• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 166756

English Turkish Film Name Film Year Details
This he thought was his destiny. Kaderinin böyle olduğunu düşünüyordu. The Mahabharata-1 1989 info-icon
How wrong we can be! Nasıl yanlış olabilir! The Mahabharata-1 1989 info-icon
For Kunti held in her heart Kunti kalbinde The Mahabharata-1 1989 info-icon
an ancient secret. atalarından aldığı bir sırrı saklıyordu. The Mahabharata-1 1989 info-icon
When Kunti was very young, Daha çok küçükken, The Mahabharata-1 1989 info-icon
a hermit gave her a magic formula gördüğü iyi hizmetin karşılığı olarak The Mahabharata-1 1989 info-icon
Kunti, I'm the sun. Kunti, Ben Güneş. The Mahabharata-1 1989 info-icon
You sent for me, and I'm here. Bana yollandın, ve işte buradayım. The Mahabharata-1 1989 info-icon
I am going to be your lover and I'll give you a child. Senin sevgilin olacağım ve sana bir çocuk vereceğim. The Mahabharata-1 1989 info-icon
I can reassure you, your virginity will remain intact. seni temin ederim ki; bekaretin el değmemiş olarak kalacak. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Abandon all your fears, and come into my arms. Korkularını bertaraf et, ve kollarıma bırak kendini. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Instantly they had a son, a radiant son. Hemen bir oğulları oldu; ışık saçan bir oğul. The Mahabharata-1 1989 info-icon
But Kunti was afraid, Fakat Kunti korktu, The Mahabharata-1 1989 info-icon
She put the child in a basket Çocuğu bir sepete koydu The Mahabharata-1 1989 info-icon
and left him to a river's swim. ve bir nehire bıraktı. The Mahabharata-1 1989 info-icon
A chariot driver found him and brought him up. Bir sürücü onu buldu ve aldı. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Karna was a magnificent child Karna büyüleyici bir çocuktu The Mahabharata-1 1989 info-icon
who grew up to be a divinely gifted man. büyüdükçe tanrısal yetenekleri de gelişti. The Mahabharata-1 1989 info-icon
But in his heart there was a bitter shadow. fakat kalbinde amansız bir gölge yatmaktaydı: The Mahabharata-1 1989 info-icon
He didn't know who he was. Kim olduğunu bilmiyordu. The Mahabharata-1 1989 info-icon
I possess a magic power, a mantra. Ben sihirli bir güç geliştirdim, bir mantra. The Mahabharata-1 1989 info-icon
What power does this mantra give you? Bu mantra sana nasıl bir güç veriyor? The Mahabharata-1 1989 info-icon
The power to call down a god at will. İstediğim bir tanrıyı çağırma gücü. The Mahabharata-1 1989 info-icon
And to have a child by him? Ve ondan bir çocuk sahibi mi oluyorsun? The Mahabharata-1 1989 info-icon
Which god should I call down first? İlk önce hangi tanrıyı çağırmalıyım? The Mahabharata-1 1989 info-icon
This is Yudhishthira, Bu Yudhishthira, The Mahabharata-1 1989 info-icon
son of Dharma, Dharma'nın oğlu, The Mahabharata-1 1989 info-icon
Evoke Vayu, god of the wind. Vayu'yu çağır, Rüzgarın tanrısı. The Mahabharata-1 1989 info-icon
He is Bhima, O, Bhima, The Mahabharata-1 1989 info-icon
son of the wind, strong as thunder. Rüzgarın oğlu, gök gürültüsü kadar güçlü. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Now I call on Indra, Şimdi Indra'yı çağırıyorum, The Mahabharata-1 1989 info-icon
king of gods. tanrıların kralı. The Mahabharata-1 1989 info-icon
the perfect warrior, born to conquer. kusursuz savaşçı, fethetmek için doğdu. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Kunti, lend me your mantra so that I can have children too. Kunti, mantranı bana ödünç ver ki ben de çocuk sahibi olayım. etrafına sarılı bağırsakların pisliğine bulanmış The Mahabharata-1 1989 info-icon
Madri, evoke the Aswins, Madri, Aswins'i çağır, The Mahabharata-1 1989 info-icon
the twin gods with golden eyes. altın gözlerin ikiz tanrısı. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Here are our two sons, işte bizim iki oğlumuz, The Mahabharata-1 1989 info-icon
Nakula and Sahadeva, Nakula ve Sahadeva, The Mahabharata-1 1989 info-icon
as inseparable as patience and wisdom. sabır ve akıl gibi birbirinden ayrılmazlar The Mahabharata-1 1989 info-icon
Five sons, descended from the gods. beş oğul, tanrılardan inen oğullar. The Mahabharata-1 1989 info-icon
They are the five sons of Pandu, the Pandavas. onlar Pandu'nun beş oğluydu; Pandava'lar. The Mahabharata-1 1989 info-icon
they are the heart of my poem. onlar şiirimin kalbi. The Mahabharata-1 1989 info-icon
And I have the same blood? Ve ben de aynı kandan mıyım? The Mahabharata-1 1989 info-icon
I come from the gods? Bende mi tanrılardan oldum? The Mahabharata-1 1989 info-icon
There was a beautiful princess from the north, called Gandhari. Gandhari adında çok güzey bir prenses vardı, kuzeyin prensesi. The Mahabharata-1 1989 info-icon
She'd set out on a long journey to the blind king's city. Kör kralın şehrine doğru oldukça uzun bir seyahat yaptı. The Mahabharata-1 1989 info-icon
All she knew was that her marriage had been prepared. Fakat tüm bildiği düğünü için hazırlıklar yapıldığıydı. The Mahabharata-1 1989 info-icon
While waiting for the wedding, she lived in seclusion. Düğün için beklediği süre boyunca inzivaya çekildi. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Each day her servant visited the city Her gün hizmetkarı şehri ziyaret ederek The Mahabharata-1 1989 info-icon
and told her of its thousand wonders. ona merak ettiği şeylerden bahsetti. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Princess... Prensesim... The Mahabharata-1 1989 info-icon
Is he handsome? Strong? Yakışıklı mı? Güçlü mü? The Mahabharata-1 1989 info-icon
Yes, he's strong. Very strong. Evet, güçlü. Çok güçlü. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Princess, Prensesim, The Mahabharata-1 1989 info-icon
you've been betrayed. kandırılmışsınız. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Dhritharashtra is blind, Dhritharashtra kör, The Mahabharata-1 1989 info-icon
That's impossible. A king cannot be blind. Bu imkansız, bir kral kör olamaz. The Mahabharata-1 1989 info-icon
If he's blind, he could only reign over the night, Eğer körse, sadece gecenin saltanatını sürebilir, The Mahabharata-1 1989 info-icon
amidst the cries of the diseased people. hastalıklı insanların feryatları ortasında. The Mahabharata-1 1989 info-icon
of my dresses, if my husband will never see me? kıyafetim, eğer kocam göremeyecekse beni? The Mahabharata-1 1989 info-icon
Why my flesh... tenimin... The Mahabharata-1 1989 info-icon
...and my eyes? ...ve gözlerimin? The Mahabharata-1 1989 info-icon
Give me my veil. Bana peçemi ver. The Mahabharata-1 1989 info-icon
At you. Sana. The Mahabharata-1 1989 info-icon
I'm putting a veil on my eyes. Gözlerimi örtüyorum. The Mahabharata-1 1989 info-icon
I'm tying it firmly. Sıkıca... The Mahabharata-1 1989 info-icon
I will never take it off. Bunu asla çıkarmayacağım. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Give me your hand, Bana elini ver, The Mahabharata-1 1989 info-icon
lead me to my husband. Beni kocama götür. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Now I can never reproach him Böylece ona asla sitem edemem, The Mahabharata-1 1989 info-icon
his misfortune. onun talihsizliğine. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Soon, Gandhari felt life in her womb, Yakın zamanda, Gandhari rahminde yaşam olduğunu hissetti, The Mahabharata-1 1989 info-icon
His name is Yudhishthira. Adı Yudhishthira. The Mahabharata-1 1989 info-icon
The people say he will be king. İnsanlar onun kral olacağını söylüyorlar. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Get an iron bar. Demir bir çubuk getir. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Obey me! Get an iron bar. Bana itaat et! Demir bir çubuk getir. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Strike me on the belly! Karnıma vur! The Mahabharata-1 1989 info-icon
Do what I tell you! Ne diyorsam onu yap! The Mahabharata-1 1989 info-icon
Harder still! Daha sert! The Mahabharata-1 1989 info-icon
Again! Strike! Tekrar! Vur! The Mahabharata-1 1989 info-icon
Go on! Again! Strike! Devam et! Tekrar! Vur! The Mahabharata-1 1989 info-icon
You're delivering me! Doğurtuyorsun beni! The Mahabharata-1 1989 info-icon
It's crying? It moves? Ağlıyor mu? Kıpırdıyor mu? The Mahabharata-1 1989 info-icon
Throw the ball into a well, and leave me alone. Topu bir kuyuya at ve beni rahat bırak. The Mahabharata-1 1989 info-icon
No! Cut the ball into a hundred pieces, Hayır! Topu yüz parçaya böl, The Mahabharata-1 1989 info-icon
put them into a hundred earthenware jars, onları topraktan yapılmış yüz vazoya koy, The Mahabharata-1 1989 info-icon
sprinkle them with fresh water. tatlı suyla besle. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Out of them, will come a hundred sons. onlardan yüz çocuk olacak. The Mahabharata-1 1989 info-icon
The first to be born was called Duryodhana. Doğan ilk çocuğun adı Duryodhana olacak. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Bhishma, what are these sounds? Bhishma, bu sesler de ne? The Mahabharata-1 1989 info-icon
Winds, animals, angry birds of prey, Rüzgar, hayvanlar, avlanan öfkeli kuşlar, The Mahabharata-1 1989 info-icon
and the screams of your son. ve oğlunun çığlıkları. The Mahabharata-1 1989 info-icon
What do these omens mean? bu işaretin anlamı nedir? The Mahabharata-1 1989 info-icon
They say Duryodhana comes to destroy. Duryodhana'nın yok etmek üzere geldiğini söylüyor. The Mahabharata-1 1989 info-icon
If you wish to preserve your race, Ola ki ırkını korumak istiyorsan, The Mahabharata-1 1989 info-icon
sacrifice him. kurban et onu. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Even if he howls, O ulusa bile, The Mahabharata-1 1989 info-icon
even if he brings with him hatred and terror, nefreti ve kiniyle bile gelse ve terör dahi getirse, The Mahabharata-1 1989 info-icon
no one will kill my first born child without killing me myself. bana kendimi öldürtmeden hiç kimse doğan ilk çocuğumu öldüremez. The Mahabharata-1 1989 info-icon
Madri, the birds chuckle, Madri, kuşlar cıvıldıyor, The Mahabharata-1 1989 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 166751
  • 166752
  • 166753
  • 166754
  • 166755
  • 166756
  • 166757
  • 166758
  • 166759
  • 166760
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact