Search
English Turkish Sentence Translations Page 164629
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
He grew, didn�t he. He�s not that tall. | Uzadı, değil mi?. O kadar da uzun sayılmaz. Uzadı, değil mi? O kadar uzun değildi. Uzadı, değil mi? O kadar uzun değildi. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-14 | 2005 | ![]() |
You didn�t come half way across the galaxy to settle a campaign grudge. | Bir kampanya meselesi yüzünden galaksinin yarısını buraya gelmek için tepmediniz, herhalde. Galaksinin yarısını, seçimlerden kalma garezini kusmak için geçmiş olamazsın. Galaksinin yarısını, seçimlerden kalma garezini kusmak için geçmiş olamazsın. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-14 | 2005 | ![]() |
Of course not, that�s, that�s ridiculous. | Elbette ki hayır, bu çok gülünç. Elbette hayır. Bu çok saçma. Elbette hayır. Bu çok saçma. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-14 | 2005 | ![]() |
I�ve been stranded on a strange planet for years, I haven�t been avoiding you. | Yıllardır garip bir gezegende mahsur durumdaydım, seni ektiğim falan yok. Yıllardı garip bir gezegende sıkışıp kalmıştım, senden kaçtığım falan yoktu. Yıllardır garip bir gezegende sıkışıp kalmıştım, senden kaçtığım falan yoktu. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-14 | 2005 | ![]() |
You look great. You�re doing well. | Güzel görünüyorsun. İyi gidiyorsun. Harika görünüyorsun. İyi gördüm seni. Harika görünüyorsun. İyi gördüm seni. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-14 | 2005 | ![]() |
You�ve grown, obviously. | Büyümüşsün, açık bir şekilde. Biraz uzamışsın. Biraz uzamışsın. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-14 | 2005 | ![]() |
[Zaphod] Aggh! Oomph! Wait! We don�t know why we�re here. | Aggh! Oomph! Bekle! Neden burada olduğumuzu bilmiyoruz. Durun! Durun! Neden burada olduğumuzu bilmiyoruz. Durun! Durun! Neden burada olduğumuzu bilmiyoruz. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-14 | 2005 | ![]() |
You don�t get something for nothing, Zaphod. | Karşılıksız olarak alamazsın, Zaphod. Karşılıksız bir şey alamazsın, Zaphod. Karşılıksız bir şey alamazsın, Zaphod. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-14 | 2005 | ![]() |
Fine. I�ll get your gun. Just give me the coordinates. | Tamam. Sana silahı getireceğim. Koordinatları ver yeter. Anlaştık. Silahını getireceğim. Bana koordinatları ver. Anlaştık. Silahını getireceğim. Bana koordinatları ver. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-14 | 2005 | ![]() |
[Zaphod�s second head] You need me! | Bana ihtiyacın var! Bana ihtiyacınız var! Bana ihtiyacınız var! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-14 | 2005 | ![]() |
come back! come back! Don�t leave me alone. | Geri dön! Bırakma beni böyle. Geri gelin! Geri gelin! Beni terk etmeyin. Geri gelin! Geri gelin! Beni terk etmeyin. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-14 | 2005 | ![]() |
[shooting stops] | Kendimi çok kötü hissediyorum. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-14 | 2005 | ![]() |
lt's an important and popular fact | Olayların her zaman Olayların aslında göründüğü gibi olmadığı... Olayların aslında göründüğü gibi olmadığı... Olayların aslında göründüğü gibi olmadığı... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
ln fact, the message was this: | Aslında, mesaj şuydu: | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
"So long and thanks for all the fish." | "Hoşçakal ve balıklar için teşekkürler." "Elveda ve balıklar için teşekkürler." "Elveda ve balıklar için teşekkürler." | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
and thanks for all the fish | Elveda ve balıklar için teşekkürler. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Your world's about to be destroyed | Dünyanız yok olmak üzere... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
so long and thanks for all the fish | Elveda, elveda ve balıklar için teşekkürler. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
lf I had just one last wish | Eğer son bir dileğim olsaydı... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
l would like a tasty fish | Bir balık yemek isterdim... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
lf we could just change one thing | Eğer tek bir şeyi değiştirebilseydik... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Come one and all | Şimdi hep beraber... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
ln life's great gene pool! | Hayatın büyük gen havuzunda! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
So long, so long, so long | Elveda, elveda... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
and thanks for all the fish! | Elveda, elveda ve balıklar için teşekkürler. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
of The Hitchhiker's Guide to the Galaxy | Otostopçunun Galaksi Rehberi'nin sıradışı hikayesi Otostopçunun Galaksi Rehberi'nin sıradışı öyküsü... Otostopçunun Galaksi Rehberi'nin sıradışı öyküsü... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
lt begins with a man. | Bir adamla başlıyor. Bir insanla başlar. Bir insanla başlar. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
none at all | Garip bir rastlantıyla, "hiçbir şey" sözcüğü Tuhaf bir rastlantı eseri... Tuhaf bir rastlantı eseri... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Listen. I got somethin' important l gotta tell you. Right now. | Dinle. Sana söylemem gereken önemli bir şey var. Hemen şimdi. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
good tidings of peanuts and beer! | Dünya işçileri, size iyi kalite fıstık ve bira getirdim! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
You got about ten minutes to spend it. | Bozukluk kalsın. Harcamak için on dakikan var. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
What if I told you l really wasn't from Guildford? | Sana Guildford'dan değil de Betelguese çevresindeki küçük Sana Guildford'lu falan olmadığımı... Sana Guildford'lu falan olmadığımı... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Hi. | Oof! Selam. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
But there I was. | Ama oradaydım. Sen kimsin? ...ama bu sefer gitmiştim... Sen kimsin? ...ama bu sefer gitmiştim... Sen kimsin? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Yes. Everyone calls me Santa. | Gerçekten mi? Evet. Herkes Santa sanıyor. Sahi mi? Evet. Herkes bana Noel Baba diyor. Sahi mi? Evet. Herkes bana Noel Baba diyor. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
God! | Bütün bu insanlar salak! Tanrım! Bu insanların hepsi salak diyorum! Tanrım! Bu insanların hepsi salak diyorum! Tanrım! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
you look at least 80 years younger. | Uh, sakal olmayınca 80 yaş daha genç görünüyorsun. Sakalsız 80 yaş genç gösteriyorsun. Sakalsız 80 yaş genç gösteriyorsun. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
that I do not date | Şunu söylemeliyim ki, tek hücreli canlılarla Söylemeyi unutmuşum... Söylemeyi unutmuşum... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Why not? | Neden? Çünkü, ben, bilirsin... Neden? Çünkü ben, bilirsin işte... Neden? Çünkü ben, bilirsin işte... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
the world's going to end? | Gerçekten Dünya'nın sonunun geldiğini mi düşünüyorsun? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
from a Vogon constructor fleet. | Yeow! Vogon inşa filosunun gemileri. Onlar Vogon inşaat filosunun gemileri. Onlar Vogon inşaat filosunun gemileri. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
We're hitching a ride. | Ne yapıyorsun? Otostop çekiyoruz. Ne yapıyorsun? Sıkı tutun. Otostop çekeceğiz. Ne yapıyorsun? Sıkı tutun. Otostop çekeceğiz. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
lf you can't be bothered with local affairs, that's your lookout. | Yerel meselelerle ilgilenme zahmetine katlanmıyorsanız, sizin bileceğiniz iş. Çevrenizde olanlarla ilgilenmiyorsanız, bu sizin sorununuz. Çevrenizde olanlarla ilgilenmiyorsanız, bu sizin sorununuz. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
lt's already supplanted the Encyclopedia Galactica | Bilgi ve bilgeliğin standart kaynağı olan Ana Galaktika Ansiklopedisi'nin yerini ise çoktan almıştı. Ana Galaktika Ansiklopedisi'nin yerini ise çoktan almıştı. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
most unpleasant races in the galaxy. | Vogon'lar galaksideki en tatsız ırklardan biridir. Vogonlar, galaksinin en kaba ırklarından biridir. Vogonlar, galaksinin en kaba ırklarından biridir. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Most can't spell. They just run things. | Düşünemez ya da hayal kuramazlar. Çoğu konuşamaz bile. Sadece işleri yaparlar. Düşünemez ve hayal edemezler. Çoğu okuma bilmez. Yalnızca çalışırlar. Düşünemez ve hayal edemezler. Çoğu okuma bilmez. Yalnızca çalışırlar. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
picked up a couple of hitchhikers. | İstemeden bir miktar otostopçu almışız. Farkında olmadan bir çift otostopçu almışız. Farkında olmadan bir çift otostopçu almışız. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
is small, yellow, leech like, | Babilbalığı küçük, sarıdır ve sülüğe benzer. Babil bağılı, sarı, küçük, sülüğe benzeyen... Babil bağılı, sarı, küçük, sülüğe benzeyen... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
lt feeds on brainwave energy, absorbing unconscious frequencies, | Beyin dalgası enerjisiyle beslenir. Bilinçsiz düşünce frekanslarını emerek, Çevredeki beyin dalgası enerjisi ile beslenir. Enerjideki bilinçaltı frekansları emer... Çevredeki beyin dalgası enerjisi ile beslenir. Enerjideki bilinçaltı frekansları emer... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
"... as plerdled gabbleblotchits on a lurgid bee." | "... şişik bir arının üzerindeki çoğalsımış boşboğaz lekeler gibi. " "...hastalıklı bir arının üzerindeki bir sürü gevezelik lekesi gibi. "...hastalıklı bir arının üzerindeki bir sürü gevezelik lekesi gibi. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
as the third worst in the universe. | Vogon şiirleri evrenin en kötü üçüncü şiiri olarak kabul edilir. Vogon şiiri, hiç şüphesiz evrendeki üçüncü şiirdir. Vogon şiiri, hiç şüphesiz evrendeki üçüncü en kötü şiirdir. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
is that of the Azgoths of Kria. | İkinci en kötü Krialı Azgothlarınkidir. En kötü, ikincisi ise Krial'ı Azgothlar'ın yazdıklarıdır. En kötü, ikincisi ise Krial'ı Azgothlar'ın yazdıklarıdır. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
"... with my blurgle..." | "... lokma lokma doğrarım seni. " "...parçanklara büldürtürüm." "...parçanklara büldürtürüm." | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
by Paula Millstone Jennings of Sussex. | Tümünden daha kötü olan şiir ise yaratıcısı Essex, Greenbridge'den Hepsinden daha kötüsü ise, Essex'li Paula Millstone Jennings'in yazdıklarıdır. Hepsinden daha kötüsü ise, Essex'li Paula Millstone Jennings'in yazdıklarıdır. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
So, Earthlings, l present you with a choice. | Şimdi, Dünyalılar, size bir seçim hakkı tanıyorum. Şimdi Dünyalılar, size bir seçenek sunuyorum. Şimdi Dünyalılar, size bir seçenek sunuyorum. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Uh, some of the words l didn't understand, | Uh, bazı kelimeleri anlayamadım, Anlayamadığım bazı sözcükler oldu... Anlayamadığım bazı sözcükler oldu... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Ford. Ford! | Hayır! Hayır! Ford. Ford! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
We're going to die? | Buraya kadar mı yani? Ölecek miyiz? Buraya kadar mı? Ölecek miyiz? Buraya kadar mı? Ölecek miyiz? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
to The Hitchhiker's Guide, | "Uzay," der, Otostopçunun Galaksi Rehberi'nin girişinde, "Uzay..." için, Otostopçunun Rehberi şöyle der: "Uzay..." için, Otostopçunun Rehberi şöyle der: | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
lt also says that if you hold a lungful of air, | Ayrıca der ki; eğer ciğerlerinizi hava ile doldurursanız, Ayrıca, eğer ciğerlerinizi havayla doldurursanız... Ayrıca, eğer ciğerlerinizi havayla doldurursanız... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
and, uh... democracy, stuff like that, | Özgürlük, demokrasi ve, uh... gibi şeyler adına falan. Halk, özgürlük ve... şey... demokrasi gibi şeyler adına... Halk, özgürlük ve... şey... demokrasi gibi şeyler adına... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
l hereby kidnap myself and I'm taking the ship with me. Whoo! | Sonuç olarak kendimi kaçırıyor ve gemiyi de yanıma alıyorum. ...kendimi kaçırıyorum ve gemiyi de yanımda götürüyorum. ...kendimi kaçırıyorum ve gemiyi de yanımda götürüyorum. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
universally considered | Evrensel olarak, çeşitli güneş sistemlerindeki Evrendeki birkaç sönük güneş sisteminden biri olan Beeblebrox... Evrendeki birkaç sönük güneş sisteminden biri olan Beeblebrox... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Something important has happened. | Egonu bir kenara koy. Önemli bir şey oldu. Şu egondan bir süre kurtulabilir miyiz? Önemli şeyler oluyor. Şu egondan bir süre kurtulabilir miyiz? Önemli şeyler oluyor. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
They were picked up here. | Biliyorum. İçeri alındılar. Biliyorum. Şuradan alınmışlar. Biliyorum. Şuradan alınmışlar. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
I'm feeling very depressed. | Kendimi çok kötü hissettiğimi bilmenizde yarar var. Moralimin çok bozuk olduğunu bilmeni istiyorum. Moralimin çok bozuk olduğunu bilmeni istiyorum. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
I have an exceptionally large mind. | İşe yaramaz. Olağanüstü geniş bir aklım var. İşe yaramaz. Olağanüstü bir akıla sahibim. İşe yaramaz. Olağanüstü bir akıla sahibim. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Don't talk to me about life. | Hayat? Bana hayattan bahsetme. Hayat mı? Bana hayattan söz etme. Hayat mı? Bana hayattan söz etme. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Heart of Gold and President Beeblebrox. | Altın Kalp uzaygemisini ve Başkan Beeblebrox'un yerini tespit ettik. Uzay gemisi Altın Kalp'in ve Başkan Beeblebrox'un yerini tespit ettik. Uzay gemisi Altın Kalp'in ve Başkan Beeblebrox'un yerini tespit ettik. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
my underwear? 'Cause I'm wearing yours. | Hey, Slim, iç çamaşırlarımı mı giyiyorsun? Çünkü ben seninkileri giyiyorum. Hey, Slim. Benim iç çamışırlarımı mı giydin? Çünkü ben seninkileri giyiyorum. Hey, Slim. Benim iç çamışırlarımı mı giydin? Çünkü ben seninkileri giyiyorum. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
I'm a robot. Not a refrigerator. | Donayım mı? Ben bir robotum. Buzdolabı değil. Kıpırdama mı? Ben bir robotum, heykel değil. Kıpırdama mı? Ben bir robotum, heykel değil. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
I wasn't talking to you, Giggles. | Sana dememiştim, Giggles. Oh, neden uğraşıyorum ki? Sana söylemedim, Giggles. Neden üzerime alınıyorsam? Sana söylemedim, Giggles. Neden üzerime alınıyorsam? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Ford! Praxibetel lx! | Bu sen misin? Ford! Praxibetel Ix! Sen misin? Ford! Praxibetel lx! Sen misin? Ford! Praxibetel lx! | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
I've got a terrible memory for species. | Öyle mi? Üzgünüm. Türler konusunda hafızam berbattır. Öyle mi? Özür dilerim. Irk hafızam çok kötüdür. Öyle mi? Özür dilerim. Irk hafızam çok kötüdür. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Well, this is weird. | Bu güzeldi. Şey, bu çok saçma. Güzel isim. Garip bir durum. Güzel isim. Garip bir durum. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
I left you at the party. I feel bad, but l was gonna call you when I got back. | Seni partide bıraktım. Kötü hissediyorum, ama döndüğümde seni arayacaktım. Seni partide bıraktım. Kötü hissettim, ama döndüğümde seni arayacaktım. Seni partide bıraktım. Kötü hissettim, ama döndüğümde seni arayacaktım. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Uh, computer? | Uh, bilgisayar? Merhaba. Bilgisayar? Selam. Bilgisayar? Selam. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
l am speaking to the kidnapper of the President? | Başkan'ı kaçıran kişiyle mi görüşüyorum? Başkanı kaçıranlarla mı konuşuyorum acaba? Başkanı kaçıranlarla mı konuşuyorum acaba? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Oh, oh. Here's the form, sir. | Kaynıyorum! Oh, oh. İşte form, efendim. Yanıyorum! İzin belgelerini getirdim, efendim. Yanıyorum! İzin belgelerini getirdim, efendim. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
is the Pan Galactic Gargle Blaster, | Evrendeki en iyi içecek Pan Galaktik Gargara Bombasıdır. Evrendeki en iyi içki, Pan Galaktik Gargara Bombası'dır. Evrendeki en iyi içki, Pan Galaktik Gargara Bombası'dır. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Right. Gorgeous. | Arthur. Evet. Harika. Arthur. Doğru. Harika. Arthur. Doğru. Harika. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
I suppose I should've said | Sanırım sana çay olmadığını, ona benzediğini söylemem gerekirdi. Sanırım, tadı çayı andıran bir şey desem daha doğru olurdu. Sanırım, tadı çayı andıran bir şey desem daha doğru olurdu. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Please, don't. | Lütfen, söyleme. Şov zamanı, Trill. Lütfen, söyleme. Gösteri zamanı, Trill. Lütfen, söyleme. Gösteri zamanı, Trill. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
the universe, everything. | Yaşam, evren ve her şeyin yanıtını. Hayatın, Evren'in, her şeyin cevabını. Hayat'ın, Evren'in, Her Şey'in cevabını. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Something simple. | Gerçekten bir yanıta ihtiyacımız var. Basit bir yanıta. Bir cevap bekliyoruz. Basit bir cevap. Bir cevap bekliyoruz. Basit bir cevap. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
No, there's more. They go back. | Bitti mi? Hayır, dahası var. Geri döndüler. Bitti mi? Hayır, daha var. Tekrar gidiyorlar. Bitti mi? Hayır, daha var. Tekrar gidiyorlar. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Yes, but you're not going to like it. | Yanıtım mı? Evet, ama hoşunuza gitmeyecek. İstediğiniz cevap mı? Evet var, ama pek hoşunuza gitmeyecek. İstediğiniz cevap mı? Evet var, ama pek hoşunuza gitmeyecek. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
quite thoroughly. It's 42. | Evet. Dikkatlice kontrol ettim. Yanıt 42. Evet, çok dikkatli bir şekilde kontrol ettim. Cevap 42. Evet, çok dikkatli bir şekilde kontrol ettim. Cevap 42. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
lt would've been simpler to have known what the question was. | Eğer gerekli soruyu doğru düzgün bilseydiniz daha kolay olurdu. Ama soruyu bilseydim bulmak daha kolay olurdu. Ama soruyu bilseydim bulmak daha kolay olurdu. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Give us the ultimate question then. l can't. But there is one who can. | O zaman bize o büyük soruyu söyle. Söyleyemem. Ama yapabilecek birini biliyorum. Bize doğru soruyu söyle o zaman. Yapamam. Ama yapabilecek biri var. Bize doğru soruyu söyle o zaman. Yapamam. Ama yapabilecek biri var. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
l shall design this computer for you, and it shall be called... | Bu bilgisayarı size tasarlayacağım, adı da şöyle olacak... Bu bilgisayarı sizin için ben tasarlayacağım ve ismi de... Bu bilgisayarı sizin için ben tasarlayacağım ve ismi de... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
the ultimate question? You? Why? | Büyük soruyu mu arıyorsun sen? Sen? Niçin? Nihai Soru'yu mu arıyorsun? Neden? Nihai Soru'yu mu arıyorsun? Neden? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Why? 42. Doesn't work. | Bunu denedim. Niçin? 42. İşe yaramıyor. Onu denedim. Neden 42 diye. Ama işe yaramadı. Onu denedim. Neden 42 diye. Ama işe yaramadı. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Arthur. | Evet, Arman. Arthur. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
is a wonderful new method | Sonsuz Olasılıksızlık Motoru hiper uzayda bir sürü pis işe gerek kalmaksızın Sonsuz İhtimalsizlik Motoru, bütün o can sıkıcı oyalanmalar olmaksınız... Sonsuz İhtimalsizlik Motoru, bütün o can sıkıcı oyalanmalar olmaksınız... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
lt's therefore important to dress accordingly. | Bu nedenle, duruma göre giyinmek gereklidir. O bakımdan duruma uygun giyinmek önemlidir. O bakımdan duruma uygun giyinmek önemlidir. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
every time we hit that button? | Wow, her düğmeye bastığımızda böyle bir şey mi olacak? O düğmeye bastığımızda böyle şeyler hep olacak mı? O düğmeye bastığımızda böyle şeyler hep olacak mı? | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
the Earthman's about to be sick. | Ah, sanırım Dünyalı kusmak üzere. Sanırım Dünyalı hasta olmak üzere. Sanırım Dünyalı hastalanmak üzere. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
This ship's new. | Çöpe, maymun adam. Bu gemi yeni. Çöp kutusuna kus, maymun adam. Bu gemi daha yeni. Çöp kutusuna kus, maymun adam. Bu gemi daha yeni. | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |
Sorry to disappoint, | Beklediğiniz için teşekkürler. Hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm, Beklediğiniz için teşekkürler, millet. Ama üzülerek söylemeliyim ki... Beklediğiniz için teşekkürler, millet. Ama üzülerek söylemeliyim ki... | The Hitchhiker's Guide to the Galaxy-15 | 2005 | ![]() |