Search
English Turkish Sentence Translations Page 15891
English | Turkish | Film Name | Film Year | |
You could stop him from hurting audra. | Audra'yı incitmesini engelleyebilirsin. Audra'yı incitmesini engelleyebilirsin. Audra'ya zarar vermeden önce onu durdurabilirsin. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I can't stop him. | Onu durduramam. Onu durduramam. Durduramam. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You could try. | Deneyebilirsin. Deneyebilirsin. Ama deneyebilirsin. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
She's your friend. She's a fan. | O kız senin arkadaşın, senin hayranın. O kız senin arkadaşın, senin hayranın. O senin arkadaşın. O bir hayranım. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
She'd want me to continue. | Devam etmemi isterdi. Devam etmemi isterdi. O da yoluma devam etmemi isterdi. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Rayna... | Rayna... Rayna... Rayna... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I know you don't feel anything, or think that you don't, but you will. | ...hiçbir şey hissetmediğini ya da hissetmeyeceğini düşündüğünü biliyorum ama hissedeceksin. ...hiçbir şey hissetmediğini ya da hissetmeyeceğini düşündüğünü biliyorum ama hissedeceksin. Hiçbir şey hissetmediğini... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You will if you do something to save this girl. | Bu kızı kurtarırsan, hissedeceksin. Bu kızı kurtarırsan, hissedeceksin. Bu kızı kurtarmak için bir şeyler yaparsan hissedeceksin. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
And you will help this girl. | Ve ona yardım edeceksin. Ve ona yardım edeceksin. Eninde sonunda yardım edeceksin. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
What makes you think... | Neden yardım edeceğimi düşü... Neden yardım edeceğimi düşü... Bunu da nereden çıkar | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Clear. | Temiz. Temiz. Temiz. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Hi, fan1. | Merhaba, 1 numaralı hayran. Merhaba, 1 numaralı hayran. Merhaba en büyük hayran. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
My name is jordan. I have rayna. | Adım Jordan. Rayna elimde. Adım Jordan. Rayna elimde. Adım Jordan. Rayna elimde. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I want to make an exchange. No funny stuff. | Değiş tokuş yapmak istiyorum. Sakın saçmalama. Değiş tokuş yapmak istiyorum. Sakın saçmalama. Takas yapmak istiyorum. Bir işler karıştırmak yok. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I'll meet you where the original plan was supposed to go down. | Seni, ilk buluşma yerinde bekliyorum. Seni, ilk buluşma yerinde bekliyorum. İlk planın yürümesi gerektiği yerde buluşalım. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You can have her. | Onu alabilirsin. Onu alabilirsin. Rayna'yı alabilirsin. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
What the hell's the matter with you? | Neyin var senin kahrolası? Neyin var senin kahrolası? Senin derdin ne? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Are you doing this on purpose or you just terrible at your job? | Bunu bilerek mi yapıyorsun yoksa işi bilmiyor musun? Bunu bilerek mi yapıyorsun yoksa işi bilmiyor musun? Bunu kasıtlı mı yapıyorsun, yoksa cidden mi işinde berbatsın? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Neither. Doing what? | İkisi de değil. Neyi yapıyorum? İkisi de değil. Neyi yapıyorum? İkisi de değil. Neyi yapıyorum? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Echo's off task. Your little brainchild just backfired. | Echo'yu sonlandırma işini. Senin çocuk beyinli geri tepti. Echo'yu sonlandırma işini. Senin çocuk beyinli geri tepti. Echo görevinin dışına çıktı. Beynini yıkadığın çocuğun arıza yaptı. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Okay, okay, first of all, wow. | Tamam, tamam, ilk başta "vay!". Tamam, tamam, ilk başta "vay!". Her şeyden önce... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Secondly, echo's hardwired to protect the client. | İkinci olarak, Echo'nun programı müşteriyi korumak üzerine. İkinci olarak, Echo'nun programı müşteriyi korumak üzerine. İkinci olarak Echo müşteriyi korumak için programlandı. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Now, sometimes these things play out differently than we anticipate. | Bazı durumlarda öngördüğümüzden farklı olabiliyor. Bazı durumlarda öngördüğümüzden farklı olabiliyor. Bazen ajanlarımız öngördüğümüzden farklı şekilde hareket edebilirler. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You'd better check your tech! | Sistemini kontrol etsen iyi olur! Sistemini kontrol etsen iyi olur! Aletlerini bir kontrol etsen iyi olur. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
That's enough! | Bu kadar yeter! Bu kadar yeter! Yeter ama! | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You're in my house, lawrence! | Benim mekânımdasın, Lawrence! Benim mekânımdasın, Lawrence! Benim çöplüğümdesin, Lawrence! | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Of the two people here, one of us is a genius, | Bu odadaki iki kişiden sadece biri üstün zekâlı... Bu odadaki iki kişiden sadece biri üstün zekâlı... Buradaki iki insandan biri dâhi... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
and the other is a security guard in a very lovely suit. | ...ve diğeri de hoş bir takım elbise giyen güvenlik görevlisi. ...ve diğeri de hoş bir takım elbise giyen güvenlik görevlisi. ...diğeri de iyi bir takım elbise giymiş bir güvenlikçi. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
All right, genius, tell me why echo would kidnap the girl you programmed her to protect | Peki, üstün zekâlı, söyle bakalım; neden Echo korumakla görevli olduğu kişiyi kaçırdı? Peki, üstün zekâlı, söyle bakalım; neden Echo korumakla görevli olduğu kişiyi kaçırdı? O zaman anlat bakalım dâhi şey... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
and bring her to the man who's trying to kill her. | Neden onu öldürmek isteyen adama götürüyor? Neden onu öldürmek isteyen adama götürüyor? ...onu öldürmeye çalışan kişiye götürüyor. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
that does sound kind of bad. | Bu kulağa biraz kötü geliyor. Bu kulağa biraz kötü geliyor. Cidden olay pek parlak gözükmüyormuş. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
you wanted to die. | Ölmek istedin. Ölmek istedin. Ölmeyi istiyordun. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
This would be a "careful what you wish for" moment. | Bu bir "ne istediğine dikkat et" anı. Bu bir "ne istediğine dikkat et" anı. Ne dilediğini dikkat etsen iyi olurmuş. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Let her go. | Gitmesine izin ver! Gitmesine izin ver! Bırak onu. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
And let her fall to her death? | Düşüp ölmesini mi istersin? Düşüp ölmesini mi istersin? Bırakayım da sen de onu aşağı mı atasın? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
But then I'd have nothing to bargain with. | Sonra elimde pazarlık edecek hiçbir şey kalmasın mı? Sonra elimde pazarlık edecek hiçbir şey kalmasın mı? O zaman elimde hiçbir kozum kalmaz. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You drop her, and this girl will have a big hole right in her head. | Onu atarsan, bu kızın kafasında kocaman bir delik açarım. Onu atarsan, bu kızın kafasında kocaman bir delik açarım. Eğer Rayna'yı aşağı atarsan bu kızın kafasında kocaman bir delik olur. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
This girl for rayna now. | Bu kıza karşılık Rayna. Bu kıza karşılık Rayna. Bu kıza karşılık Rayna. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
How about this? | Şuna ne dersin? Şuna ne dersin? Şuna ne dersin? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You let audra go, throw the gun down there, and I will hand you rayna. | Audra'nın gitmesine izin ver, silahını bırak, ben de sana Rayna'yı vereyim. Audra'nın gitmesine izin ver, silahını bırak, ben de sana Rayna'yı vereyim. Önce Audra'yı bırak, sonra da silahını ben de Rayna'yı sana vereyim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You can do whatever you want with her. | Onunla ne yapmak istersen yap. Onunla ne yapmak istersen yap. Artın ona ne istersen yaparsın. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Because, honestly, I don't care if rayna lives. | Çünkü, cidden, Rayna'nın yaşayıp yaşamaması önemli değil. Çünkü, cidden, Rayna'nın yaşayıp yaşamaması önemli değil. Çünkü Rayna'nın yaşayıp yaşamaması umurumda bile değil. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
She wants to die, and you want to kill her. | Rayna ölmek istiyor ve sen de onu öldürmek istiyorsun. Rayna ölmek istiyor ve sen de onu öldürmek istiyorsun. O ölmek istiyor, sen de onu öldürmek istiyorsun. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
So, basically, nobody wants rayna to make it to tomorrow. | Yani kısaca, kimse Rayna'nın yarına sağ çıkmasını umursamıyor. Yani kısaca, kimse Rayna'nın yarına sağ çıkmasını umursamıyor. Yani kimse Rayna'nın yarına çıkmasını istemiyor. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I do. | Ben umursuyorum. Ben umursuyorum. Ben istiyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
it's not about killing her. | Bu onu öldürmekle alakalı değil. Bu onu öldürmekle alakalı değil. Asıl amaç onu öldürmek değil. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
It's about giving her what she wants. | Bu ona istediği şeyi vermekle alakalı. Bu ona istediği şeyi vermekle alakalı. İsteklerini yerine getirmek. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Then this is a big, magical moment for the two of you... | O zaman bu, her ikiniz için de büyük bir an... O zaman bu, her ikiniz için de büyük bir an... O zaman sizin için çok özel bir an olmalı. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
shut up! | Kapa çeneni! Kapa çeneni! ...ama önemseyeceksin, Ajan Billard. Kapat çeneni! | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
you can't possibly understand what we have together. | İkimizin arasındaki şeyi anlaman mümkün değil. İkimizin arasındaki şeyi anlaman mümkün değil. Aramızdakileri anlamana imkân yok. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
True. Maybe rayna can explain. | Doğru, belki Rayna anlatabilir. Doğru, belki Rayna anlatabilir. Haklısın, belki Rayna anlatabilir. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I'm so sorry. Please let me go. I don't want to hurt anybody. | Üzgünüm. Lütfen gitmeme izin ver. Kimseyi incitmek istemiyorum. Üzgünüm. Lütfen gitmeme izin ver. Kimseyi incitmek istemiyorum. Özür dilerim, lütfen beni bırak. Kimsenin zarar görmesini istemiyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I'm sorry. No! Please! I'm sorry. | Üzgünüm, lütfen, üzgünüm. Üzgünüm, lütfen, üzgünüm. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
In position. I have a clear shot. | Yerimi aldım. Hedefi görüyorum. Yerimi aldım. Hedefi görüyorum. Yerimi aldım. Hedefi vurabilirim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
We're ready to eliminate the threat. | Tehdidi ortadan kaldırmaya hazırız. Tehdidi ortadan kaldırmaya hazırız. Tehdidi ortadan kaldırmaya hazırız. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Ma'am? | Hanımefendi? Hanımefendi? Efendim? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Not just yet. | Daha değil. Daha değil. Henüz değil. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I don't want to hurt anymore. | Kimseyi incitmek istemiyorum. Kimseyi incitmek istemiyorum. Kimsenin incinmesini istemiyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
That's really up to him. | Bu gerçekten ona kalmış. Bu gerçekten ona kalmış. Bu ona bağlı. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
He decides your fate, right? No. Please. He's crazy. | Senin kaderine o karar verecek, değil mi? Hayır, lütfen. Kaçık biri o. Senin kaderine o karar verecek, değil mi? Hayır, lütfen. Kaçık biri o. Kaderine o karar verecekti, değil mi? Hayır, lütfen, o kafayı yemiş. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I guess it's not love after all. | Sanırım artık bu bir aşk değil. Sanırım artık bu bir aşk değil. Görünüşe göre ortada sevgi yokmuş. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
She doesn't mean it then. | Öyle demek istemedi. Öyle demek istemedi. Söylediklerinde ciddi değil. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I'm sorry. | Özür dilerim. Özür dilerim. Üzgünüm. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Rayna, I would never hurt you. | Rayna, seni incitmek istemedim. Rayna, seni incitmek istemedim. Rayna, seni asla incitmem. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
God, now you're changing your story, too? | Tanrım, şimdi de hikâyeni mi değiştiriyorsun? Tanrım, şimdi de hikâyeni mi değiştiriyorsun? Tanrım, şimdi de sen mi hikâyeni değiştiriyorsun. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Shut up! I I could kill you and have both girls. | Kapa çeneni, seni ve diğer ikisini de öldürebilirim. Kapa çeneni, seni ve diğer ikisini de öldürebilirim. Sus! İstersem seni öldürüp ikisini de alırım. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I could kill everybody. No! | Herkesi öldürebilirim. Hayır! Herkesi öldürebilirim. Hayır! Herkesi öldürürüm! Hayır! | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
She doesn't seem to like that idea... shut up! | Bu fikirden hoşlanmış gibi gözükmüyor... Kapa çeneni! Bu fikirden hoşlanmış gibi gözükmüyor... Kapa çeneni! Bu işe pek sıcak bakmıyor gibi Kapat çeneni. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Shut up! I will shoot you. | Kapa çeneni, yoksa vururum. Kapa çeneni, yoksa vururum. Kapat çeneni yoksa seni vururum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
And then I'll let go. | O zaman ben de bırakırım. O zaman ben de bırakırım. O zaman Rayna'yı aşağı atarım. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
You don't want to die. You don't want her dead. | Ölmek istemiyorsun. Sen de öldürmek istemiyorsun. Ölmek istemiyorsun. Sen de öldürmek istemiyorsun. Ölmek istemiyorsun. Onun ölmesini istemiyorsun. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
This is way too confusing. | Bu olay çok karıştı. Bu olay çok karıştı. Kafam acayip karıştı. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Is rayna okay? | Rayna iyi mi? Rayna iyi mi? Rayna iyi mi? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Please don't let me die. | Lütfen ölmeme izin verme. Lütfen ölmeme izin verme. Lütfen ölmeme izin verme. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I want to live! | Yaşamak istiyorum! Yaşamak istiyorum! Yaşamak istiyorum! | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I will have quite the story to tell when I get back to brisbane. | Brisbane'e döndüğümüzde anlatacak oldukça fazla hikâyem olacak. Brisbane'e döndüğümüzde anlatacak oldukça fazla hikâyem olacak. Brisbane'a geri dönünce anlatacak esaslı bir hikâyem oldu. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
What do you mean? This is what every day is like in america. | Ne demek istiyorsun? Bunlar Amerika'da her gün olan şeyler. Ne demek istiyorsun? Bunlar Amerika'da her gün olan şeyler. Nasıl yani? Amerika'da her gün böyledir. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Well, part of it was dreadful, but it was by far the most exciting, | Yani, dehşet vericiydi ama hayatımın en heyecanlı,... Yani, dehşet vericiydi ama hayatımın en heyecanlı,... Evet, korku dolu bir deneyimdi ama bu güne kadar yaşadığım en heyecanlı... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
fulfilling, wonderful day of my life. | ...en dolu ve muhteşem günüydü. ...en dolu ve muhteşem günüydü. ...en dolu dolu en muhteşem gündü. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
and you're the scariest one of all. | Sen de içlerinde en korkutucu olanlarından birisin. Sen de içlerinde en korkutucu olanlarından birisin. Onun en manyak hayranı senmişsin. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
That's all I need: You rubbing off on her. | Kızın omzundan elini çekmeni istiyorum. Kızın omzundan elini çekmeni istiyorum. Tek ihtiyacım olan şey de ona sürtünmendi. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Audra, time for your treatment. | Audra, tedavi zamanın geldi. Audra, tedavi zamanın geldi. Audra, tedavi zamanı. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
What's wrong with him? | Bu adamın neyi var? Bu adamın neyi var? Bu herifin sorunu ne? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Are you ready for your treatment? | Tedavi için hazır mısın? Tedavi için hazır mısın? Tedavin için hazır mısın? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
All right, but can I kick that guy's ass first? | Tamam ama önce şu herifin kıçını tekmeleyebilir miyim? Tamam ama önce şu herifin kıçını tekmeleyebilir miyim? Hazırım ama önce şu herifi bir dövebilir miyim? | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I will seriously consider it. | Bunu ciddi ciddi düşüneceğim. Bunu ciddi ciddi düşüneceğim. Bu teklifini cidden düşüneceğim. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
She's a risk. An increasing risk. | Echo bir risk. Artan bir risk. Echo bir risk. Artan bir risk. O bir risk. Hem de artan bir risk. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
She had control over the situation. | Olay tamamen kontrolü altındaydı. Olay tamamen kontrolü altındaydı. Olay kontrolü altındaydı. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
But we can't control her. | Ama onu kontrol edemiyoruz. Ama onu kontrol edemiyoruz. Ama o kontrolümüz altında değildi. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I'm recommending that we send echo to the attic. | Birisi ölmeden ya da daha kötüsü bu şirketi ortaya çıkarmadan... Birisi ölmeden ya da daha kötüsü bu şirketi ortaya çıkarmadan... Echo'yu tamamen görevden çekmeyi öneriyorum. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Before someone else ends up dead, or worse, she compromises this organization. | ...Echo'yu tavan arasına göndermeyi tavsiye ediyorum. ...Echo'yu tavan arasına göndermeyi tavsiye ediyorum. Birileri daha ölmeden ya da daha kötüsü şirketimizi açık etmeden önce. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
I believe she acted in our best interest. | Ben de bizim çıkarlarımıza göre hareket ettiğine inanıyorum. Ben de bizim çıkarlarımıza göre hareket ettiğine inanıyorum. Bizim için en iyi olanın yaptı. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
She went off mission! | Görevin içine etti! Görevin içine etti! Görevinin dışına çıktı! | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
In fact, I believe she did quite the opposite. | Aslında tam tersini yaptı. Aslında tam tersini yaptı. Bence tam tersine. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
She stopped the person who wanted rayna dead. | Rayna'yı öldürmek isteyen adamı durdurdu. Rayna'yı öldürmek isteyen adamı durdurdu. Rayna'yı öldürmeye çalışan kişiyi durdurdu. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
It just happened to be rayna herself, | Bunu yapan kişi Rayna'nın kendisiydi... Bunu yapan kişi Rayna'nın kendisiydi... Ki bu kişi Reyna'nı kendisiydi... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
and by quite literally dangling the threat of death in front of her, | ...ve Echo, Rayna'nın gözünün önünde tehlikeyi ortadan kaldırarak aslında... ...ve Echo, Rayna'nın gözünün önünde tehlikeyi ortadan kaldırarak aslında... ...ve onu ölümle burun buruna getirmesi... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
she prevented rayna from ever being a danger to herself in the future. | ...Rayna'nın gelecekte kendini tehlikeye atmasının bile önüne geçti. ...Rayna'nın gelecekte kendini tehlikeye atmasının bile önüne geçti. ...gelecekte kendine zarar vermesini engelleyecektir. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
Echo took the mission parameter... and did even better. | Echo, görevi yerine getirdi. Ve hatta daha iyisini yaptı. Echo, görevi yerine getirdi. Ve hatta daha iyisini yaptı. Echo verdiğimiz görevi... ...bir adım öteye taşımıştır. | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |
She seems to have the ability to think outside of the pieces that we give her and then create. | Ona verip, yarattığımız parçaların haricinde düşünebilme yeteneğine de sahip gibi görünüyor. Ona verip, yarattığımız parçaların haricinde düşünebilme yeteneğine de sahip gibi görünüyor. Düşünürken ona verdiğimiz parçaların dışına çıkıp... | Dollhouse-1 | 2009 | ![]() |