluyor, değil mi? Meğer ne kırılganmışız. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Especially our balls. They're just hanging there. | Özellikle taşaklarımız. Öylece asılı duruyorlar. Özellikle taşaklarımız. Öylece asılı duruyorlar. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
A little sack. | Küçücük bir torbası var. Küçücük bir torbası var. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Any minute, could just be cut off forever. | Her an yırtılıp sonsuza dek gidebilirler. Her an yırtılıp sonsuza dek gidebilirler. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
What'd life be like, walking around without testicles? | Testislerin olmadan hayat nasıl yaşanır ki? Testislerin olmadan hayat nasıl yaşanır ki? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Can you imagine that shit? | Düşünebiliyor musun? Düşünebiliyor musun? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, actually, I rarely use my balls anymore at all. | Aslında taşaklarımı çok nadir kullanıyorum zaten. Aslında taşaklarımı çok nadir kullanıyorum zaten. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
What about the other night? | Peki ya geçen gece? Peki ya geçen gece? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I thought you were gonna rub one out to Dancing with the Stars. | Şu Yıldızlarla Dans'ın olduğu gece işini görecektin sanıyordum. Şu Yıldızlarla Dans'ın olduğu gece işini görecektin sanıyordum. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I mean that, you know, | Niyetim oydu ama bilirsin... Niyetim oydu ama bilirsin... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Suzie and I have sex maybe once every three months. | ...Suzie ile neredeyse üç ayda bir sevişiyoruz. ...Suzie ile neredeyse üç ayda bir sevişiyoruz. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
You know, sexual frustration is really hard. | Cinsel soğukluk zor mesele. Cinsel soğukluk zor mesele. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
But I may have a solution. | Ancak bir çözümüm var. Ancak bir çözümüm var. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
What? You need to take some Xanax. | Neymiş o? Xanax almanız gerek. Neymiş o? Xanax almanız gerek. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Xanax? Isn't that for anxiety? | Xanax mı? O bunalım için değil mi? Xanax mı? O bunalım için değil mi? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
It's good for all psychological problems in the DSM IV. | "Zihinsel Bozukluklar 4" kitabındaki bütün psikolojik sorunlar için birebirdir. "Zihinsel Bozukluklar 4" kitabındaki bütün psikolojik sorunlar için birebirdir. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Xanax basically just makes you feel good. | Xanax en basitinden seni mutlu eder. Xanax en basitinden seni mutlu eder. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
That's why it works for everything. | Bu yüzden tüm sorunları çözüyor. Bu yüzden tüm sorunları çözüyor. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I take it for the common head cold. | Ben bu ilacı kronik baş ağrılarım için alıyorum. Ben bu ilacı kronik baş ağrılarım için alıyorum. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I think it would work great for sexual frustration. | Bence cinsel soğukluğa da harika gelecektir. Bence cinsel soğukluğa da harika gelecektir. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Want me to get you some? No, I don't. | Sana da almamı ister misin? Hayır, istemem. Sana da almamı ister misin? Hayır, istemem. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
You know what else is good? Codeine cough syrup. | Başka ne güzeldir biliyor musun? Öksürük şurupları. Başka ne güzeldir biliyor musun? Öksürük şurupları. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
For what? It's just good. | Niçin? Güzel işte. Niçin? Güzel işte. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
FEMALE OPERATOR: What listing? | Kimi aramıştınız? Kimi aramıştınız? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Don Wilkinson or Step Wilkinson. | Don Wilkinson veya Step Wilkinson. Don Wilkinson veya Step Wilkinson. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
One moment. Can I have the address, please? | Bir dakika. Adresini alabilir miyim, lütfen? Bir dakika. Adresini alabilir miyim, lütfen? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I'm sorry. I'm not showing anything for either. | Üzgünüm, hiçbir bilgisine ulaşamıyorum. Üzgünüm, hiçbir bilgisine ulaşamıyorum. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
There's a D. Wilkinson, but it's unlisted. | Bir D. Wilkinson var, ama listelenmek istememiş. Bir D. Wilkinson var, ama listelenmek istememiş. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Okay. Thank you. | Peki. Teşekkürler. Peki. Teşekkürler. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
So, the guys at General Mills | Şu General Mills'teki adam bu testis kazasını öğrenmiş. Şu General Mills'teki adam bu testis kazasını öğrenmiş. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
If Step decides to sue us beyond the insurance settlement, | Step, sigortanın dışında bizi de dava ederse ciddi bir sorun yaratabilir. Step, sigortanın dışında bizi de dava ederse ciddi bir sorun yaratabilir. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
How is Step doing, anyway? | Bu arada Step nasıl? Bu arada Step nasıl? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Better. I guess he might be going home today. | Daha iyi. Sanırım bugün taburcu olacak. Daha iyi. Sanırım bugün taburcu olacak. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Oh, good. | İyi bari. İyi bari. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Anyway, I guess we don't have to worry about it. | Sanırım o açıdan bir sıkıntımız olmayacak. Bizi dava etmeyeceğini söylüyor. Sanırım o açıdan bir sıkıntımız olmayacak. Bizi dava etmeyeceğini söylüyor. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
(IMITATING STEP) Says he wouldn't want something for nothing, | Bir şeyler koparmaya çalışmak istemediğini söylüyor. Bir şeyler koparmaya çalışmak istemediğini söylüyor. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
you know, and what's right is right. | Bilmemne olmuş şeyin davası olmaz diyor. Bilmemne olmuş şeyin davası olmaz diyor. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
He's being pretty mellow about this. | Gayet yumuşak davranmış. Gayet yumuşak davranmış. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I think when you lose your balls, it kind of mellows you out. | Bence taşaklarını yitirmek adamı yumuşak yapıyor. Bence taşaklarını yitirmek adamı yumuşak yapıyor. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Oh, by the way, guess who asked for a raise today? | Bu arada tahmin et kim zam istedi? Bu arada tahmin et kim zam istedi? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Who? Dinkus. Can you believe that? | Kim? Hırbo. İnanabiliyor musun? Kim? Hırbo. İnanabiliyor musun? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Brian, you know, you call everyone here dinkus. | Brian, buradaki herkese hırbo diyorsun. Kimden bahsettiğini anlamıyorum. Brian, buradaki herkese hırbo diyorsun. Kimden bahsettiğini anlamıyorum. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
You know, forklift dinkus. Oh. | Şu forkliftçi hırbo. Şu forkliftçi hırbo. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I thought you call him "boy genius." | Ona "dahi çocuk" diyorsun sanıyordum. Ona "dahi çocuk" diyorsun sanıyordum. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Oh, right. Yeah. Well, boy genius asked for a raise. | Doğru. Evet. Dahi çocuk zam istedi. Doğru. Evet. Dahi çocuk zam istedi. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I said, "Are you kidding me? | Ben de "Dalga mı geçiyorsun?" Ben de "Dalga mı geçiyorsun?" | Extract-1 | 2009 | ![]() |
And then he tried to blame it on dinkus over there. | Sonra da kalktı şuradaki hırboyu suçlamaya başladı. Sonra da kalktı şuradaki hırboyu suçlamaya başladı. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
You know, you really ought to learn the employees' names. | Çalışanların ismini öğrenmek gerek. Farkında mısın? Çalışanların ismini öğrenmek gerek. Farkında mısın? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Yeah, I was thinking about that, but then I figured, | Evet, ben de düşündüm ama sonra aklıma geldi... Evet, ben de düşündüm ama sonra aklıma geldi... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
hey, if this deal goes through next week, I won't have to. | ...gelecek haftaki anlaşma yolunda giderse, buna gerek kalmaz. ...gelecek haftaki anlaşma yolunda giderse, buna gerek kalmaz. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
It's not like I'm gonna be inviting dinkus and boy genius over for dinner. | Sanki bu hırbolarla o dahi çocuğu yemeğe mi çağıracağım? Sanki bu hırbolarla o dahi çocuğu yemeğe mi çağıracağım? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Oh, Joel, let me introduce you to the new temps here. | Joel, seni şu geçici elemanlardan birisiyle tanıştırayım. Joel, seni şu geçici elemanlardan birisiyle tanıştırayım. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
One of them wanted to meet you. | Birisi seninle tanışmak istemiş. Birisi seninle tanışmak istemiş. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Joel, this is Cindy. | Joel, bu Cindy. Joel, bu Cindy. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
(MOUTHING) Oh, my God. | Aman Tanrım. Aman Tanrım. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
And... | Bu da hırb Bu da hırb | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I'm sorry. I forgot your name. | Pardon. Adını unutmuşum. Pardon. Adını unutmuşum. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Victor. Victor! Right. | Victor. Victor! Doğru ya. Victor. Victor! Doğru ya. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Hi. Joel. Welcome. | Selam. Joel. Hoş geldin. Selam. Joel. Hoş geldin. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Okay. BRIAN: Mmm hmm. | Tamam. Tamam. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Look, I'm so sorry, but are you really the owner of this entire place? | Bak, çok özür dilerim... Bak, çok özür dilerim... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I mean, like, you... You started it and everything? | Yani... Tüm buraları sen mi kurdun? Yani... Tüm buraları sen mi kurdun? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. Yeah, pretty much. | Evet. Evet, az çok. Evet. Evet, az çok. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Oh, my God. How? | Aman Tanrım. Nasıl? Aman Tanrım. Nasıl? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Just... You really wanna hear this? A lot of people think it's boring. | Biraz Gerçekten dinlemek istiyor musun? Çoğu kişi sıkıcı bulur. Biraz Gerçekten dinlemek istiyor musun? Çoğu kişi sıkıcı bulur. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
No, no. I... Really, I do. I wanna know. | Hayır, hayır. Cidden. Bilmek istiyorum. Hayır, hayır. Cidden. Bilmek istiyorum. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I mean, did you, like, invent extract or something? | Yani tüm bu özütleri falan sen mi buldun ettin? Yani tüm bu özütleri falan sen mi buldun ettin? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Kind of. Really? | Öyle denilebilir. Gerçekten mi? Öyle denilebilir. Gerçekten mi? | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Well, my mother used to... | Annem bunları Annem bunları | Extract-1 | 2009 | ![]() |
My mother used to make these root beer cookies, | Annem bunları bira mayalı kurabiyelerde kullanırdı... Annem bunları bira mayalı kurabiyelerde kullanırdı... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
and I always noticed that the cookie dough | ...ve daima o kurabiye hamurlarının... ...ve daima o kurabiye hamurlarının... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I figured out a way to use this synthetic derivative | ...bu keklik üzümü parçasının sentetik bileşimini... ...bu keklik üzümü parçasının sentetik bileşimini... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
of the wintergreen component, and it just... | ...kullanmak için bir yol buldum ve bu... ...kullanmak için bir yol buldum ve bu... | Extract-1 | 2009 | ![]() |
It doesn't evaporate as easily. And from that, you know... | ...kolayca buharlaşmıyor. Ondan sonrası ...kolayca buharlaşmıyor. Ondan sonrası | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I mean, you... You figured all of that out, like, with your brain! | Yani, sen... Tüm bunları beynini kullanarak yaptın. Yani, sen... Tüm bunları beynini kullanarak yaptın. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
Yeah. Oh, you must be really rich. | Evet. Paraya para demiyor olmalısın. Evet. Paraya para demiyor olmalısın. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I've got a 7 Series BMW and some pretty nice clothes. | 7 serisi BMW marka bir arabam ve birkaç güzel elbisem var. 7 serisi BMW marka bir arabam ve birkaç güzel elbisem var. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
You know so many people. | Çevren de geniştir senin. Çevren de geniştir senin. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
I... Oh, my God. You are really popular. | Ben Aman Tanrım. Çok popülersin. Ben Aman Tanrım. Çok popülersin. | Extract-1 | 2009 | ![]() |
It's just really cute how your sixes look like eights. | Altılarının sekiz gibi görünmesi ne kadar da şirin öyle. Altılarının sekiz gibi görünmesi ne kadar da şirin öyle. | Extract-1 | 2009 | ![]() |