• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 163333

English Turkish Film Name Film Year Details
Look, we were at this party down the road. They drugged us. Bir parti vardı.. Bize ilaç içirdiler. Bak yolun aşağısında bir partiye katıldık. Hepimizi uyuşturdular. The Final-1 2010 info-icon
We don't know... You mean the Workley place. Yeah. Bilmiyoruz.. Worklanların orası mı? Nasıl oldu bilmi... Workley'lerin evini mi diyorsun? Tabii ya! The Final-1 2010 info-icon
I met that kid. Dane. He's a nice kid. Hayır o çocukla tanıştım.. Dane. O iyi bir çocuktu. Tanıştığım şu çocuk. Dane. İyi birine benziyordu. The Final-1 2010 info-icon
Dane. Dane? Dane. The Final-1 2010 info-icon
Now for a little mood music. Şimdi biraz havaya girelim.. Müzik.. Jack? Şimdi de müzik havasına girelim. The Final-1 2010 info-icon
Jack, lights, please. Jack, Işıklar lütfen? Jack, ışıklar lütfen.. The Final-1 2010 info-icon
Emily. Emily.. Emily. The Final-1 2010 info-icon
I think she needs a little bit of inspiration. Don't you? Sanırım biraz ilham almalı, Değil mi? Kızın biraz ilhama ihtiyacı var. Değil mi? The Final-1 2010 info-icon
I don't want to hurt him. Ona zarar vermek istemiyorum. Onu incitmek istemiyorum. The Final-1 2010 info-icon
He deserves it. Bunu hak etti. O bunu hakketti. The Final-1 2010 info-icon
This can't be happening. It is. Bu olamaz. Öyle ama. Bu olamaz. Oluyor işte. The Final-1 2010 info-icon
You have about two minutes before your skin begins to dissolve. Teninin erimesi için 2 dakikan var. Cildinin erimeden önce iki dakikan var. The Final-1 2010 info-icon
Cut off his fingers and I'll remove the compound. Hurry. Parmaklarını kes ve yüzündekini temizleyeyim. Çabuk ol. Parmaklarını kesersen, ben de bu karışımı temizlerim. Çabuk ol. The Final-1 2010 info-icon
Just do it. Yap hadi. Yap gitsin. The Final-1 2010 info-icon
I won't do it. Yapamam. Kesmeyeceğim. The Final-1 2010 info-icon
I don't care how much you hurt me, I won't hurt my friends. O yapabilir ama ben arkadaşıma bunu yapamam. Canımı ne kadar yakacağınız umurumda değil. Arkadaşımı incitmeyeceğim. The Final-1 2010 info-icon
I appreciate your loyalty, but you'll have to suffer for it. Sadakatini sevdim.. Ama şimdi acı çekeceksin. Sadakatine hayran kaldım ama bunun acısını çekeceksin. The Final-1 2010 info-icon
Yes, please send some officers down to the Workley residence. We got some hot... Bakın Worklan evinde bir.. . Evet lütfen Workley malikanesine polis gönderin. Burada... The Final-1 2010 info-icon
There are some niggers robbing the Workley place. Worklan evini soyuyorlar! Workley malikanesinde gözü dönmüş bir kaç manyak var. The Final-1 2010 info-icon
They got guns and all kinds of shit. Send everybody. Silahları falan var. Herkesi gönderin. Her türlü silahları var. Herkesi gönderin. The Final-1 2010 info-icon
You don't even know my name, do you? Adımı bile bilmiyorsun değil mi? Adımı bile bilmiyorsun, değil mi? The Final-1 2010 info-icon
My name is Dane, Benim adım Dane. Benim adım Dane... The Final-1 2010 info-icon
and you've tortured me since we were kids. Ve çocukluğumdan beri bana işkence ediyorsun. ...ve sen çocukluğumuzdan beri bize eziyet ettin. The Final-1 2010 info-icon
Please don't hurt me anymore. Lütfen, artık canımı yakma. Lütfen artık bana zarar verme. The Final-1 2010 info-icon
Don't hurt me anymore. Canımı yakma. Canımı yakma artık. The Final-1 2010 info-icon
You're a reaI coward, huh? You know that? Ödlek kimmiş? Ha? Gerçek bir korkakmışsın. Bunu biliyor muydun? The Final-1 2010 info-icon
And do you know why I'm gonna hurt you? Niye canını yakacağım, biliyor musun? Sana neden işkence yapıyorum, biliyor musun? The Final-1 2010 info-icon
'Cause you can't stop me. Çünkü sen beni durduramazsın. Çünkü benim hakkımdan gelemezsin. The Final-1 2010 info-icon
Any of that ring a bell, Brad? Aklına bir şey geldi mi Brad? Bu sana bir şey hatırlatıyor mu, Brad? The Final-1 2010 info-icon
Please don't cut off my fingers. Don't you cut off my fingers. Lütfen parmaklarımı kesme. Parmaklarımı kesme. The Final-1 2010 info-icon
Please, don't you cut off my fingers! Don't you cut off my fingers! Parmaklarımı kesme. Lütfen parmaklarımı kesme. Lütfen, parmaklarımı kesme! The Final-1 2010 info-icon
Please, don't cut them off, don't cut them off, don't cut them off! Lütfen parmaklarımı kesme. Lütfen kesme onları. Kesme, kesme, kesme! The Final-1 2010 info-icon
Bradley, Bradley. Okay. Bradley.. Sakin ol sakin ol. Bradley, Bradley. Tamam. The Final-1 2010 info-icon
Okay, I won't cut off your fingers. Parmaklarını kesmiyeceğim. Tamam, parmaklarını kesmeyeceğim. The Final-1 2010 info-icon
But here's the thing. I think that this world will be better off without you. Sanırım çok daha iyi yerlerin var. Bir de şu var. Sensiz bir dünyanın daha güzel olacağını düşünüyorum. The Final-1 2010 info-icon
But since I promised that I won't kill you, Seni öldürmeyeceğime söz verdim ama.. Ama seni öldürmemeye söz verdiğim günden beri... The Final-1 2010 info-icon
I'll just make sure that you can't do harm ever again. ..kimseye zarar veremeyeceksin bir daha. ...bir daha başkasına kötülük yapmayacağından emin olmak istiyorum. The Final-1 2010 info-icon
What? I'm sorry. Ne? Özür dilerim. Ne? Üzgünüm. The Final-1 2010 info-icon
You're sorry? I'm sorry. Özür diliyorsun Özür diliyorum. Üzgün müsün? Üzgünüm. The Final-1 2010 info-icon
You're sorry? I am sorry. I'm sorry. I am sorry. Özür diliyorsun Özür diliyorum. Özür diliyorum.. Demek üzgünsün? Üzgünüm, üzgünüm, üzgünüm. The Final-1 2010 info-icon
Oh, are you sorry, Brad? I'm sorry. Özür dile Brad. Özür dilerim. Üzgün müsün Brad? Üzgünüm. The Final-1 2010 info-icon
You're only sorry because you have no choice but to be sorry. Sen özür diliyorsun, çünkü tek şansın bu. Sadece üzülürsün çünkü üzgün olmaktan başka seçeneğin yok. The Final-1 2010 info-icon
No, I'm sorry, I'm sorry. Hayır üzgünüm, üzgünüm. Hayır, üzgünüm. üzgünüm. The Final-1 2010 info-icon
And that means, Brad, that you're not sorry. Bu aslında üzgün değilsin demek, seni zavallı. Bu senin üzgün olduğun anlamına gelmiyor, Brad. The Final-1 2010 info-icon
I spent a great deaI of time thinking about how I'd like to get even with you, Ben yıllarımı senden nasıl kurtulacağımı düşünmeye harcadım. Bütün zamanımı, seni nasıl aciz duruma sokarım diye düşünerek geçirdim. The Final-1 2010 info-icon
and no matter what I came up with, Ve ne olursa olsun.. Bak buraya kadar geldim. Bu fırsatı yakaladım da. The Final-1 2010 info-icon
I just didn't feeI satisfied. Tatmin olmalıydım.. Ama gel gör ki tatmin olmadım. The Final-1 2010 info-icon
The anger and the hatred that you poured into me for years Yıllardır sana olan öfkem ve nefretim. Yıllardır içimde biriktirdiğim kin ve öfke... The Final-1 2010 info-icon
made it impossible. Bu imkansız bir şeydi. ..bana bu anı yaşama imkanı verdi. The Final-1 2010 info-icon
But I came up with a way, Bradley. Artık vakti gelmişti Bradley. Ama yeterli değil, Bradley. The Final-1 2010 info-icon
I came up with a way to take everything that you love away from you. Sevdiğin her şeyi senden alacağım. Sevdiğin her şeyi elinden alacağım. The Final-1 2010 info-icon
You will never, ever enjoy sex again. Bir daha asla ve asla seksten zevk alamayacaksın. Bir daha asla seksten zevk alamayacaksın. The Final-1 2010 info-icon
You'll never, ever play football again. Bir daha asla ve asla futbol oynayamayacaksın. Bir daha asla futbol oynayamayacaksın. The Final-1 2010 info-icon
And you, Ve sen.. Bundan sonra... The Final-1 2010 info-icon
you will spend the rest of your little pathetic life ..bu kısa pis hasta ruhlu hayatını... ...zavallı hayatının geri kalanını tekerlekli sandalyeye... The Final-1 2010 info-icon
confined to a wheelchair! .. acıyla geçireceksin. ...mahkum olarak geçireceksin The Final-1 2010 info-icon
Remember biology, Bradley? Biyoloji dersini hatırlıyor musun Bradley? Biyoloji dersini hatırlıyor musun, Bradley? The Final-1 2010 info-icon
Remember we learned that if somebody severed the human spinaI cord, Biyoloji dersinde neler öğrenmiştik hatırlıyor musun? Omurilik soğanı, ağır bir darbeye maruz kaldığı zaman insanın... The Final-1 2010 info-icon
they'll become instantly paralyzed? İnsan nasıl felç olurdu? ...anında felç olacağını öğrenmiştik, hatırlıyor musun? The Final-1 2010 info-icon
No. No, you probably don't remember that lesson Hayır sen hatırlamazsın.. Hayır. Muhtemelen böyle bir dersin varlığından bile haberin yok. The Final-1 2010 info-icon
'cause you were too busy devising ways to fuck me and my friends! Çünkü sen hep benle uğraşmakla meşguldün. Çünkü benimle ve arkadaşlarımla uğraşmakla meşguldün! The Final-1 2010 info-icon
Well, guess what, Brad? Guess what? Benle ve arkadaşlarımla. Düşünsene Brad. The Final-1 2010 info-icon
I did some devising of my own. İşte layığını buldun. Sana Ömürlük bir hatıra verdim. The Final-1 2010 info-icon
Every time you hoist yourself into that wheelchair, I want you to think of me. Dersleri dinlemeliydin. Her seferinde kendine geldiğinde beni düşüneceksin.. Tekerlekli sandalyeye her oturuşunda beni düşünmeni istiyorum. The Final-1 2010 info-icon
Smiling. Gülümse. Gülüşümü. The Final-1 2010 info-icon
In a short time, Kısa bir zaman. Kısa bir süre sonra... The Final-1 2010 info-icon
the sun will come up and this will all be over. .. Sonra güneş doğacak ve her şey bitecek. ...güneş doğacak ve bütün bunlar sonra erecek. The Final-1 2010 info-icon
You don't know it just yet, but you have all been a part of history. Tarihin güzelliğiyle başbaşa kalacaksınız. Gün doğmadan neler doğar bilinmez ama bu anının bir parçası olacaksınız. The Final-1 2010 info-icon
The events of tonight will live on forever. Bu gece olanlar sonsuza dek unutmayacağınız şeylerdi. Bu gece olanlar, sonsuza kadar sizinle yaşayacak. The Final-1 2010 info-icon
We gave meaning to all your lives tonight. Bu gece hepiniz bir ders aldınız. Bu gece, bütün hayatınıza anlam hattı. The Final-1 2010 info-icon
No thank you necessary. Ve bence bu gerekliydi. Teşekkür etmenize gerek yok. The Final-1 2010 info-icon
Sicko. Sapık.. Şerefsiz. The Final-1 2010 info-icon
You're all going to jaiI. Hepiniz hapse gireceksiniz. The Final-1 2010 info-icon
No, we're not. Girmeyeceğiz. Hayır girmeyeceğiz. The Final-1 2010 info-icon
Do you remember when we were sophomores, Riggs, Biz daha ilk senedeyken Riggs.. Beni eve.. İkinci sınıftayken yaşadığımız bir anımızı hatırlıyor musun Riggs? The Final-1 2010 info-icon
and you offered me a ride home because it started to rain? ...bırakmıştın yağmur başladı diye. Yağmurlu bir günde beni eve bırakmıştın. The Final-1 2010 info-icon
What does that matter? Bu nereden çıktı? Ne önemi var? The Final-1 2010 info-icon
Well, that's just it, Riggs. Söylüyorum işte.. Kibarlığın tek bir şekli bile. Önemli olan da bu, Riggs. The Final-1 2010 info-icon
That one act of kindness .. Seni bırakmama neden. En ufak bir iyilik bile... The Final-1 2010 info-icon
is a reason why I considered letting you go, Neden dilini kesmiyorum? Bana ne yapacağın umrumda değil! ...seni serbest bırakmaya yeter. The Final-1 2010 info-icon
why I hadn't cut out your tongue. I don't care what you do to me! Canın cehenneme Dave.. hepinizin canı cehenneme! Bu yüzden dilini kesmedim. Bana ne yapacağım umurumda değil! The Final-1 2010 info-icon
Fuck you, Dane! Lanet, Dane! Siktir git, Dane! The Final-1 2010 info-icon
Fuck all you bastards! Lanet, hepinize! Siktirin gidin, zina çocukları! The Final-1 2010 info-icon
You really do have a big mouth, huh, Riggs? Gerçekten çok konuşuyorsun, değil mi sen? Gerçekten çenen çok düşükmüş Riggs. The Final-1 2010 info-icon
I appreciate your courage in the face of danger. Tehlike karşısındaki cesaretini anlıyorum. Yüzündeki cesaret dolu ifadeye hayran kaldığımı belirtmeliyim. The Final-1 2010 info-icon
There is something to be said about defiance. Ve bunu bir şekilde dizginlemelisin. Bu cengaver çıkışına söylenecek bir şey bulamıyorum. The Final-1 2010 info-icon
There's nobility to it. Başka yapacağın bir şey yok. Çok asil bir davranış. The Final-1 2010 info-icon
And there's a price to pay. Ve bunun bir bedeli olacak. Ama bedelini ödeyeceksin. The Final-1 2010 info-icon
Shouldn't have opened your big fat mouth. Koca ağzını açmanın bedeli. Torba gibi ağzını açmamalıydın. The Final-1 2010 info-icon
I got two of them. 2 tanesini hakladım. İkisini öldürdüm. The Final-1 2010 info-icon
You're crazy, old man. Sen delisin yaşlı adam. Hala çakı gibisin, moruk. The Final-1 2010 info-icon
Hey, kid, I'm sorry I didn't believe you. Evlat, sana inanmadığım için üzgünüm. Bak çocuk, sana inanmadığım için özür dilerim. The Final-1 2010 info-icon
It's cooI. Sakin ol.. Önemli değil. The Final-1 2010 info-icon
You come banging on my door at 5:00 in the morning with a gun in your hand, Sabahın bir köründe kapıma silahla gelseydin. Sabahın 5'inde elinde bir silahla kapıma dayansaydın... The Final-1 2010 info-icon
I might not believe you, either. Ben de sana inanmazdım. ...ben de sana inanmazdım. The Final-1 2010 info-icon
Let me ask you something. Is it all true about your pa? Sana bir şey soracağım. Sana bir şey soracağım? Büyükbaban hakkında anlattıkların doğru muydu? The Final-1 2010 info-icon
About being in the military and everything? Babanla ilgili her şey doğru mu ordudaymış falan ya? Asker olması, savaşa katılması gibi? The Final-1 2010 info-icon
No, I made all that bullshit up. Hayır uydurdum. Hayır, hepsini uydurdum. The Final-1 2010 info-icon
My dad works for a steeI mill. His dad worked for a steeI mill. Babamın işi mektup götürüp getirmekti. Babam çelik fabrikasında çalışıyor. Onun babası da çelik fabrikasında çalıştı. The Final-1 2010 info-icon
I just don't want to end up doing the same thing, you know? Aynı şeyi yapmadınız yani. Ama ben aynı işi yapmak istemiyorum anlıyor musun? The Final-1 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 163328
  • 163329
  • 163330
  • 163331
  • 163332
  • 163333
  • 163334
  • 163335
  • 163336
  • 163337
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact