Search
English Turkish Sentence Translations Page 158453
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| No longer dwells in my heart. | ~ Artık kalbimde yaşamıyor. ~ | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Be careful! | Dikkatli ol! Kızım Ayushi. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Hello. Hello. Hello. | Merhaba. Merhaba. Merhaba. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| And she is Sapna. My would be daughter in law. | Bu da Sapna. Benim gelinim olacak. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| She lives next to our house. | Hemen karşıda oturuyorlar. Punjab'da moda okulunda okuyor. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Last week she got engaged to my son, Raja. | Geçen hafta oğlum Raja da nişanlandı. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Something's wrong with her hand. Yes, fine. | Elinde bir sorunu var. Tamam, sus. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| How did you get hurt? | Ne oldu sana böyle? Bu oğlum Raja. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| You have troubled us a lot. | Yine başını belaya soktun. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| At least think about the guests. | En azından misafirlerin geleceğini aklında bulundursaydın. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Mr. Sharma, he was born During a curfew. | Bay Sharma, oğlum sokağa çıkma yasağının olduğu zaman doğdu. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Since then he's always been brawling. | O zamandan beri hep başı belada. Birilerini dövüp duruyor. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Excuse me. Can l go up to the terrace? Sure. | Affedersiniz. Terasınıza çıkabilir miyim? Tabii. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| This way. Thank you. | Şu taraftan. Sağ olun. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Raja, you are hurt. | Raja, yaralanmışsın. Aşağı in dedim sana. Ama | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| l am saying something to you. Don't you understand? | Sana bir şey söylüyorum. Anlamıyor musun? Hadi aşağıya in. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Here are some medicines. | Buyur ilaç al biraz. Gece rahat uyursun. İki güne bir şeyin kalmaz. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Doctor, don't think that we wanted to deceive you. | Doktor bey lütfen sizi kandırmak istediğimizi sanmayın. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| But what can we do? | Ama ne yapalım? Kime kardeşimin elinden bahsetsek gelmekten vazgeçiyorlar. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| My sister is very nice. | Kardeşim iyi bir kızdır. Bütün ev işlerini kendi halleder. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| lt is not a problem for her. | Hiçbir sorun yaşamıyor. Size çayları nasıl servis ettiğini gördün. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| lt will be a big favor. | Bize büyük bir iyilik yapmış olursun. Böyle düşünme. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Believe me. Your sister is really very nice. | İnan bana. Kız kardeşin gerçekten çok iyi birisi. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| And l would've married her if l was in my right senses. | Şu an aklım başımda olsaydı inan bana onunla evlenirdim. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Sorry. l am helpless. | Üzgünüm ama yapamam. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| What are you doing here? | O zaman niye buraya geldin? | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Parents. We need to keep them happy as well. | Ailem birçok kızı görmem için ayarlamalar yapmış. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| l have many other reasons as well. | Daha görmem gereken bir sürü kız var. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| You are a helpless person. | Çaresiz bir erkeksin. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Fine. What can be done? | Peki ne yapalım? En azından yemek yiyin öyle gidersiniz. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| My sister has cooked it very affectionately. | Kardeşim o kadar emek verip size yemek hazırladı. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| She will be upset if it gets wasted. | Yemezseniz çok üzülür. Beni daha da mı utandıracaksın? | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| No matter what, Doctor, you are an honest man. | Her neyse doktor bey. Sen dürüst bir adamsın. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| l enjoyed meeting you. | Seni tanıdığıma memnun oldum. Sanki önceki hayatımızda tanışmışız gibi. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Otherwise London people don't normally.. | Bizim gibi sıradan insanlar ne zaman Londra'dan gelen... | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| ..meet people from Haminabad. | ...bir doktoru tanıma fırsatı bulabilir ki? | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Come down when you feel like it. | Siz de yavaş yavaş aşağı inin. Hepsi seni bekliyordur. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| That's the limit. | Bu çok oldu ama. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| There seems to be a shortage of good girls. What are you doing? | Bu zamanda düzgün kız bulmak ne kadar zormuş. Ne diyorsun? | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| What do you mean by What are you doing? | Ne demek ne diyorsun? Bir eli olmayan bir kızla kim evlenecek? | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| She did have a hand. Yes, she did. | Eli var. Evet, var. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| But it was as good as not having it.. | Ama olmasaymış da olurmuş. Zaten işe yaramıyor. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| l can't find a single descent girl. | Bir tane düzgün kız bulamıyorum. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| By the way, Aunt. Yes. | Bu arada teyze. Evet? | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Mr. Trivedi's girl in Kanpur was really nice. | Kanpur'daki Bay Trivedi'nin kızı fena değildi. Seni var ya! | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| lf we could fix the alliance there it would've been really nice. | İkisi anlaşsaydı ne kadar güzel olurdu, değil mi? Ne güzeli? | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| These days she is having an affair with a contractor. | Şimdi de müteahhittin tekiyle aşk yaşıyormuş. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| How would we know about her qualities? | Böyle pis huylara sahip olduğunu nereden bilebilirdik? | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| But his uncle's son is from Kanpur. | Ama Kanpur'dan amcasının oğlu bana bütün gerçekleri anlattı. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Papa, l am not seeing anymore girls. | Baba bundan sonra daha fazla kız görmek istemiyorum. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| l have to go back next week. | Haftaya geri döneceğim. İznim bitiyor. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Fine, son. | Peki oğlum. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Uncle. Yes. | Amca. Efendim? | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Do something. What can we do? | Bir şeyler yap. Ne yapabilirim? | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| lf he gets married we'll attend it wearing suits. | Evlenmek isterse takım elbisemi giyerim. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| And if he doesn't then at least l am doing my job. | İstemezse evde oturur yine de mutlu olurum. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| There is nothing better than your eyes in this world. | ~ Bu dünyada senin gözlerinden daha güzel bir şey yok. ~ | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Great. How nice? | Nasıl olur? Bunca yıl Londra'da yaşamana rağmen... | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| ..you are listening to Surender's songs. | ...hâlâ bu Surender'in eski aşk şarkılarını dinliyorsun. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| That's great. | Bu şarkı harika ama. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| l thought you must only listen to English songs now. | Artık sadece İngilizce şarkı dinliyorsun sanıyordum ben de. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Jiggy wiggy type. | Jiggy wiggy gibi. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Here. No. | Al. Yok. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| lt's a small one. No. | Çok az bir şey. Yok. Çok lezzetli. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Just one sip of this.. | Sadece bir yudum al sonra Tanu'nun güzel yüzünü Ay'ın içinde görürsün. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| No. No. | Hayır mı? Hayır. Peki. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Tell me one thing, brother Manu. | Bana tek bir şey söyle Manu kardeş. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Did you really fall in love with Tanu? | Gerçekten Tanu'ya âşık oldun mu? | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Really? | Ciddi misin? Biliyor musun Manu kardeş? | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Destiny plays.. | Kader ve kısmetin evlilikte büyük rolü vardır. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Now..if Tanu is your destiny.. | Şimdi eğer Tanu senin kaderinse... | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| ..then you will take her along to London. | ...eninde sonunda onu alıp Londra'ya gideceksin. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| And if not..then no matter how many Momd. Rafi songs you hear.. | Kaderinde yoksa ne kadar aşk şarkısı dinlersen dinle... | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| ..nothing is going to happen. | ...hiçbir şey olmayacak. Anladın mı? | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| That's why l say..have a sip and chill. | Bu yüzden diyorum. Bir yudum al ve rahatla... | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| And let's go to Punjab. Punjab. | ...ve benimle Punjab'a gel. Punjab mı? | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Brother Jassi is getting married. | Jassi kardeşimizin düğünü var. Jassi evleniyor mu? Ayın 25'inde. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Are we going to Punjab.. | Punjab'a gidiyoruz muyuz... | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| ..or will you have to take Tanu's permission for that? | ...yoksa Tanu'dan izin mi alman gerekiyor? | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| You mingle and have fun with the girls. | ~ Ortalığı karıştırıp kızlarla eğleniyorsun. ~ | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Your plait sways like a snake. | ~ Yılan gibi kıvrılıp sallanıyorsun. ~ | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| You go to college. lt sways like a snake. | ~ Üniversiteye gidince yılan gibi kıvrılıp sallanacaksın. ~ | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Hariya, hurry up. | Hariya, acele et. Buraya getirin. Hemen iki tane getirin. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Every guest in this house.. | Bu eve gelen her misafir evin önüne atın üzerinde gider. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Boys whistle whenever you pass by them. | ~ Yanlarından geçerken oğlanlar ıslık çalar. ~ | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| They make gestures. They seek your attention. | ~ Dikkatleri üzerlerine çekmek için jestler yaparlar. ~ | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Don't trouble your admirer so much. | ~ Hayranlarınızın başını belaya sokmayın. ~ | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Do come to my lane sometimes, by mistake. | ~ Bazen yanlışlıklar olsa da benim yolumdan gelir. ~ | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| To my lane sometimes, by mistake. | ~ Hatalar olsa da yolumdan gel. ~ | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Where is Pappi? Pappi. Pappi. | Pappi nerede? Pappi, Pappi. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| God blessed you with beauty, you shouldn't be proud of it. | ~ Rabbim seni güzellikle kutsamış ama bununla gurur duymamalısın. ~ | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| You shouldn't be arrogant about it. | ~ Sakın kibirli olma. ~ | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| You should shower some love sometimes. | ~ Sevgiyle yıkanmalısın bazen. ~ | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Why are you playing the drums? Let them come out? | Niye davulları çalıyorsunuz? Daha kimse çıkmadı. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| Yes. lt's a demo. | Bu sadece bir denemeydi. Jassi kardeş anlat bakalım bize. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| You are from Kapurthala.. | Sen Kapurthala'dansın. O ise Patna'dan. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| What can l say, Pappi? | Ne diyeyim, Pappi? | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| ln the freezing weather of Dehli.. | Kışın karanlık bir gecesinde Delhi'deydim. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| ..l bumped into her at my friend's marriage. l see. | Onu arkadaşımın düğününde gördüm. Demek öyle. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 | |
| And we fell in love in 3.5 hours. | Üç buçuk saatte birbirimize aşık olduk. Gerçek, saf ve derin bir aşk. | Tanu Weds Manu-1 | 2011 |