• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 163327

English Turkish Film Name Film Year Details
We had to get him, didn't we? Oh, yeah, you got him, pal. Adamı zapt etmeliydik Tanrı aşkına. Çok güzel zapt ettin, ellerine sağlık. The Fighter-4 2010 info-icon
you just play him up like a pinball machine. Onunla langırt makinesi gibi oynayacaksın. The Fighter-4 2010 info-icon
Can they call you? Sana ulaşabilirler mi? Dövüşe çıkacağım da. The Fighter-4 2010 info-icon
Your thing's coming off. And your other thing. Sargın çıkıyor. Öteki de çıkmak üzere. The Fighter-4 2010 info-icon
Had to read the whole fucking movie. Fucking subtitled. Film boyunca okumak zorunda kaldım. Soktuğumun altyazıları. The Fighter-4 2010 info-icon
and he wants me to train you, ...benim de antrenörün olmamı istiyor. The Fighter-4 2010 info-icon
All we ever wanted for you was to be world champion. Tek istediğimiz senin dünya şampiyonu olmandı. ...elinin kırılmasına göz yumuyorsun. Delisin sen. The Fighter-4 2010 info-icon
I'll fight Sanchez the way I fight. Haklıyım değil mi? The Fighter-4 2010 info-icon
You know what Micky just said? He said you can't give up in this game. Micky az önce ne dedi biliyor musunuz? "Bu oyunda asla pes etmeyin." dedi. The Fighter-4 2010 info-icon
Good to see you! Oh! Seni görmek ne güzel! The Fighter-4 2010 info-icon
Don't take no abuse! This is your time, Micky! Neary'den iki büyük ıska geliyor. İşte böyle! İşte böyle! The Fighter-4 2010 info-icon
What can I get for you? Just a burger and a drink, please. Ne istiyorsun? Burger ve kola. Ne alırdınız? Bir hamburger ve içecek lütfen. The Final-1 2010 info-icon
How do you want that burger done? Burger nasıl olsun? Hamburger nasıl olsun? The Final-1 2010 info-icon
Okay, that'll be 4 bucks. 4 dolar. Tamam. Ücret 4 Papel. The Final-1 2010 info-icon
You want that for here? No. Başka bir şey? Yok. Başka bir isteğiniz? Yok. The Final-1 2010 info-icon
Okay, we'll bring that right out to you. Tamam, biz sana getireceğiz. Tamam. Biz masanıza getiririz. The Final-1 2010 info-icon
Mommy, why does that girI's face look like that? Anne.. Neden o kız öyle oturuyor? Anne kızın yüzü neden böyle olmuş? The Final-1 2010 info-icon
You eat your food, honey. Sen yemeğini ye canım. Yemeğini ye tatlım. The Final-1 2010 info-icon
Did she get into an accident? Yes. Eat your food. Kaza falan mı geçirmiş? Evet.. Yemeğini ye. Kaza mı geçirdi? Evet. Yemeğini ye. The Final-1 2010 info-icon
Stop looking at me! Stop looking at me! Bana bakmayı kesin! Bana bakıp durmayın! Bana bakmayı kesin artık! The Final-1 2010 info-icon
I know what I look like. Nasıl göründüğümü biliyorum.. Nasıl göründüğümü biliyorum. The Final-1 2010 info-icon
You think I chose to look like this? You think I chose this? Sizce ben mi istedim böyle görünmeyi? The Final-1 2010 info-icon
The Han dynasty, during their rule, would sometimes leave their enemies alive, Bazen bu tarz şeylerin nasıl... Han Hanedanlığı, hükümdarlığı boyunca esir aldığı düşmanlarını öldürmek yerine... The Final-1 2010 info-icon
disfiguring them in a most grotesque manner. ...göründüğünü bilemezsiniz. ...yüzlerine bakılmayacak şekilde çirkinleştirdiler. The Final-1 2010 info-icon
It was a message to all those who would oppose their rule Bu da birçok şeyi açıklar. Büyük bir mesaj gibi düşünün. Bu yöntemle kendi kurallarına karşı gelen toplumlara bir mesaj gönderiyorlardı. The Final-1 2010 info-icon
that you would die, or carry the scars of your defiance. Ve sonunda bunları bilerek yok olmak bile mümkün. Ya öldürüleceklerdi ya da yüzleri deforme edilecekti. The Final-1 2010 info-icon
They understood the psychologicaI effect this would have on the masses. Tüm bunların psikolojik efektini düşünmemiz gerekir. Böyle bir mesajın psikolojik baskı yaratacağını çoktan anlamışlardı. The Final-1 2010 info-icon
There was a price to pay for your actions. Bunun da ödeyecek bir bedeli vardır. Karşı koymanın ağır bir bedeli vardı. The Final-1 2010 info-icon
By the time they were through with you, death would be a welcome friend. Bu sırada ölüm hep yanı başınızdadır. Son nefeslerini verinceye kadar yanı başlarında onları ölüme hazırlıyorlardı. The Final-1 2010 info-icon
Have your daddy pick me up a slushy when he gets off work, okay? Her gün beni bu şekilde alman acayip hoşuma gidiyor. Baban işten çıkarken bana bir kayganlaştırıcı getirsin, olur mu? The Final-1 2010 info-icon
Make it a cherry one. Tatlı şey seni. Biriyle yalaşacağım. The Final-1 2010 info-icon
Bradley, I've told you a million times, leave Ravi alone and find another seat. Bradley sana milyonlarca kez, başka bir koltuğa geçmeni söyledim. Bradley, sana milyon kere söyledim. Ravi'yi rahat bırak ve başka yere otur. The Final-1 2010 info-icon
Well, as I entered the classroom, this was the only seat available. Sınıfa girdiğimde burası tek boş yerdi. Sınıfta kalan tek boş yer burası. The Final-1 2010 info-icon
Then switch with Bernard. Bernard'la yer değiş. O zaman Bernard'la yer değiştirin. The Final-1 2010 info-icon
Continuing on, talking about the importance of the Chinese ancient mindset Devam ediyorum, Çinin bu kozmik... Eski Çin Medeniyeti'nin uyguladığı bu kozmik cezaların toplum üzerinde... The Final-1 2010 info-icon
that they were into this whole idea of cosmic retribution. ...akımının altında büyük bir fikir yatar. ...yarattığı etkiden bahsediyorduk. The Final-1 2010 info-icon
I got us the hottest costumes for the party. Parti için en dehşet kostüm bende. Parti için çok seksi kostümler aldım. The Final-1 2010 info-icon
They scream, "We love sex, but not with you. " Seksi seviyoruz diye çığlık atıyor. ''Sekse bayılıyorum ama seninle değil.'' diye haykırıyorlar. The Final-1 2010 info-icon
We're so vain. I'm totally okay with that. Ama senle değil Çok hoş. Çok kibirliyiz. Benim için sakıncası yok. The Final-1 2010 info-icon
So, who's throwing this party anyways? Probably Stephanie. Bana uyar Kim veriyor bu partiyi. Ee, partiyi kim veriyor? Muhtemelen Stephanie. The Final-1 2010 info-icon
She keeps trying to win us over so that we'll be her friend. Stefany.. Eziğin teki sadece arkadaşlarını çağıracakmış. Bizi ezmeye çalışıyor, bu yüzden onunla arkadaş olacağız. The Final-1 2010 info-icon
She's such a loser. O kaybetmişlerin yanında... Zavallının teki. The Final-1 2010 info-icon
Awesome, so we'll drink her booze, trash her place and still ignore her ass. Harika.. İçkilerini bitirir, evini çöplüğe çevirir ve defolur gideriz. Harika. İçkilerini içeriz, evini çöplüğe çeviririz. Kıçına tekmeyi basar gideriz. The Final-1 2010 info-icon
You realize we're all going to hell someday, right? Her zaman yaptığımız gibi Bir gün hepimiz cehennemin dibini boylayacağız, biliyorsunuz değil mi? The Final-1 2010 info-icon
And we'll be the hottest bitches there, too. Seksi sürtükler böyledir. Ve orada da çok ateşli sürtükler olacağız. The Final-1 2010 info-icon
That's the plan. Plan bu. Planımız bu şekilde. The Final-1 2010 info-icon
Oh, my God. Aman Tanrım.. Aman Tanrım! The Final-1 2010 info-icon
There's that little bitch, Emily. Let's fuck with her. Emily burada. Küçük fahişemiz Emily burada. Hadi onunla kafa bulalım. The Final-1 2010 info-icon
Hey, sexy girI. Selam seksi kız.. Selam seksi kız. The Final-1 2010 info-icon
So, going to the costume party next week? No. Haftaya partiye geliyor musun? Hayır. Kostüm partisine katılacak mısın? Hayır. The Final-1 2010 info-icon
Come on, it'll be so much fun. Hadi ama çok eğleneceğiz. Hadi ama çok eğlenceli olacak. The Final-1 2010 info-icon
Maybe you can even get your cherry popped. Belki ilk seferini de yaparsın. Belki bakireliğini bile bozdurabilirsin. The Final-1 2010 info-icon
Yeah, some guys like freaks. Yeah, Emily, don't you want to have fun? Evet, ucubeleri seven biri bulunur. Evet Emily, eğlenmek istemez misin? Ucubeleri seven biri çıkar karşına belki. Evet Emily, eğlenmek istemiyor musun? The Final-1 2010 info-icon
I wasn't invited. What? Davet edilmedim Ne? Davet edilmedim. Ne? The Final-1 2010 info-icon
You mean, we were invited and you were not? Biz edildik sen edilmedin mi? Yani biz davet edildik ama sen edilmedin mi? The Final-1 2010 info-icon
I don't understand. I mean, look at you. How could that be? Anlamıyorum.. Yani kendine bir baksana.. Bu nasıl olamaz. Anlamıyorum. Şu haline bak. Davet edilmeyi nasıl bekliyorsun? The Final-1 2010 info-icon
Why are you always so mean to me? I've never done anything to you. Niye bana karşı bu kadar kabasınız? Ben size hiçbir şey yapmadım. Neden beni sürekli aşağılıyorsunuz? Ben size hiçbir şey yapmadım. The Final-1 2010 info-icon
We're not being mean. We're being honest. Kaba değil dürüstüz. Seni aşağılamıyoruz. Sadece dürüst oluyoruz. The Final-1 2010 info-icon
You know, I think you'd actually like me if you just gave me a chance. Bence beni bir şans olarak göremediğiniz için bunu yapıyorsunuz. Gerçekten bana bir şans verirseniz beni seversiniz. The Final-1 2010 info-icon
I doubt it. Tabi canım! Hiç sanmıyorum. The Final-1 2010 info-icon
Oh, my God, you're not gonna cry, are you? Ağlamayacaksın değil mi? Yok artık! Ağlamayacaksın değil mi? The Final-1 2010 info-icon
Oh, my God. Don't go. Be our friend. Gitme.. Arkadaşımız ol. Aman Tanrım. Gitme. Arkadaşımız ol. The Final-1 2010 info-icon
Howdy. Hey.. Nasıl gidiyor? The Final-1 2010 info-icon
Hey, is Workley around? Kirk buralarda mı? Merhaba. Workley buralarda mı? The Final-1 2010 info-icon
Passed away about eight months ago. Bir kaç ay önce öldü. Yaklaşık 8 ay önce öldü. The Final-1 2010 info-icon
I'm his nephew. He left me the house in his will. Ben yeğeniyim.. Evin mirasçısı. Ben onun yeğeniyim. Bu ev ondan bana miras kaldı. The Final-1 2010 info-icon
Well, I'm sorry for your loss, son. Başın sağolsun evlat. Kaybın için üzgünüm evlat. The Final-1 2010 info-icon
My name's Parker. Ben Parker. Ben Dane. Adım Parker. The Final-1 2010 info-icon
I'm Dane. Dane. Nice to meet you. Memnun oldum. Ben de Dane. Dane. Memnun oldum. The Final-1 2010 info-icon
Eight months. Don't that beat all? 8 ay oldu.. Buraları boş bırakma. Demek 8 aydır yok. Zor olmalı. The Final-1 2010 info-icon
You know, he and I were both in Vietnam. O ve ben Vietnam'daydık.. Onunla Vietnam'daydık. The Final-1 2010 info-icon
We shared a lot of stories. Birlikte çok şey paylaşmıştık. Birçok anımızı paylaştık. The Final-1 2010 info-icon
So, you and your friends doing some work around the grounds? Sen ve arkadaşın.. Etrafa bakmaya mı geldiniz? Ee, arkadaşlarınla bahçe işleriyle mi uğraşıyorsun? The Final-1 2010 info-icon
Yeah. Evet.. Evet. The Final-1 2010 info-icon
Yeah, just getting the place ready. Evet.. Araziyi hazırlıyoruz. Evet. Hazır hale getiriyoruz. The Final-1 2010 info-icon
It's a mighty fine picking. Güzel çalıyorsun. Güzel bir çalgı aleti. The Final-1 2010 info-icon
Well, if you need anything, I'm just a mile or so down here. Bir şeye ihtiyacın olursa, ben buralardayım. Bir şeye ihtiyacın olursa, buradan bir mil aşağıdayım. The Final-1 2010 info-icon
Thanks. Appreciate it. Teşekkürler, sağ olun. Teşekkürler. Minnettarım. The Final-1 2010 info-icon
You know, I don't mean to stick my nose in it, Karışmak istemem ama... İşine burnumu sokmam istemem ama... The Final-1 2010 info-icon
but that plan of yours, it's never gonna work. ...bu hazırlık pek işe yaramaz. ...planın asla işe yaramayacak. The Final-1 2010 info-icon
Sorry? Trap. Efendim? O tuzaklar. Anlamadım? Tuzaklar. The Final-1 2010 info-icon
The tops are too sturdy. They'll walk right over it. Ben de yaptım oradan biliyorum.. Üst kapak çok yukarda duruyor. Etrafından geçip giderler. The Final-1 2010 info-icon
What you need are cage traps. I got plenty of them. Kafesli tuzak gerek sana. Bende çok var. Sana kafesli bir tuzak lazım. Bende onlardan çok var. The Final-1 2010 info-icon
Yeah. Bende çok var. Evet. The Final-1 2010 info-icon
Yeah, maybe. Thanks. Evet.. Alırım belki sağ olun. Evet olabilir. Sağol The Final-1 2010 info-icon
Just offering. Sadece bir teklifti. Sadece bir öneri. The Final-1 2010 info-icon
Hey, Ravi. Selam Robbie. Selam Ravi. The Final-1 2010 info-icon
Yeah, I'm watching it now. Evet izliyorum. Evet. Şuan seyrediyorum. The Final-1 2010 info-icon
I think it's... Bence.. Çok kötü. Sanırım bu çok... The Final-1 2010 info-icon
Gruesome, disgusting. İğrenç. ...dehşet verici ve tiksindirici. The Final-1 2010 info-icon
It's perfect. Yine de muhteşem. The Final-1 2010 info-icon
We'll pick up the partiers in the truck and bring them to the house. Parti yerini bulmak için takip edeceğiz ve... Onları kamyonetle parti yerine götüreceğiz. Hepimiz kostümlü olacağız. The Final-1 2010 info-icon
Triplets will be on ATVs in the woods wearing the same costumes as us. ...hepimizde aynı kostümler olacak. Ağaçlık alanda kostümlü 3 kişi nöbet tutacak. The Final-1 2010 info-icon
Nobody escapes. I think it's brilliant. Kimse kaçamayacak. Bence zekice bu. Kimse kaçamayacak. Bence muhteşem olacak. The Final-1 2010 info-icon
I mean, all the years of watching horror films, Yani yıllar boyunca bize yaptıkları. Onca yıldır korku filmi seyrederim... The Final-1 2010 info-icon
what can be better than to put it all to use? Biz de iyi bir şeyler yapmalıyız. ...acaba yapacaklarımız hepsinden daha mı kötü? The Final-1 2010 info-icon
I think I know the perfect way to use Jack's banjo skills. Bence bu harika bir intikam olacak. Sanırım Jack'in bançosunu kullanmak çok iyi bir fikir. The Final-1 2010 info-icon
Dude, what? Can you smell it? Can you smell it? Dostum.. Ne? Koklayabilir misin? Ne diyorsun dostum? Bunu koklayabilir misin? The Final-1 2010 info-icon
Dude. He's fucking coming over here, man. Dostum. Bir mankafa daha geliyor. Ahbap. Kahrolası herif buraya geliyor dostum. The Final-1 2010 info-icon
Dude. Trying to come over here? Dostum. Bir mankafa daha geliyor. Ahbap. Buraya mı geliyorsun? The Final-1 2010 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 163322
  • 163323
  • 163324
  • 163325
  • 163326
  • 163327
  • 163328
  • 163329
  • 163330
  • 163331
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact