Search
English Turkish Sentence Translations Page 16424
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
Can I get you anything from the shop? Chocolate? | Sana bakkaldan bir şey alayım mı? Çikolata? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
That's very kind of you, but no thanks. | Çok naziksin ama sağ ol. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I've got really fat lately. You're not fat. | Son zamanlarda çok şişmanladım. Sen şişman değilsin. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Don't you think so? No. You look great. | Öyle mi düşünüyorsun? Evet, harika görünüyorsun. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You don't think I look old and fat? | Yaşlı ve şişman görünmüyor muyum sence? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You're very early? | Bu kadar erken mi geldin? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Coffee, even! Thought I'd make a start. | Bir de kahve yapmışsın! Bir başlangıç yapayım dedim. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
We'd better put something in our bellies first. Got to enjoy life, eh? | Önce midemize bir şeyler soksak iyi olacak. Hayatın tadına bakmalı, değil mi? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Custard or jam? Either. | Krema mı, reçel mi? İkisi de. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
No such thing. Custard or jam? | Öyle şey olmaz. Krema mı, reçel mi? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Custard, then. OK. | Krema olsun öyleyse. Peki. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
"Louise, 20 years old". | "Louise, yirmi yaşında". | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
20 is a bit young. I don't understand... | Yirmi biraz genç kaçıyor. Hiç anlamam... | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
why they shave them all smooth like that. | ...neden böyle pürüzsüz tıraş ederler ki? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
20 years old. You can have her. Thanks. | Yirmi yaşındaymış bak, senin olabilir. Sağ ol. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Maybe you've already got one? No. | Belki sende zaten vardır? Hayır. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
They cause nothing but trouble. | Beladan başka bir şeye yaramıyorlar. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Is it hard to install a washing machine? | Çamaşır makinesi kurmak zor mu? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Washing machines? Somebody wanted some help. | Çamaşır makinesi mi? Biri yardım istedi de. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
It's not our job. It'd only take a minute. | O bizim işimiz değil. Bir dakikamızı alır. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Who was it? She's just moved into no 18. | Kim istedi ki? 18 numaraya yeni taşınmış. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
9th floor? I'll pop by her later. | 9. kat mı? Ben daha sonra bir uğrarım. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I could do it if you like. Have you tried it before? | İstersen ben uğrayabilirim. Daha önce denedin mi? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Not washing machines. There's always a first time. | Çamaşır makinesi denemedim. Her şeyin bir ilki vardır. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
That washing machine... If... | Şu çamaşır makinesi... Acaba... | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You said you didn't know how. Maybe I do. | Kurmayı bilmiyorum demiştin. Belki de biliyorumdur. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Yes. I did it myself. | Peki, kendim yaptım. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
OK. In that case... | Peki, öyleyse. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
It's probably on the ground floor. | Asansör muhtemelen zemin kattadır. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Yes... but now you're here you could look at my toilet. It runs. | Evet, madem buradasın, tuvalete bir bakabilirsin. Akıtıyor da. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
The toilet. Yes. | Tuvalet. Evet. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Will you be all right on your own? Fine. | Kendi başına hâlledebilir misin? Evet. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I'm going to take a quick shower. Yes. | Ben bir duş alacağım. Peki. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I'll take care not to splash. OK. | Su sıçratmamaya çalışırım. Tamam. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I think I've fixed it. | Sanırım tamir ettim. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I saw you yesterday. | Seni dün gördüm. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Oh? You were watching me. | Öyle mi? Bana bakıyordun. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You mean in the basement? No. Last night. From outside. | Bodrumu mu kastediyorsun? Hayır, geçen gece. Dışarısını. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You were looking up at me. | Aşağıdan bana bakıyordun. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I just wanted some fresh air. | Biraz temiz hava almak istemiştim. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Did you get any? Any what? | Aldın mı? Ne aldım mı? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Fresh air? | Temiz hava? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
No. There isn't much fresh air in town. | Hayır, kasabada pek temiz hava kalmadı. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You are sweet, did you know that? | Çok tatlısın, bunu biliyor muydun? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I never thought about it. | Hiç öyle düşünmemiştim. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Well, you are. Really sweet. | Ama öylesin. Çok tatlısın. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Thanks your help. | Yardımın için sağ ol. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Christian? Come here. | Christian? Buraya gel. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Not the surface. Like this. | Üstünden değil. Böyle. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Amazing the things people chuck out. | İnsanlar böyle harika şeyleri çöpe atıyorlar. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You look a bit knackered. | Bitkin görünüyorsun. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I have a lot to get used to. Wiring, switches... | Alışmam gereken çok şey var. Elektrik tertibatı, şalter... | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Yes, it's not like school. Is it Teletubbies time? | Evet, bu okula benzemez. Teletubbie zamanı mı gelmiş? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Now? Yes. Put hair on our chests. | Şimdi mi? Evet, haydi enerjimizi toplayalım. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You've put your new shirt on. I knew it'd suit you. | Yeni gömleği giymişsin. Sana yakışacağını biliyordum. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Yes, it's good. They sell some good stuff. | Evet, güzel. İyi şeyler satıyorlar. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Aren't you going to work? | Sen işe gitmiyor musun? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Or maybe it's for after work? | Yoksa işten sonrası için mi giydin? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You could tell be a bit about it, you know. | Bana anlatabilirsin, biliyorsun. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You mustn't take any girl. You need one who's really nice. | Herhangi bir kızla görüşmemelisin. Çok iyi bir kız bulmalısın. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Promise. I promise. | Söz ver bana. Söz. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Christian? Yes? | Christian? Efendim? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Someone was asking for you. Me? Who? | Biri seni sordu. Beni mi? Kim? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
The washing machine woman. | Şu çamaşır makinesi yaptığın kadın. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Sanne. She's a looker. She says call her. | Sanne. Çekici kız. Onu aramanı söyledi. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Hi. It's Christian. From the janitor’s. | Selam, ben Christian. Kapıcı dairesinden. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You said call? What are you doing? | Aramamı istemişsiniz? Ne yapıyorsun? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I'm at work. In the yard. I can see you. | İşte, bahçedeyim. Seni görebiliyorum. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
From up here. Hi! | Yukarıdan, selam! | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Thanks for coming. No problem. | Geldiğin için sağ ol. Önemi yok. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Do you fancy dropping by tonight? | Acaba bu akşam da uğrayabilir misin? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Yes... I suppose. | Evet, sanırım. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
About 8.30? Yes. That'd be fine. | 8.30 gibi? Evet, sorun olmaz. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
See you, then. OK... bye. | Görüşürüz öyleyse. Peki, görüşürüz. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Well? She asked me to pop up. | Ee? Bir uğramamı istedi. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
For what? Probably to give her a hand. | Ne için? Muhtemelen yardım için. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
When? 8.30 tonight. | Ne zaman? Bu akşam 8.30'da. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
OK... take a flower along. | Peki. Yanında çiçek de götür. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You're early. Shall I come back later? | Erken gelmişsin. Daha sonra mı geleyim? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Of course not! | Elbette hayır. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
As you've just moved in... Do you like it? | Yeni taşındığın için... Beğendin mi? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Can it be changed? | Değiştirebilir miyim? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Imagine! Bringing me a flower! | Şuna bak. Bana çiçek getirmişsin! | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I have brought my tools too. You are lovely. | Aletlerimi de getirdim. Çok şekersin. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Haven't you ever had a girl before? | Daha önce kız arkadaşın olmadı mı? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Of course... I mean... not all the way... | Elbette oldu. Yani... Böyle olmamıştı... | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
A virgin... | Bir bakir... | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
How sweet? Sweet? | Ne kadar da şeker. Şeker mi? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Not that way. I could tell, though. | O şekilde değil. Ama anlamıştım. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
How? It was over pretty quickly. | Nasıl? Çabucak bitti. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You're ready again? | Yeniden hazır mısın? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Oh? OK. | Öyle mi? Peki. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Hey... we'll see each other again. Yes. | Tekrar görüşeceğiz. Evet. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Hey, Christian? | Christian? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
I'm off to bed. | Ben yatıyorum. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
This early? I've got work tomorrow. | Bu kadar erken mi? Yarın işe gideceğim. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
It was your choice. But being a janitor? | Karar senindi ama kapıcı olmak mı? | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
It was all I could get. | Ancak o işi alabildim. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
You could've tried harder. | Daha çok deneyebilirdin. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |
Good night. Good night, darling. | İyi geceler. İyi geceler, canım. | Dreng-1 | 2011 | ![]() |