• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 18403

English Turkish Film Name Film Year Details
They must have! Öyle olmalı! Exam-1 2009 info-icon
Manufacturing and marketing Üretim ve pazarlama... Üretim ve pazarlama... Exam-1 2009 info-icon
would triple in size for the roll out. ...üç boyutta genişlemeye neden olur. Exam-1 2009 info-icon
There'd be jobs for all of us! Hepimize verecek işleri olabilir! Exam-1 2009 info-icon
We don't know that. But it's possible, isn't it? Bunu bilemeyiz. Ama bu mümkün, değil mi? Exam-1 2009 info-icon
How long would FDA approval take, if it's true? Eğer doğruysa Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi onayı almaları ne kadar sürer? Exam-1 2009 info-icon
That's not my field. Hold on. Uzmanlık alanım dışında. Dur biraz. Exam-1 2009 info-icon
Why are you so interested? Something you want to tell us? Neden bu kadar ilgini çekti ki? Bize anlatmak istediğin bir şey olabilir mi? Exam-1 2009 info-icon
If you're asking "Am I infected?", White, the answer is "No". "Hastalıklı"mıyım diye soruyorsan cevabım "hayır", Beyaz. Exam-1 2009 info-icon
I'm clean. But someone you know isn't. Bir şeyim yok. Ama tanıdığın biri hasta. Exam-1 2009 info-icon
We all know someone with the virus, that's why they call it a pandemic. Elbette tanıdığımız biri vardır, zaten bu yüzden buna salgın deniyor. Exam-1 2009 info-icon
Nice evasive manoeuvre, but we're talking about the real reason you're here. Çok iyi kıvırıyorsun ama burada senden bahsediyoruz, burada bulunma sebebinden. Exam-1 2009 info-icon
Yeah... So, what relative is it? Evet... Ne derece bir bağın var peki? Exam-1 2009 info-icon
Is it your mum? Your dad? Little sister... Annen mi? Baban mı? Kızkardeşin... Exam-1 2009 info-icon
It's my partner, OK? He can't afford suppressants, Eşim, tamam mı? İlaçları karşılayamıyor... Eşim, tamam mı? İlaçları karşılayamıyor... Exam-1 2009 info-icon
but they're discounted to employees are you happy now? ...ama şirket çalışanlarına ilaçları indirimli veriyor, mutlu oldun mu? Exam-1 2009 info-icon
So who else is a charity case here? Başka kim hayır işi için burada bulunuyor? Exam-1 2009 info-icon
Yeah, you wouldn't speak up, if you were. Olsa bile kimse söylemez artık. Exam-1 2009 info-icon
Don't want to commit career suicide on camera like she just has. Az önce onun yaptığı gibi kamera önünde kimse kariyerini katletmek istemez tabii. Exam-1 2009 info-icon
With a little help from you. Tabii senin de yardımınla. Tabii senin de yardımınla. Exam-1 2009 info-icon
I didn't create her situation, I just exposed it. Dur biraz, bu duruma ben getirmedim, ben sadece ortaya çıkardım. Exam-1 2009 info-icon
Doesn't matter. If she gets the answer right, she's still hired. Önemli değil. Doğru cevabı verdiği takdirde hepimiz gibi o da işe alınabilir. Exam-1 2009 info-icon
Really? Says who? What... them? Gerçekten mi? Kim demiş bunu? Ne... Onlar mı? Exam-1 2009 info-icon
If memory serves me correct... The only rules in here are our rules. Hafızam benim yanıltmıyorsa, "Geçerli olan tek kural, bizim koyduğumuz kurallardır." Exam-1 2009 info-icon
They can disqualify everyone! Herkesi diskalifiye edebilirler! Exam-1 2009 info-icon
They can do whatever they like and we can't do a thing about it. Canları ne isterse onu yaparlar ve biz bu konuda sesimizi bile çıkartamayız. Exam-1 2009 info-icon
So... congratulations! Bu yüzden... Tebrikler! Exam-1 2009 info-icon
You've just disqualified yourself without breaking any rules. Az önce hiçbir kuralı çiğnemeden kendini diskalifiye etmiş oldun. Exam-1 2009 info-icon
He won't kick you out, but you're dead in the water, honey. Seni dışarıya atmayacak ama sen artık yaşamıyorsun, hayatım. Exam-1 2009 info-icon
Dead in the water. Yaşamıyorsun. Exam-1 2009 info-icon
Don't listen to him. We'll get through this together. Dinleme onu. Bunun üstesinden hep birlikte geleceğiz. Exam-1 2009 info-icon
Thanks, but I don't need your help, Sağ ol ama yardımına ihtiyacım yok. Exam-1 2009 info-icon
because my situation isn't a weakness, it's a strength. Çünkü içinde bulunduğum durum zayıflığı değil kuvveti gösteriyor. Exam-1 2009 info-icon
I'm sure they're smart enough to realise that. Bunu algılayabilecek kadar zeki olduklarına hiç şüphem yok. Exam-1 2009 info-icon
And if I could talk to the CEO Yönetim Kurulu Başkanı'yla konuşabilseydim eğer,... Exam-1 2009 info-icon
I'd assure him the treatment my partner needs will only deepen my commitment ...eşimin ihtiyacı olan tedaviden dolayı şirketine yıllarca... Exam-1 2009 info-icon
to his organisation for years to come. ...bağlı kalacağımın teminatını verirdim. ...bağlı kalacağımın teminatını verirdim. Exam-1 2009 info-icon
You really think he's behind there? Cidden orada olduğunu mu düşünüyorsun? Exam-1 2009 info-icon
He's lived behind walls for years. Yıllardır duvarların arkasında yaşıyor. Exam-1 2009 info-icon
No one outside his inner circle has even seen him since the IPO. Şirketin ilk halka arzından beri yakınında olanlar dışında kimse onu görmüyor. Exam-1 2009 info-icon
If he wanted to hire an assistant, Kendine bir asistan almak istiyorsa eğer,... Exam-1 2009 info-icon
this is the way he'd do it. ...bu tam ona göre bir şey. Exam-1 2009 info-icon
Proving my worth. You may have run out of ideas, but I haven't. Değerimi kanıtlıyorum. Sizin fikirleriniz tükenmiş olabilir ama benim hâlâ var. Değerimi kanıtlıyorum. Sizin fikirleriniz tükenmiş olabilir ama benim hâlâ var. Exam-1 2009 info-icon
Don't even try talking to him. I'm not gonna talk to him. Onunla konuşmaya çalışma sakın. Onunla konuşmayacağım. Exam-1 2009 info-icon
Is there anything in there, or is he happy to see you? Cebinde bir şey var mı yoksa seni gördüğüne mi bu kadar sevindi? Exam-1 2009 info-icon
What have we here? Neyimiz varmış burada? Exam-1 2009 info-icon
Is that all? Hepsi o mu? Hepsi o mu? Exam-1 2009 info-icon
Heat may have an effect Eğer kağıtlar kimyasal... Eğer kağıtlar kimyasal... Exam-1 2009 info-icon
if the papers have been chemically treated. ...bir süreçten geçmişse ısı bunu etkileyebilir. Exam-1 2009 info-icon
If we warmed them from beneath... It's not heat and chemicals, Black. Eğer onları ısıtırsak... Isı ve kimyasalla ilgili değil, Siyah. Exam-1 2009 info-icon
It's just chemicals. Sadece kimyasalla alakalı. Sadece kimyasalla alakalı. Exam-1 2009 info-icon
What are you talking about? H20? Ne demek istiyorsun? Sudan mı bahsediyorsun? Ne demek istiyorsun? Sudan mı bahsediyorsun? Exam-1 2009 info-icon
We already tried H20! It's in all our bodily fluids! Onu zaten denedik! Vücut sıvılarımız içinde su bulunur! Onu zaten denedik! Vücut sıvılarımız içinde su bulunur! Exam-1 2009 info-icon
What are these pipes connected to? You could pump any liquid through them! Borular nereye bağlı biliyor muyuz? İçlerinden herhangi bir sıvı pompalanabilir. Exam-1 2009 info-icon
Come on, Einstein Hadi, Einstein. Exam-1 2009 info-icon
Good Lord, you're right. Ulu Tanrım, haklısın. Exam-1 2009 info-icon
These aren't infrared at all. Bunların tam kızılötesi değil. Exam-1 2009 info-icon
They're safelights! Common standard issue safelights! Bunlar karanlık oda ışığı! Bildiğimiz standart kırmızı ışık! Exam-1 2009 info-icon
We're in a darkroom! This room is a great big darkroom! Bir karanlık odanın içersindeyiz. Burası büyük bir karanlık oda! Exam-1 2009 info-icon
And this must be photographic paper. Meaning we can develop it? Bunlar da fotoğrafik kağıt olmalı. Yani yıkayabilir miyiz? Exam-1 2009 info-icon
You hope... Developing photos isn't a one stage process. Rüyanızda ancak... Fotoğrafları yıkama işlemi tek bir aşamadan oluşmaz. Exam-1 2009 info-icon
It takes chemical baths, fixing agents... For colour photography. Kimyasal banyolar, madde karışımları... O renkli fotoğrafçılık için. Exam-1 2009 info-icon
To pull black letters from a white background Beyaz bir arkaplandan gotik harfleri çıkarmak için... Exam-1 2009 info-icon
all you need is developing fluid. ...tek gereken sıvıyı üretebilmek. Başka bir şey gerekmez. Exam-1 2009 info-icon
Even if she's right, isn't a chemical shower a bad idea? Diyelim ki haklı ama kimyasal bir duşa maruz kalmak kötü bir fikir değil mi? Exam-1 2009 info-icon
It'll be diluted. They wouldn't hire damaged goods. Yoğunluğu azaltılmıştır. Kalıcı olarak zarar vermez. Exam-1 2009 info-icon
But covering your eyes, nose and mouth may be wise. Ama yine de gözlerinizi, burnunuzu ve ağzınızı korumak mantıklı olur. Exam-1 2009 info-icon
They're not the only things worth covering. Korumaya değer tek şey onlar değil. Exam-1 2009 info-icon
That's it: join in at last. Sonunda aramıza katıldın. Exam-1 2009 info-icon
You're deaf but not dumb, eh? Sağırsın ama aptal değilsin, değil mi? Exam-1 2009 info-icon
No worries, love. Let me. Endişelenme, hayatım. Bana bırak. Exam-1 2009 info-icon
Let's go. Hadi yapalım. Exam-1 2009 info-icon
Well? It'll take a few moments. Sonuç? Birkaç dakikayı bulur. Exam-1 2009 info-icon
Where's my paper? Kağıdım nerede? Exam-1 2009 info-icon
Has anyone seen my paper? Kağıdımı gören var mı? Exam-1 2009 info-icon
You bastard! Bastard! Seni adi herif! Şerefsiz! Exam-1 2009 info-icon
How could you? How could you? Bastard! Bunu nasıl yaparsın? Nasıl yaparsın? Şerefsiz! Exam-1 2009 info-icon
What did you just do? Az önce ne yaptın sen? Exam-1 2009 info-icon
What I had to. Yapmam gerekeni. Exam-1 2009 info-icon
I should punch your lights out! Işığını söndürene kadar seni pataklayacağım! Exam-1 2009 info-icon
Black, what did you do? It's not what he did. Siyah, ne yaptın sen? Önemli olan ne yaptığı değil. Exam-1 2009 info-icon
It's what he said. What? Ne söylediği. Ne? Exam-1 2009 info-icon
"Lights out". So... lights up! "Işıkları söndür". Peki... ışıkları yak! Exam-1 2009 info-icon
That's better. Lights out. Bu daha iyi. Işıkları söndür. Exam-1 2009 info-icon
Lights up. Voice activated. Işıkları yak. Sese duyarlı. Exam-1 2009 info-icon
They're playing with us. Great, isn't it? Bizimle dalga geçiyorlar. Harika, değil mi? Exam-1 2009 info-icon
Everybody watch what you say. And do. Herkes ağzından çıkana dikkat etsin. Yaptığına da. Exam-1 2009 info-icon
Up one minute, down the next. Bir dakikalığına ayaktasın, sonra yine oturuyorsun. Bir dakikalığına ayaktasın, sonra yine oturuyorsun. Exam-1 2009 info-icon
Can't write on this anymore, can you? Go on, try. Buna artık yazamazsın, değil mi? Hadi, bir dene. Exam-1 2009 info-icon
Don't then. Deneme öyleyse. Exam-1 2009 info-icon
Are you hungry, mate? Oi, are you hungry? Acıktın mı, dostum? Acıktın mı? Exam-1 2009 info-icon
I am. I'm really hungry. Ben acıktım. Gerçekten çok açım. Exam-1 2009 info-icon
There's no snack machines in here, though, are there? Abur cubur makinelerinden yok burada, değil mi? Exam-1 2009 info-icon
Go on, rip it up... Oi! Rip it up! Hadi, yırt şunu... Hadi! Yırt şunu! Exam-1 2009 info-icon
Hey! What did I tell you before? She said leave him alone, White. Daha önce ne dedim ben? Onu rahat bırakmanı söylemişti, Beyaz. Exam-1 2009 info-icon
Tear it up! White, will you stop! Yırt şunu! Beyaz, şunu hemen kes! Exam-1 2009 info-icon
Tear it up! Tear it! Yırt şunu! Yırt! Exam-1 2009 info-icon
I won't tell you again, White! Sana bunu bir daha söylemeyeceğim, Beyaz! Exam-1 2009 info-icon
That's it, good boy. Go on. İşte böyle, aferin sana. Devam et. Exam-1 2009 info-icon
Go on. More, more. Devam et. Biraz daha, biraz daha. Exam-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 18398
  • 18399
  • 18400
  • 18401
  • 18402
  • 18403
  • 18404
  • 18405
  • 18406
  • 18407
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact