Search

English Turkish Sentence Translations Page 166905

English	Turkish	Film Name	Film Year	Details
OK. Go on.	Tamam. Devam et.	The Man Who Copied-3	2003
What's the chicken for? You'll see.	Tavuk ne için? Göreceksin.	The Man Who Copied-3	2003
We'll meet in the car and call the firemen.	Arabada buluşacağız ve itfaiyeyi arayacağız.	The Man Who Copied-3	2003
A strong smell of gas...	Kuvvetli bir gaz kokusu...	The Man Who Copied-3	2003
Then we take off to Rio. Give me the keys! I'll drive.	Sonra Rio'ya gideceğiz. Anahtarları ver! Ben kullanacağım.	The Man Who Copied-3	2003
You have them.	Anahtarlar sende.	The Man Who Copied-3	2003
No, I gave them to you with the car documents.	Hayır, arabanın evraklarıyla birlikte sana vermiştim.	The Man Who Copied-3	2003
Hi, honey, how are you?	Selan hayatım, nasılsın?	The Man Who Copied-3	2003
Have you already forgotten me? We'vejust met at the bar.	Beni şimdiden unuttun mu? Az önce barda karşılaşmıştık.	The Man Who Copied-3	2003
Sure, sure. I'm glad you called.	Elbette elbette. Aradığına sevindim.	The Man Who Copied-3	2003
Tell me, are you on a cordless phone?	Söylesene, telsiz telefonla mı konuşuyorsun?	The Man Who Copied-3	2003
No. I don't have a cordless phone.	Hayır. Telsiz telefonum yok.	The Man Who Copied-3	2003
The connection isn't very good, where are you then?	Bağlantı çok iyi değil de, neredesin peki?	The Man Who Copied-3	2003
I'm in the living room, at home.	Oturma odasındayım, evde.	The Man Who Copied-3	2003
Oh, in the living room, great!	Oturma odası mı, harika!	The Man Who Copied-3	2003
I..., just a minute, OK?	Ben..., bir saniye, tamam mı?	The Man Who Copied-3	2003
What happened? There's some people here.	Ne oldu? Burada birileri var da.	The Man Who Copied-3	2003
Oh. OK, then. Bye.	Tamam o zaman. Hoşçakal.	The Man Who Copied-3	2003
I haven't introduced you. This is Cardoso.	Sizi tanıştırmadım. Bu Cardoso.	The Man Who Copied-3	2003
Hi, I'm Cardoso, at your service. What do you want?	Merhaba, ben Cardoso, hizmetinizdeyim. Ne istiyorsunuz?	The Man Who Copied-3	2003
My jacket. What?	Ceketimi. Ne?	The Man Who Copied-3	2003
Wejust forgot thejacket... and a beer.	Ceketi unutmuşuz... bir de birayı.	The Man Who Copied-3	2003
And the fridge plugged in!	Ve buzdolabının fişi takılı!	The Man Who Copied-3	2003
Plugged in?	Takılı mı?	The Man Who Copied-3	2003
You know, it's a problem with the fridge.	Buzdolabında bir sorun vardı, biliyorsun.	The Man Who Copied-3	2003
What problem? In the motor!	Ne sorunu? Motorunda!	The Man Who Copied-3	2003
Cardoso came here to unplug it. Carefully.	Cardoso dikkatli bir şekilde fişi çekmek için geldi. Dikkatlice.	The Man Who Copied-3	2003
Cardoso? Yes. Carefully.	Cardoso mu? Evet. Dikkatlice.	The Man Who Copied-3	2003
You should unplug it because it's leaking gas.	Fişten çıkarmalısın çünkü gaz kaçağı var.	The Man Who Copied-3	2003
So we came here to get thejacket, the beer and to unplug the fridge.	Yani buraya ceketle birayı almaya ve buzdolabını fişten çekmeye geldik.	The Man Who Copied-3	2003
What the hell you're...	Burada neler oluyor...	The Man Who Copied-3	2003
You should actually call someone to take a look at it.	Aslında birini çağırıp kontrol ettirmelisiniz.	The Man Who Copied-3	2003
Let's go? Let's.	Gidelim mi? Gidelim.	The Man Who Copied-3	2003
Bye, Mr. Antunes. Wait, young man!	Hoşçakalın bay Antunes. Bekle genç adam!	The Man Who Copied-3	2003
When will you sort out our problem?	Sorunumuzu ne zaman halledeceğiz?	The Man Who Copied-3	2003
Tomorrow, for sure. Let's go, Silvia.	Yarın, emin olun. Gidelim Silvia.	The Man Who Copied-3	2003
You don't need to wait for me.	Beni bekleme.	The Man Who Copied-3	2003
And now, how will you explain the food inside the washing machine?	Peki şimdi çamaşır makinesindeki yemeği nasıl açıklayacaksın?	The Man Who Copied-3	2003
And the chicken? How will you explain the chicken?	Ve tavuğu? Tavuğu nasıl açıklayacaksın?	The Man Who Copied-3	2003
I won't explain anything.	Hiçbir şey açıklamayacağım.	The Man Who Copied-3	2003
I plugged the fridge back in.	Buzdolabını tekrar fişe taktım.	The Man Who Copied-3	2003
Besides a chicken, the police found...	Polis, tavuğun yanı sıra...	The Man Who Copied-3	2003
some of the money stolen from the bank on Roosevelt Ave.	Roosevelt Caddesi'ndeki banka soygununda çalınan paraların bir kısmını buldu.	The Man Who Copied-3	2003
"The chicken survived the blast."	"Tavuk patlamadan kurtuldu."	The Man Who Copied-3	2003
There's more about the chicken than the dead guy.	Tavuk hakkında, ölen adamdan daha çok şey yazmışlar.	The Man Who Copied-3	2003
So, do you like it here?	Hoşlandın mı buradan?	The Man Who Copied-3	2003
It's very nice, but a little crowded.	Çok güzel ama biraz kalabalık.	The Man Who Copied-3	2003
And it could have air conditioning.	Kliması olsa daha güzel olurdu.	The Man Who Copied-3	2003
Marinez, are you ever happy with anything?	Marinez, seni mutlu eden bir şey yok mudur?	The Man Who Copied-3	2003
Mom, I put the rent money in the bank.	Anne, kirayı bankaya yatırdım.	The Man Who Copied-3	2003
Next week you will be getting a new TV, like you wanted.	Önümüzdeki hafta, tam istediğin gibi bir televizyon alacaksın.	The Man Who Copied-3	2003
It's not so cold in Holland.	Hollanda çok soğuk.	The Man Who Copied-3	2003
I'll be back as soon as I can or I'll bring you over here. Love.	En kısa zamanda döneceğim ya da seni buraya aldıracağım. Seni seviyorum.	The Man Who Copied-3	2003
You'll like her.	Ondan hoşlanacaksın.	The Man Who Copied-3	2003
Her name is Silvia.	Adı Silvia.	The Man Who Copied-3	2003
My name is Silvia Maria, but I dropped the Maria.	Benim adım Silvia Maria, ama Maria'yı kullanmıyorum.	The Man Who Copied-3	2003
You don't know me but maybe you'll remember my mother.	Beni tanımazsınız belki ama annemi hatırlarsınız.	The Man Who Copied-3	2003
Her name was Thelma, with an H.	Adı Thelma'ydı, T ile.	The Man Who Copied-3	2003
She lived in the Santa Cecilia building.	Azize Cecilia apartmanında oturuyordu.	The Man Who Copied-3	2003
My mother told me that Silvia came from savage.	Annem bana Silvia'nın anlamının "vahşi"den geldiğini söylemişti.	The Man Who Copied-3	2003
And that I was like a shy wild animal, always hiding.	Ben de sürekli saklanan, utangaç bir vahşi hayvan gibiydim.	The Man Who Copied-3	2003
And I was always hiding, until I met Andre.	Ve Andre'yle karşılaşana dek hep saklanmıştım.	The Man Who Copied-3	2003
The first time I saw Andre...	Andre'yi ilk kez gördüğümde...	The Man Who Copied-3	2003
he was spying me from his bedroom window.	yatak odamın penceresinden beni gözlüyordu.	The Man Who Copied-3	2003
Well, I thought he was, but I wasn't sure.	Yani öyle yaptığını düşünmüştüm ama emin değildim.	The Man Who Copied-3	2003
I went to the living room, in the dark.	Karanlıkta oturma odasına geçtim.	The Man Who Copied-3	2003
I saw him with binoculars, looking at my room.	Onu elinde dürbünle odama bakarken gördüm.	The Man Who Copied-3	2003
I got dressed and walked by my window. Very slowly.	Soyundum ve yavaşça penceremin önünden geçtim. Yavaşça.	The Man Who Copied-3	2003
Then I ran back to the living room to check.	Sonra oturma odasına koşup kontrol ettim.	The Man Who Copied-3	2003
He was really spying me.	Gerçekten beni gözetliyordu.	The Man Who Copied-3	2003
The next day I woke up early and waited for him to come out.	Ertesi gün erken kalktım ve onun dışarı çıkmasını bekledim.	The Man Who Copied-3	2003
I thought he was cute.	Tatlı birisi olduğunu düşündüm.	The Man Who Copied-3	2003
I followed him to work.	Onu işe kadar takip ettim.	The Man Who Copied-3	2003
I went in, but he didn't see me.	İçeri girdim ama beni farketmedi.	The Man Who Copied-3	2003
He draws, he draws really well.	Çizim yapıyor, gerçekten iyi çiziyor.	The Man Who Copied-3	2003
I've always wanted to go to Rio.	Her zaman Rio'ya gitmeyi istedim.	The Man Who Copied-3	2003
And it would be nice to have someone to go with me.	Ve benimle gelecek birisi olsa güzel olurdu.	The Man Who Copied-3	2003
Traveling alone is boring.	Tek başına seyahat etmek sıkıcıdır.	The Man Who Copied-3	2003
A few days later I thought he was following me.	Bir kaç gün sonra beni takip ettiğini farkettim.	The Man Who Copied-3	2003
I ran to catch the bus, only to make sure.	Emin olmak için, otobüsü kaçırıyormuş gibi yapıp koştum.	The Man Who Copied-3	2003
And he was.	Evet, beni takip ediyordu.	The Man Who Copied-3	2003
I thought he'd speak to me, but he didn't.	Benimle konuşur sanmıştım ama yapmadı.	The Man Who Copied-3	2003
He followed me to work.	İşe kadar beni takip etti.	The Man Who Copied-3	2003
He waited a while.	Bir süre bekledi.	The Man Who Copied-3	2003
Then he made up a present for his mother.	Sonra annesi için hediye yalanını uydurdu.	The Man Who Copied-3	2003
Really cute. Maybe I'll come back. Thank you.	Gerçekten çok tatlı. Belki sonra tekrar uğrarım. Teşekkür ederim.	The Man Who Copied-3	2003
He said "thank you", without looking at me.	Bana bakmadan "teşekkür ederim" dedi.	The Man Who Copied-3	2003
I answered "Thank you", without showing my interest.	"Ben teşekkür ederim" diye cevapladım, ilgilendiğimi belli etmeden.	The Man Who Copied-3	2003
I thought he'd never show up again.	Bir daha görünmez sanmıştım.	The Man Who Copied-3	2003
I started having lunch near his work, so that he could follow me.	İşine yakın bir yerde yemek yemeye başladım ki beni takip edebilsin.	The Man Who Copied-3	2003
Bye. It worked.	Hoşçakal. İşe yaradı.	The Man Who Copied-3	2003
You may find it strange that I'm telling you all this.	Bunu ilk kez size söylüyor olmamı garip bulabilirsiniz.	The Man Who Copied-3	2003
My mom talked about you a lot.	Ama annem sizden çok bahsetmişti.	The Man Who Copied-3	2003
She married Antunes, I don't think you met him.	Annem Antunes'le evliydi, onunla karşılaştığınızı sanmıyorum.	The Man Who Copied-3	2003
Since she died I've thought of writing to you.	O öldüğünden beri size yazmayı düşünüyordum.	The Man Who Copied-3	2003
But I was little and I never had the courage.	Ama küçüktüm ve asla cesaret edemedim.	The Man Who Copied-3	2003
She died when I was 11 years old.	Annem, ben 11 yaşındayken öldü.	The Man Who Copied-3	2003
I was left alone with Antunes in that house.	Antunes'le o evde tek başıma kalakalmıştım.	The Man Who Copied-3	2003
He always told me he didn't think I was his daughter.	Bana hep "kendi kızı olmadığımı" düşündüğünü söylemişti.	The Man Who Copied-3	2003
I prayed that that was true, I didn't want to be his daughter.	Doğru olması için hep dua ettim, onun kızı olmak istemiyordum.	The Man Who Copied-3	2003