Search
English Turkish Sentence Translations Page 166849
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I suspect I saw the british isles | Sanırım, bugün bizim Fransa sahilleri dediğimiz yerden, İngiliz adalarını gördüğünü düşünüyorum Sanırım, bugün bizim Fransa sahilleri dediğimiz yerden, | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
From what is now the french coast. | Şimdi Fransız sahilleri. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Huge mountains... | Dev dağlar... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
on the other side of an enormous deep valley | muazzam ve derin bir vadinin öteki tarafında... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
That was shadowed by the setting sun. | Batan güneşle gölgeleniyorlardı. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
This is before they were separated | Bu dağlar kıtalardan yükselen deniz | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
From the continent by rising seas, as glaciers melted. | Buzullar eridikçe, sular da yükseldi. ve eriyen glazürler tarafından ayrılmadan önceydi. Buzullar eridikçe, sular da yükseldi. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
That happened? | Bu oldu mu sahiden? Bu gerçekleşti mi? Bu oldu mu sahiden? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Yes, the end of the pleistocene. | Evet, Pleistosen dönemin sonunda. Evet, buzul çağının sonu. Evet, Pleistosen dönemin sonunda. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
So far, what he says fits. | Şu ana kadar, söyledikleri uyuyor. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Oh, yeah, into any textbook. | Ah, evet, herhangi bir ders kitabından. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
And that's where I found it. | Ve bu bilgileri de oradan buldum. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
How can I have knowledgeable recall | Eğer bunları zaten bilmeseydim... Eğer bilgiye sahip olmasam Eğer bunları zaten bilmeseydim... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
If I didn't have knowledge? | bunları nasıl hatırlayabilirim? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
It's all retrospective. | Hepsi geriye dönük. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
All I can do is integrate my recollections | Yapabildiğim tek şey, hatırlayabildiklerimi... Benim tek yapabileceğim topladığım bilgileri modern Yapabildiğim tek şey, hatırlayabildiklerimi... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
With modern findings. | bulgularla entegre etmek. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Caveman, you gonna hit me over the head with a club | Mağara adamı, kafama bir sopayla vurup... Mağara adamı, kafama sopayla vurup beni Mağara adamı, kafama bir sopayla vurup... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
And drag me into the bedroom? | yatak odasına sürükleyecek misin? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
You'd be more fun conscious. | Ayık olursan daha eğlenceli olursun. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Oh, John. | Ah, John. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Let me get this straight. | Dur bakalım anlamış mıyım? Şu konuyu bir açıklığa kavuşturalım. Dur bakalım anlamış mıyım? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
We're not talking about reincarnation. | Sen reankarnasyondan bahsetmiyorsun. Reenkarnasyondan bahsetmiyoruz. Sen reankarnasyondan bahsetmiyorsun. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
You're not saying that you remember | 200 farklı yaşam sürecinde | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Whatever the hell it would be, | ne boklar olduğunu, ölür bir daha doğmayı | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
200 separate lifetimes, dying | falan falan hatırladığını | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
And being born again and yada yada? | görmekten bahsetmiyorsun. söylemiyorsun, değil mi? görmekten bahsetmiyorsun. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
One lifetime. | Tek bir yaşam. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Some lifetime. | Ama ne hayat. Ne yaşam ama. Ama ne hayat. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Maybe there is something to this reincarnation thing. | Belki şu reankarnasyon olayının özü de böyle bir şeydir. Belki şu reenkarnasyon meselesi doğrudur. Belki şu reankarnasyon olayının özü de böyle bir şeydir. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
You're supposed to come back | Geri geliyorsun | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Again and again, learn and learn, | sürekli yeni şeyler öğrenmek... Bir daha ve bir daha, öğreniyorsun ve öğreniyorsun, sürekli yeni şeyler öğrenmek... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
And somehow, John, you just managed | Ve bir şekilde, John, sen diğer tüm | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
To bypass all the other bodies. | vücutları atlamayı başardın. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Well, what's the point? | Yani, amaç nedir? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
What about oceans? | Peki ya okyanuslar? Ya okyanuslar? Peki ya okyanuslar? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Didn't see them till much later. | Onları çok sonradan gördüm. Okyanusları çok sonra gördüm. Onları çok sonradan gördüm. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
So how would you know an ocean from a lake? | Peki bir okyanusu, gölden nasıl ayırt ettin? O zaman bir okyanusu bir gölden nasıl ayırt edebiliyordun? Peki bir okyanusu, gölden nasıl ayırt ettin? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Big waves Something else | Büyük dalgalar Başka bir şey. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I can only surmise in retrospect. | Aklımda kalanlar bunlar. Geçmişe bakarak sadece kanaat getirebilirim. Aklımda kalanlar bunlar. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Were you curious about where it all came from? | Peki her şeyin nereden geldiğini hiç merak ettin mi? Hepsinin nereden geldiğini hiç merak ettin mi? Peki her şeyin nereden geldiğini hiç merak ettin mi? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
We would look up at the sky and wonder. | Bazen gökyüzüne bakar ve düşünürdük. Gökyüzüne bakıp merak ederdik. Bazen gökyüzüne bakar ve düşünürdük. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
"There's gotta be some big guys up there. | "Yukarıda, burada olup biteni oluşturan | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
What else made all this down here?" | büyük adamlar olmalı" | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
At first I thought | En başta kendimde bir sorun | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
There was something wrong with me | Başlarda, sorun bendedir diye düşündüm. olduğunu düşündüm Başlarda, sorun bendedir diye düşündüm. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Maybe I was a bad guy for not dying. | Belki de ölmediğim için kötü biriydim. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Then I began to wonder if I was cursed | Sonraları lanetlenmiş olabileceğimi düşündüm. Sonra lanetli olup olmadığımı merak ettim Sonraları lanetlenmiş olabileceğimi düşündüm. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Or perhaps blessed. | ya da kutsanmış. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Then I thought maybe I had a mission. | Sonra "belki de bir misyonum vardır" diye düşündüm. Sonra bir görevim olabileceğini düşündüm. Sonra "belki de bir misyonum vardır" diye düşündüm. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Do you still think you do? | Hala öyle olduğunu düşünüyor musun? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
God works in mysterious ways. | Tanrı gizemli bir biçimde çalışır. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I think I just happened. | Sanırım ben sadece bir tesadüfüm. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
( Phone ringing ) | .. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Wow. | Vay. Vay canına. Vay. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Yes, ellie? | Evet Ellie. Evet, Ellie? Evet Ellie. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Do we have ellie's midterm here? | Ellie'nin ara sınav kağıdı burada mı? Ellie'nin sömestr sınavı burada mı? Ellie'nin ara sınav kağıdı burada mı? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Yeah, sorry. | Evet, pardon. Evet, özür dilerim. Evet, pardon. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I picked it up with the periodicals. | Akademik yayınlarla birlikte almışım. Periyodik cetvellerle beraber yanıma almışım. Akademik yayınlarla birlikte almışım. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
No, you're worried about your parents? | Ailenden mi çekiniyorsun? Hayır, anne baban hakkında mı endişeleniyorsun? Ailenden mi çekiniyorsun? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Don't Don't worry. | Endiş endişelenme. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
You passed, c+. | Geçtin, C+. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Good kid. | İyi çocuk. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
What does pre Med need with history? | Hem zaten tarih, tıp öğrencisinin ne işine yarayacak? Tıp fakültesinin tarihle ne alakası var? Hem zaten tarih, tıp öğrencisinin ne işine yarayacak? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Sorry, guys. | Özür dilerim millet. Pardon arkadaşlar. Özür dilerim millet. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
John, please continue. | John, lütfen devam et. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Come on, I thought we were done with that. | Hadi oradan be, bu konu kapanmadı mı daha? Hadi ama, o konu bitti sanmıştım. Hadi oradan be, bu konu kapanmadı mı daha? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
No! Let's go on with it. | Hayır! Devam edelim. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
It's interesting. | İlgi çekici bir konu. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Besides, I think he's making a certain amount of sense. | Hem şu ana kadar bayağı mantıklı gidiyor. Ayrıca, bence biraz mantıklı. Hem şu ana kadar bayağı mantıklı gidiyor. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Like hegel Logic from absurd premises. | Hegel gibi Abzürd temellerden mantık. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
That Van Gogh? | O Van Gogh? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
He gave it to me. | Bana kendisi verdi. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I was, uh, jacque bourne at the time, | O zamanlar ismim Jacque Bourne'du. O zaman, Jacque Bourne'dum, O zamanlar ismim Jacque Bourne'du. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
A pig farmer. | Bir domuz çiftçisi. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
A pig farmer? | Domuz çiftçisi mi? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I like to work with my hands. | Çalışırken ellerimi kullanmayı severim. Ellerimle çalışmayı severim. Çalışırken ellerimi kullanmayı severim. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
He would come out to the place, paint. | Yakınlara gelip resim yapardı. Oraya gelir, resim yapardı. Yakınlara gelip resim yapardı. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
We talked about capturing nature in Art. | Doğayı sanatta yakalamak hakkında konuşurduk. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Turner, cezanne, pissarro. | Turner, Cezanne, Pissarro. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Oh, the nolde landscapes. | Ah, Nolde düzlükleri. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Not in Van Gogh's time. | Van Gogh'un zamanında değildi. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
He would have loved them, though. | Ama görseydi severdi Ama çok severdi, eğer görseydi. Ama görseydi severdi | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Well, I don't understand | Aslında, nereli olduğunu bilmemeni... Şey, şunu anlamıyorum Aslında, nereli olduğunu bilmemeni... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Why you can't remember where you're from. | bir türlü anlayamıyorum. Neden nereden olduğunu hatırlayamıyorsun? bir türlü anlayamıyorum. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Geography hasn't changed. | Coğrafya değişmedi. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I learned that in | Bunu şeyde öğrendim | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Professor hensen's tepid lectures. | Profesör Hensen'in samimi anlatımında. Profesör Hensen'in donuk derslerinde. Profesör Hensen'in samimi anlatımında. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Where did you live when you were five years old? | Beş yaşındayken nerede yaşıyordun? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Little rock. | Little Rock'ta. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Your mother, she took you to the market? | Annen, seni markete götürür müydü? Annen, seni alışverişe götürür müydü? Annen, seni markete götürür müydü? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Mm hmm. What direction was it? | Hı hı. Nereye doğruydu market? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
From your house. | Evinden. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Um, three blocks. | Üç blok. Um, üç blok ötedeydi. Üç blok. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Were there any references | O yolla ilgili... Aklında kalan şeyler var mı O yolla ilgili... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
That stuck in your mind? | o yoldan? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Well, there was a gas station | Bir benzin istasyonu vardı. Şey, bir benzin istasyonu vardı, Bir benzin istasyonu vardı. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
And a big field. | ve büyük bir alan. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I was told I could never go there alone. | Oraya yalnız gitmememi tembihlemişlerdi. Oraya yalnız hiç gitmemem gerektiği söylenmişti. Oraya yalnız gitmememi tembihlemişlerdi. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
And if you went back there today, | Ve bugün oraya geri gitsen, | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |