• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 163331

English Turkish Film Name Film Year Details
Listen, I'm gonna get help. I'm gonna get help. Dinle... Sana yardım edeceğim... Dinle, yardım getireceğim. Size yardım getireceğim. The Final-1 2010 info-icon
I'll get help, okay? You'll be okay. You're gonna be okay... Yardım edeceğim... Tamam.. Yardım alacaksın.. Yardım getireceğim, tamam mı? İyi olacaksın. Merak etme. The Final-1 2010 info-icon
In front of you, Tommy, is a door. Evet Tommie.. Kapı karşında.. Kapı tam karşında Tommy. The Final-1 2010 info-icon
Outside that door is two miles of woods that lead to a highway right into town. Ama kasabaya gitmek için 4 km yolun var. Kapının dışında 2 km boyunca uzanan ağaçlık alan var. Seni otobana götürecek. The Final-1 2010 info-icon
Good luck, because you will be hunted. İyi şanslar. Çünkü avlanacaksın. İyi şanslar çünkü avlanacaksın. The Final-1 2010 info-icon
I'll go get help for you guys. Size yardım getireceğim. Size yardım getireceğim çocuklar. The Final-1 2010 info-icon
Go get it, then. That's the spirit, Tommy. Go get them. İşte bu Tommie.. Git getir. Git getir o zaman. Cesaret budur! Git getir yardımını. The Final-1 2010 info-icon
Love you, Nadya. Seni seviyorum Nadia. Seni seviyorum Nadya. The Final-1 2010 info-icon
Pathetic, isn't it? So sweet and so much love. Zavallı.. değil mi? Ne kadar da seviyor seni.. Dokunaklı değil mi? Çok tatlı ve sevgi dolu. The Final-1 2010 info-icon
Not when you consider he was cheating on you, Nadya. Ama aldatıyor da aynı zamanda Nadia. Seni aldatıp aldatmadığını hiç merak etmedin, Nadya. The Final-1 2010 info-icon
With Heather. .. Heather'la. Heather'la. The Final-1 2010 info-icon
Yeah. Yeah. Everybody knew about it, Evet.. Bunu herkes biliyor.. Evet, evet. Herkes bunu biliyordu. The Final-1 2010 info-icon
but they decided to laugh at you behind your back, Ya da arkandan gülüyordu. Ama onlar senin saflığına ve aptallığına... The Final-1 2010 info-icon
taking joy in your ignorance. Şimdi bunun keyfini sür. ...gülmeyi tercih ettiler. The Final-1 2010 info-icon
Interesting friends. İlginç arkadaşlıklar... Çok tuhaf arkadaşların varmış. The Final-1 2010 info-icon
I want you to think real hard and ask yourselves, Gerçekten kendinize şunu sormanızı istiyorum. Şimdi sizden kendinize şunu sormanızı istiyorum: The Final-1 2010 info-icon
"Where did all this evil come from? Şeytan peşinizden gelse... Bunca kötülük nereden geliyor? The Final-1 2010 info-icon
"What did I do to make someone hate me so much to go to these lengths?" .. Ne yapardım, benden bu kadar nefret etmesini engellemek için? Bu insanların benden bu kadar nefret etmeleri için ne yaptım? The Final-1 2010 info-icon
Think of this as the final, Bunu iyice düşünün. Bunu bir final olarak düşünün... The Final-1 2010 info-icon
and there's only one question. Tek bir soru. ...ve şu soruyu sorun: The Final-1 2010 info-icon
"What did I do to deserve this?" Bunu nasıl hakettiniz? Bunu hakketmek için ne yaptım? The Final-1 2010 info-icon
This is messed up, man. This is messed up! This ain't right. Bu saçmalık ya saçmalık. Her şeyi mahvettik. Her şeyi batırdık! Bu gerçek olamaz. The Final-1 2010 info-icon
I want these chains off of me! Çöz şu zincirleri. Bu zincirlerin çözülmesini istiyorum! The Final-1 2010 info-icon
What gives you the right to judge us, huh? Sen kimsin de bizi yargılıyorsun? Bizi yargılama hakkını sana kim verdi ha? The Final-1 2010 info-icon
What gives you the right to play God? Tanrı'yı oynamak sana mı düştü? Tanrıcılık oynamak sana mı kaldı? The Final-1 2010 info-icon
You know, Bradley, that's real funny coming from you. Biliyor musun, bu şey senden çıkınca çok komik geldi. Aslında Bradley, bunu senden duymak çok komik. The Final-1 2010 info-icon
But to answer your question, Soruyu sorman. Ama sorunu cevaplayacak olursam... The Final-1 2010 info-icon
God gave us the right. .. Bize doğru olanı verecek. ...Tanrı bize bu hakkı verdi. The Final-1 2010 info-icon
We gave him a chance to stop this. Ona bunu durdurma şansı verdik.. Biz ona, bu gidişatı durdurma şansı verdik. The Final-1 2010 info-icon
We gave him a chance to save all of you. Hepinizi kurtarma şansı verdik. Ruhlarınızı kurtarması için ona bir şans verdik. The Final-1 2010 info-icon
But he chose to remain silent. Ama o sessizliği seçti.. Ama O, sessiz kalmayı seçti. The Final-1 2010 info-icon
Go to hell. Canın cehenneme. Cehenneme git. The Final-1 2010 info-icon
I'm already there. Ben zaten oradayım. Zaten oradayım. The Final-1 2010 info-icon
While you ponder your little situation, Böyle bir durumda ne yapmak istersiniz? Sen düştüğün aciz durumuna üzülürken... The Final-1 2010 info-icon
I have a little treat for you. Enjoy. Size ufak bir gösterim olacak keyfini çıkarın. ...size küçük bir gösteri yapayım. Keyfini çıkarın. The Final-1 2010 info-icon
Fuck you. Get that shit out of my face, man. Siktir git.. Çek şunu. Siktir git. Çek şunu suratımdan. The Final-1 2010 info-icon
Come on, fucker! I'm not scared of you, bitch! Come on! Piç kurusu.. Hadi gelsene! Durmasana adi herif! Senden korkmuyorum, şerefsiz! Durma hadi! The Final-1 2010 info-icon
You want to fucking kill me, huh? Beni öldürmek mi istiyorsun seni piç kurusu! Beni öldürmek mi istiyorsun, ha? The Final-1 2010 info-icon
You fucking kill me, you motherfucker! Beni öldürmek mi istiyorsun? Beni öldürecek misin, siktiğimin evladı? The Final-1 2010 info-icon
Bernard! Bernard. Bernard! The Final-1 2010 info-icon
You killed him. Onu öldürdünüz. Onu öldürdün. The Final-1 2010 info-icon
What did you give him? What'd you put in him? Ne yapıyor? Ona ne içirdiniz? Ne verdiniz ona? The Final-1 2010 info-icon
I didn't know you cared so much about him, Bradley. Senin anlayacak kadar zeki olduğunu sanmıyorum Bradley. Onun için bu kadar endişeleneceğini hiç beklemiyordum, Bradley. The Final-1 2010 info-icon
You know, for a person who cares so deeply, Sen insanları önemsemezsin. Sen de biliyorsun, bu kadar endişelendiğin arkadaşının hakkında... The Final-1 2010 info-icon
you really talk a lot of shit behind his back. Hep arkadan konuşursun. ...daha düne kadar arkasından ileri geri konuşuyordun. The Final-1 2010 info-icon
But that's not what's important. Ama bu önemli değil. Ama önemli olan bu değil. The Final-1 2010 info-icon
What is important is that he's alive. Önemli olan.. Onun yaşıyor olması. Önemli olan, onun yaşıyor olması. The Final-1 2010 info-icon
He can't move, but he can feel, Kımıldayamaz.. Ama hissedebilir.. Hareket edemez ama hissedebilir. The Final-1 2010 info-icon
so I'm sure he appreciates your love and concern. Eminim şu an senin sevgini hissediyordur. Eminim endişenden dolayı sana minnet duyuyordur. The Final-1 2010 info-icon
Don't do it. Yapma. Yapma bunu. The Final-1 2010 info-icon
Deeper, deeper, deeper. Daha derine, daha.. Daha derine. The Final-1 2010 info-icon
Please. Please, stop. Lütfen yapma, yapma. Lütfen dur artık. The Final-1 2010 info-icon
Enough! Please. Please. Hey kabul edin. Yeter! Ne olursun, lütfen. The Final-1 2010 info-icon
I have to admit, that was a stellar performance. Bu sadece bir başlangıçtı. İtiraf etmek gerekirse, muhteşem bir performans sergiledi. The Final-1 2010 info-icon
You! You gave him the key. Ona anahtarı verdin. Sen! Ona anahtarı sen verdin. The Final-1 2010 info-icon
He's the only one who ever stood up for me. We agreed not to hurt him. O kötü biri değildi. Bana iyi davranan tek kişi oydu. Zarar görmesini istemedim. The Final-1 2010 info-icon
We were the only ones who stood up for you. You betrayed us. Bunu senin için yaptık ve sen bize ihanet ettin. Sadece biz sana iyi davrandık. Bize ihanet ettin. The Final-1 2010 info-icon
What did you do? Neden yaptın bunu? Ne yaptın sen! The Final-1 2010 info-icon
Consequences. Sonuçları.. Bir sonuca bağladım. The Final-1 2010 info-icon
None of us are free from them. .. Hiçbirimiz özgür iradeli değiliz. Hiç birimiz onlardan bağımsız değiliz. The Final-1 2010 info-icon
Help! Help! What the fuck? İmdat yardım edin! Bu da ne?! Yardım edin! Bu da ne? The Final-1 2010 info-icon
Help, help! Yardım edin! İmdat! Yardım edin! The Final-1 2010 info-icon
Hey, hey, hey! Hey, hey. Stay back. Stay back! Hey hey geri çekil! Hey, hey, hey! Geri çekil. Uzak dur! The Final-1 2010 info-icon
Look, man, they're killing people. Who's killing people? Geri çekil Bak insanları öldürüyorlar. Bak dostum. İnsanları öldürüyorlar. Kim öldürüyor? The Final-1 2010 info-icon
What're you talking about? Just get some help! Kim öldürüyor? Ne diyorsun? Yardım etmeliyiz. Ne diyorsun sen? Hemen yardım çağır! The Final-1 2010 info-icon
Get some help for what? They're killing people back there. Ne yardımı? İnsanları öldürüyorlar. Ne için yardım çağıracağım? Orada insanları öldürüyorlar. The Final-1 2010 info-icon
Who is killing people? İnsanları kim öldürüyor? Kim öldürüyor The Final-1 2010 info-icon
Emily, it's time. Vakit geldi. Emily zamanı geldi. The Final-1 2010 info-icon
He didn't have a right to do this. Bunu yapmamalıydı. Bunu yapmak mecburiyetinde değildi. The Final-1 2010 info-icon
Ravi should have made his choice. Buna hakkı yoktu. Ravi bir seçim yapmak zorundaydı. The Final-1 2010 info-icon
We have to finish what we started. Başladığımız şeyi bitirmeliyiz. Başladığımız işi bitirmeliyiz. The Final-1 2010 info-icon
It's what Ravi would have wanted. Eminim o da buna sevinecek. Ravi de bunu istiyordu. The Final-1 2010 info-icon
Please. Please let her go. We'll do whatever you want. Just please... Lütfen bırakın gitsin o.. Lütfen onu bırakın. Ne isterseniz yapacağım. Lütfen. The Final-1 2010 info-icon
What are you doing to her? Ona ne yapacaksınız? Ona ne yapıyorsunuz? The Final-1 2010 info-icon
It's a special compound we made up. Kendi yaptığımız özel bir krem bu.. Kendi elimizle hazırladığımız özel bir karışım. The Final-1 2010 info-icon
At first, she won't feel anything but a cool sensation, Başta soğukluk dışında hiçbir şey hissetmeyecek. İlk önce, hafif bir ferahlık dışında bir şey hissetmeyecek... The Final-1 2010 info-icon
then a slight tingle, then a mild burn. Sonra kesilmeyi ve yanmayı da. ...daha sonra hafif bir yanma olacak. The Final-1 2010 info-icon
Soon enough, it will begin to eat away at her flesh, Kısa süre sonra eti kendi kendini yemeye başlayacak. Kısa süre sonra yüzündeki deri çok yavaş bir şekilde... The Final-1 2010 info-icon
dissolving it ever so slowly Hem de yavaşça. ...ve dayanılmaz bir acı eşliğinde... The Final-1 2010 info-icon
in the most painful way imaginable. Kefaretin en acı veren yolu. ...kendi kendini yiyip bitirecek. The Final-1 2010 info-icon
And she will become outside what she is on the inside. Ve içinde olduğu durumdan dolayı alt üst olacak. Yani içi ne kadar çirkinse, dışı da öyle görünecek. The Final-1 2010 info-icon
Disgusting. İğrenç. Tiksindirici! The Final-1 2010 info-icon
You will all be happy to know that Kurtis was able to get some help. Hepiniz bunu bilmelisiniz.. Curtis yardım getirmeye gitti. Kurtis'in yardım çağıracak olmasına hepiniz çok sevinmiş olmalısınız. The Final-1 2010 info-icon
But the bad news is, the cop won't be busting through the door, guns blazing. Ama kötü haber. Polisi bizimkiler silahla öldürmüş. Ama haberler kötü. Polis ağabeyimiz dünyayı boyladığı için buraya gelemeyecek. The Final-1 2010 info-icon
He apparently took a bullet to the head. Kafasına bir kurşun yemiş. Görünüşe bakılırsa beynine bir kurşun yemiş. The Final-1 2010 info-icon
Coward! Ödlek! Ödlekler! The Final-1 2010 info-icon
You coward. Ödleksin sen. Sen bir ödleksin. The Final-1 2010 info-icon
You're a coward, standing up there hiding behind that mask. Ödlek.. Orada durup, maskenin ardına saklanıyorsun. Karşımda dikilip, maskenin arkasına saklanan bir ödleksin. The Final-1 2010 info-icon
I'm not hiding behind this mask. Maskenin ardına saklanmıyorum. Maskenin arkasına saklanmıyorum. The Final-1 2010 info-icon
This is a reflection of what you turned me into. Bu, beni ne hale soktuğunuzun resmidir. Sizin yarattığınız bir eserim. The Final-1 2010 info-icon
This is what I am on the inside. Bu bizim yapmamız gereken. Kötülüğünüzün somut göstergesi. The Final-1 2010 info-icon
I am a monster that you created. Ben, senin yarattığın bir canavarım. Ben, sizin yarattığınız bir caniyim. The Final-1 2010 info-icon
Take off that mask. Çıkar maskeni. Çıkar şu maskeyi. The Final-1 2010 info-icon
Fair enough. Yeterince adil.. Yeterince adil. The Final-1 2010 info-icon
You should know who's about to alter the course of your life. Hayatında hiç böyle bir şey olacağını sanmıyordun. Hayatına kimlerin yön vereceğini çok iyi bilmelisin. The Final-1 2010 info-icon
You? Sen. Sen ha? The Final-1 2010 info-icon
You know, the irony of all this, Hepiniz bunu hak ettiniz. Bilirsin işte, tüm bunları... The Final-1 2010 info-icon
you actually empowered me. Beni buna siz zorladınız. ...yapma yetkisini aslında sen verdin. The Final-1 2010 info-icon
I would have lived my life all alone in the shadows, unassuming. Hayatımı gölgeler içine soktunuz. Bütün hayatımı, gösterişsiz ve sakin şekilde yaşamayı çok isterdim. The Final-1 2010 info-icon
But you, you wouldn't allow me to do that. Ve şimdi buradayım. Sen.. Bunu yapamazsın. Ama sen... Sen bunu yapmama izin vermedin. The Final-1 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 163326
  • 163327
  • 163328
  • 163329
  • 163330
  • 163331
  • 163332
  • 163333
  • 163334
  • 163335
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact