English
TurkishSearch
English Turkish Sentence Translations Page 18443
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Fat neck. Green ink. | Kalın boyun. Yeşil mürekkep. | Experimenter-1 | 2015 |  |
| Rich boy. Fast bird. | Zengin çocuk. Hızlı kuş. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Blunt arrow. Soft hair. | Körelmiş ok. Yumuşak saç. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Cool cave. Gold paint." | Serin mağara. Altın renkli boya." | Experimenter-1 | 2015 | |
| In the first word. | İlk kelimelere geçelim. | Experimenter-1 | 2015 | |
| "Blue: Boy, girl, grass, bat." | "Mavi: Oğlan, kız, çimen, yarasa." | Experimenter-1 | 2015 | |
| "Soft rug..." | "Yumuşak halı..." | Experimenter-1 | 2015 | |
| He finds his way into it. "Pillow, hair, rat." | Başının çaresine bakmaya başladı. "Yastık, saç, fare." | Experimenter-1 | 2015 | |
| With increasing confidence he finds a rhythm, a groove. | Artan özgüven ile birlikte bir ritim bir ahenk yakalıyor. | Experimenter-1 | 2015 | |
| That is incorrect. | Bu hatalı. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Until... | Şeye kadar... | Experimenter-1 | 2015 | |
| Ninety volts. | 90 volt. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Um... Here we go. | Um... İşte başlıyoruz. | Experimenter-1 | 2015 | |
| "Gold: Dollar, necklace, moon, paint." | "Altın: Dolar, kolye, ay, boya." | Experimenter-1 | 2015 | |
| Incorrect. One hundred and twenty volts. Gold paint. | Yanlış. 120 volt. Altın renkli boya. | Experimenter-1 | 2015 | |
| "Hard: Stone, head, bread, work." | "Sert: Taş, kafa, ekmek, iş." | Experimenter-1 | 2015 | |
| Incorrect. One hundred and thirty five volts. | Yanlış. 135 volt. | Experimenter-1 | 2015 | |
| "Wet: Night, grass, duck, cloth." | "Islak: gece, çimen, ördek, giysi." | Experimenter-1 | 2015 | |
| Incorrect. One hundred and fifty volts. Wet duck. | Yanlış. 150 volt. Islak ördek. | Experimenter-1 | 2015 | |
| It really hurts. | Çok acıdı. | Experimenter-1 | 2015 | |
| How do you know when a change, | Bir değişimin, gerçek ve daimi bir değişimin... | Experimenter-1 | 2015 | |
| a true and lasting change, | ... hayatında aniden meydana geldiğini... | Experimenter-1 | 2015 | |
| is about to overtake your life? | ... nasıl anlarsın? | Experimenter-1 | 2015 | |
| "...grass, man, girl..." | "...çimen, adam, kız..." | Experimenter-1 | 2015 | |
| Eighth floor, please. The same. | Sekizinci kat lütfen. Benimki de aynı. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Are we going to the same party? | Yoksa aynı partiye mi gidiyoruz? | Experimenter-1 | 2015 | |
| Probably. You know Doris Eissenman? | Muhtemelen. Doris Eissenman'i tanıyor musun? | Experimenter-1 | 2015 | |
| Saul Harwood's invited me. | Beni Saul Harwood davet etti. | Experimenter-1 | 2015 | |
| I've never heard of him. | Adını hiç duymadım. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Shall we continue talking or wait till we're properly introduced? | Muhabbete devam edelim mi yoksa tanıştırılana kadar bekleyelim mi? | Experimenter-1 | 2015 | |
| You're a dancer? | Dasçı mısın? | Experimenter-1 | 2015 | |
| Oh, well, I studied, here and in Paris. | Şey ben burada ve Paris'te eğitim aldım. | Experimenter-1 | 2015 | |
| But, uh... I work in an office now. Mmm hm. | Ama şu an bir ofis çalışanıyım. Mmm hm. | Experimenter-1 | 2015 | |
| What about you? I'm at Yale. | Ya sen? Yale Üniversitesi'ndeyim. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Limited dance skills, although I did spend some time in Paris. | Paris'te bir süre kalmış olsam da kısıtlı bir dans yeteneğim var. | Experimenter-1 | 2015 | |
| What are you studying at Yale? | Yale'de ne okuyorsun? | Experimenter-1 | 2015 | |
| I teach, actually. Social Relations. | Aslında öğretiyorum. Sosyal İlişkiler. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Did you just give that guy there your phone number? | Sen az önce şu çocuğa numaranı mı verdin? | Experimenter-1 | 2015 | |
| So if I wanted your number I can get it from him? | Numaranı istesem ondan alabilir miyim? | Experimenter-1 | 2015 | |
| Social Relations. | Sosyal İlişkiler. | Experimenter-1 | 2015 | |
| What does that mean? It's a combination. | Ne demek bu? Bir kombinasyon.. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Sociology, anthropology, psychology. | Sosyoloji, antropoloji, psikoloji. | Experimenter-1 | 2015 | |
| You know, basically covers everything from | Bilirsin işte, en temel haliyle... | Experimenter-1 | 2015 | |
| the way people talk in elevators to the study of | ... insanların asansörlerdeki muhabbetinden tut da... | Experimenter-1 | 2015 | |
| role playing, conformity, authority. | ... rol kesmelerini, itaat ve hakimiyetlerini kapsıyor. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Rug, pillow, hair, grass." | Halı, yastık, saç, çimen." | Experimenter-1 | 2015 | |
| Incorrect. A hundred and... | Yanlış. 165 volt... | Experimenter-1 | 2015 | |
| sixty five volts, strong shock. | yüksek şok. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Ah! Let me out of here! | Ahh çıkarın beni buradan. | Experimenter-1 | 2015 | |
| I told you, I have a heart condition. | Söyledim size, kalp problemim var. | Experimenter-1 | 2015 | |
| I will not be part of the experiment anymore! | Artık deneyin bir parçası olmak istemiyorum. | Experimenter-1 | 2015 | |
| He says he's not gonna go on. Please continue, teacher. | Devam etmeyeceğini söylüyor. Lütfen devam edin öğretmenim. | Experimenter-1 | 2015 | |
| He says he doesn't want to go on. | Devam etmek istemediğini söylüyor. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Well, whether the learner likes it or not, he must go on | öğrencinin hoşuna gitsin ya da gitmesin, deney devam edecek. | Experimenter-1 | 2015 | |
| until he's learned all the pairs correctly. | ta ki tüm kelimeleri eşleyene kadar. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Please continue, teacher. | Lütfen devam edin. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Calm down, concentrate. | Sakinleş, konsantre ol. | Experimenter-1 | 2015 | |
| "Sad: Face, music, clown, girl." | "Üzgün: Surat, müzik, palyaço, kız." | Experimenter-1 | 2015 | |
| Incorrect. One hundred and eighty volts. | Yanlış. 180 volt. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Ahh! Dammit! Let me out, let me out! | Ahh! Kahretsin! Çıkarın beni, çıkarın! | Experimenter-1 | 2015 | |
| He went all the way. Most of them do. | Tüm yolları denedi. Tıpkı pek çoğu gibi. | Experimenter-1 | 2015 | |
| "Sharp. Axe, needle, stick, blade." | "Keskin. Balta, iğne, çubuk, bıçak." | Experimenter-1 | 2015 | |
| No response from the learner must be interpreted as a wrong answer. | öğrenci cevap vermezse, yanlış cevap verdiği varsayılır. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Still laughing, trying to hide face with hand. | Hala sırıtıyor, yüzünü eliyle gizlemeye çalışıyor. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Something's happening to that man in there. | Oradaki adama bir şeyler oluyor. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Can you please go check that everything's okay? | Lütfen gidip her şey yolunda mı bakar mısın? | Experimenter-1 | 2015 | |
| Not once we've started. | Bir kere başladık mı duramayız. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Please continue, teacher. | Lütfen devam edin hocam. | Experimenter-1 | 2015 | |
| So you accept all responsibility? | Bütün sorumluluğu alıyor musunuz? | Experimenter-1 | 2015 | |
| The responsibility is mine, correct. | Sorumluluk bana ait, doğru. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Continue, please. | Devam lütfen. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Night, grass, duck, cloth." | Gece, çimen, ördek, giysi." | Experimenter-1 | 2015 | |
| Clenching fist, pushing it onto table. | Yumruk sıkarak masanın üzerine itiyor. | Experimenter-1 | 2015 | |
| How are you holding up, Alan? Necklace, | Nasıl dayanıyorsun Alan? Kolye, | Experimenter-1 | 2015 | |
| moon, paint." Three hundred and seventy five volts. | ay, boya." 375 volt. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Dangerous, severe shock. | Tehlikeli şiddetli şok. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Let me out of here, let me out. Get me out of here. | Dışarı çıkarın beni, çıkarın. Bırakın çıkayım. | Experimenter-1 | 2015 | |
| You can't hold me in here. Get me out. | Beni burada tutamazsınız. Dışarı çıkarın. | Experimenter-1 | 2015 | |
| What is this? I just liked the picture. | Ne oluyor? Fotoğraf çok hoş. | Experimenter-1 | 2015 | |
| The colors... Don't you? | Renkleri... Sence de öyle değil mi? | Experimenter-1 | 2015 | |
| Take it. It's yours. | Al, senin olsun. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Why don't you mail it to me? | Neden bana postayla göndermiyorsun? | Experimenter-1 | 2015 | |
| Or we could leave it here and you can move in? | Ya da burada bırakalım, sen de taşınırsın? | Experimenter-1 | 2015 | |
| That'd be easier, wouldn't it? | Böylesi daha kolay olmaz mı? | Experimenter-1 | 2015 | |
| "Wet duck." Four hundred and thirty five volts. | "Islak ördek." 435 volt. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Huh. | Hı? | Experimenter-1 | 2015 | |
| Okay, um... "Brave: Woman, soldier, dog, horse." | Tamam, um... "Cesur: Kadın, asker, köpek, at." | Experimenter-1 | 2015 | |
| "Brave woman." | "Cesur kadın." | Experimenter-1 | 2015 | |
| Four hundred and fifty volts. | 450 volt. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Okay, what now? I'm at the end at 450 volts. | Ne olacak şimdi? 450 voltla sona geldim. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Continue, please. | Devam et lütfen. | Experimenter-1 | 2015 | |
| The last switch again. | Son düğmeye tekrar bas. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Yeah, but... but he could be dead in there. | Fakat.... orada ölebilir. | Experimenter-1 | 2015 | |
| The experiment requires that you continue. | Deneye göre devam etmen gerekiyor. | Experimenter-1 | 2015 | |
| Go on, please. | Devam et lütfen. | Experimenter-1 | 2015 | |
| And his health doesn't mean anything? | Onun sağlığı hiç bir şey ifade etmiyor mu? | Experimenter-1 | 2015 | |
| Whether the learner likes it or not, we must continue. | öğrencinin hoşuna gitsin ya da gitmesin, biz devam etmek zorundayız. | Experimenter-1 | 2015 | |
| I'm sorry, look, I don't mean to be rude, sir, | Üzgünüm, bakın, kabalaşmak istemem ama... | Experimenter-1 | 2015 | |
| but I think you should go look in on him. I mean, | bence gidip adama bakmalısın. Yani... | Experimenter-1 | 2015 | |
| all you have to do is look in on him. Look into that door. | yapacağın tek şey ona bakmak. Kapıdan bakıp gel. | Experimenter-1 | 2015 | |
