• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 15895

English Turkish Film Name Film Year Details
The last time I listened to you, I got En son seni dinlediğimde, karnımda koca bir delik açıldı. Dollhouse-1 2009 info-icon
They were going to kill me! Beni öldürmeye çalışıyorlardı. Dollhouse-1 2009 info-icon
Who is she? Bu kız kim? Bu kim? Güzel bir kız. Dollhouse-1 2009 info-icon
A pretty girl. Çok güzel bir kız. Dollhouse-1 2009 info-icon
She is a pretty girl. Pretty and lost. Çok güzel bir kız. Güzel ve kayıp. Güzel olabilir ama aynı zamanda kayıp. Dollhouse-1 2009 info-icon
Is she the reason they want me dead? Bu kız yüzünden mi beni öldürmek istediler? Beni öldürmek istemelerinin sebebi o mu? Dollhouse-1 2009 info-icon
No! I I gave you a tip! Hayır. Sana ipucu verdim! Dollhouse-1 2009 info-icon
Somebody gives it to me, I give it to you. Biri bana verdi, ben de sana verdim. Dollhouse-1 2009 info-icon
That's how it works! Who gave you the tip? Bu işler böyle yürür! Sana ipucunu kim verdi? Bu işler böyle yürür! Sana kim haber verdi? Dollhouse-1 2009 info-icon
Who gave you the tip?! Sana ipucunu kim verdi? Bu kız mı verdi? O haberi kim verdi? Caroline mi verdi? Dollhouse-1 2009 info-icon
A voice on the phone. Telefondaki bir ses verdi. Dollhouse-1 2009 info-icon
A A man. Bir adam. Dollhouse-1 2009 info-icon
Not old, not young. Ne yaşlı ne de genç. Orta yaşlı biriydi. Aksanı vardı. Dollhouse-1 2009 info-icon
Sounded Georgian maybe. Gürcü olabilir. Dollhouse-1 2009 info-icon
Russian Georgia, not Sweet Home Georgia. Rusya'daki Gürcistan, ülkemizdeki değil. Rusya tarafındaki Gürcülerden. Amerika’daki Georgia ile karıştırma. Dollhouse-1 2009 info-icon
Alabama. Alabama. Alabama'daki. Dollhouse-1 2009 info-icon
Wh What do I know? Ne biliyorum ki? Ben ne anlarım ki? Dollhouse-1 2009 info-icon
It's confusing, this country. Bu ülke kafamı karıştırıyor. Bu ülke çok karışık. Dollhouse-1 2009 info-icon
The Borodins used me to get to you. Sana ulaşmak için Borodinler beni kullandı. Borodinler sana ulaşmak için beni kullandı. Dollhouse-1 2009 info-icon
That means they know I talk to you, the FBI! Bu demektir ki seninle, yani FBI ile konuştuğumu biliyorlar! Dollhouse-1 2009 info-icon
I am a dead man already Bana yardım etmezsen kesin öldürürler beni. Eğer bana yardım etmezsen ölü biri sayılırım. Dollhouse-1 2009 info-icon
If I help you... Sana yardım edersem... Sana yardım edersem... Dollhouse-1 2009 info-icon
...I never hear from you again. ...bir daha sesini duymak istemiyorum. ...yüzüne bir daha asla görmemeliyim. Dollhouse-1 2009 info-icon
Never. As in ever. Asla ve kat'a. Hiçbir zaman. Dollhouse-1 2009 info-icon
Never ever. Dewitt'in başına bir şey geldiyse... Dollhouse-1 2009 info-icon
Stay here. Burada bekle. Topher. Sen kal burada. Bakalım elimden ne gelecek. Dollhouse-1 2009 info-icon
And this is one of the missing Elgin Marbles. Bu, kayıp Elgin heykellerinden biri. Bu kayıp olan Elgin Mermerlerinden bir tanesi. Dollhouse-1 2009 info-icon
Okay, but we're looking for a frieze fragment, Pekala, ama biz bir parça duvar süsü arıyoruz... ...günler. Aradığımız şey bir duvar süslemesi parçası. Dollhouse-1 2009 info-icon
Over their heads, Professor. Kafalarının üstünde, profesör. Bu iş onları aşar, Profesör. Dollhouse-1 2009 info-icon
The Elgin Marbles Elgin heykelleri, 19. yüzyılın sonlarında çalınan... Elgin Mermerleri Partenon tapınağından 19. yüzyılın sonlarında çalınan... Dollhouse-1 2009 info-icon
they granted Thomas Bruce, the Seventh Earl of Elgin, ...Yedinci Elgin Kontu Thomas Bruce'a... ...bu mermerleri sökmek için Elginlerin yedinci kontundan izin almışlardı. Dollhouse-1 2009 info-icon
So, Greece hired us to take this one back. Yani bunu geri almak için bizi Yunanistan kiraladı. Dollhouse-1 2009 info-icon
Explains why we got hired through middlemen. Bu neden bir aracı tarafından kiralandığımızı açıklıyor. Neden aracı adamlarla kiralandığımızı açıklar. Dollhouse-1 2009 info-icon
And the no kill order. Things go bad, Ayrıca öldürmeme kuralını da. Eğer işler sarpa sararsa... Dollhouse-1 2009 info-icon
they don't want some kind of international incident. ...uluslararası bir durumun ortaya çıkmasını istemiyorlar. Dollhouse-1 2009 info-icon
finding out's usually not healthy. ...kim olduğunu bulmak pek akıllıca olmaz. Dollhouse-1 2009 info-icon
How about we stop speculating? All right. Spekülasyon yapmayı bırakın da işimize bakalım. Dollhouse-1 2009 info-icon
At least not for the next 34 minutes. En azından önümüzdeki 34 dakika. En azından önümüzdeki 34 dakika içerisinde. Dollhouse-1 2009 info-icon
It's nothing personal his thing with you. Kişisel bir şey değil. Sana olan tavrı. Sana olan tutumu kişisel değil. Dollhouse-1 2009 info-icon
If I were in charge, he'd be an ass with me, too, so... Senin yerinde ben olsaydım, bana da böyle davranırdı. Eğer ben başta olsaydım bana da uyuzluk yapacaktı. Dollhouse-1 2009 info-icon
Want to grab a drink after this? Bundan sonra bir şeyler içmek ister misin? Bu işten sonra bir şeyler içmek ister misin? Dollhouse-1 2009 info-icon
Ask me when we get out of here. Buradan çıktığımız zaman sor bunu. Buradan çıkınca bir daha sor. Dollhouse-1 2009 info-icon
Will do. Sorarım. Dollhouse-1 2009 info-icon
Where are you going with that? Soracağım. Nereye gidiyorsun? Dollhouse-1 2009 info-icon
No, don't! Hayır, yapma. Dollhouse-1 2009 info-icon
Don't let Kapanmasına... Kapatmasına izin vermeyin! Dollhouse-1 2009 info-icon
Stop the door! Kapanmasına... Dollhouse-1 2009 info-icon
Bastard! Aşağılık herif. Piç herif! Dollhouse-1 2009 info-icon
Hey, are you okay? İyi misin? İyi misin? Bomba gibiyim! Dollhouse-1 2009 info-icon
Yeah, yeah, yeah, peachy. Evet, evet, evet. Gayet iyi. Dollhouse-1 2009 info-icon
The alarm come back up in... Alarm devreye tekrar... Alarm kaç dakika sonra devreye girecekti? Dollhouse-1 2009 info-icon
In In what? ...kaç dakikada... Dollhouse-1 2009 info-icon
31 minutes. 31 dakika içinde girecek. Dollhouse-1 2009 info-icon
Not gonna be a problem. Bu sorunu halledebiliriz ama önce bir telefınla görüşmeliyim. Dollhouse-1 2009 info-icon
Just got to make a quick call. Sadece birini aramam gerek. ...Lilya. Dollhouse-1 2009 info-icon
It's me. How in the hell are you getting reception down here? Benim. Nasıl oluyor da telefonun burada çekiyor? Dollhouse-1 2009 info-icon
Probably the southwest corner of the building. Büyük ihtimalle binanın güneybatı tarafından çıkacaktır. Dollhouse-1 2009 info-icon
You're gonna have to complete this job for me. Bu işi benim için tamamlaman gerek. Dollhouse-1 2009 info-icon
I need a happy client. Müşterimizi mutlu etmemiz lazım. Ben hallederim. Dollhouse-1 2009 info-icon
Everything all right in there? Her şey yolunda mı orada? Orada her şey yolunda mı? Kilitli kaldık. Dollhouse-1 2009 info-icon
My tech guy's gonna need medical, Teknik adamımın tıbbi yardıma ihtiyacı var... Teknisyenimin tıbbı müdahaleye ihtiyacı var... Dollhouse-1 2009 info-icon
I'll finish the job. Just get out of there. ...ama işi başaramazsak bir anlamı olmaz. Dollhouse-1 2009 info-icon
Thanks. See you in a few. Teşekkürler. Birazdan görüşürüz. Sağ ol. Yakında görüşürüz. Dollhouse-1 2009 info-icon
Did I... fall asleep? Ben... uyuya mı kaldım? Uykuya mı dalmışım? Dollhouse-1 2009 info-icon
Neuromodulator is your friend. Nöromodülatör senin arkadaşın. Sinirsel modülatör senin arkadaşındır. Dollhouse-1 2009 info-icon
And I don't mean friend from kindergarten Bahsettiğim iki yılda bir gördüğün... Anaokulunda yılda iki defa gördüğün türden bir arkadaşlıktan bahsetmiyorum. Dollhouse-1 2009 info-icon
Neuromod is your BFF. Nöromod senin "Sonsuza dek en iyi arkadaşın". Sinirsel modülatör senin en yakın dostun. Dollhouse-1 2009 info-icon
Brain mapping requires... Beyin haritalama... Beyin haritalaması bazı şeyler gerektirir... Dollhouse-1 2009 info-icon
Pizza squares, ice cream bites, beef jerky? Pizza dilimleri, dondurma parçaları, kurutulmuş et mi? Dollhouse-1 2009 info-icon
Okay, you may be Tamam, sen nöro tanrısı olabilirsin... Tamam sen bu sinir olayların ilahı olabilirsin... Dollhouse-1 2009 info-icon
but I am not getting you all this stuff. ...ama tüm bu şeyleri sana almıyorum. Dollhouse-1 2009 info-icon
Ivy, babe, ...ama tüm bu şeyleri sana almıyorum. Ivy, bebeğim, listeye meyve suyu da ekle. Dollhouse-1 2009 info-icon
Do you want to know how to avoid spandrels Düz tasarımları sıralarken üçgenimsi olanları nasıl eliyoruz bilmek ister misin? Sabit işaretçileri sıralarken nasıl... Dollhouse-1 2009 info-icon
when aligning rigid designators? Düz tasarımları sıralarken üçgenimsi olanları nasıl eliyoruz bilmek ister misin? Dollhouse-1 2009 info-icon
Grape or apple? Üzüm mü, elma mı? Elma suyu mu, üzüm suyu mu? Dollhouse-1 2009 info-icon
Humility is part of the learning process. Alçak gönüllülük öğrenme sürecinin bir parçasıdır. Aşağılanma öğrenme sürecinin bir parçasıdır. Dollhouse-1 2009 info-icon
I break you down. Seni bozuyorum. İlk önce seni yıkacağım sonra baştan yaratacağım. Dollhouse-1 2009 info-icon
Then I build you back. Sonra tekrar yapıyorum. Dollhouse-1 2009 info-icon
Shall I go now? Hayır, söyledim ya, henüz gelmedik. Hayır, söyledim ya, henüz gelmedik. Artık gidebilir miyim? Onun sorunu ne? Sana orada değiliz diyorum. Gidebilir miyim? Dollhouse-1 2009 info-icon
What's wrong with her? Sorunu ne bunun? Kendini kaybetmiş bir kadın gibi. Dollhouse-1 2009 info-icon
Hysterical woman syndrome? Histerik kadın sendromu mu? Dollhouse-1 2009 info-icon
Five minutes ago, you were kissing her ass. Beş dakika önce kıçını yalıyordun. Dollhouse-1 2009 info-icon
It's a private number. Özel bir numara. Dışarıyı arayamıyorum. Özel bir numaraymış. Dollhouse-1 2009 info-icon
Shall I go now? Yeah. Artık gidebilir miyim? Evet. Gidebilir miyim? Evet. Dollhouse-1 2009 info-icon
Let's go! Get us the hell out of here! Haydi gidelim! Çıkar bizi buradan! Dollhouse-1 2009 info-icon
Do we know how long? Ne kadar kaldığını biliyor muyuz? Ne kadar zaman kaldı? Yeterince değil. Dollhouse-1 2009 info-icon
Not long enough. Ne kadar kaldığını biliyor muyuz? Dollhouse-1 2009 info-icon
I've dated my share of crazies. Bir sürü deli ile çıktım. Zamanında yeterince çatlakla uğraşmıştım. Bunlara nasıl davranılacağını bilirim. Dollhouse-1 2009 info-icon
I know how to deal with this. Bununla nasıl başa çıkacağımı biliyorum. Taffy. Dollhouse-1 2009 info-icon
I'm not saying this isn't cute. Bunun hoş olmadığını söylemiyorum. Bu hâllerin çok tatlı. Dollhouse-1 2009 info-icon
Shall I go now? Artık gidebilir miyim? Artık gidebilir miyim? Dollhouse-1 2009 info-icon
But the sooner you open that door, Kapıyı ne kadar çabuk açarsan... Ama ne kadar çabuk kapıyı açarsan... Dollhouse-1 2009 info-icon
the sooner we can go get that drink. ...o kadar çabuk içkimizi içebiliriz. Dollhouse-1 2009 info-icon
So let's do it. Hadi yapalım o zaman. Haydi işe koyul. Dollhouse-1 2009 info-icon
Shall I Artık gidebilir miyim? Artık gidebilir miyim? Dollhouse-1 2009 info-icon
Now? Artık? Dollhouse-1 2009 info-icon
Give me the bag. Çantayı ver. Çantayı ver. Dollhouse-1 2009 info-icon
Who are you? Çantayı ver. Kimsin sen? Sen de kimsin? Dollhouse-1 2009 info-icon
The bag. Çantayı alayım. Veremem. Dollhouse-1 2009 info-icon
I can't do that. Veremem. Dollhouse-1 2009 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 15890
  • 15891
  • 15892
  • 15893
  • 15894
  • 15895
  • 15896
  • 15897
  • 15898
  • 15899
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact