Search

English Turkish Sentence Translations Page 172842

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
...two armed men are chasing the American.	...iki silahlı adam dünkü Amerikalıyı kovalıyor.	The Tourist-3	2010
Shots have been fired.	Ateş edildi.	The Tourist-3	2010
Request permission to intervene. Do you still have Elise?	Müdahale etmek için izin istiyorum. Elise'i hala görebiliyor musunuz?	The Tourist-3	2010
We still have a visual but the American is in imminent danger.	Elise hâlâ görüş alanımızda ama Amerikalı olası bir tehlike içinde.	The Tourist-3	2010
The mathematics teacher from Wisconsin?	Wisconsin'li matematik öğretmeni mi?	The Tourist-3	2010
l'd say not our mandate.	Bizim sorumluluğumuz altında değil diyebilirim.	The Tourist-3	2010
Sir, this man is in real peril.	Bu adam ciddi bir tehlike altında, efendim.	The Tourist-3	2010
This is exactly why she chose him.	İşte bu yüzden onu seçti.	The Tourist-3	2010
To distract us.	Dikkatimizi dağıtmak istiyor.	The Tourist-3	2010
Stay with her.	Gözünü kadından ayırma.	The Tourist-3	2010
Do not move unless she moves.	O hareket etmedikçe, sen de etme.	The Tourist-3	2010
Am l making myself crystal clear?	Kendimi açıkça ifade edebildim mi?	The Tourist-3	2010
Sir, they will kill him.	Efendim, adamı öldürecekler.	The Tourist-3	2010
Not our mandate.	Bizim himayemizde değil, Nate.	The Tourist-3	2010
Headquarters!	Merkez!	The Tourist-3	2010
Send me backup to the fruit market.	Meyve pazarına destek gönderin.	The Tourist-3	2010
l have a nutcase who wants to jump.	Atlamak isteyen bir kaçık var.	The Tourist-3	2010
Probably American.	Muhtemelen Amerikalı.	The Tourist-3	2010
Stop, stop! Please!	Dur, dur! Lütfen!	The Tourist-3	2010
Bastard!	Boynuzlu!	The Tourist-3	2010
l'm so sorry.	Gerçekten çok üzgünüm.	The Tourist-3	2010
l think you need it more than l.	Sanırım buna benden daha fazla ihtiyacınız vardır.	The Tourist-3	2010
You smoke?	Sigara içer misiniz?	The Tourist-3	2010
You wish to report a murder.	Bir cinayeti ihbar etmek istiyorsunuz.	The Tourist-3	2010
Some people tried to kill me.	Birileri beni öldürmek istedi.	The Tourist-3	2010
l was told you were reporting a murder.	Bana bir cinayeti ihbar edeceğiniz söylendi.	The Tourist-3	2010
Attempted murder.	Cinayet teşebbüsü.	The Tourist-3	2010
That's not so serious.	Bu o kadar ciddi değil.	The Tourist-3	2010
No. Not when you downgrade it from murder.	Cinayet ihtimalini küçümserseniz, tabii ki değil.	The Tourist-3	2010
But when you upgrade it from room service, it's serious.	Ama, oda servisinde tasarlandığını düşünürseniz, ciddi bir durumdur.	The Tourist-3	2010
So is assaulting a police officer.	Bir polis memuruna saldırmak da öyle.	The Tourist-3	2010
That was an accident. The officer feels differently.	O bir kazaydı. Ama polis memuru farklı düşünüyor.	The Tourist-3	2010
Someone not ltalian.	...İtalyan olmayan biriyle konuşmalıyım.	The Tourist-3	2010
Like the embassy or lnterpol.	Elçilik veya İnterpol gibi.	The Tourist-3	2010
lnterpol.	İnterpol.	The Tourist-3	2010
l'm an American citizen.	Ben bir Amerikan vatandaşıyım.	The Tourist-3	2010
What does that mean? l'm involved in something here...	Bu ne demek oluyor? Bilmiyorum. Burada bulaştığım şey...	The Tourist-3	2010
...and no offense, this is not a local issue.	...alınmayın ama, yerel polisin işi değil.	The Tourist-3	2010
What is it you think you're involved in?	Ne tür bir olaya karıştığınızı düşünüyorsunuz?	The Tourist-3	2010
lt all started when l met a woman on the train from Paris.	Her şey Paris treninde bir kadınla tanıştığım zaman başladı.	The Tourist-3	2010
This is already good. No. No.	Bu iyi bir şey. Hayır, hayır.	The Tourist-3	2010
...some people are trying to kill him.	...bazı kişiler onu öldürmeye çalışıyor.	The Tourist-3	2010
How do you know?	Bunu nereden biliyorsunuz?	The Tourist-3	2010
They tried to kill you?	Sizi öldürmeye mi çalıştılar?	The Tourist-3	2010
Yes. Because they must have thought that l was him.	Evet, çünkü beni o zannetmiş olmalılar.	The Tourist-3	2010
l like you, Mr. Tupelo.	Sizi sevdim Bay Tupelo.	The Tourist-3	2010
l like you too, sir.	Ben de sizi sevdim, efendim.	The Tourist-3	2010
But surely you understand how strange this all sounds?	Ancak bilmelisiniz ki, tüm bunlar kulağa çok anlamsız geliyor.	The Tourist-3	2010
Oh, you're gonna lock me in there? Don't worry.	Beni buraya mı tıkacaksınız? Merak etmeyin.	The Tourist-3	2010
Sir, l've done nothing wrong.	Bayım, ben yanlış bir şey yapmadım.	The Tourist-3	2010
Your facts checked out.	Bilgileriniz kontrol edildi.	The Tourist-3	2010
We have to leave.	Buradan gitmeliyiz.	The Tourist-3	2010
This has to look right.	Bunun doğru görünmesi gerek.	The Tourist-3	2010
The man you are talking about is called Alexander Pearce.	Bahsettiğiniz adamın adı Alexander Pearce.	The Tourist-3	2010
He stole big money from a gangster.	Bir gangsterden büyük miktarda para çalmış.	The Tourist-3	2010
They've come to Venice to find him.	Onu bulmak için Venedik'e gelmişler.	The Tourist-3	2010
They think you are him.	Sizin o olduğunuzu sanıyorlar.	The Tourist-3	2010
They've placed a....	Koymuşlar... Dilinizde nasıl derler?	The Tourist-3	2010
A bounty on your head.	Kellenize ödül koymuşlar.	The Tourist-3	2010
Wait here for a moment.	Biraz bekleyin.	The Tourist-3	2010
You've come to buy a key?	Bir anahtar satın almaya mı geldiniz?	The Tourist-3	2010
Brand new bills? l appreciate it.	Gıcır gıcır banknotlar, takdir ettim.	The Tourist-3	2010
You think we cheat you? Of course not. l just enjoy counting.	Seni kandırdığımızı mı sanıyorsun?	The Tourist-3	2010
Well, gentlemen, Alexander Pearce is all yours.	Evet beyler. Alexander Pearce artık tamamen sizindir.	The Tourist-3	2010
Remember, don't shoot him!	Unutmayın, onu vurmayacaksınız!	The Tourist-3	2010
l think we've lost them.	Sanırım onları atlattık.	The Tourist-3	2010
l'd really like to take these off.	Gerçekten şu kelepçelerden kurtulmak isterdim.	The Tourist-3	2010
We have to wait to get to open waters.	Açık denize açılana kadar beklemek zorundayız.	The Tourist-3	2010
Elise! Elise!	Elise!	The Tourist-3	2010
Do you think it's a little loose?	Sence biraz bol mu oldu?	The Tourist-3	2010
No, no, no.	Hayır, hayır, hayır. Tam oturdu.	The Tourist-3	2010
They are back.	Geri döndüler.	The Tourist-3	2010
l come back tomorrow?	İsterseniz yarın gelebilirim.	The Tourist-3	2010
No, no. No, stay.	Hayır, hayır. Hayır, kal.	The Tourist-3	2010
We tried everything, sir.	Her şeyi denedik, efendim.	The Tourist-3	2010
But he got away. So l heard. So l heard.	Fakat elimizden kaçtı. Duyduğum hep bu, hep bu.	The Tourist-3	2010
They're referring to the young man who stole $2.3 billion from me.	Benden 2.3 milyar dolar çalan genç adamdan bahsediyorlar.	The Tourist-3	2010
You know, l worked very hard for years...	Biliyorsun, yıllarca çok ağır çalıştım...	The Tourist-3	2010
...so l wouldn't have to do the dirty work.	...böylece, artık pis işler yapmak zorunda kalmayacaktım.	The Tourist-3	2010
No more chasing traitors.	Artık hainleri kovalamayacak...	The Tourist-3	2010
No more killing.	...hiç kimseyi öldürmeyecektim.	The Tourist-3	2010
Now l employ people to do those things for me.	Şimdi bu işleri benim yerime yapmaları için adam tutuyorum.	The Tourist-3	2010
Except that you don't.	Yapamayanlar hariç.	The Tourist-3	2010
Does it look all right? Yes.	İyi görünüyor mu? Evet.	The Tourist-3	2010
What's ''always''?	"Her zamanki" nedir?	The Tourist-3	2010
Yes, l think it looks all right.	Evet, bence de iyi görünüyor.	The Tourist-3	2010
So that's how you pick a lock.	Demek kilitleri böyle açıyorsun.	The Tourist-3	2010
Why do you know how to do that?	Bunu yapmayı niçin öğrendin?	The Tourist-3	2010
Where's the owner of this boat?	Bu teknenin sahibi nerede?	The Tourist-3	2010
Bottom of a canal?	Kanalın dibinde mi?	The Tourist-3	2010
Sitting in a caf� with a pocketful of euros.	Cepler dolusu avroyla bir kafede oturuyor.	The Tourist-3	2010
Why is all this happening?	Tüm bunların sebebi ne?	The Tourist-3	2010
Why is everyone trying to kill me?	Neden herkes beni öldürmeye çalışıyor?	The Tourist-3	2010
lt's because l kissed you.	Seni öptüğüm için.	The Tourist-3	2010
Do l look that much like him?	Ona bu kadar çok mu benziyorum?	The Tourist-3	2010
l am sorry l got you involved in all this.	Seni tüm bunlara bulaştırdığım için özür dilerim.	The Tourist-3	2010
Why are you involved in all this?	Sen niye bu işlerin içindesin?	The Tourist-3	2010
Because l'm in love with him. Really? l'm not.	Ona aşık olduğum için. Cidden mi? Ben değilim.	The Tourist-3	2010
Seriously, help me understand why.	Ciddi olarak, nedenini anlamama yardımcı ol.	The Tourist-3	2010
l honestly didn't think he would let it go far.	Ben, dürüstçe, onun bu kadar ileri gideceğini düşünmemştim.	The Tourist-3	2010