Search

English Turkish Sentence Translations Page 172290

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
Do re mi	Do re mi	The Sound of Music-1	1965
The first three notes Just happen to be	İlk üç nota bunlar	The Sound of Music-1	1965
Do re mi fa so la ti	Do re mi fa sol la si	The Sound of Music-1	1965
Let's see if I can make it easier.	Bakalım daha kolay yapabilir miyim?	The Sound of Music-1	1965
''Me, '' a name I call myself	"Mi," denizde bir gemi	The Sound of Music-1	1965
''Far, '' a long, long way to run	"Fa", gemide bir tayfa	The Sound of Music-1	1965
Doe! A deer, a female deer	Do Bir külah dondurma	The Sound of Music-1	1965
Me! A name I call myself	Mi Denizde bir gemi	The Sound of Music-1	1965
Sew, a needle pulling thread	Sol, papatyalı bir yol	The Sound of Music-1	1965
La! A note to follow sew	La Güneşten bir damla	The Sound of Music-1	1965
Tea A drink with jam and bread	Si Sevimli bir pisi	The Sound of Music-1	1965
That will bring us back to	Yine baştan tekrarla	The Sound of Music-1	1965
Doe A deer, a female deer	Do Bir külah dondurma	The Sound of Music-1	1965
Far, a long, long way to run	Fa, gemide bir tayfa	The Sound of Music-1	1965
La, a note to follow sew	La, güneşten bir damla	The Sound of Music-1	1965
Tea, a drink with jam and bread	Si, sevimli bir pisi	The Sound of Music-1	1965
That will bring us back to doe	Yine baştan tekrarla, do	The Sound of Music-1	1965
Do re mi fa so and so on are onIy the tooIs we use to buiId a song.	Do re mi fa sol vesaire şarkı yapmak için kullandığımız araçlar.	The Sound of Music-1	1965
Once you have them in your head you can sing different tunes. . .	Bunları kafanıza yerleştirdiniz mi, birbirine karıştırarak...	The Sound of Music-1	1965
. . .by mixing them up. Like this:	...milyonlarca ezgi söyleyebilirsiniz. Şöyle:	The Sound of Music-1	1965
So do la fa mi do re	Sol do la fa mi do re	The Sound of Music-1	1965
So do la ti do re do	Sol do la si do re do	The Sound of Music-1	1965
Now, put it aII together.	Şimdi, hepsini birleştirin.	The Sound of Music-1	1965
Good. But it doesn't mean anything.	Güzel. Ama hiçbir anlamı yok.	The Sound of Music-1	1965
So we put in words. One word for every note.	O halde sözcükler koyarız. Her notaya bir hece.	The Sound of Music-1	1965
Like this:	Şöyle:	The Sound of Music-1	1965
When you know the notes to sing	Notaları bilince	The Sound of Music-1	1965
You can sing most anything	Her şarkıyı söyleriz	The Sound of Music-1	1965
Ray A drop of golden sun	Re Masmavi bir dere	The Sound of Music-1	1965
La A note to follow sew	La Güneşten bir damla	The Sound of Music-1	1965
That will bring us back to doe	Yeni baştan tekrarla, do	The Sound of Music-1	1965
Do Re	Do Re	The Sound of Music-1	1965
Mi Fa	Mi Fa	The Sound of Music-1	1965
So La	Sol La	The Sound of Music-1	1965
Ti Do, do	Ti Do, do	The Sound of Music-1	1965
Ti La	Ti La	The Sound of Music-1	1965
So Fa	Sol Fa	The Sound of Music-1	1965
Mi Re	Mi Re	The Sound of Music-1	1965
Do Mi, mi	Do Mi, mi	The Sound of Music-1	1965
Mi So, so	Mi Sol, sol	The Sound of Music-1	1965
Re Fa, fa	Re Fa, fa	The Sound of Music-1	1965
La Ti, ti	La Ti, ti	The Sound of Music-1	1965
Me! A name I call myself	Mi Denizde bir gemi	The Sound of Music-1	1965
Far! A long long way to run	Fa Gemide bir tayfa	The Sound of Music-1	1965
La! A note to follow sew	La Güneşten bir damla	The Sound of Music-1	1965
That will bring us back to	Yeni baştan tekrarla	The Sound of Music-1	1965
So do!	Sol do	The Sound of Music-1	1965
The mountains are magnificent, reaIIy magnificent.	Burada dağlar muhteşem, gerçekten muhteşem.	The Sound of Music-1	1965
I had them put up just for you. Oh?	Sırf senin için diktirdim. Ya?	The Sound of Music-1	1965
Even if it's to a height of 1 0,000 feet. . .	3 bin metre yüksekliğinde olsa da...	The Sound of Music-1	1965
. . .Georg aIways beIieves in ''rising to the occasion. ''	...Georg her zaman zorluklarla "boy ölçüşmeyi" sever.	The Sound of Music-1	1965
UnIess the jokes improve, I'm taking back my invitation.	Daha iyi espriler yapmazsan davetimi geri alırım.	The Sound of Music-1	1965
You didn't invite me. I invited myseIf.	Sen beni davet etmedin. Kendi kendimi ettirdim.	The Sound of Music-1	1965
NaturaIIy. You needed a chaperone. . .	Doğal olarak. Sana bir şaperon lazımdı...	The Sound of Music-1	1965
. . .and I needed a pIace where the cuisine is superb. . .	...bana da yemekleri enfes, şarap mahzeni eşsiz...	The Sound of Music-1	1965
. . .the wine ceIIar unexceIIed. . .	...ve fiyatı mükemmel...	The Sound of Music-1	1965
. . .and the price perfect.	...bir yer lazımdı.	The Sound of Music-1	1965
Max, you are outrageous.	Max, çok utanmazsın.	The Sound of Music-1	1965
Not at aII. I'm a very charming sponge.	Hiç değilim. Son derece sevimli bir otlakçıyım.	The Sound of Music-1	1965
VON TRAPP: That's the KIopmann Monastery Choir.	Klopmann Manastırı Korosu.	The Sound of Music-1	1965
They're good.	Bayağı iyiler.	The Sound of Music-1	1965
Very good.	Çok iyiler.	The Sound of Music-1	1965
I must expIore this area in the next few days.	Önümüzdeki birkaç gün bu bölgeyi araştırmalıyım.	The Sound of Music-1	1965
Somewhere, a hungry singing group is waiting for Max DetweiIer. . .	Bir yerde aç bir müzik grubu Max Detweiler'ı bekliyor.	The Sound of Music-1	1965
. . .to pIuck it out and make it famous at the SaIzburg FoIk FestivaI.	Onları keşfedip Salzburg Folk Festivali'nde meşhur etmesi için.	The Sound of Music-1	1965
They get fame, you get money. It's unfair, I admit it.	Onlar üne, sen paraya kavuşacaksın. Adil değil, evet.	The Sound of Music-1	1965
But someday that'II be changed. I shaII get the fame too.	Ama bir gün bu değişecek. Ben de üne kavuşacağım.	The Sound of Music-1	1965
BARONESS: Good heavens, what's this?	Tanrı aşkına, bu ne böyle?	The Sound of Music-1	1965
It's nothing. Just some IocaI urchins.	Bir şey değil. Buralı birkaç afacan.	The Sound of Music-1	1965
This reaIIy is exciting for me, Georg. Being here with you.	Bu benim için gerçekten heyecan verici, Georg. Burada seninle olmak.	The Sound of Music-1	1965
That is not what I mean, and you know it.	Kastettiğim bu değil, sen de biliyorsun.	The Sound of Music-1	1965
You mean me? I'm exciting? Is that so impossibIe?	Beni mi? Ben mi heyecan vericiyim? Bu imkansız mı?	The Sound of Music-1	1965
No, just highIy improbabIe.	Hayır, sadece oldukça ihtimal dışı.	The Sound of Music-1	1965
There you go, running yourseIf down. WeII, I'm a dangerous driver.	İşte yine kendini ezip geçiyorsun. Tehlikeli bir şoförüm.	The Sound of Music-1	1965
You're much Iess of a riddIe when I see you here, Georg.	Seni burada gördüğümde çok daha az gizemlisin, Georg.	The Sound of Music-1	1965
In my naturaI habitat? Yes, exactIy.	Doğal yaşam ortamımda mı? Aynen öyle.	The Sound of Music-1	1965
Are you saying that I'm more at home. . .	Söylemeye çalıştığın şu mu:	The Sound of Music-1	1965
. . .among the birds and the fIowers and the wind that moves. . .	Kuşlar, çiçekler ve huzursuz bir deniz gibi ağaçların arasından...	The Sound of Music-1	1965
. . .through the trees Iike a restIess sea?	...esip geçen rüzgar arasında evimde gibiyim.	The Sound of Music-1	1965
Yes, it was rather, wasn't it?	Öyle oldu, değil mi?	The Sound of Music-1	1965
More at home here than in Vienna in aII your gIittering saIons. . .	Viyana'ya göre daha mı rahatım? O şaşaalı salonlarınızda, sevmediğim...	The Sound of Music-1	1965
. . .gossiping gaiIy with bores I detest, soaking myseIf in champagne. . .	...sıkıcı insanlarla neşeyle dedikodu yaptığım, şampanyaya boğulduğum...	The Sound of Music-1	1965
. . .stumbIing about to waItzes by Strausses I can't even remember?	...hatırlayamadığım Strauss'ların valslerinde sendelediğim Viyana'ya.	The Sound of Music-1	1965
Is that what you're saying? Yes.	Bunu mu diyorsun? Evet.	The Sound of Music-1	1965
Now whatever gave you that idea?	Bu fikri sana ne verdi acaba?	The Sound of Music-1	1965
Oh, I do Iike it here, Georg. It's so IoveIy and peacefuI.	Burayı çok seviyorum, Georg. Ne kadar hoş ve güzel.	The Sound of Music-1	1965
How can you Ieave it so often?	Nasıl sık sık ayrılıyorsun buradan?	The Sound of Music-1	1965
Oh, pretending to be madIy active, I suppose.	Çok aktifmişim gibi davranıyorum galiba.	The Sound of Music-1	1965
Activity suggests a Iife fiIIed with purpose.	Aktiflik, amaç dolu bir hayat izlenimi veriyor.	The Sound of Music-1	1965
CouId it be running away from memories?	Anılardan kaçıyor olabilir misin?	The Sound of Music-1	1965
Or perhaps just searching for a reason to stay.	Ya da belki sadece kalmak için bir neden arıyorum.	The Sound of Music-1	1965
I hope that's why you've been coming to Vienna so often.	Umarım Viyana'ya sık sık gelmenin nedeni budur.	The Sound of Music-1	1965
Were there other distractions? I'd hardIy caII you a distraction.	Yoksa başka eğlencelerin mi vardı? Sana pek eğlence diyemem, canım.	The Sound of Music-1	1965
WeII, what wouId you caII me, Georg?	Ne dersin peki, Georg?	The Sound of Music-1	1965
LoveIy. . .	Güzel...	The Sound of Music-1	1965
. . .charming, witty, gracefuI, the perfect hostess. . .	...çekici, nüktedan, zarif, mükemmel ev sahibesi...	The Sound of Music-1	1965
. . .and, you're going to hate me for this. . .	...ve bunun için benden nefret edeceksin...	The Sound of Music-1	1965
. . .in a way, my savior.	...bir bakıma kurtarıcımsın.	The Sound of Music-1	1965
Oh, how unromantic.	Hiç romantik değil.	The Sound of Music-1	1965
I'd be an ungratefuI wretch if I didn't say. . .	Şunu söylemezsem nankör bir adam olurum.	The Sound of Music-1	1965