Search
English Turkish Sentence Translations Page 181960
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
And the contessa will be the wheat fields... | Kontes de buğday tarlaları olacak. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
rippling in the evening air. | Akşam vakti sağa sola salınıyor. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Birkin will turn the pages for the maestro. | Birkin maestronun nota sayfalarını çevirecek. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Little tart! | Küçük sürtük! Madam! | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Gerald. Coming. | Gerald. Geliyorum. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
l'm sorry if l... | Eğer dansını... | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
spoiled your dance. | ...mahvettiysem özür dilerim. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
lt was an act of pure spontaneity. | O anda içimden gelen bir hareketti. Hadi oradan. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
You can't bear anything to be spontaneous, can you? | Ani hiçbir şeye katlanamıyorsun, öyle değil mi? | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Because then it's no longer in your power. | Çünkü senin hükmün altında olmuyor. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
You must clutch things and have them in your power. | Onu alıp avucuna hükmetmek zorundasın. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
And why? Because you haven't got any real body... | Peki neden? Çünkü senin gerçek bir bedenin yok. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
any dark, sensual body of life! | Karanlık, duygusal, yaşam dolu bir beden. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
All you've got is your will and your lust for power! | Sende sadece irade ve güce duyduğun tutku var! | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
How can you... | Ne cüretle benim duygusuz biri olduğumu söylersin? | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
All you want is pornography. | Tek istediğin pornografi. Aynalarda kendine bakıyorsun,.. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
watching your naked animal actions in mirrors. | ...aynalardaki çıplak, hayvanî aksine bakıyorsun. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Keeping it all in your consciousness, making it all mental. | Bunu sürekli görmek istiyorsun, çünkü başka dayanağın yok. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
lf one cracked your skull... | Biri kafatasını kırabilse, belki senden de ani hareketleri olan, tutkulu... | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
with real sensuality. | ...ve gerçekten duygulu bir kadın yaratabilirdi. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
No, you don't, Hermione. l don't let you. | Hayır, yapamazsın Hermione. Buna izin vermeyeceğim. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
shall not cease | Ne savaşmaktan | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
from mental fight | Geri dururuz | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Nor shall my sword | Ne de kılıçlarımız boş yere durur elimizde | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Till we have built | Ta ki bizler Kudüs'ü | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
n England's green and pleasant land | İngiltere'nin yeşil ve güzel toprağı yapana kadar | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
And Jesus Christ our Lord hath said, ''Greater love hath no man... | Yüce İsa peygamber şöyle demiş: "Hayatını kardeşi için feda eden... | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
''than he who lays down his life for his brother. | ...benim gözümde en çok seven insandır. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
''And no greater love hath man... | Ve birbirini kardeş gibi seven... | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
''than the love of man for man, and brother for brother.'' | ...iki erkek arasındaki sevgi kadar büyük sevgi yoktur." | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
We shall now move forward... | Artık kardeşlik ve sevginin... | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
into an uninterrupted age of brotherhood and love... | ...rahat bırakıldığı bir çağa doğru ilerliyoruz. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
For love is the greatest thing the world.... | Sevgi bu dünyadaki en önemli şeydir. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
He might as well say that hate is the greatest. | Nefretin en önemli şey olduğunu söyleyebilirdi. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
What people want is hate. Hate and nothing but hate. | İnsanlar nefret istiyor. Nefret, hem de saf nefret. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
ln the name of righteousness and love, ye shall have hate. | Doğruluk ve sevgi adına nefret etmek zorundasın. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Out of love, ye shall throw down nitroglycerine bombs... | Sevgi yüzünden nitrogliserin yüklü bombalar fırlatırsın... | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
and ye shall kill your brother. Sorry. | ...ve kendi kardeşini öldürürsün. Affedersiniz. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
You know, it's the lie that kills. | Asıl ölümcül olan yalandır. Nefret edeceklerse bırak etsinler. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Death, torture, murder, destruction, let's have it! | Ölüm, işkence, cinayet, yıkım, bırak yapsınlar. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
But not in the name of love. | Ama sevgiyi karıştırmayalım. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
l abhor humanity, l wish it was swept away. | İnsanlığı yönetseydim, hepsini yok ederdim. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
lt could go, and there would be no loss if every human being perished tomorrow. | Elimde olsa, yarın sabaha kalmadan bütün insanları bu dünyadan silerdim. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Beg your pardon. | İzin verir misiniz? | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
So, you want everybody in the world destroyed? | Yani dünyadaki tüm insanları yok edeceksin? | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Yes, absolutely! | Evet, kesinlikle! | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Don't you yourself think it's a wonderful, clear idea? | Sence de bu güzel bir fikir değil mi? | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
A world empty of people... | İnsanların olmadığı bir dünyada... | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
just uninterrupted grass and a rabbit sitting there? | ...tavşanlar rahatsız edilmeden çimenlerde oturabilir. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
You don't seem to see much love in humanity. | Görünüşe bakılırsa insanlığı pek sevmiyorsun. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
What about individual love? | Peki ya kişisel sevgi? | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
l don't believe in love any more than l believe in hate or grief. | Nefret ve hırsa inandığımdan fazla sevgiye inanmıyorum. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Love is an emotion. You feel or don't feel, according to your circumstances. | Sevgi bir duygudur. Hissedersin ya da hissetmezsin, bulunduğun şartlara bağlı. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
lf you don't believe in love, what do you believe in? | Peki sevgiye inanmıyorsan neye inanıyorsun? | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Just in the end of the world and rabbits? | Sadece dünyanın sonuna ve tavşanlara mı? | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
The point about L O V E is that we hate the word, because we've vulgarized it. | Sevgi için şunu söyleyebilirim, telaffuzundan nefret ederiz çünkü onu bayağılaştırırız. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
lt should be taboo, forbidden from utterance for many years... | Yasaklanmalı, daha iyi bir fikir bulunana kadar... | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
till we've found a new and better idea. | ...uzun yıllar tedavülden kaldırılmalı. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Well, l shall just have to leave it to you... | Peki, o zaman evlenirken sözünü edebileceğin... | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
to send your new and better idea down from the holy altar. | ...daha iyi bir fikir bulman için şimdi seni biraz yalnız bırakıyorum. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
When you think the world is ready, of course. | Tabii ki dünyanın da buna hazır olması gerekiyor. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Come on. Go on, you cow. | Hadi. Yürüsene, yaşlı inek. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Come on, you bitch! | Hadi, lanet olası! | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Gerald, stop! | Gerald, dur! | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Don't let her go! | Onu rahat bırak! | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
He's falling! | Devrilecek! | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Gudrun do something! lt's so cruel. | Gudrun, bir şeyler yap! Ona eziyet ediyor! | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Gudrun, do something! | Gudrun, bir şeyler yap! | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Whore! Demon! | Lanet sürtük! Seni şeytan! | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
l should think you're proud! | Kendinle gurur mu duyuyorsun? | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Report to the office. | Hemen ofise git. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
l'm sorry, Dewhurst. | Çok üzgünüm Dewhurst. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Can't you keep him on a little longer? | Ona biraz daha iş veremez miydin? Yerine birini aldım bile baba. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Don't you think his pension will be sufficient? | Sence artık emekli olması gerekmiyor mu? | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
lt's not the pension. lt's the work. | İstediğim emeklilik değil, çalışmak. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
l still have a few more years' work left in me. | Ben hâlâ birkaç yıl daha çalışabilirim. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Not the sort of work l want. | Benim istediğim gibi çalışamazsın. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
They hate you. l'm glad l won't have to see it much longer. | Senden nefret ediyorlar. İyi ki bunu daha fazla görmeyeceğim. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Their hate is better than your love. | Nefretleri senin sevginden iyidir. Onları kullanarak bir servet yaptın. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
And now you try to ease your guilt by slipping them a few coins. | Şimdi birkaç kuruş vererek suçluluğunu hafifletmeye çalışıyorsun. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
At least l give them a fair salary... | En azından ben onlara iyi ücret verdim. Çalışabilenlere tabii. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
There'll be few of them left to pay soon... | Yakında maaş alan kimse kalmayacak. Sen ve makinelerin yüzünden. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Yes, me and my new machines. | Evet, ben ve makinelerim. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
They say you've stopped the widows' coals. | Dulların kömürlerini kestiğini söylüyorlar. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
We've always allowed the widows of men who worked for the firm... | Şirkette çalışanların dul karılarına her zaman üç ayda bir... | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
a load of coal every three months. | ...yarım ton kömür veririz. Bundan sonra karşılığını ödeyecekler. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
The firm's not the charitable institution you think it is. | Şirket senin sandığın gibi hayır kurumu değil. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Take us home. | Bizi eve götür. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Mind your way, Thomas. Thank you, sir. | İyi misin Thomas? Teşekkürler efendim. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
What price, that! She'll do, won't she? | Şuna baksana! Sence ne kadardır? | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
l'd give my week's wages for just five minutes with her. | Onunla beş dakika için haftalığımı verirdim, sadece beş dakika. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Your missus would have something to say to you. | O zaman karınla başın derde girerdi. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Hey, you're first class! | Sen birinci sınıfsın! | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
You think she's worth a week's wages? | Sence haftalık ücretine değer mi? | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Do l? l'd bloody well put them down this second. | Değer mi? İsterse iki haftalığımı bile veririm. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Hello, love. | Merhaba güzelim. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
What about this match you were talking about? | Peki ya bahsedip durduğun şu maç? | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
Oh, you beautiful doll | Çok güzelsin | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
you great big beautiful doll | İnanılmaz güzelsin | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |
You won't get much for it down here, dearie. | Burada çok fazla para kazanamazsın şekerim. | Women in Love-1 | 1969 | ![]() |