Search
English Turkish Sentence Translations Page 165657
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
They're not certain how the money was brought from the station. | Paranın istasyondan nasıl götürüldüğü konusunda emin değillermiş. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Ladies, ladies, please. Do you mind? | Bayanlar, bayanlar, lütfen. İzin verir misiniz? | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
You'll step into the sitting room for a few minutes. I'll be with you in a moment, | Bir kaç dakikalığını oturma odasına geçin. Ben de birazdan size katılacağım. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Hypatia, I was asking you to step into the sitting room. | Hypatia, senden oturma odasına geçmeni rica etmiştim. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Oh, but I want to talk to major Courtney. I can't help it, my dear. | Albay Courtney ile konuşmak istiyorum. Elimden bir şey gelmiyor canım. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Leave that here. | Onu burada bırak. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Professor Marcus, I take it there's no need for me to look at the newspaper. | Profesör Marcus, benim için gazeteye bakmama hiç gerek yok. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Indeed, I thought not. | İşin aslı düşünmedim bile. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
I am shocked by this revelation. | Bu açıklama ile şoka uğramış durumdayım. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
And I must tell you, all of you... | Ve hepinize söylemem gerekir ki... | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
where's Mr. Robinson gone? He'll, uh... he'll be back in a moment. | Bay Robinson nereye gitti? Birazdan gelecek. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Surely these gentlemen are staying for tea. | Eminim ki bu beyler de çaya kalmak isterler. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
They want to play to us. No, I don't... | Bize bir şeyler çalmak istiyorlar. Hayır, ben... | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
oh, no. I'm sorry, but we mustn't press them. | Üzgünüm ama onlara baskı yapmamalıyız. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
We can't press them, Lettice, I'm sorry. They must hurry. | Üzgünüm ama onlara baskı yapamayız Lettice. Aceleleri var. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
It'd be nice when we're having our teas. Come, dear. | Çaylarımızı içmemiz iyi olurdu, gel tatlım. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Yes, we will have them by and by. | Evet, onlar da birazdan bize katılacak. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
You know, at the bottom of the garden there's a most jolly little... | Bahçenin altında küçük şirin bir... | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Yes, go in. I'm sure they'll come by and by. | Evet, içeri geç. Eminim onlar da birazdan bize katılacaklar. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
But please remember this, these are some of my oldest and closest friends. | Ama şunu unutmayın ki onlar benim en eski ve en yakın arkadaşlarım. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Simply try for one hour to behave like gentlemen. | Sadece bir saat gerçek bir centilmen gibi davranmaya çalışın. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
All right, ma'am. | Tamam bayan. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
No, please. | Olmaz, bırak. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Now we will go in. | Şimdi içeri geçiyoruz. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
"Darling, I am growing old" | Sevgilim, gittikçe yaşlanıyorum. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
"silver threads among the gold" | Altın rengin arasında gümüşler... | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
"shine upon my brow today" | ...bugün yüzümde parıldıyor. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
"life is fading fast away" | Hayat hızla tükeniyor. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
but, my darling, you will be | Ama sen sevgilim... | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
"ever as young and fair to me" | ...genç ve adil biri olarak kalacaksın. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
good bye, ladies. Good bye. | Hoşça kalın bayanlar. Hoşça kalın. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
I thought they'd never go home. | Hiç gitmeyecekler diye düşünüyordum. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Mrs. Wilberforce, I don't think you quite understand... | Bayan Wilberforce, bu özel durumun karışıklıklarını... | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
You see, in this case, it would do no good to take the money back. | Bu durumda parayı geri götürmenin hiç bir faydası olmaz. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Don't expect me to believe that. | Buna inanmamı beklemeyin. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
You see, this particular shipment of money was insured. | Paranın özellikle bu kısmı sigortalanmış durumda. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
So now the insurance company simply pays to the factory 60,000 pounds, | Bu yüzden sigorta şirketi, fabrikaya 60 bin sterlin ödeyecek. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
it puts one farthing on all the premiums, on all the policies... | ...önümüzdeki yıl tüm sigorta poliçeleri ve sigorta primlerine... | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
So how much real harm have we done anybody? | Gerçekte birilerine ne kadar zarar verdik ki? | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
You hadn't thought of it like that, had you? | Konuyu bu tarafından düşünmemiştiniz, değil mi? | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Hey, you know what? I never thought of it like that either. | Ben de konuyu hiç bu tarafından düşünmemiştim. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
I assure you, if we tried to take the money back now, | Sizi temin ederim ki şimdi parayı geri götürmeye çalışsak... | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
They wouldn't even take it back. That's perfectly true. | Parayı geri bile almazlardı. Bu kesinlikle doğru. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Oh, but it's quite ridiculous. | Bu çok saçma. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Before you speak, Mrs. Wilberforce, | Lafınıza başlamadan önce Bayan Wilberforce,... | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
why five such men as ourselves should have been driven to this? | ...neden sürüklenebileceğini hiç merak ettiniz mi? | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
There is not one amongst us... | Aramızda böyle bir sorumluluğu... | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
who is not burdened with responsibilities to others. | ...yüklenmemiş bir kişi bile yok. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Tell her your own story. | ...kendi hikayenizi anlatın. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
No, no, I... oh, please, Claude. Tell her. | Hayır, hayır, ben... Lütfen Claude. Anlat ona. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Well, it's just that... well, at this very moment, Mrs. Wilberforce, | Bayan Wilberforce, tam şu an... | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
[Sniffles] each of them could tell a similar story. | Her biri benzer hikayeler anlatabilir. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
I wanted to help them. | Onlara yardım etmek istedim. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
No, I don't think, even if what you say is true, | Hayır, söyledikleriniz doğru olsa bile... | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
to be enough justification... | ...düşünmüyorum. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Madam, how can you be so heartless? You're a cruel woman. | Bayan, nasıl bu kadar kalpsiz olabilirsiniz? Çok zalim birisiniz. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
That's right, you're as hot as the rest of us, ma'am. | Bu doğru, şu an geri kalanımız kadar suçlusunuz bayan. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
[Major] if they pick her up, there's no saying what they may do to her. | Eğer polisler onu tutuklarsa, ona yapabileceklerini söylemek zor. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Pick me up? Would you mind explaining... job was planned in her house. | Tutuklamak mı? Acaba bunu biraz... Her şey onun evinde planlandı. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Even if we swear that she didn't know what she was doing. | Eğer onun hiçbir şey yapmadığına yemin etsek bile... | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Who would believe anything we said? | Bizim söylediklerimize kim inanır ki? | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
I know the superintendent. I shall deny any knowledge. | Polis şefini tanıyorum. Her şeyi inkar edebilirim. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
She'll never stand up to it, of course. | Tabii bunlara da hiç dayanamayacak. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
The grilling, the rubber hoses. [professor ] the rest of her life sewing mail bags. | Sorguya çekme, lastik hortum. Kalan ömründe posta çuvalı dikecek. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
And no one to look after the parrots. Oh. | Papağanlara bakacak kimse de olmayacak. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Why not? What's she ever done for us? | Neden öyle yapalım ki? Bizim için ne yaptı ki? | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
If they get us, I'll tell them she planned the job. | Eğer bizi alırlarsa tüm işi onun planladığını söyleyeceğim. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
I'll tell them she planned the big one. Oh. | Onlara büyük işi onun planladığını anlatacağım. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
The east castle street job. [chuckling] | East Castle Sokağı'ndaki işi. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
[Bell rings] oh. Oh, dear. Oh, dear. | Ah tanrım, ah tanrım. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
What am I going to do? What am I going to do? | Ne yapacağım? Ne yapacağım? | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Look, out the back way. Stay where you are. | Arkadan kaçalım. Olduğun yerde kal. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Don't answer it. We must answer it. The light's on. | Cevap vermeyin. Vermek zorundayız. Işıklar açık. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
When you were at the station with the trunk, what did you say to them? | Valizle beraber istasyondayken onlara ne söylediniz? | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Nothing. I've no idea. I don't remember. | Hiçbir şey. Bir fikrim yok. Hatırlamıyorum. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
No one's going anywhere. Mrs. Wilberforce, listen to me. | Hiç kimse bir yere gitmiyor. Bayan Wilberforce, beni iyi dinleyin. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Say you're going to bed early. Yes. | Ona erkenden yatacağınızı söyleyin. Evet, tamam. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
If he asks about me, say I left this afternoon for Manchester. | Eğer beni sorarsa, bu sabah Manchester'a gittiğimi söyleyin. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Don't let him in, you understand? No. | Onu içeri almayın, anladınız mı? Tamam. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
He can't come in without a search warrant. Not without a search warrant. | Arama emri olmadan içeriye giremez. Arama emri olmadan olmaz. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
You don't want to rot in stir the rest of your life. Be sensible. Stay buttoned up. | Hayatının geri kalanını hapiste çürüyerek geçirmek istemezsin. Mantıklı olun ve çenenizi kapalı tutun. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Buttoned up? [bell rings] | Çenemi kapalı mı tutayım? | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Yes? [clatters] | Evet? | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Uh, good evening, Mrs. Wilberforce. What do you want? | İyi akşamlar Bayan Wilberforce. Ne istiyorsunuz? | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
It's sergeant McDonald. Yes, I know who it is. What do you want? | Ben Çavuş McDonald. Kim olduğunuzu biliyorum. Ne istiyorsunuz? | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
I won't come in. I'm all wet. Y you can't come in! | İçeri girmeyeceğim. Sırılsıklam oldum. İçeri giremezsiniz! | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
I'm going to bed early. Professor Marcus left this afternoon. | Erken yatacağım. Profesör Marcus bu öğlen gitti. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
You can't come in without a search warrant. [sergeant] a search warrant? | Arama emri olmadan giremezsiniz. Arama emri mi? | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
What would I be wanting with a search warrant? | Arama emrine neden ihtiyacım olsun ki? | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
He... c coming. | Geri geliyor. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Oh, dear. Don't let him in. Whatever he says, just tell him to buzz off. | Onu içeri almayın. Ne söylerse söylesin ona çekip gitmesini söyleyin. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
You're quite sure you're all right, Mrs. Wilber... of course I'm all right. | İyi olduğunuzdan emin misiniz Bayan Wilber Tabii ki iyiyim. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
He's going off. He's going away. Was that all right? | Gidiyor, uzaklaşıyor. Becerebildim mi? | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Fine. Give him time to move on. Now, now, Mrs. Wilberforce. In here. | Tamam, uzaklaşması için biraz bekleyin. Bayan Wilberforce, şimdi içeri geçelim. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Don't go near a police station again, any police station. | Bir daha asla bir polis karakolunun yakınına gitmeyin. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
And don't speak to a police constable again, under any circumstances. | Ve her ne olursa olsun bir daha asla hiç bir polis memuruyla konuşmayın. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
Just lie low and stay buttoned up, you understand? Don't talk to anybody about anything. | Göze batmayın ve hiç konuşmayın, anladınız mı? Kimseyle konuşmayın. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
It wouldn't be right to keep the money. Now, listen with both ears. | Parayı tutmamız hiç doğru olmaz. Şimdi beni dikkatlice dinleyin. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
We've had about all we're going to take from you. | Sizden alacağımızı yeteri kadar aldık zaten. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |
You don't seem to realize what this situation means. No. No. | Bu durumun ne ifade ettiğini anlamış gibi görünmüyorsunuz. Hayır, hayır. | The Ladykillers-1 | 1955 | ![]() |