Search

English Turkish Sentence Translations Page 181007

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
Why did you see the mayor? I saw your motorbike.	Neden başkanı gördün? Seni motosikletle gördüm.	White Material-1	2009
He formed a militia!	O eski bir militan!	White Material-1	2009
I asked him for protection!	Ondan koruma istedim.	White Material-1	2009
Why not tell me?	Neden bana söylemedin?	White Material-1	2009
Tell me these things first!	Böyle şeyleri önce bana söyle!	White Material-1	2009
And you can't take money without telling me!	Hem bana söylemeden para alamazsın!	White Material-1	2009
Yellow dog.	Sarı köpek.	White Material-1	2009
Manuel? Manuel!	Manuel? Manuel!	White Material-1	2009
It came from here. Follow me!	Buradan geldi. Beni takip edin!	White Material-1	2009
We never check here. It's been broken for months.	Burayı hiç kontrol etmedik. Aylardır delikmiş.	White Material-1	2009
There are footprints, right there.	Burada ayak izleri var.	White Material-1	2009
Left by kids...	Çocukların...	White Material-1	2009
It must be young shepherds...	Genç çobanlar olmalı...	White Material-1	2009
who wanted to...	Bir koyunla kaçmayı...	White Material-1	2009
run off with a sheep.	...kim ister ki...	White Material-1	2009
Armed young shepherds.	Silahlı genç çobanlar.	White Material-1	2009
It's nothing. I hurt my foot.	Önemli değil. Ayağımı incittim.	White Material-1	2009
Ride on the tractor with me.	Benimle traktöre bin.	White Material-1	2009
We'll get the trailer.	Römorku da götürürüz.	White Material-1	2009
We'll manage. It's nothing.	Hallederiz. Sorun değil.	White Material-1	2009
Climb up.	Zıpla.	White Material-1	2009
Don't stand there, José.	Burada durma José.	White Material-1	2009
He says happiness isn't enough for me.	Mutluluğun bana yetmediğini söylüyor.	White Material-1	2009
I have nowhere to go. I won't give this up.	Gidecek yerim yok. Bundan vazgeçemem.	White Material-1	2009
You're my son. I can't let you drift away.	Sen benim oğlumsun. Sürüklenmene izin veremem.	White Material-1	2009
You know I won't let you go.	Gitmene izin vermeyeceğimi biliyorsun.	White Material-1	2009
From Sylvie S., for her parents and her sister in law:	Sylvie S.'den ebeveynleri ve yengesine:	White Material-1	2009
"Leaving devil's lair. Will give you my new address. "	"İblisin inini terk ediyorum. Yeni adresimi yollarım."	White Material-1	2009
From François and Vincent M. for their sister, Elisabeth:	Francois ve Vincent M.'den kız kardeşleri, Elisabeth'e:	White Material-1	2009
"We'll pry you from their dirty grip.	"Seni onların pis ellerinde gözleyeceğiz."	White Material-1	2009
"Get ready. We're on our way. "	"Hazırlanın. Yoldayız."	White Material-1	2009
Drop the rifle. What are you doing?	Tüfeği bırak. Ne yapıyorsun?	White Material-1	2009
Go away! Beat it, filthy dog!	Defol! Defol git, pis köpek!	White Material-1	2009
This isn't your home. Your father sold it!	Burası senin evin değil. Baban sattı!	White Material-1	2009
Get lost, little shit!	Kaybol, küçük pislik!	White Material-1	2009
The patriots will kill you all!	Vatanseverler hepinizi öldürecek!	White Material-1	2009
Shut it off when it's full.	Dolduğu zaman kapat!	White Material-1	2009
Is Manuel back?	Manuel döndü mü?	White Material-1	2009
Totally insane!	Tamamen delirmişsin!	White Material-1	2009
Know what this means?	Bunun anlamını biliyor musun?	White Material-1	2009
Push it all to the centre.	Hepsini merkeze doğru it.	White Material-1	2009
Keep them out from the corners.	Köşelerden uzak tut.	White Material-1	2009
Not a good sign.	İyi bir işaret değil.	White Material-1	2009
We often have power outs. It's why we have a generator.	Burada elektrik kesintisi çok olur. O yüzden jeneratörümüz var.	White Material-1	2009
This always gets stuck.	Bu da hep sıkışır.	White Material-1	2009
You crank this...	Böyle çevir...	White Material-1	2009
Don't worry, I'll manage.	Merak etme, hallederim.	White Material-1	2009
There's not much gas left.	Çok da benzin kalmamış.	White Material-1	2009
We know everyone here. Getting gasoline won't be hard.	Buradaki herkesi tanıyoruz. Benzin bulmak zor olmaz.	White Material-1	2009
We've been rooted here for years.	Yıllardır burada kök saldık.	White Material-1	2009
They're dangerous, very dangerous, because they're hungry.	Tehlikeliler, çok tehlikeliler, çünkü açlar.	White Material-1	2009
I saw the army of child soldiers.	Çocuk askerlerden oluşan bir ordu gördüm.	White Material-1	2009
Notjust boys, girls as well.	Sadece erkek çocukları değil, kız çocukları da vardı.	White Material-1	2009
They're orphans. They saw their parents killed.	Onlar öksüzler. Ebeveynlerinin öldüğünü gördüler.	White Material-1	2009
Some have walked 150 kilometres	Bazıları Boksör'ü aramak için...	White Material-1	2009
in search of the Boxer.	...150 km yürümüş.	White Material-1	2009
Why did you lie to me? Why?	Bana neden yalan söyledin? Neden?	White Material-1	2009
Manuel never came home.	Manuel asla eve dönmeyecek.	White Material-1	2009
He did something awful.	Korkunç bir şey yaptı.	White Material-1	2009
He hurt Elisabeth.	Elisabeth'i incitti.	White Material-1	2009
Did she say that?	Öyle mi söyledi?	White Material-1	2009
What a liar!	Yalancının teki!	White Material-1	2009
She ran off.	O kız kaçtı.	White Material-1	2009
She's not a liar.	O kız yalancı falan değil.	White Material-1	2009
He took my rifle. He's gone mad.	Tüfeğimi almış. Çılgına dönmüş.	White Material-1	2009
Shut up! I won't discuss my son with you either!	Kapa çeneni! Oğlumu seninle de tartışmayacağım!	White Material-1	2009
The wires were cut!	Kablolar kesikti!	White Material-1	2009
So I'm keeping the gas for the truck.	Yani kamyonet için benzin var.	White Material-1	2009
To leave.	Kaçmak için.	White Material-1	2009
Cherif will help us.	Şerif bize yardım edecek.	White Material-1	2009
He's our friend.	O bizim dostumuz.	White Material-1	2009
There's everything you need. You can...	İhtiyacınız olan her şey burada.	White Material-1	2009
You can cook. There are beds...	Yemek yapabilirsiniz. Yataklar var...	White Material-1	2009
That's for us to decide.	Bunun kararını biz verelim.	White Material-1	2009
Here's the flashlight.	El fenerlerinizi alın.	White Material-1	2009
There's the water pump.	Şurada su pompası var.	White Material-1	2009
We have lots of old bones here.	Burada fazlasıyla eski kemiğimiz var.	White Material-1	2009
You won't abandon me? I've always tended to you.	Beni terk etmeyecek misin? Hep sana yönelmiştim.	White Material-1	2009
Cherif's very smart, you know.	Şerif çok zekidir, bilirsin.	White Material-1	2009
Smarter than you.	Senden daha zekidir.	White Material-1	2009
You okay, Jean Marie? All well?	Jean Marie iyi misin? Her şey yolunda mı?	White Material-1	2009
You won't leave?	Gitmeyecek misin?	White Material-1	2009
I'm too old to start all over.	Baştan başlamak için fazla yaşlıyım.	White Material-1	2009
I couldn't get used to anywhere else either.	Ben de başka bir yere daha alışamazdım.	White Material-1	2009
For you, it's not the same thing.	Senin için aynı şey değil.	White Material-1	2009
You don't want anyone taking what you have.	Sen kimseyle konuşmak istemiyorsun.	White Material-1	2009
I cooked some rice. Thank you.	Biraz pilav yaptım. Sağ ol.	White Material-1	2009
Shall I turn on the generator?	Jeneratörü açayım mı?	White Material-1	2009
We need gasoline.	Benzine ihtiyacımız var.	White Material-1	2009
I saw a relative of yours today. Your nephew.	Bugün bir akrabanı gördüm. Yeğenini.	White Material-1	2009
He needs some time.	Biraz zamana ihtiyacı var.	White Material-1	2009
Have you seen Manuel around?	Buralarda Manuel'i gördün mü?	White Material-1	2009
I can see he's changed.	Değiştiğini görebiliyorum.	White Material-1	2009
It's hard to get through to him.	Ona anlatması zor.	White Material-1	2009
He's grown up.	Büyüyor.	White Material-1	2009
It's not just that.	O kadar da değil.	White Material-1	2009
His mind runs all over the place.	Aklı her yerde çalışıyor.	White Material-1	2009
He's become a dog.	Bir köpek oldu.	White Material-1	2009
He's half baked.	Düşüncesiz.	White Material-1	2009
He's unfinished.	İşlenmemiş.	White Material-1	2009