Search

English Turkish Sentence Translations Page 182147

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
i think "make yourself at home,"	''Kendini evinde hisset'' demek...	Worst Week The Cake-1	2008
doesn't that mean "don't touch anything, please"?	...''Hiçbir şeye dokunma, lütfen'' demek değil mi?	Worst Week The Cake-1	2008
no, it's okay. it's okay.	Hayır, sorun yok. Sorun yok.	Worst Week The Cake-1	2008
see, mel agrees.	Bak, Mel de hemfikir.	Worst Week The Cake-1	2008
my brownies are gonna be a big hit at this wedding.	Çikolata soslu kekim düğünde büyük sükse yapacak.	Worst Week The Cake-1	2008
oh, you're making brownies for the wedding?	Düğün için çikolatalı kek mi yapacaksın?	Worst Week The Cake-1	2008
don't worry, i know you're not supposed to serve	Endişelenme, düğün'de basit bir çikolatalı kek servis edilmesini istemediğini biliyorum.	Worst Week The Cake-1	2008
these are chocolate chunk brownies!	Ama bunlar çikolata parçacıklı kek!	Worst Week The Cake-1	2008
um, actually, sheila, i just	Aslında, Sheila, ben..	Worst Week The Cake-1	2008
i don't think my mom would want chocolate chunk brownies	Annemin düğün'de çikolata parçacıklı kek isteyeceğini sanmıyorum.	Worst Week The Cake-1	2008
but everybody loves my brownies.	Ama herkes çikolatalı kekime bayılır.	Worst Week The Cake-1	2008
well, i bet that she would.	Eminim annem de bayılır.	Worst Week The Cake-1	2008
but she's, um...	Ama o...	Worst Week The Cake-1	2008
she's... has diabetes.	O... şeker hastası.	Worst Week The Cake-1	2008
your mom has diabetes?	Annen şeker hastası mı?	Worst Week The Cake-1	2008
oh, i didn't know that.	Bunu bilmiyordum.	Worst Week The Cake-1	2008
i was as shocked as you when i heard that.	Duyduğumda ben de senin kadar şaşırdım.	Worst Week The Cake-1	2008
so no sweet treats for anyone at the wedding?	Yani düğün'de tatlı ikramı olmayacak mı?	Worst Week The Cake-1	2008
if they're there, then, you know,	Eğer olursa, biliyorsun...	Worst Week The Cake-1	2008
she'll just raaaaaaa	...hepsine...	Worst Week The Cake-1	2008
she has no willpower.	İradesi yok.	Worst Week The Cake-1	2008
but she ordered a cake.	Ama pasta sipariş etmiş.	Worst Week The Cake-1	2008
sugar free.	Şekersiz.	Worst Week The Cake-1	2008
i just don't know what to say.	Ne diyeceğimi bilemiyorum.	Worst Week The Cake-1	2008
i guess i should clean this up before she sees it.	O görmeden bunları kaldırsam iyi olacak.	Worst Week The Cake-1	2008
no, i got it. i got it, mom.	Hayır, ben hallederim, anne.	Worst Week The Cake-1	2008
you poor things!	Sizi zavallı şeyler!	Worst Week The Cake-1	2008
not to get to eat real cake at your own wedding.	Kendi düğününüz'de gerçek bir pasta yiyemeyeceksiniz.	Worst Week The Cake-1	2008
don't. whoa.	Yapma.	Worst Week The Cake-1	2008
no. so i just want to get this straight though.	Hayır, sadece şunu açıklığa kavuşturmak istiyorum da.	Worst Week The Cake-1	2008
stroke, bad. diabetes, good?	Felç kötüydü. Şeker hastalığı iyi mi?	Worst Week The Cake-1	2008
did you see how sad she was?	Ne kadar üzüldüğünü görmedin mi?	Worst Week The Cake-1	2008
and if my mom saw brownies at the wedding,	Ve annem düğün'de çikolatalı kek görseydi...	Worst Week The Cake-1	2008
she would have an actual stroke.	...gerçekten felç geçirirdi.	Worst Week The Cake-1	2008
i know, honey.	Biliyorum, tatlım.	Worst Week The Cake-1	2008
we just need to get through 24 hours,	Sadece şu 24 saati atlatmamız gerekiyor...	Worst Week The Cake-1	2008
and then it's our wedding.	...ve sonra düğünümüz gerçekleşecek.	Worst Week The Cake-1	2008
it'll be beautiful, and then we're outta here.	Çok güzel olacak ve hepsinden sıyrılacağız.	Worst Week The Cake-1	2008
and with any luck, our parents will never see each other again.	Ve şansımız olursa, ailelerimiz birbirlerini bir daha asla görmeyecekler.	Worst Week The Cake-1	2008
oh, i like the way you think.	Bu fikri sevdim.	Worst Week The Cake-1	2008
see, i'm a problem solver.	Gördün mü, ben bir sorun çözücüyüm.	Worst Week The Cake-1	2008
problem creator.	Sorun yaratıcıyım.	Worst Week The Cake-1	2008
i will clean this. okay.	Ben temizlerim. Tamam.	Worst Week The Cake-1	2008
then i guess i'll go make sure	Ben de gidip kimsenin kimseye bir şey söylemediğinden emin olayım.	Worst Week The Cake-1	2008
okay, so we're safe for now.	Şimdilik güvendeyiz.	Worst Week The Cake-1	2008
your parents are taking a walk. okay.	Ailen yürüyüşe çıktı. Tamam.	Worst Week The Cake-1	2008
are you running the	Onları bulaşık makinesi	Worst Week The Cake-1	2008
yeah, i put the champagne flutes in there	Evet, şampanya bardaklarını oraya koydum.	Worst Week The Cake-1	2008
oh, no, sam, i don't think	Hayır, Sam. Kristallerin bulaşık makinesine konabileceğini sanmıyorum.	Worst Week The Cake-1	2008
oh, no oh...	Hayır...	Worst Week The Cake-1	2008
they're all broken.	Hepsi kırılmış.	Worst Week The Cake-1	2008
every single glass is broken.	Her bir bardak kırılmış.	Worst Week The Cake-1	2008
oh... oh, okay, we could um	Tamam, şey yaparız...	Worst Week The Cake-1	2008
we could, um all right, think.	Şey yaparız... Düşünelim.	Worst Week The Cake-1	2008
let's just drive to vegas.	Vegas'a kaçalım.	Worst Week The Cake-1	2008
honey, i gotta deal with this.	Tatlım, bunu ben hallederim.	Worst Week The Cake-1	2008
we gotta clean this up, and i gotta replace the glasses.	Bunu temizleyip bardakların yerine yenisini koymam lazım.	Worst Week The Cake-1	2008
you have to get everyone out of here until our lunch. what?	Öğle yemeğine kadar herkesi dışarı çıkarman gerekiyor. Ne?	Worst Week The Cake-1	2008
where am i supposed to take them? i don't know.	Nereye götüreceğim ki? Bilmiyorum.	Worst Week The Cake-1	2008
wherever old people like to go.	Yaşlı insanlar nereye gitmeyi seviyorsa.	Worst Week The Cake-1	2008
ducks. museums.	Ördeklere. Müzelere.	Worst Week The Cake-1	2008
hey, angela, what do, uh	Angela, ne yapıyor	Worst Week The Cake-1	2008
the duck museum?	Ördek müzesi mi?	Worst Week The Cake-1	2008
no, let's take sam's parents to see the fall foliage.	Sam'in ailesini sonbahar yapraklarının dökülmesini seyretmeye götürelim.	Worst Week The Cake-1	2008
oh, i can't look at the foliage.	Yaprak dökümünü izleyemem şimdi.	Worst Week The Cake-1	2008
i've gotta wait for that cake to be delivered.	Pastanın gelmesini beklemem lazım.	Worst Week The Cake-1	2008
i can wait for the cake. go have fun.	Ben pastayı bekleyebilirim. Siz gidip eğlenin.	Worst Week The Cake-1	2008
fun? no time for fun.	Eğlence mi? Eğlenecek vakit yok.	Worst Week The Cake-1	2008
we have a wedding tomorrow.	Yarın bir düğünümüz var.	Worst Week The Cake-1	2008
and then we've got that damn lunch that we	Ve sonra da o kahrolası öğlen yemeği	Worst Week The Cake-1	2008
that that i'm just so looking forward to.	Dört gözle beklediğim öğlen yemeği var.	Worst Week The Cake-1	2008
but mom, you're the hostess.	Ama anne, sen ev sahibesisin.	Worst Week The Cake-1	2008
it would be really rude if you didn't come leaf peeping.	Yaprak dökümünü izlemeye gelmemen büyük kabalık olur.	Worst Week The Cake-1	2008
kind of a faux pas.	Uygunsuz bir hareket.	Worst Week The Cake-1	2008
i am the hostess. that's true.	Ben ev sahibesiyim. Bu doğru.	Worst Week The Cake-1	2008
and also there's that elm on claremont street.	Ve ayrıca Claremont caddesi'nde de bir karaağaç varmış.	Worst Week The Cake-1	2008
i know the one. i know the one.	Onu biliyorum. Onu biliyorum.	Worst Week The Cake-1	2008
i swear, right now it looks like it's been dipped in gold.	Yemin ederim şu anda altına batırılmış gibi görünüyor.	Worst Week The Cake-1	2008
murray's cakes.	Murray Pastanesi.	Worst Week The Cake-1	2008
murray, hi. this is jonathan.	Merhaba, Murray. Ben Jonathan.	Worst Week The Cake-1	2008
jonathan, hi.	Selam, Jonathan.	Worst Week The Cake-1	2008
hey, can you do me a favor and try the door?	Bana bir iyilik yapıp kapıyı kendin açar mısın?	Worst Week The Cake-1	2008
okay, i can't come to the door right now.	Tamam, şu an kapıya gelemiyorum.	Worst Week The Cake-1	2008
you have to sign for it.	İmzalamanız gerekiyor.	Worst Week The Cake-1	2008
you know what, you can sign it for me.	Benim yerime imzalayabilirsin.	Worst Week The Cake-1	2008
can you hold on five minutes?	Beş dakika bekler misin?	Worst Week The Cake-1	2008
dick is still	Dick hâlâ şaşırtıcı şekilde iyi sürüyor.	Worst Week The Cake-1	2008
yeah, well, we've been working on it.	Evet, bunun üzerinde çalışıyoruz.	Worst Week The Cake-1	2008
i am a slave for rocky road.	Mozaik pastaya bitiyorum.	Worst Week The Cake-1	2008
but i really shouldn't.	Ama yememem gerek.	Worst Week The Cake-1	2008
no, that's the last thing your body needs.	Hayır, vücuduna son gereken şey o.	Worst Week The Cake-1	2008
sheila just took an unapologetic shot	Sheila biraz önce kilom hakkında çok uygunsuz bir laf etti.	Worst Week The Cake-1	2008
am i one of those people who's become a fat person	Ben de, şişmanlayıp bunun farkında olmayan insanlardan mıyım yoksa?	Worst Week The Cake-1	2008
oh, no, mom, no.	Hayır, anne, hayır.	Worst Week The Cake-1	2008
i'm sure you misunderstood.	Eminim yanlış anlamışsındır.	Worst Week The Cake-1	2008
no, i don't think so.	Hayır, hiç sanmıyorum.	Worst Week The Cake-1	2008
i'm gonna go wait in the car.	Ben gidip araba'da bekleyeceğim.	Worst Week The Cake-1	2008
if i still fit in the car.	Tabii arabaya sığabilirsem.	Worst Week The Cake-1	2008
no, mom	Hayır, anne...	Worst Week The Cake-1	2008
look at your dad. he smiled.	Babana bak. Nasıl da gülüyor.	Worst Week The Cake-1	2008