Search
English Turkish Sentence Translations Page 158441
| English | Turkish | Film Name | Film Year | |
| Wait. What do you mean, meet us there? | Bekle. Bizimle orada buluşmak da neyin nesi? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I'm not goin' in without my tank. Let's go. | Oraya tankım olmadan gitmeyeceğim. Gidelim. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| We're listenin' to her now? I thought we were a committee. We gotta vote. | Artık onu mu dinliyoruz? Bir komite olduğumuzu sanıyordum. Oylamalıyız. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Everybody for that pathetic plan, raise your paw. | Bu acınası plana oy verenler pençesini kaldırsın. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Majority. Let's go. | Çoğunluk. Gidelim. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Committee! | Komiteymiş! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Condor to 04, respond when airborne. | Condor 04,hava sahasına girdiğinizde cevap verin. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| OK. OK, I've got us an ID card. | Tamamdır, bir kimlik buldum. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| You are just too cool. | Öyle harikasın ki! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| All right. Now, try to sound relaxed and, whatever you do, | Pekala. Şimdi, rahat görünmeye çalış ve ne yaparsan yap... | Tank Girl-1 | 1995 | |
| only repeat what I tell you. Got it? Yeah. | ...sadece söylediklerimi tekrar et. Tamam mı? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Condor Control. This is Condor 04. Over. OK. | Condor kontrol. Burası Condor 04. Tamam. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Condor Control. Condo... I mean, Condor 4. | Condor kontrol. Condo... yani Condor 4. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Come in. Over. Condor 4, we just sent you out. | Devam edin. Tamam. Condor 4, sizi daha yeni göndermiştik. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| You must have a stabiliser in your left modifier, OK? Go ahead. | Soldaki dönüştürücüde bir denge sorunu olmalı. Tamam mı? Devam et. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Must be a stabiliser in the left... in the modifier. | Soldaki şeyde denge sorunu olmalı... Dönüştürücüde. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Condor 4, why aren't you using your assigned frequency? | Condor 4, neden size ayrılan frekansı kullanmıyorsunuz? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Must be a short haircut. No! | Kısa saç kesimi olmalı. Hayır! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Just repeat what she tells you. You're blowing it! | Ne söylüyorsa onu tekrar et sadece. Batırıyorsun! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Say again, 04. You're blowin' it. Just listen to me, OK? | Tekrar edin 04. Batırıyorsunuz. Beni dinleyin, tamam mı? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| We're dead. We're dead. | Öldük biz. Öldük biz. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Condor 04, you said you're dead? | Condor 04, öldük mü dediniz? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| That's it. Turn this boat around or you're gonna get us killed. | Bu kadar. Şu gemiyi geri çevirin, hepimizi öldürtecek. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Now! Do it now! No! We're going in! | Hemen! Hemen yap şunu! Hayır. İçeri giriyoruz. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| You are gonna listen to me for once! | Bir kereliğine de olsa beni dinleyeceksiniz! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| You're gonna shut your deformed face and let me do my stuff! | Deforme olmuş o çeneni kapatıp işimi yapmama müsaade edeceksin. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Home Plate, this is Condor 4. We have pirate interference. | Ana kumanda, burası Condor 4. Korsan müdahaleyle karşı karşıyayız. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Obviously a Ripper ploy to confuse you. Now here's the situation. | Belli ki bir Yırtıcı sizi şaşırtmaya çalışıyor. Şimdi vaziyet şu: | Tank Girl-1 | 1995 | |
| This bird has no electrical, and in about two minutes | Bu kuşun hiç elektriği yok ve iki dakika içinde... | Tank Girl-1 | 1995 | |
| we're gonna be kissing gravel, so listen to me! | ...yere çakılacağız, o yüzden beni dinleyin! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Get off your butt and clear us for landing | Kıçınızı kaldırıp bize iniş izni verin... | Tank Girl-1 | 1995 | |
| or I'm gonna fly this rocket right up your socket! | ...yoksa bu gemiyi gözünüze sokarım! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Roger, 04. You're cleared for Hangar A. Cool. | Anlaşıldı 04. Hangar A'ya inebilirsiniz. Güzel. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Start the water. | Suyu gönderin. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Shoving a small, innocent child down the pipe | Küçük, masum bir çocuğu borunun içine tıkmak... | Tank Girl-1 | 1995 | |
| and then slowly letting her drown. | ...sonra da yavaş yavaş boğulmasına müsaade etmek. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| It's all clear. | Tehlike yok. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Let's go, daddy o. | Gidebiliriz. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Did you hear that? What? I don't hear anything. | Şunu duydun mu? Ne var? Ben bir şey duymuyorum. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Must be 150 of 'em. 163. | 150 kişi olmalılar. 163. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| We're toast. | Başımız belada. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Actually, 164. Definitely. | Aslında 164. Kesin olarak. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Rebecca! Are you OK? | Rebecca! İyi misin? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| OK. Come on. Come on. | Tamam. Gelin haydi. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Come on. Go, go, go, go. | Haydi. Yürüyün. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| You see that light down there? Light is not our bag. | Şuradaki ışığı görüyor musun? Işıklara aramız iyi değildir. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Yeah. We're much better in the dark. Like Count Chocula. | Evet, karanlıkta çok daha iyiyiz. Tıpkı Kont Chocula gibi. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Dracula, fool! | Dracula, seni aptal! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Count Chocula's the guy on the laundry detergent box. | Kont Chocula deterjan kutusunun üzerinde resmi olan adam. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| If I asked you somethin', I... No, he is. He's right. | Sana bir şey soracak olursam... Hayır, öyle. Doğru söylüyor. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Thank you. Could we just figure out what we're gonna do, please? | Teşekkürler. Ne yapacağımıza karar verebilir miyiz lütfen? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| There are power boxes down at the end of this aisle. | Koridorun sonunda şalterler var. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| If only we could get to them. Later, cats. | Onlara ulaşacak olursak... Görüşürüz kızlar. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Sir, we got action! Let's get this over with quickly. | Efendim, harekete geçtiler! Şu işi çabucak bitirelim Çavuş. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| We've lost power. What the hell happened to the lights? | Elektriğimiz kesildi. Işıklara ne oldu böyle? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Guard! Watch our back. | Arkamızı kollayın. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Oh, no. Deetee? | Olamaz. Deetee? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Hold on, man. Hold on. | Dayan dostum. Dayan. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Deetee! | Deetee! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I'll see you cats at that big jam in the sky. | Siz kızlarla, göklerdeki büyük kalabalıkta görüşürüz. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Rebecca! Help! | Rebecca! Yardım et! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Hang on! I hear you! | Dayan. Seni duyuyorum. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Please! Help me. | Lütfen! Bana yardım et. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Please help me. | Lütfen! Bana yardım et. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| If you're looking for Sam, she's in the pipe! | Sam'i arıyorsan, borunun içinde! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| What, again? Piece of shit! | Yine mi? Kahrolası şey! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| There's somethin' about you that's different. I think it... | Sende farklı bir şeyler var. Sanırım bu... | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I'll tell you what's different. I've lost my patience. And you've lost the fight. | Sana neyin farklı olduğunu söyleyeyim. Sabrım tükendi. Ve sen dövüşü kaybettin. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I played you. I played you like an old fiddle. | Seninle oynadım. Kedi fareyle oynar gibi oynadım. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| we capture his ID code and we're in. Brilliant. | ...onların kodunu ele geçiririz ve içeri gireriz. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Jet. She's been workin' for you this whole time. | Jet. Başından beri sana çalışıyordu. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| No. You were. You're a walking, talking, living microphone. | Hayır. Sen yapıyordun. Sen yürüyen, konuşan, canlı bir mikrofonsun. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I had them planted all over your body. | Vücudunun her yerine yerleştirdim onları. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Thank you for serving up the Rippers. | Yırtıcıları bana sunduğun için teşekkür ederim. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| They'll make great shoe leather for my soldiers. | Askerlerimin ayakkabılarına güzel malzeme olacaklar. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Need a hand? | El atmamı ister misin? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Come on. Get up. | Haydi, ayağa kalk. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Oh, I'm so pretty. | Ne kadar da güzelim. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I'm gonna hit you so hard, your children will be born bruised. | Sana öyle sert vuracağım ki, çocukların bile yaralı bereli doğacak. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Marvellous, isn't it? | Olağanüstü, değil mi? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| State of the art. Holographic technology. | Son teknoloji. Holografi teknolojisi. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Know what it means? It means I can hurt you, but you can't hurt me. | Ne demek biliyor musun? Ben senin canını yakabilirim ama sen benimkini yakamazsın. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I won and you know it. | Ben kazandım, sen de bunu biliyorsun. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Say it, say it. Just say I won. | Söyle şunu, söyle. Kazandığımı söyle sadece. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I won. No! No! | Ben kazandım. Hayır! Hayır! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Say I won. I won. | Benim kazandığımı söyle. Ben kazandım. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Say it... and the little girl lives. | Söyle... Ki küçük kız yaşasın. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I'd rather her die than live as your slave. | Senin kölen olarak yaşamasındansa ölmesini tercih ederim. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| What took ya so long? | Nerede kaldın? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| What's the matter with you? Finish him! | Neyin var senin? Bitir işini! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Oh, shit. Don't tell me you're outta ammo. | Kahretsin. Cephanem bitti deme bana. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Don't move a muscle. | Kımıldayayım deme. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I hate wastin' good beer for nothin'. | İyi birayı bir hiç uğruna harcamaktan nefret ediyorum. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Screw this, man. | Başlarım böyle adama. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Higher! Higher! | Daha yukarı! Daha yukarı! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| One for the road. | Biri yolda. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| I'm melting! I'm melting! | Eriyorum! Eriyorum! | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Try this close to your heart, asshole. | Şunu kalbinin yakınına tak bakalım pislik. | Tank Girl-1 | 1995 | |
| Did I hurt you yet? | Hâlâ canını yakamadım mı? | Tank Girl-1 | 1995 | |
| It's not over... over. | Daha bitmedi... Bitmedi. | Tank Girl-1 | 1995 |