• en flag English
    • tr flag Turkish

Search

English Turkish Sentence Translations Page 158420

English Turkish Film Name Film Year Details
But l've no partner now. Ama artık partnerim yok. Tango-1 1998 info-icon
My wife died last year. Karım geçen yıl öldü. Tango-1 1998 info-icon
Life has no meaning for me now. Artık yaşamın benim için bir anlamı yok. Tango-1 1998 info-icon
The girl putting on her shoes is my granddaughter. Ayakkabılarını giyen kız benim torunum. Tango-1 1998 info-icon
Anita has dancing in her blood. Dans, Anita'nın kanında var. Tango-1 1998 info-icon
They say musical sense is hereditary. Who knows? Müzikal yeteneğin ırsi olduğu söylenir. Kim bilir? Tango-1 1998 info-icon
Still the girl dances as well as her grandfather. Yine de kız büyükbabası kadar iyi dans ediyor. Tango-1 1998 info-icon
Don't stop, kids. Durmayın çocuklar. Tango-1 1998 info-icon
The group... faces in profile. Bu grupta yüzler profilden görünecek. Tango-1 1998 info-icon
Hands down close at your sides. Eller iki yanınızda. Tango-1 1998 info-icon
Julio? Julio? Tango-1 1998 info-icon
Neither group should mix with the other before the fusion point. Karışma noktasına dek iki grup birbirine karışmasın. Tango-1 1998 info-icon
Don't forget, half the floor will be black, half white. Tamam. Unutma! Yerin yarısı beyaz, yarısı siyah olacak. Tango-1 1998 info-icon
You want them further apart. A bit. Birbirlerinden çok mu uzak olsunlar? Biraz. Tango-1 1998 info-icon
Okay, further apart. We'll start again. Pekala. Birbirinizden uzak durun. Baştan alıyoruz. Tango-1 1998 info-icon
Don't look at the floor. Yere bakmayın. Tango-1 1998 info-icon
Be careful. Don't be nervous. Mario! Dikkatli ol. Heyecanlanma. Tango-1 1998 info-icon
You're both too far ahead. Siz ikiniz çok öndesiniz. Tango-1 1998 info-icon
How's it going? Fine, but she gets away from me. Nasıl gidiyor? İyi ama o hep benden kaçıyor. Tango-1 1998 info-icon
Keep at it. Denemeye devam et. Tango-1 1998 info-icon
ln the Pampas, the knife is in the belt. Pampas'da bıçak kemere takılır. Tango-1 1998 info-icon
ln the slums they hide it in their sleeves... Varoşlarda, her an kullanabilmek için... ...gömleklerinin koluna saklarlar. Tango-1 1998 info-icon
ready for use, sharp side up. Keskin tarafı yukarıda. Tango-1 1998 info-icon
lt's an extension of the arm. Kolun bir uzantısı gibi. Tango-1 1998 info-icon
Okay, the blade is on the left side of the jacket. Both are right handed. Go! Pekala, bıçak ceketin sol tarafında.İkisi de sağ elini kullanıyor. Başla! Tango-1 1998 info-icon
Not so direct. Bu kadar direkt değil. Tango-1 1998 info-icon
Be more catlike. Stalk. Kedi gibi kıvrak olun. Tango-1 1998 info-icon
That's good. Yavaş. Tango-1 1998 info-icon
One of you should break out and attack hard, right? Güzel. Tango-1 1998 info-icon
A deep thrust, a scream. Now! İtişme ve bir çığlık. Şimdi. Tango-1 1998 info-icon
Hold that position. Turn. Bu pozisyonda kalın.Dönün. Tango-1 1998 info-icon
Junior, wait. Junior, bekle. Tango-1 1998 info-icon
Sorry. Carlos, hold this for me a second. Üzgünüm. Carlos, şunu bir dakika tutsana. Tango-1 1998 info-icon
lt should be loose in the hand... Gevşek tutmalısınız. Tango-1 1998 info-icon
the wrist flexible. Bilek esnek. Tango-1 1998 info-icon
lt only stiffens to strike. Sadece saplarken sert olmalı. Tango-1 1998 info-icon
Your latest acquisiton? Yeni gözden mi? Tango-1 1998 info-icon
She has a lot to learn. Öğrenmesi gereken çok şey var. Tango-1 1998 info-icon
You should know. Sen daha iyi bilirsin. 372 00:55:57,466 > 00:56:01,061 Ama dikkatli ol. 'Baba' sı çok tehlikeli. Tango-1 1998 info-icon
Let's do the trio. Laura! Elena! Trio yapalım. Tango-1 1998 info-icon
We need another look at it. Şuna bir daha bakmalıyız. Tango-1 1998 info-icon
Music! Müzik lütfen. Tango-1 1998 info-icon
We'll rework it. Thanks. See you later. Üzerinde yine çalışacağız. Tamam. Tango-1 1998 info-icon
Listen, everyone. We'll do the introduction. Herkes dinlesin! Açılış kısmını yapacağız. Tango-1 1998 info-icon
Who did the introduction? Take your places. Kimler vardı? Yerlerinizi alın. Tango-1 1998 info-icon
Must it be now? lf you can. Şimdi mi? Müsaitsen. Tango-1 1998 info-icon
l can't. They're waiting for me. Değilim. Beni bekliyorlar. Tango-1 1998 info-icon
Then when? Peki ne zaman? Tango-1 1998 info-icon
Ask me to dinner. Beni akşam yemeğine davet et. Tango-1 1998 info-icon
You living with somebody? Birlikte yaşadığın biri var mı? Tango-1 1998 info-icon
Come off it. You know who l live with. Yapma. Kiminle yaşadığımı biliyorsun. Tango-1 1998 info-icon
Angelo Larroca. Angelo Larroca. Tango-1 1998 info-icon
An excellent godfather. Müthiş bir mafya babası. Tango-1 1998 info-icon
Why, if l may ask? Nedenini sorabilir miyim? Tango-1 1998 info-icon
We don't get along. Anlaşamıyoruz. Tango-1 1998 info-icon
l'm hard to live with. Birlikte yaşaması zor biriyim. Tango-1 1998 info-icon
Living with someone is awful. Every time l've tried... Biriyle birlikte yaşamak çok korkunç. Her denediğimde Tango-1 1998 info-icon
it's been a mess. yüzüme gözüme bulaştırdım. Tango-1 1998 info-icon
l'm a special case. l'm sort of solitary animal... Ben özel bir durumum. Yalnız bir hayvan gibiyim. Tango-1 1998 info-icon
one of those old lions... Afrika ormanlarında.. . Tango-1 1998 info-icon
who roam the African savannah aimlessly. ...amaçsızca dolaşan aslanlar gibi. Tango-1 1998 info-icon
Lionesses are different. Dişi aslanlar farklı. Tango-1 1998 info-icon
They gather, unite, hunt... Bir araya toplanır, avlanır... Tango-1 1998 info-icon
whelp, nurse... ...birbirlerine bakar, yardım ederler. Tango-1 1998 info-icon
protect their defenseless cubs. Korumasız yavrularını korurlar. Tango-1 1998 info-icon
They have a concrete mission in life. Hayatta belli bir görevleri vardır. Tango-1 1998 info-icon
Nurse, protect, mate... Bakmak, korumak ve çiftleşmek. Tango-1 1998 info-icon
That's a woman's mission in life? Bu bir kadının hayattaki görevi mi? Tango-1 1998 info-icon
What did you think l said? That. Sen ne anladın? Bunu. Tango-1 1998 info-icon
l didn't mean that. l respect women too much. Ben onu kastetmedim. Kadınlara çok saygı duyuyorum. Tango-1 1998 info-icon
Maybe that was a bad analogy. Belki de kötü bir benzetme oldu. Tango-1 1998 info-icon
Men... Erkekler.. . Tango-1 1998 info-icon
have been raised to hunt and fight for thousands of years. ...binlerce yıldır, avlanmak ve... Tango-1 1998 info-icon
Now he hunts in his own way. ...savaşmak üzere eğitildiler. Tango-1 1998 info-icon
Let's say he goes haywire for a little power... Günümüzde farklı şekilde buna devam ediyorlar. Örneğin biraz güç adına, Tango-1 1998 info-icon
or a medal or money... bir madalya veya para için.. . Tango-1 1998 info-icon
a form of power. ...çılgınca şeyler yapıyorlar. Tango-1 1998 info-icon
lt'd be a shame if women followed men in their folly. Eğer kadınlar erkeklerin bu çılgınlıklarına eşlik etselerdi bu utanç verici olurdu. Tango-1 1998 info-icon
That's what l meant. Demek istediğim buydu. Tango-1 1998 info-icon
All l ask of men... Erkeklerden tek istediğim... Tango-1 1998 info-icon
is to respect me, listen to me... ...bana saygı göstermeleri, beni dinlemeleri ve... Tango-1 1998 info-icon
and not treat me like a nut spouting nonsense. ...bana aptal muamelesi yapmamaları. Tango-1 1998 info-icon
Why is it so hard for men to admit that a beautiful woman... Neden güzel bir kadının akıllı da olabileceğini kabul etmek... Tango-1 1998 info-icon
can also be intelligent? ...erkekler için bu kadar zor? Tango-1 1998 info-icon
Must a good mind always go with an ugly face? iyi bir beyne her zaman çirkin bir yüz mü eşlik etmek zorunda? Tango-1 1998 info-icon
That's not what l think. Ben öyle düşünmüyorum. Tango-1 1998 info-icon
How can l put this? Nasıl anlatsam? Tango-1 1998 info-icon
You wake up one day, look in a mirror and say: Bir gün uyanıp aynaya bakarsın ve... Tango-1 1998 info-icon
''l've aged.'' You go outside... ..Yaşlandım' diye düşünürsün. Tango-1 1998 info-icon
and the young call you mister. Sokakta gençler sana 'Amca' diye hitap etmeye başlar. Tango-1 1998 info-icon
They look at you askance. To them, you've gone over the hill. Sana beğenmez gözlerle bakarlar. Onlara göre sen Tango-1 1998 info-icon
You're an old fart. Time goes by... yaşlı bir bunaksındır. Zaman geçer. Tango-1 1998 info-icon
your hair starts to fall out... Saçların dökülmeye başlar. Tango-1 1998 info-icon
then the rest falls apart. Sonra her şey kötüye gitmeye başlar. Tango-1 1998 info-icon
You like good food, you get fat... İyi yemek yemekten hoşlanır ve şişmanlarsın. Tango-1 1998 info-icon
you get lazy, stop going out. Tembelleşirsin ve dışarı çıkmamaya başlarsın. Tango-1 1998 info-icon
Still, despite the physical decay... Yine de fiziksel görünüşünün bozulmasına rağmen... Tango-1 1998 info-icon
you feel as energetic as a boy. kendini enerjik bir oğlan çocuğu gibi hissedersin. Tango-1 1998 info-icon
So what do you do? O zaman ne yaparsın? Tango-1 1998 info-icon
Why is it unseemly for a man to act like a boy? Neden bir erkeğin küçük bir çocuk gibi davranması yakışıksız kaçar? Tango-1 1998 info-icon
  • ««
  • «
  • …
  • 158415
  • 158416
  • 158417
  • 158418
  • 158419
  • 158420
  • 158421
  • 158422
  • 158423
  • 158424
  • …
  • »
  • »»
Restricted Mode:   
  • Contribute
  • About Us
  • Disclaimer
  • Contact