Search
English Turkish Sentence Translations Page 166758
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
I wait for you every night. | Her gece seni bekliyorum. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Stop hunting me across the earth. | Bir uçtan diğerine beni avlamaya çalışmaktan vazgeç. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Accept to be at peace at last. | Sonunda barış yapmayı kabul et. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
I bring you strange news. | Sana ilginç haberler getirdim. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
No one wished to fight against you. Alone... | Hiç kimse sana karşı dövüşmeyi istemedi. Tek başıma... | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
...I climbed to the snows that cover the roof of the world, | ...dünyanın çatısını kaplayan karları tırmandım, | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
seeking to know how death can outwit death. | ölümün nasıl olup da ölümü aldatacağını anlamak için araştırdım. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
In the icy fog, in the biting wind, | Buz gibi sisin içinde, keskin rüzgara karşı, | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
for twelve years I stayed upright and reached on one toe, | on iki yıl boyunca ayakta dikildim, | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
waiting for the voice of a god. | bir tanrının sesini bekleyerek. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
I turned into rock, | Kayaya dönüştüm, | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
I became snow. | kar oldum. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
After twelve years a voice rang out, commanding: | 12 yılın sonunda bir ses çınladı: | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
"Gather bark, twigs, musk". | “Ağaç kabuğu, ince dallar, miskotu topla". | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
I did so. "Make a pile of dry wood". I did so. | Öyle yaptım. "Kuru tahtadan bir yığın yap". Öyle yaptım. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
"Rub flints together, light the wood, | "Çakmaktaşlarını birbirine sürt, tahtayı tutuştur,” | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
"Wait until the flames hide the sky". | "Alevler gökyüzünü gizleyene kadar bekle". | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
My eyes open, I threw myself into the fire. | Gözlerim açık, kendimi ateşe fırlattım. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
My skin crackled. | Derim cazırdadı. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
The smell reached my nostrils, I chocked... | Koku burun deliklerime ulaştı, tıkandım... | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
I was in pain, I cried out. | Acı içindeydim, bağırdım. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
I'm dead, Bhishma. | Ben ölüyüm, Bhishma. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
You are dead? Yes. | Ölüsün? Evet. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
So you lost your desire to kill me? | Demek ki beni öldürme arzunu kaybettin? | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
In death's grey zone, I waited for my new strength. | Ölümün gri bölgesinde, yeni gücüme kavuşmak için bekledim. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
One single image before my eyes: | gözlerimin önünde tek bir görüntüyle: | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
yours, Bhishma. | seninki, Bhishma. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
I burned myself for you | senin için yaktım kendimi | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
and now I knew another birth. | ve artık yeni bir doğum biliyorum. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Here is my second surprise: | İşte ikinci sürprizim: | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
I'm taking part in this battle and I'm now a man. | Bu savaşta ben de yer alıyorum ve artık bir erkeğim. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
I have a man's shape, a man's sex. | Bir erkeğin şekline, cinsiyetine sahibim. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
One thing is sure, it never wavers. | Bir şey kesin, asla tereddüt etmez. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
In the depths of my heart, a woman's heart... | kalbimin derinliklerinde, bir kadının kalbi... | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
...there's only you. | ...sadece sen varsın. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
You alone, for all time. | yalnız sen, her zaman. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
My name's now Sikhandin. | Artık adım Sikhandin. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Sikhandin | Sikhandin. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Bhishma, | Bhishma, | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
After nine days of battle victory eludes us. | 9 günlük savaşın ardından, zafer bizi aklından çıkardı. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Our chariots are smashed, | Savaş arabalarımız parçalandı, | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
our finest horsemen beheaded. | en iyi binicilerimizin kellesi uçuruldu. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Death and blood spurt from your hand, and we are drowning in them. | Ellerinden kan ve ölüm fışkırıyor, ve bizi içinde boğuyor. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Bhishma, how can we defeat you? You must tell us. | Bhishma, seni nasıl yeneriz? Bize söylemek zorundasın. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
As long as I'm alive, that's impossible. | BEN hayatta olduğum müddetçe, bu imkansız. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
You must kill me first. | Önce beni öldürmelisiniz. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
But you can choose when to die. | Fakat, ne zaman öleceğini sen seçebilirsin. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
How can we kill you? | Biz seni nasıl öldürebiliriz? | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
No one can kill me as long as I carry my arms. | BEN kollarımı indirmediğim sürece kimse beni öldüremez. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
And if you lay down your arms? | Ve eğer kollarını indirirsen? | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Yes, if I lay down my arms and I accepted to die, yes, then you could kill me. | Evet, eğer kollarımı indirir ve ölümü kabul edersem, evet, o zaman beni öldürebilirdiniz. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Who could make you lay down your arms? | Kim senin kollarını indirmeni sağlayabilir? | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
You want me to die, Yudhishthira? | Beni öldürmek mi istiyorsun, Yudhishthira? | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
You are asking me to die? | Benden ölmemi mi istiyorsun? | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
You brought us up. How could I want you to die? | Bizi sen yetiştirdin. Ölmeni nasıl isteyebilirim? | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Yet you must understand. | Gene de anlamak zorundasın. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
As no one can kill you, the massacre will continue until no life remains. | Kimse seni öldüremedikçe, geriye hiç yaşam kalmayıncaya kadar kıyım devam edecek. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
I've made my decision. | Ben bir karar verdim. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
If you can't help us, Bhishma, I will stop the war. | Eğer sen bize yardım edemezsen, Bhishma, savaşı durduracağım. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
There is a man fighting in your ranks, | Sizin safınızda savaşan biri var, | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
the only man capable of killing me. | yalnızca o beni öldürebilme yetisine sahip. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Who? Sikhandin. | Kim? Sikhandin. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
if I saw Sikhandin before me, I could not fight and he could kill me. | Eğer Sikhandin’i kendim’den önce görseydim, dövüşemezdim ve beni öldürebilirdi. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
No. I'll say no more. | Hayır. Daha fazla anlatamam. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Kill me if you wish, | Eğer istiyorsan öldür beni, ancak | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
but grant me the secret of my death. | ölümüme dair sırra saygı göster. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Arjuna... | Arjuna... | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
put Sikhandin in the ring tomorrow, tell him to raise his bow and strike! | Sikhandin’i yarın alana çıkar ve söyle ona yayını ve okunu kuşansın! | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
It's lawful to kill an old man, | Ölümünü üstlenmek için kendisi yürüdüğü taktirde, | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
when he comes towards you bearing your death. | yaşlı bir adamı öldürmek meşrudur. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
You are Sikhandin. | Sen Sikhandin’sin. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Go close to him. Only you can kill him! | Yaklaş ona. Yalnızca sen öldürebilirsin onu! | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
My hand shakes. | Ellerim titriyor. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
How can I kill this immense old man! | Nasıl öldürebilirim bu kocaman yaşlı adamı! | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
His spirit has already left him. Attack him! | Ruhu onu zaten terk etmiş. Saldır ona! | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Go close to him! | Yaklaş ona! | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
I can't raise my arm! | Kollarımı doğrultamıyorum! | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Amba! In memory of a long past day, | Amba! Uzun bir geçmişin hatırası, | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
I now bring this slaughter to its end. | artık bu toplu katliamı sona erdireceğim. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Arjuna and Yudhishthira! | Arjuna ve Yudhishthira! | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
My body drops away, | Bedenim ayrıldı, | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
it's wounded and it's dismayed. | yaralı ve perişan. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
The day and the moment have come. | O gün ve o an geldi. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Throw your arrow. You threw yourself into the fire to kill him. | Fırlat okunu. Onu öldürmek için kendini ateşe fırlattın. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Why does he call me Amba? | Neden bana Amba diyor? | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Why such hate? I can't remember. | Bu saçma öfke niçin? Hatırlamıyorum. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Shoot an arrow. Don't let him take back his life. | Bir ok at. Tekrar hayata dönemsine izin verme. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Shoot an arrow. | Bir ok at. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
The precise arrow that kills me, Sikhandin, is not yours, | Beni öldüren bu incelikli ok, Sikhandin, sana ait değil, | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
you didn't shoot it. | sen atmadın onu. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
It enters my flesh like a snake. | Etime bir yılan gibi girdi. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
It's Arjuna's arrow. | Bu, Arjuna’nın oku. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
All my life, he's been my guide. | Hayatım boyunca, benim rehberim olmuştu. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Not yet, but he will die, | Henüz değil fakat ölecek, | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
and others will die. | ve diğerleri de ölecek. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
Your friends, your sons, | Dostların, oğulların, | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
they will die because of you. | senin yüzünden ölecekler. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
You didn't kill him, | Onu sen öldürmedin, | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
he decided to end his life. | o, yaşamını sonlandırmaya karar verdi. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |
You're my best friend, yet no doubt you'll see me die. | Sen benim en sevgili dostumsun, buna rağmen şüphesiz benim öldüğümü göreceksin. | The Mahabharata-2 | 1989 | ![]() |