Search
English Turkish Sentence Translations Page 166846
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Tantric yoga, we can. | Tantrik yoga yapabiliriz. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
( Chuckles ) | ( Gülüşmeler ) | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
So you're leaving good old "We teach you"? | Demek öğretmenliği hepten bırakıyorsun. Demek canım "biz size öğretiriz"i terkediyorsun? Demek öğretmenliği hepten bırakıyorsun. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Rather suddenly, you must admit. | İtiraf etmen gerekirse çok ani bir biçimde. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Truth time, John. | Gerçek zamanı, John. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Oh, come on, you know we wanna help. | Hadi ama, biliyorsun, sana yardım etmek isteriz. Ah, hadi, yardım etmek istediğimizi biliyorsun. Hadi ama, biliyorsun, sana yardım etmek isteriz. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
That's appreciated, but really | Bunun için minnettarım, ama gerçekten | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
There's no problem. | Hiçbir sorun yok. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Well, now I am curious. | Eh, şimdi meraklandım. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Givin' up tenure... | Görevinden vazgeçip... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
a decade of professorship, | On yıllık profesörlük... On yıllık profesörlüğü, On yıllık profesörlük... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
In line to chair the department, | bölüm başkanlığı için sıradasın... Departman yöneticiliği sırasındayken, bölüm başkanlığı için sıradasın... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
And you don't know where you're going? | Ve şimdi nereye gittiğini bilmiyor musun? Ve nereye gittiğini bilmiyorsun? Ve şimdi nereye gittiğini bilmiyor musun? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Call it cabin fever. | Sıkıntı diyelim. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
After a while, I get itchy feet. | Bir süre kalınca yerimde duramaz oluyorum. Belli bir süreden sonra ayaklarım kaşınıyor. Bir süre kalınca yerimde duramaz oluyorum. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I've done this before. | Bunu daha önce yaptım. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
No, no, no, you're too young to have done this before. | Hayır hayır, bunu daha önce yapmış olamayacak kadar yaşlısın. Hayır, hayır, hayır, bunu daha önce yapmış olmak için çok gençsin. Hayır hayır, bunu daha önce yapmış olamayacak kadar yaşlısın. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
And he hasn't aged a day in ten years. | Ve on yıl içinde hiç yaşlanmadı. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Every woman on the faculty | Fakültedeki her kadın | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Would give anything to have that secret. | bunun sırrını öğrenmek için her şeyini verir. bu sır için her şeyini verirdi. bunun sırrını öğrenmek için her şeyini verir. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Is that what they're after, Edith? | İstedikleri bu mu, Edith? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Oh, stop, Harry. | Ah, kes şunu, Harry. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
( Giggles ) | ( Gülüşmeler ) | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Wow, can you pull this? | Vay canına, buna gücün yetiyor mu sahiden? Vay, bunu çekebiliyor musun? Vay canına, buna gücün yetiyor mu sahiden? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
What the hell? | Şu işe bak. O da ne? Şu işe bak. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
What do you hunt? | Ne avlıyorsun sen böyle? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Deer, mostly. | Geyik, çoğunlukla. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Around big bear. | Büyük ayı civarında. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
With a bow and arrow? | Ok ve yayla mı? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Most people can't bag a deer | Bir çok insan, tüfek ve şahin gözleriyle bile... Çoğu insan teleskopik görüşlü bir silahla bile Bir çok insan, tüfek ve şahin gözleriyle bile... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
With a rifle and a telescopic sight. | bir geyiği zor yakalar. geyik avlayamaz. bir geyiği zor yakalar. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Though, good eatin'. | İyi yemektir ama. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
The best wild game. | En iyi vahşi oyun. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Lives naturally, eats naturally. | Doğal yaşayan, doğal beslenir. Doğal yaşar, doğal yer. Doğal yaşayan, doğal beslenir. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Well, it's beautiful. | Bu çok güzel. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
( Motor hums ) | ( Motor sesi ) | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
So, can I get an "a" for awesome? | Muhteşemdi diyorsan, tezahürat isterim. "Harika" için bir A alabilir miyim? Muhteşemdi diyorsan, tezahürat isterim. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Oh, my gosh. | Tanrım... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
You know Linda. You had her last semester. | Linda'yı tanırsın. Geçen dönem öğrencindi. Linda'yı tanıyorsun. Geçen sömestr senin öğrencindi. Linda'yı tanırsın. Geçen dönem öğrencindi. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
She's one of my victims now. I'm taking her home. | Şimdi benim kurbanlarımdan biri. Onu eve bırakıyordum. Şimdi benim kurbanlarımdan biri, Onu eve götürüyordum. Şimdi benim kurbanlarımdan biri. Onu eve bırakıyordum. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
She wanted to come by and say hello goodbye. | Beraber gelip sana selam vermek ve veda etmek istedi. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Is Art as tough as I hear? | Art duyduğum kadar zor biri mi? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Oh, archaeology's tough. | Ah, arkeoloji zordur. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Dr. Jenkins is a fine teacher. | Dr. Jenkins iyi bir öğretmen. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Oh, that's very politic. | Ah, bu baya politikti. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
It's very true. Uh huh. | Ama gerçekten doğru. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Something for you to read on the road, pal. | Yolda okuman için bir şey getirdim dostum. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
"Shadows of the cave: parallels to early man." | "Mağaradaki gölgeler. İlk insanlarla benzerliklerimiz." "Mağaranın Gölgeleri: İlkel insana paraleller." "Mağaradaki gölgeler. İlk insanlarla benzerliklerimiz." | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Author: M. Jenkins. | Yazar: M. Jenkins. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Publish or perish. | Ya bastır ya da öl. Yayınla ya da yok ol. Ya bastır ya da öl. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I'd rather read | Başka bir tane yazmaktansa | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Than write another one. | okumayı tercih ederim. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Oh, everybody, this is Linda. | Ah, millet! Bu Linda. Ah, millet, bu Linda. Ah, millet! Bu Linda. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Linda, this is everybody. | Linda, bu.. millet. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Where you going, John, like we give a damn? | Nereye gidiyorsun bakalım? Sanki çok umrumuzdaymış gibi... Nereye gidiyorsun, John, sanki umurumuzdaymış gibi? Nereye gidiyorsun bakalım? Sanki çok umrumuzdaymış gibi... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
We've already covered that. | Bunu zaten konuştuk. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
John's got itchy feet. | John'un ayakları kaşınıyor. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
There are over the counter remedies for that, John. | Bu derdin için illegal çözümler var John. Bunun için reçetesiz ilaçlar var, John. Bu derdin için illegal çözümler var John. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
( Laughs ) | . | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
So there is a problem. | O halde bir sorun var. Yani bir sorun var. O halde bir sorun var. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I just like to move on now and then. | Mekan değişikliğini seviyorum, hepsi bu. Bazen değişiklik yapmayı severim, hepsi bu. Mekan değişikliğini seviyorum, hepsi bu. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
It's a personal thing. | Kişisel bir şey. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Well, not to pry. | Fazla kurcalamasak daha iyi. Burnumu sokmak istemem ama. Fazla kurcalamasak daha iyi. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I'm sorry I don't have more to offer you. | Size daha fazla açıklayamadığım için üzgünüm. Üzgünüm, size daha fazla söyleyebileceğim bir şey yok. Size daha fazla açıklayamadığım için üzgünüm. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Got conversation, some seats for your behinds, | Arkamıza yaslanıp sohbet edelim. Sohbet ve oturmanız için yer verebilirim, Arkamıza yaslanıp sohbet edelim. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Is he ducking out on us again? | Bizi yine ekiyor mu bu? Yine bizden saklanıyor mu? Bizi yine ekiyor mu bu? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
...I do have this. | ...bir de bu var. ...ve bu var. ...bir de bu var. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Oh ho ho! Johnny Walker Green! | Yeşil Johnny Walker! Oh ho ho! Johnny Walker Green! Yeşil Johnny Walker! | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
( Laughs ) didn't even know they made it in green. | Yeşili olduğunu bilmiyordum bile. Yeşil yaptıklarını bile bilmiyordum. Yeşili olduğunu bilmiyordum bile. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
What do they pay you? | Ne kadar maaş alıyorsun? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Nothing is too good for my friends. | Dostlarım için hiç bir şey yeterince iyi değildir. Hiçbir şey arkadaşlarım için fazla iyi olamaz. Dostlarım için hiç bir şey yeterince iyi değildir. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
But I'm sorry We are down to plastic cups now. | Ama üzgünüm, sadece plastik bardaklar kaldı. Ama üzgünüm Sadece plastik bardaklarımız var. Ama üzgünüm, sadece plastik bardaklar kaldı. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
That's a sacrilege I'll tolerate. | Bu tahammül edebileceğim bir saygısızlık. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
I will do the honors. | Ben görevi yerine getireyim. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Oh, come to papa. | Ah, babana gel. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Ooh! Here, cups, cups. | Hadi, getirin bardakları. Ooh! Al, bardaklar, bardaklar. Hadi, getirin bardakları. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Step on in here. | Buraya da. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
There ya go... | Al bakalım... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
one for the birthday boy Excuse me. Art? | Bir tane de doğum günü çocuğuna, Art! doğumgünü çocuğu için bir tane Pardon. Art? Bir tane de doğum günü çocuğuna, Art! | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
No, not for me. | Hayır, ben almayayım. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Oh, no, I don't drink. | Ben içki içmem. Ah, hayır, ben alkol içmem. Ben içki içmem. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
( Laughs ) we're not gonna card you, darling. | Seni kaçırmayacağız güzelim. Sana kimlik sormayacağız, tatlım. Seni kaçırmayacağız güzelim. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
All right, here, join the circle at least. | Peki tamam, en azından çembere katıl. Tamam, gel, en azından çembere katıl. Peki tamam, en azından çembere katıl. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Well, to long life and good fortune | Saygın arkadaşımız ve iş arkadaşımız | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
To our esteemed friend | John Oldman'a, uzun bir yaşam ve | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
And colleague, John Oldman. | ...ve meslektaşımız, John Oldman'a. iyi bir gelecek diliyoruz. ...ve meslektaşımız, John Oldman'a. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
May he find undeserved bliss | Her nereye giderse | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Wherever he goes. | hakedilmemiş mutluluğu bulsun. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Here, here. | Hey, hey. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Skael. Na zdorovye. | Skael. Na zdorovye. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
One off the top, John. | Sonuna kadar, John. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Mm! Oh, that's good. | Bayağı iyiymiş. Mm! Ah, bu güzeldi. Bayağı iyiymiş. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
John, we're all sorry to see you go. | John, hepimiz, gitmene çok üzülüyoruz. John, gitmene üzülüyoruz. John, hepimiz, gitmene çok üzülüyoruz. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Okay. Now we're done with that, | Tamam. Bu işi de hallettiğimize göre... Tamam. Şimdi bu bittiğine göre, Tamam. Bu işi de hallettiğimize göre... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
What do we do for the rest of the afternoon? | ...günün geri kalanında ne yapıyoruz? Akşamın geri kalanında ne yapacağız? ...günün geri kalanında ne yapıyoruz? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Anyone got a good topic? | İyi bir konusu olan? | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Like this, maybe? Heh. | Bunun gibi, belki? Heh. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
It's a burin of a parrot beak. | Bu bir keski. Papağan gagasından yapılma bir oyma taşı. Bu bir keski. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
Inclined chisel point... | Eğik oyma noktası... | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |
probably early magdalenian. | Büyük ihtimal erken Magdalen döneminden. | The Man from Earth-1 | 2007 | ![]() |