Search
English Turkish Sentence Translations Page 158438
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| It's something I designed a spectrum analyser | Tasarladığım bir şey... Spektrum analizcisi... | Tank Girl-1 | 1995 | |
| which recognises voice pattern stress modulations. | ...ses tabanlı stres geçişlerini tanımlayabiliyor. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| It detects lies. But I only speak the truth. | Yalanları tespit ediyor. Ama ben sadece doğruları konuşurum. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I... I caught it in my fishpond... on a stick. | Balık havuzumda buldum onu.. Bir çubuğun üzerinde. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Liar. All right, all right, all right. | Yalancı. Tamam tamam tamam. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| They were selling a girl's stuff after they had taken her prisoner. I bought it. | Esir aldıkları bir kızın eşyalarını satıyorlardı ve ben de satın aldım. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| It was sad, really. What'd they do with the girl? | Üzücüydü, gerçekten. Kıza ne yaptılar? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| First tell me what Water and Power want with her. | Önce bana Su ve Elektrik'in kızdan ne istediğini söyleyin. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| We're not Water and Power. We're escaped prisoners. | Biz Su ve Elektrik'ten değiliz. Kaçak mahkumlarız. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| In that case... It was terrible. They put her to work in town at Liquid Silver. | Öyle desenize... | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Come on, Jet. We gotta go get her. To the Bat Tank! | Haydi Jet. Onu bulmalıyız. Bat Tank'a! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Wait! Wait! We can't go into town with those Water and Power vehicles. | Bekle! Kasabaya, Su ve Elektrik'e ait araçlarla gidemeyiz. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| You can fix them up here in my garage. | Onları benim garajımda boyayabilirsiniz. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Nice work. | İyi iş! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| They took the bait, sir, and they're on their way to Liquid Silver for the girl. | Oltaya geldiler efendim. Kızı bulmak için Liguid Silver'a doğru yola çıktılar. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Make sure I get the girl first, Sergeant. Yes, sir. | Kızı önce biz bulalım Çavuş. Emredersiniz efendim. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I'm outta here. | Ben çıktım. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| What you got there, little boy? | Elinde ne var bakalım ufaklık? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| No, I don't need none of that today, thank you. | Hayır, bugün bunlardan birine ihtiyacım yok. Teşekkürler. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Nice hats. Do you know what kind of place this is? | Güzel şapka. Burası neresi böyle, biliyor musun? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Yeah. Come on. Let's split up and find Sam. | Evet. Haydi. Ayrılalım ve Sam'i bulalım. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| How many would you like? | Kaç tane istersiniz? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I got a guy here who wants the schoolgirl thing. | Adamın biri liseli kız istiyor. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Introduce him to Sam. | Onu Sam'le tanıştır. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Dancers, welcome to Liquid Silver. I can get you out. | Dansçılar, Liquid Silver'a hoş geldiniz. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| First we are going to create your look. | Önce görünümünüzü yenileyeceğiz. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Girls, please step up to the glamourport in front of you. | Kızlar, lütfen ön tarafınızdaki cazibe merkezine ilerleyin. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Your dressing room is equipped with the latest Liquid Silver fashions. | Soyunma odanız, Liquid Silver'ın son moda kıyafetleriyle donatılmıştır. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| You will start by shaving all inappropriate hair. | İstenmeyen tüylerinizi almakla başlayacaksınız. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| If your ears are not pierced, you will find an ear puncher before you. | Kulaklarınız delik değilse, hemen karşınıza bir kulak delici çıkacak. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| The crop top. | Açık göbek. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| The anklets and the mules. | Çoraplar ve ayakkabılar. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| The spiralling arm cuff. | Spiral şekilli kolluk. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| And now the wrap skirt. | Sonra da anvelop etek. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| You have now finished creating your look. | Görünümünüzü yenilemeyi bitirdiniz. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| If you have followed instructions properly, you should appear as so. | Talimatları doğru uyguladıysanız, böyle görünüyor olmalısınız. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Lock up your sons. | Oğullarınızı kilit altına alın. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Now, you stop this childish behaviour this instant. | Çocukça davranmaya hemen son veriyorsun. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Do you want me to tell your mother how naughty you've been? Do you? | Annene ne kadar yaramaz olduğunu söylememi ister misin? İster misin? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Don't take my silver. It's all the money I've got. | Gümüşlerimi alma benden. Tek param onlar. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Silver. I'll have that. | Gümüş mü? Alacağım. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| The Clapper. That's what you get for being a perv. | Şakşak. Sapıklığın bedeli budur işte. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Hey! You're gonna get fired, you keep treatin' the guests like that. | Konuklara böyle davranmaya devam edersen kovulacaksın. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| There she is! And the little girl. Get them! | İşte orada! Küçük kız da! Yakalayın! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Guards! Hurry! | Güvenlik! Acele edin! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Kill her. Kill them both. | Öldürün onu. İkisini de öldürün. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Now... everybody drop your guns, | Herkes silahlarını bıraksın... | Tank Girl-1 | 1995 | |
| or I scrape off all her make up. | ...yoksa makyajını kazımaya başlarım. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| This might take me a really long time. | Bu iş gerçekten uzun sürebilir. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Sam! Is this the lady who put you in a room with that scumbag? | Sam! Seni o pislikle aynı odaya sokan kadın bu mu? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Yeah. A ten year old girl. | Evet. On yaşında bir kız. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| She has to learn sometime. | Bir gün öğrenmesi gerekecek. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Look, you got two choices. | Dinleyin, iki seçeneğiniz var. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Either I improve that lovely hairdo, | Ya ben saç kesimine katkıda bulunurum... | Tank Girl-1 | 1995 | |
| or you sing for us. | ...ya da bize şarkı söylersin. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| All right. What do you want me to sing? | Tamam. Hangi şarkıyı söylememi istiyorsun? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| "Let's Do It." Cole Porter, 1928. | "Let's Do It." Cole Porter, 1928. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I hate that song. | O şarkıdan nefret ederim. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I'll cut it off. | Saçlarını keserim. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Louder! I can't hear you! | Yüksek sesle! Seni duyamıyorum! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Come on! You too! | Hadisenize! Siz de! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| What the hell is that? Sounds like Cole Porter to me, sir. | Bu da neyin nesi? Bana Cole Porter gibi geldi efendim. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| End it! Yes, sir. | Sustur şunları! Emredersiniz. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Hey, you in the bathrobe! | Hey sen, bornozlu! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Jet! Where's Sam? | Jet! Sam nerede? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Sam! You let her go! | Sam! Bırakın onu! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Don't worry. Your friends'll be along shortly to save you, | Merak etme, arkadaşların yakında seni kurtarmak için gelecektir... | Tank Girl-1 | 1995 | |
| my little princess. | ...küçük prensesim. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| The Rippers? Are you kidding? You don't know what they're like. | Yırtıcılar mı? Şaka mı yapıyorsun? Nasıl olduklarını bilmiyorsun. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Are you out of your mind? You haven't seen these things. | Aklını mı kaçırdın? Dinle beni, o şeyleri görmemişsin. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| They're not human. They're demons from hell. I'm telling you. | Onlar insan değil. Cehennemden gelen şeytanlar. Sana söylüyorum. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Look, if we're gonna rescue Sam, we're gonna need an army. They're an army. | Dinle, Sam'i kurtaracaksak bir orduya ihtiyacımız var. Onlar da bir ordu. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Rebecca, we've been combing the desert all night. | Rebecca, bütün gece çölü taradık. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| We'll never find the Rippers' sub gate. | Yırtıcıların geçidini asla bulamayacağız. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Look, Rain Lady said the Rippers' sub gate was around here somewhere. | Yağmur Kadın, Yırtıcılar'ın geçidinin buralarda bir yerde olduğunu söyledi. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Near two rocks. | İki kayanın yanında. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Rebecca? Rebecca? | Rebecca? Rebecca? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| What's going on? Rebecca! | Neler oluyor? Rebecca! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Jet, what took you so long? Rebecca. | Jet, nerede kaldın böyle? Rebecca. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| See hell, go to hell. | Cehennemi arayan, cehenneme gider! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Oh, my God. It's the Elephant Man! | Aman Tanrım, bu Fil Adam! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Hey, Quasimodo guy! We're hungry in here. How 'bout some food? | Hey, Quasimodo bozuntusu! Karnımız acıktı. Biraz yemeğe ne dersin? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Now you've done it! | İşte şimdi kızdırdın! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| So, like, | Eee... | Tank Girl-1 | 1995 | |
| what are your names? | ...isimleriniz ne bakalım? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Gimme the gas. And, like, what are you doing here? | Ver şu gazı bana. Burada ne arıyorsunuz? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Is it true what they say about guys with big shoes? | Büyük ayakkabısı olanlarla ilgili söylenenler doğru mu? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Yeah. He asked you a question. Answer it! | Evet. Sana soru sordu. Cevap ver! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Hey, I have two words for you. | Hey, sana edecek iki çift lafım var: | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Brush your teeth! | Dişlerini fırçala! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| They're spies. They got Water and Power logos all over. | Bunlar casus. Her taraflarında Su ve Elektrik'in logosu var. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Yeah, I was thinking that, but then I was also thinking | Evet ben de öyle düşündüm, ama sonra düşündüm de... | Tank Girl-1 | 1995 | |
| that if they are Water and Power... | Su ve Elektrik'ten olsalar... | Tank Girl-1 | 1995 | |
| No, no, no, no! | Hayır hayır! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Why would they come here advertisin' it? | ...neden buraya reklamını yaparak gelsinler ki? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Check it out. Tattoos. Wonder where else they got 'em. | Bir baksana. Dövmeler. Başka nerede yaptırabilirler? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I don't think those are tattoos. Who would want some alphabet soup? | Onların dövme olduğunu sanmıyorum. Kim alfabe çorbası ister ki? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I'd rather have a dragon or somethin' more Aquarian related, you dig? | Ben olsam ejderha ya da kova burcuyla falan ilgili bir şeyler yaptırırdım. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| They're prisoner stamps. Prison, my ass. | Bunlar mahkum damgaları. Başlatmayın mahkumuna. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| That's exactly what they want us to think. | Tam da böyle düşünmemizi istiyorlar işte. | Tank Girl-1 | 1995 |